Ayhan Zeytinoğlu''Kocaeli'nin lojistik anlamında müthiş bir cazibesi var.
Kocaeli'nin, Türkiye imalat sanayisinin yüzde 14'ünü gerçekleştirdiğine dikkati çeken Zeytinoğlu, dış ticaret hacminde İstanbul'dan sonra gelen Kocaeli'nin 2009 yılında 36 milyar dolar olan dış ticaret hacminin, 2010 yılında tekrar 50 milyar dolara çıktığını vurguladı.
Kocaeli Sanayi Odası (KSO) Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, yaptığı açıklamada, 2010 yılında Türkiye ekonomisinin toparlandığını, bazı verilerde 2008 yılının yakalandığını, bazılarında ise 2008 rakamlarına yaklaşıldığını söyledi.
Kocaeli'nin, Türkiye imalat sanayisinin yüzde 14'ünü gerçekleştirdiğine dikkati çeken Zeytinoğlu, dış ticaret hacminde İstanbul'dan sonra gelen Kocaeli'nin 2009 yılında 36 milyar dolar olan dış ticaret hacminin, 2010 yılında tekrar 50 milyar dolara çıktığını vurguladı.
Kocaeli'nin 2008'deki dış ticaret hacminin ise 58.8 milyar dolar olduğunu hatırlatan Zeytinoğlu, şöyle devam etti:
''Yani ithalat ve ihracatta 2008'in rakamlarını henüz yakalayamadık ama yaklaştık diyebiliriz. 2008 yılında 132 milyar dolar olan ithalatı da 2010'da 114 milyar dolar ile kapattık. Kapasite kullanımlarında, işsizlik oranında kriz öncesine çok yaklaştık. Sanayi endeksi kriz öncesi rakamlarını geçti. Büyümeyi de muhtemelen yüzde 8 ile kapatacağız. Bu da olumlu bir gelişme. Bazı yerlerde kriz öncesine dönmüş olmamıza rağmen bazı yerlerde daha gerilerdeyiz. Seçimlere kadar eksik görülen noktaların kriz öncesi rakamlara ulaşılacağını ümit ediyoruz. Türkiye önemli bir ivme yakalamış durumda.''
Zeytinoğlu, Türkiye'nin ilk 500 büyük sanayi kuruluşu arasında 82, ilk bin büyük sanayi kuruluşu arasında ise 133 Kocaelili firma bulunduğuna dikkati çekerek, KSO'nun 2 bin 200 üyesinin 155'inin de yabancı yatırımcı olduğunu dile getirdi.
Bölgede 13 Organize Sanayi Bölgesi, 3 teknopark ve 2 serbest bölge bulunduğunu anımsatan Zeytinoğlu, Kocaeli'nin vergisel anlamda da önemli bir il olduğunu ve 2010 yılında 29 milyar TL vergi tahakkuk edildiğini kaydetti.
Vergi tahsilatının ise 27 milyar 577 bin TL olarak gerçekleştiğini ifade eden Zeytinoğlu, ''Türkiye genel bütçesi içinde Kocaeli'nin payı yüzde 13 civarında. Oldukça büyük bir rakam. 2009 yılında bu rakam 22,5 milyar TL olarak gerçekleşmişti'' dedi.
DEMİRYOLLARININ ÖNEMİ
Kocaeli'nin yabancı yatırımcılar için bir cazibe merkezi olduğunu da vurgulayan Zeytinoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Kocaeli'nin lojistik anlamında müthiş bir cazibesi var. Anadolu'ya deniz olarak giren en uç noktadayız. Nüfus, ilimizin etrafında, İstanbul, Ankara ekseninde yoğunlaşmış durumda. Dolayısıyla pazarlarımız da bu bölgede. İlimizde 40 liman var ve bunlar tesadüfen kurulmuş limanlar değil. Tek eksiğimiz, demiryolu ağı. Anadolu'nun bu limanlara demiryoluyla bağlanmasını olmazsa olmazımız olarak görüyoruz. Ülkemizde yatırım yapmak isteyenler doğal olarak bu limanlara yakın yerlerde yatırım yapmak istiyor. Bu limanlar demiryoluyla bağlı olmadığı için yatırımcılar Kocaeli'yi tercih ediyor. Üstelik çok ciddi rakamlar ödüyorlar. Örnek olarak burada metrekaresi 100 TL olan yer, dördüncü derece yani en fazla teşvik olan bölgede 5 TL. Ona rağmen firmalar tamamen lojistik üstünlüğümüzü göz önünde bulundurarak yatırımını burada yapıyor. Anadolu'nun kalkınması ve orada bir takım dezavantajların yok edilmesi adına demiryollarının Kocaeli'deki limanlara bağlanması çok önemli. Tahminim önümüzdeki dönemde hükümetlerimizin yapacağı en önemli hamle demiryolu hamlesidir.''
