AB Yolunda Kamuda Her Yerde Hesap Sorabilirlik ve Kalite Ankara'da ele alınıyor
Türkiye Kalite Derneği (KalDer) tarafından düzenlenen 15. Kamu Kalite Sempozyumu, bu yıl 27 Şubat 2014 tarihinde, Ankara Ankara SSM Nuri Demirağ Salonunda AB Yolunda Kamuda Her Yerde Hesap Sorabilirlik ve Kalite ana teması altında gerçekleştirildi.
Türkiye Kalite Derneği (KalDer) tarafından düzenlenen 15. Kamu Kalite Sempozyumu, bu yıl 27 Şubat 2014 tarihinde, Ankara Ankara SSM Nuri Demirağ Salonu’nda “AB Yolunda Kamuda Her Yerde Hesap Sorabilirlik ve Kalite” ana teması altında gerçekleştirildi. Sempozyumun açılış konuşmasını TEPAV Kurucu Direktörü Prof.Dr.Güven Sak yaptı.
Sempozyuma her yıl olduğu gibi bu sene de akademisyenler, üst düzey bürokratlar, millletvekilleri ve gazetecilerden oluşan geniş yelpazede uzmanlar katıldı. Sempozyumda, Kamuda Katılımcı Karar Verme Kültürünün Oluşturulması konusunda TEPAV Yönetişim Etütleri Direktörü Emin Dedeoğlu, Kalkınma Bakanlığı Kurumsal ve Stratejik Yönetim Dairesi Daire Başkanı Kutluhan Taşkın, Antalya Kent Konseyi Yürütme Kurulu Başkanı Semanur Kurt, Vatandaşın Kamu Yönetiminde-Hizmetinde Hesap Sorabilme Gücü ve AB Örnekleri konusunda Düzce Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Funda Şerifoğlu, OECD Sigma, Strateji & Reform Bölümü Kıdemli Danışman Rachel Holloway, TÜSİAD Ankara Temsilcisi Eray Akdağ, son olarak Kamunun Elindeki Bilgi ve Hesap Sorabilirlik konusunda ise Hacettepe Üniversitesi Kamu Politikaları Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr.Muhittin Acar, Güneydoğu Avrupa İletişim Derneği Genel Sekreteri Vuk Vujnovic, TÜBİTAK Bilgem YTE Müdürü Dr.Murat Kahraman Güngör konuşmacı olarak yer aldı.
KalDer Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Doğan, kamuda hesap sorabilirlik’in önemini şöyle dile getiriyor: “İyi yönetişimin temel noktalarından biride hesap verilebilirliktir. Şahısların veya kurumların yaptığı işler ve işlemlerden dolayı başkalarına açıklama yapma gerekliliği iyi bir kamu yönetimi için zorunluluktur. Hesap Sorabilirlik hakkı en az ve hatta hesap verebilirlik ilkesinden daha önemli bir uygulamayı sağlayıcı mekanizmadır.”
İyi yönetilmeyi istemenin bir insanlık hakkı olduğunu vurgulayan Doğan; “Kamu da verimlilik ve etkililik kavramlarını yalnızca mali boyutuyla ele almak yeterli değildir, yapılan her tür faaliyette gereken performansın karşılanması, karşılanamadığı durumlarda geçerli nedenlerle açıklanabilmesi gerekir. Performans kamunun ölçmesi gereken temel kriterlerden biridir.
İşletmelerimizde her bir sürecin performansını ölçerek iyileşme alanlarını belirleyerek gelişmeleri yaratmak izlenen bir yoldur. Hedefleri tanımlanmamış, kaynakları belirsiz, zamanın akışına bırakılan hiçbir proje bizi hoşnut edecek sonuçlara ulaşmaz. Tekrarlanabilen başarılar yaratmaz.
Ülkemizde ve tüm ülkelerde son yıllarda pek çok yasa ve düzenleme gerçekleştirilmektedir.
Günümüzde toplum ve yönetimlerin rolleri sürekli gelişim göstermektedir. Kararlar artık yerel olma özelliklerinin ötesinde giderek küresel olma boyutuna çıkmaktadır. Bunun getirdiği çeşitlilik ve birbirine karşı bağımlılık artan sorunları ve bunlara çok ortaklı yönetim modelleriyle çözüm olgusunu gündemlerimize getirmektedir.”
KalDer Ankara Yönetim Kurulu Başkanı Fahir Altan ise, “Katılımcı Demokrasi, Düzenleyici Etki Analizi, Şeffaflık, Hesap Sorabilirlik ve Açık Toplum gibi kamu yönetiminde çoğulculuğun ve katılımcılığın önünü açan kavramlar yıllardır Avrupa Birliği üyesi ve aday ülkelerde tartışılmaktadır. Kamuda kararların katılımcı kültürle, müzakere ederek oluşturulması ve stratejik planların ilgili paydaşların beklentilerini de göz önünde bulundurarak hazırlanması kamu yönetiminden hesap sorabilmeyi kolaylaştıracaktır. Bunun yanında, Avrupa Birliği’ndekine benzer bir mükellefiyet kültürünün ülkemizde de gelişmesi, vatandaşın hesap sormasını kolaylaştıran diğer bir etken olacaktır. Avrupa Birliği müktesebatı çerçevesinde kanun taslaklarına düzenleyici etki analizlerinin eklenmesi, hem kamu kaynaklarının etkin kullanılmasını hem de kararlara vatandaş katılımını sağlamak açısından önemlidir. Hesap sorabilmeyi kolaylaştıran başka bir faktör, kamu yönetiminin, elindeki bilgiyi açık ve anlaşılır bir dilde, vatandaşın erişebileceği kanallardan şeffaf bir şekilde paylaşmasıdır.” dedi.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.