Avrupa Yapısal Çelik Birliği’nin İstanbul Deklarasyonu : Çelik , Kültür ve Sürdürülebilirliğin Anahtarı ”
Eylül ayı sonunda İstanbul’da toplanan Avrupa Yapısal Çelik Birliği’nin (ECCS) "gezegenimize sahip çıkalım düşüncesinden hareketle" yayınladığı deklarasyonla; çeliğin kültürel zenginlik olduğu ve özellikle doğal kaynakların sürdürülebilirliği açısından çeliğin önemine ve gerekliliğine Avrupa’nın dikkati çekildi
Eylül ayı sonunda İstanbul’da toplanan Avrupa Yapısal Çelik Birliği’nin (ECCS) "gezegenimize sahip çıkalım düşüncesinden hareketle" yayınladığı deklarasyonla; çeliğin kültürel zenginlik olduğu ve özellikle doğal kaynakların sürdürülebilirliği açısından çeliğin önemine ve gerekliliğine Avrupa’nın dikkati çekildi. ECCS İstanbul Deklarasyonunun bir amacının da Avrupadaki ekonomik krizin çözümüne katkıda bulunacak "çelik yapı sektörü"ne yön vermek olduğu değerlendiriliyor.
ECCS’nin İstanbul Deklarasyonu’nda, demir-çeliğin 3000 yıldır, ev gereçleri, makinalar, su ve enerji iletimi, ulaşım, barınaklarımız ve ürünlerimizi sakladığımız depolarımızla yaşamımızın her alanına girdiği ifade edilerek, “Demir-Çelik yaşam için eşsiz ve gerekli bir malzeme. Dünyanın çekirdeği de demirden. Demir dünya üzerinde en yaygın bulunan doğal kaynaklardan biri” denildi.
ECCS Dönem Başkanı Prof. Dr. Nesrin Yardımcı imzasıyla yayınlanan deklerasyonda çeliğin inşaat sektöründeki öneminden söz edildi; “Çelik inşaatta tasarım esnekliği, dayanım, uzun ömür ve performansın benzersiz bileşimi ile her türlü yapı türünde kullanılır. Çelik yapılar kullanıcının değişen ihtiyaçlarına kolay uyum gösterirken yapıya uzun ömür sağlar. Yenilemeye, değişime ve eski binaların yeni kullanımlara uyumuna olanak sağlar. Çelik 100 geri dönüştüğü gibi kalite yükseltimi de yapılabilir. Avrupa’da çelik yapılar 96 oranında geri dönüştürülmüş yapısal çeliklerle inşa ediliyor. Çelik diğer inşaat malzemelerinin kullanılamayacağı oranda yeniden kullanılabilir. Güvenli bir çalışma ortamı sağlarken çalışan eğitiminin kalitesini de arttırır. Çelik düşük teknoloji becerileriyle yüksek teknoloji olanaklarını birleştirir. Sürdürülebilir inşaat çözümleri sunar. Bu sebeple çelik yapıları bilen vasıflı profesyonellerin eğitimi, sürdürebilir gelişim için son derece önemli. İnsan gelişimi, eğitim, kültür paylaşımı, araştırma ve bilginin yayılması çeliğin uygun kullanımının önemli bir rol oynayabileceği alanlardan bazılarıdır. Kültür ve sürdürülebilirlik çevrenin yararına birlikte çalışırlar; yapıda çelik kullanımı geleceğe giden en sürdürülebilir yollardan biridir.”
ECCS’nin yapısal çelik endüstrisinin Avrupa temsilcisi olarak etkinliklerini dört ana alanda topladığı belirtilen deklarasyonda, “Çeliğin yapı malzemesi olarak kullanılması, enerjinin ve kaynakların korunması, malzemelerin akıllı kullanımı, sosyal gereksinimlere uyum gibi toplumsal hedeflerin ve sürdürülebilir büyümenin gerçekleştirilmesinde önemli bir rol oynar. Gençlerin eğitilerek geleceği inşa ederken çeliği yapısal bir malzeme olarak kullanabilme yetenek ve deneyiminin kazandırılmasını sağlamak Avrupa Birliği hedefleri arasında önemli bir yer tutar.
Avrupa’nın beceri ve bilgi birikiminin paylaşılması gelecekte refahı elde etmemizi sağlayacak bir yoldur. Karmaşık işleri başarma bilgimizi dünyayla paylaşmak bizi daha iyi bir geleceğe götürecek.” ifadesine yer verildi.
ECCS İstanbul Deklarasyonunun bir amacının da Avrupa’daki ekonomik krizin çözümüne katkıda bulunacak "çelik yapı sektörü"ne dikkat çekmek olduğu değerlendiriliyor. Böylece, yapı malzemelerinin yaşam süresi göz önüne alınarak ekonomik kullanımı, alt yapı tesislerinde yaygın olarak yer alması, yeniden yapılanmanın temel öğelerinden olması nedeniyle çelik yapı malzemesi, yapı sektörünün ilk hareketlenecek sektörlerden bir olduğunu göstermektedir.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.