ArcelorMittal'in Avrupa biriminin başkanı, düşük karbon emisyonlu çelik üretiminin maliyetini düşürebilmek için ithal direkt indirgenmiş demir (DRI) kullanabileceklerini belirtti. Yeşil hidrojenin maliyetinin yüksek olması nedeniyle, çelik fabrikaları için kullanımının pratik olmadığına dikkat çekti.
Yeşil hidrojenin maliyeti, ArcelorMittal'ın Avrupa'daki çelik tesislerinde kullanımına engel oluyor. Şirketin Avrupa bölgesinin başkanı Gert van Poelvoorde, bunu Hollandalı iş dergisi Trends'e ve Hidrojen Insight raporlarında dile getirdi.
Van Poelvoorde, yeşil çeliğin uluslararası pazarlarda rekabet edemediğini, ancak ithal DRI'den üretilebileceğini belirtti.
«Hidrojenin Avrupa'da pahalı olacağını zaten biliyoruz. Kullanamayacağız çünkü kendimizi tamamen pazardan çıkaracağız.» dedi Geert Van Poelvoorde.
ArcelorMittal gibi üreticiler, küresel karbon emisyonlarının %7-8'ini oluşturan çelik fabrikalarında üretimi dekarbonize etmek için hidrojen kullanmayı umuyor.
Politika yapıcılar, üreticilerin yeşil hidrojenle üretilen DRI'yi kullanarak ve yenilenebilir enerji kaynakları tarafından beslenen elektrik ark ocakları ile düşük karbonlu çelik üreterek çelik sektöründeki emisyonları yok etmelerini istiyor.
Gert van Poelvoorde, Avrupa'da ArcelorMittal'in planladığı yeşil çelik fabrikalarının, aslında yıllarca bu seçeneği kullanmayacağı endişelerini doğruladı.
Şirket, Dunkirk tesisinde DRI ünitesi ve iki elektrik ark ocağı için Fransız hükümetinden 850 milyon euro hibe, Gijon tesisinde iki yüksek fırını DRI ve EAF ünitesiyle değiştirmek için İspanyol hükümetinden 460 milyon euro hibe ve Gent'teki DRI ünitesi ve iki elektrik ark ocağı için Belçika'dan 280 milyon euro hibe almayı bekliyor.
Ayrıca ArcelorMittal, Hamburg, Almanya'daki bir pilot H2-DRI ünitesi için 55 milyon euro hibe aldı. Bu, şirketin yeşil çelik üretimi için planlanan toplam hibe miktarını 1.65 milyar euro'ya çıkaracak.
ArcelorMittal zaten bir DRI üreticisi (indirgeme ajanı olarak gaz yerine hidrojen kullanıyor). Ancak, şirketin Avrupa bölgesinin başkanı Gert van Poelvoorde, düşük karbonlu çelik üretiminin rekabetçi olması için hidrojen fiyatlarının kilogram başına yaklaşık 2 euro olmasını gerektiğini ifade etti.
Şu anda, Avrupa elektroliz şemaları H2'yi kilogram başına yaklaşık 6-7 euro, bazı optimizasyonlarla 5 euro fiyatına üretebiliyor. Van Poelvoorde, daha ucuz bir fiyatla üretildiği Afrika'dan "yeşil" hidrojen ithal etmenin bile pratik olmadığını, çünkü bunun taşınması kilogram başına 1.5 euroya mal olduğunu ekledi.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.
