Atakan Kuruoğlu: Kdz. Ereğlili tüccarlar yatırım yaparak avantajlı olan konumlarını koruyabilirler
1997 yılında kurulan Turtaş Metal, yassı çelik satışı ve lojistik hizmetleriyle müşterilerine olan hizmetlerini sürdürüyor
1997 yılında kurulan Turtaş Metal, yassı çelik satışı ve lojistik hizmetleriyle müşterilerine olan hizmetlerini sürdürüyor
1997 yılında kurulan Turtaş Metal, yassı çelik satışı ve lojistik hizmetleriyle müşterilerine olan hizmetlerini sürdürüyor. KDZ. Ereğli’de faaliyetlerini sürdüren firma, ağırlıklı olarak Erdemir sac mamullerinin ticareti, depolaması, kesimi ve nakliyesini yapıyor. Firmanın Genel Müdürü Atakan Kuruoğlu yapmış oldukları çalışmaları ve sektöre ilişkin düşüncelerini bizimle paylaştı.
“Krizden etkilendik”
Krizden etkilenen bütün firmalar gibi biz de 2008 - 2009 yıllarını zararla kapattık. Bu dönemde batan ve zarar eden firma çokluğundan, bankalar sac tüccarlarına daha bir mesafeli yaklaştıklarından, yapısı sağlam olan firmalara da finansman zorluğu çıkardılar. Kredi kullanma ve kefilliklerimiz dolayısı ile sıkıntılar yaşadık. Bu dönemi kendi öz kaynaklarımızla atlatmak zorunda kaldık. Bu dönemde yatırımlarımıza ara verdik, bazı envanterlerimizin satışını yaparak süreci atlattık.
Kriz sonrası toparlanma
Son bir iki ayı saymaz isek; demir çelik sektörü krizi atlatmış görüntüsü verdi. Demir çelik sektörünün üreticilerinin ileriki yıllarda krizden etkilenmemek ve mevcut yaşanan krizden dersler çıkartarak, üreticisi ve tüccarıyla ortak hareket etmenin yolları keşfedilerek, bir daha böyle büyük bir krizde, ülkenin en az zararla sıkıntıları atlatmasının yollarının keşfedilmesi ve bir yol haritasının şimdiden oluşturulması gerektiğine inanıyorum.
Erdemir ile ilişkiler
Erdemir ile ilişkilerimiz; Oyak'ın satın alması sonrasında tüccar zihniyetindedir, teklifini ve finansmanını gerçekleştir al - sat mantığıyla devam etmektedir. Oyak'ın satın alması sonrası Erdemir’in farklı tüccar ve yapılara farklı fiyat verdiğini, bu nedenle de sacın ticaretini yapan firmalar açısından haksız rekabete neden olduğu düşünüyorum. Özelleştirmeyi savunmakla beraber Erdemir' in satılması ve mevcut yönetimin dağıtılması, tecrübeli kadroların sistematik bir şekilde işten el çektirilip farklı sebep ve nedenlerle işten ayrılmak zorunda bırakılmasının Erdemir’in zararına olduğunu düşünüyorum. Bugün Erdemir’den işten ayrılmak zorunda bırakılan nitelikli elamanların çoğu Erdemir’in rekabetçileri Tosçelik, MMK Atakaş ve benzeri firmalarda çalışarak Erdemir’de çalışırken kazandıkları birikim ve tecrübeyi bu firmaların yapısına aktarmaları hasebiyle Erdemir’in rekabetini ve tek firma olma yönündeki ivmeyi tersine çevirdiklerine inanıyorum. Erdemir’den ayrılan birçok mühendis şimdi bu firmalarda genel müdür ve mühendis, forman olarak çalışıyor.
İsdemir’e yapılan yassı çelik yatırımı
Oyak'ın İskenderun’da yatırım yapmasının Erdemir’in üretim kalemlerinde; mesela siyah sacı İsdemir’e kaydırıp üretimi burada kısmadığı sürece çok fazlaca bir etkisinin olacağını düşünmüyorum. Çünkü tüccarların çoğu o bölgeye şubelerini açtılar ve faaliyetlerine oradan da devam etmekteler.
Yatırım yapmayan firmaların geleceği
Ereğli’deki tüccarların yıllardır çalıştığı firmalar var. Bu firmaların birden bire Ereğli'nin tüccarlarından vazgeçeceklerine inanmıyorum. Ülkemizin kültür yapısına binaenaleyh yıllar yılı sac aldıkları firmalara vefa borcu olduğunu düşünüyorum. Çünkü Ereğli'nin tüccarı gerek vade gerekse ödeme güçlüğü çektikleri dönemlerde bu firmalara destek olmuşlardır. Bu zor dönemlerde birbirlerine destek olan firmalar birbirlerinden kolaylıkla vazgeçmezler. Malzeme tedarikinde ilk önce arayacakları Ereğli tüccarlarıdır. Fakat Ereğli tüccarı da zaman geçirmeden piyasa şartları neyi gerektiriyorsa, gerekli yatırımları gerçekleştirip avantajlı konumlarını korumaları gerekir diye düşünüyorum. Ereğli tüccarının en büyük hatasının Ereğli merkezli içine kapanık bir yapıda kalması, farklı pilot bölgelere açılım yapmaması olduğunu düşünüyorum. Bu boşlukları yeni yeni ortaya çıkan firmalar dolduruyor…
Demir çelik fiyatlarının geleceği
Demir çelik fiyatlarının, hammadde ve kullandıkları enerji kaynaklarının maliyetlerinde çok değişim olmadığı sürece; ülkemizde yeni kurulumunu tamamlayan demir çelik üreten yerli ve yabancı ortaklı firmaların ülkemize girmesiyle rekabetin kızışacağını ve bunun fiyatlarda artma yönünde değil, fiyat istikrarına neden olacağını düşünüyorum. Peki firmamız bu süreçte ve bundan sonraki süreçlerde neler yapacak: Firmamızın mali yapısını güçlendirip piyasa şartlarında rekabetçi bir konuma getirmeyi planlıyoruz. Malzeme tedarikinde, malzemenin müşteriye en kısa dönemde ulaştırılması ve müşteri memnuniyetinin en üst düzeyde sağlanması için gerekli planlamaları yapıyoruz. Oluşabilecek her türlü soruna karşı hazırlıklıyız. Son olarak şunları belirtmek istiyorum: Krizi yeni atlattığımız bu dönemde kaybedilen güven ortamının yeniden tahsisinde hükümetin ve piyasa finansörleri bankalara büyük görev düştüğüne inanıyorum ve sektör temsilcileri olarak herkesin üzerine düşeni yapmasını bekliyoruz.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.