“Avrupa ve Orta Doğu’da yeni işbirlikleri kurarak müşteri portföyümüzü genişlettik”
Flat Steel Hub Kurucu Ortağı Tuğba Çimenci ile gerçekleştirdiğimiz röportajı sizlerle paylaşıyoruz...

Flat Steel Hub Kurucu Ortağı Tuğba Çimenci ile gerçekleştirdiğimiz röportajı sizlerle paylaşıyoruz...
Öncelikle bizlere firmanızın tarihçesi hakkında bilgi verebilir misiniz?
2010 yılından bu yana çelik sektöründe farklı global rollerde çalıştım. Sonrasında ise once Türkiye’de Flat Steel Hub’ın temellerini attım, ardından vizyonumu genişleterek İtalya’da ikinci şirketim olan Flat Steel Hub İtalya’yi kurdum. Bugün çelik dünyasının en önemli iki pazarında, güçlü bir network ve geniş bir müşteri–tedarikçi portföyüyle faaliyet gösteriyoruz. Bu şirketleri kurarken amacım hiçbir zaman yalnızca ticaret yapmak olmadı. Sektörümüz olgun bir sektör; üreticinin ve kullanıcının çok, rekabetin yoğun olduğu, marjların dar oldugu bir ekosistem. Çelik, ülkelerin en önemli stratejik kaynaklarından biri. bu nedenle hedefim, bu kaynağın günümüz dünyasına ayak uydurmasını sağlamak, çelik kullanıcılarının da klasik yöntemler yerine yenilikçi bakış açılarıyla sistemlerine değer katmalarına destek olmaktı.
“Kuruluşumuzdan bu yana müşterilerimize sadece ürün sunmayı değil, güvenilir bir iş ortağı olmayı da hedefledik.”
Bu noktada dijitalleşmeyi, şeffaflığı ve güveni artırmak her zaman önceliğim oldu. Kuruluşumuzdan bu yana müşterilerimize sadece ürün sunmayı değil, güvenilir bir iş ortağı olmayı da hedefledik.. Detaylarını bugün paylaşamasam da, 2026 itibarıyla yeni projelerimizle musterilerimize çok daha verimli ve katma değerli hizmet sunmayı amaçlıyoruz.
“Doğru ürünü doğru zamanda dogru kaynaktan tedarik ediyoruz”
Firmanız bünyesinde hangi faaliyetler gösteriliyor, müşterilerinize sunmuş olduğunuz ürün gruplarınız ve hizmetlerinizden bahseder misiniz?
Flat Steel Hub; paslanmaz ve karbon çelikte tüm ürün formlarını (yassı & uzun) kapsayan geniş bir portföye sahip. Müşterilerimizin ihtiyaçlarına uygun doğru ürünü doğru zamanda dogru kaynaktan tedarik ediyoruz. Ancak bizim için ticaret yalnızca malzeme değil; birlikte tedarik zincirlerini daha verimli kılacak stratejiler geliştirmek, akıllı satın alma modelleri sunmak ve rekabet avantajı yaratan çözümler üretmek. Örneğin bu yıl müşterilerimizle birlikte geliştirdiğimiz projeler aracılığıyla ürünlerini yeni pazarlara açmalarına destek olduk. Önümüzdeki dönemde de aynı vizyonla değer yaratmaya devam edeceğiz.
Şirketiniz ilk 6 ayı satış açısından nasıl geçirdi? Yıl sonu hedefleriniz nelerdir?
2025’in ilk yarısı küresel piyasalardaki dalgalanmalar nedeniyle çetin geçti, ancak hedeflerimiz doğrultusunda iyi bir dönem geçirdiğimizi söyleyebilirim. Bizim için en önemli öncelik sürdürülebilir büyüme; kısa vadeli hacimden çok, uzun vadeli ve güvene dayalı ortaklıklar kurmaya odaklıyız. Çelik gibi stratejik bir üründe güveni öne çıkarmak, bizim için hacimden bile daha kıymetli. Bu yaklaşım sayesinde ilişkilerimizi tek seferlik satış değil, uzun vadeli işbirlikleri üzerine inşa ediyoruz.
“2026’da okyanus aşırı pazarlarda daha etkin olmayı hedefliyoruz”
2025 yılında hem Doğu hem Batı Avrupa’da hem de Orta Doğu’da yeni işbirlikleri kurarak müşteri portföyümüzü genişlettik. 2026 hedefimiz ise okyanus aşırı pazarlarda daha etkin olmak; bunun için de şimdiden pek çok aksiyon aldık. Ayrıca gelişen pazarlarda artan talep çeşitliliği bize yalnızca ürün değil, aynı zamanda iş modeli de ihraç etme fırsatı sunuyor. Başlangıçta yalnızca yassı ürünlere odaklanırken, 2025’te uzun ürünleri de ürün gamımıza ekleyerek müşterilerimize daha geniş bir çözüm yelpazesi sunduk.
“2026’da yenilikçi ve katma değerli bir müşteri deneyimi sunacağız”
2026 itibarıyla devreye alacağımız yeni projelerle, müşterilerimizin yalnızca malzeme tedarigi değil, bilgiye ve şeffaflığa dayalı bir ticaret deneyimi yaşamalarını sağlamayı hedefliyoruz. Dolayısıyla 2025’in son çeyreğini sadece sayılarla değil, aynı zamanda güven ve işbirliği kültürümüzle kapatacak; 2026’da çok daha etkin, yenilikçi ve katma değerli bir müşteri deneyimi sunacağız.
Bugün itibarıyla kaç ülkeye satış yapıyorsunuz? İhracatınızda öne çıkan ülkeler hangileri?
Ana pazarımız elbette İtalya, ancak Türkiye, İspanya, Hollanda, İngiltere, Balkan ülkeleri, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri ile de aktif olarak çalışıyoruz. Flat Steel Hub, sınırlarını tek bir ülke ile tanımlamayan, tamamen uluslararası bir yapıya sahip. Amacımız doğru ürünü doğru zamanda, dünyanın neresinde ihtiyaç varsa oraya ulaştırmak.
“Sektörümüz büyük bir değişim yaşıyor”
Sektörün sorunları ve şuan ki en önemli gündem maddesi nedir?
Bugün sektörün en önemli gündem maddesi, bence geçirdiği kabuk değişimi. On yıl öncesinin çelik dinamikleri ile bugünü kıyaslamak mümkün bile değil. Elbette güncel başlıklarımız var: green steel, CBAM, anti-damping davaları, her gün değişen vergiler, kotalar… Bunlar önemli ama asıl meseleye daha geniş bir perspektiften bakmak gerekiyor. Vergilerin sürekli değiştiği ve global ticaretin ‘giderek zorlaştığına inandığımız’ bir ortamda, ülkelerin aynı anda ithalat rekorları kırıyor olması dikkate alınması gereken bir paradoks.
“Yapay zekâ sektörün gelişimi için kilit rol oynuyor “
Ben, sektörün bu değişimini görebilen ve buna göre aksiyon alan oyuncuların en büyük fırsatları yakalayacağına inanıyorum. Her ne kadar yüzeyde lokalizasyona kayıyormuşuz gibi görünsek de aslında hiç olmadığı kadar globaliz. Bu noktada en fazla önem verilmesi gereken alanın ise yukarıda bahsettiğim başlıklardan çok yapay zekâ olduğunu düşünüyorum. Çelik ticareti artık yalnızca fiyat almak/vermek, zamanında sevkiyat yapmak, stokta malzeme tutmak değil; çok daha komplike, çok daha vizyoner ve yenilikçi bakış açılarıyla, ve en önemlisi ciddi bir sistem inşasıyla yönetilmesi gereken bir süreç.
Ve bence bu dönüşümün sağlıklı ilerleyebilmesi için devletlerin de sektörü hiç olmadığı kadar ciddiye almaları, üretici ve kullanıcılarla ortak zeminde doğru stratejiler geliştirmeleri gerekiyor.
Dünyada yaşanan ekonomik durgunluğun yanı sıra vergi savaşları ve devam eden Rusya-Ukrayna İsrail-Filistin savaşı gibi etkenler faaliyetlerinizi nasıl etkiliyor?
“Zorlu dönemlerde, değişime en iyi adapte olabilen oyuncular ayakta kalacak”
Global durgunluk tanımlamasının aslında %100 doğru olmadığını düşünüyorum. Evet, ekonomik kriz tüm ülkelerin gerçeği; ancak bu ‘durgunluğa’ rağmen kapasitelerini artıran çelik kullanıcıları da bir o kadar fazla. Ben bu dönemi global bir durgunluktan çok, her ülkenin kendi iç pazarlarında sahip olduğu öncelik sıralaması olarak nitelendirebilirim. Daha önce belirttiğim gibi çelik, dünyanın en stratejik alanlarından biri. Bu nedenle dünyanın herhangi bir yerinde yaşanan her politik ya da ekonomik gelişme sektörü ve tüm oyuncuları etkiliyor; yalnızca etkinin şiddeti ülkelere göre değişiyor. Ancak ben, kriz dönemlerinde esnek tedarik zincirlerine sahip olmanın, alternatif pazarlarda var olmanın ve müşteriye her zaman bir B planı sunmanın en değerli hizmet olduğuna inanıyorum. İş dünyasının doğadan ilham alması gerektiğini düşünenlerdenim; dolayısıyla sektörün bir kabuk değişimi yaşadığı bu dönemde, değişime en iyi adapte olabilen oyuncuların ayakta kalacağına inanıyorum.
Flat Steel Hub olarak bu bizim vizyonumuzla direk ortusuyor, amacimiz gunu kurtarmak degil musterilerimize kendileri geleceklerini insa ederlerken onlara celik tedariginde nefes aldirmak.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.