TÜRK OTOMOTİV SEKTÖRÜ
Sakarya, Bursa ve Kocaeli'nin içinde bulunduğu bölgenin hem ana, hem de yan sanayi bakımından Türk otomotiv sanayisinin buluştuğu bir nokta olduğuna dikkati çeken Ayhan Zeytinoğlu, şöyle konuştu:
''İhracatımızın büyük kısmının otomotivden geldiğini söyleyebilirim. Kocaeli'den 13 milyar dolarlık bir ihracat var ve bu ihracatın yaklaşık yüzde 30'u otomotiv sektöründe gerçekleşti. Şu anda yatırımlar adına daha çok ortaklıklarla belirli bir noktaya gelmiş durumdayız. Genel prensip olarak çok yüksek teknoloji olmamasına rağmen mevcut ivmenin devam etmesini istiyoruz. Hükümetimiz kriz döneminde bir strateji oluşturabilseydi, Hintlilerin Volvo'yu aldığı gibi çok ucuza bazı markalar satın alınabilirdi. Bu sayede Türk otomotivi dünya markası haline gelebilirdi. Pazarımız artık bir markayı kaldırabilecek büyüklükte.
Geçen yıl Şikago'da Ford bayisinin önünden geçerken oradaki Connect'i gördüm ve taksiden inerek yanında fotoğraf çektirdim. Orada bir İzmitli görmek çok hoşuma gitmişti. Bu örnekleri çoğaltabilirsek belirli bir gelişmeyi de sağlamış oluruz. Bu konuda devletin stratejik hedefi ve yönlendirmeleri olması gerekir. Yapabiliriz ama biraz desteğe ihtiyacımız var.''
KAPASİTE KULLANIM ORANI
Ayhan Zeytinoğlu, ekonomik iyileşmenin en gerçekçi göstergesinin kapasite kullanım oranları olduğunu belirterek, kapasite kullanımında kriz öncesi döneme yaklaşıldığını bildirdi.
Merkez Bankası'nın 2011 yılı ocak ayı kapasite kullanım oranını yüzde 74.6 açıkladığını dile getiren Zeytinoğlu, Kocaeli'de ise kapasite kullanımını yüzde 70,1 olarak tespit ettiklerini söyledi.
Zeytinoğlu, ''Sonuçta bakıldığında 2009 yılında Kocaeli'de ocak ayında kapasite kullanımı yüzde 46, bugün yüzde 70,1. Maksimum seviyelerin yüzde 73-74 olduğunu düşünürsek, 3 ya da 4 puan daha kapasite kullanımımızın artması durumunda kriz öncesi dönemi yakalamış oluruz'' dedi.
Türkiye'nin, Avrupa'ya yoğun şekilde ihracat yapmasından dolayı küresel finansal krizden etkilendiğine dikkati çeken Zeytinoğlu, bu nedenle Türkiye'de üretilen mallara talebin azaldığını ve krizin etkisini gösterdiğini vurguladı.
Hükümetin bu dönemde doğru bir adım atarak, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'ya yönlendiğini savunan Zeytinoğlu, ''Bence doğru bir yönlenme yapıldı. Hatta bazen 'eksen kayması' diye isimlendirilerek farklı noktalara çekiliyor ama ticaretin bildiği bir nokta var, o da tüm yumurtaları aynı sepete koymamaktır. Bu doğru bir hareket, bunda çok fayda gördük'' diye konuştu.
DİĞER EKONOMİK GÖSTERGELER
Kriz döneminde işsizliğin had safhaya ulaşmasını en büyük sorun olarak gördüğüne vurgulayan Zeytinoğlu, şu an işsizlik rakamlarının düşmeye başladığını, yeni sigortalı sayısının 2008 yılında 393 bin olduğunu, 2010'da bu rakamın 433 bine çıktığını kaydetti.
Ayhan Zeytinoğlu, sanayi endeksinin ise tarihin en yüksek seviyesi olan 128,1'e yükseldiğini, daha önce bu rakamın görülmediğini, bundan önce 2008 yılının Mart ayında 121,6 rakamının görüldüğünü söyledi.
Bunun temelinde, Kasım ayında uzun bir bayram tatili olmasının yattığını öne süren Zeytinoğlu, şöyle konuştu:
''İş yerleri üretimlerini yetiştiremedi, mesai vererek aralık ayında taahhütlerini yerine getirdiler diye düşünüyorum. Çünkü aralık ayında hem ihracat rekoru kırılmış, 113-114 milyara ihracat çıkmıştı, hem de kapasite kullanımı artmıştı. Bizi endişelendiren bir durum var. O da bütçe açıkları, hassasiyetle üzerinde durduğumuz bir nokta. Kriz döneminde ön görülen bütçe açığı 60 milyar TL civarındaydı. 2009'da bu rakam 52 milyarla kapatılmıştı. 2010 rakamları aslında kasım ayı sonuna kadar çok güzel geldi, 44 milyar ön görülmesine rağmen 23,5 milyar TL'de kalmıştı. Bu bizim için çok ümit verici ve güzel bir veriydi. Fakat aralık ayında bütçe açığı müthiş bir zıplama yaparak 39-40 milyar TL oldu. Bütçe açığını cari açık kadar tehlikeli buluyoruz. Bütçe açığı borçlanmayı, borçlanma faizlerin yükselmesini, yüksek faiz yurda sıcak para girişini, sıcak para girişi de doların değer kaybetmesine neden oluyor. Dolayısıyla ihracatımız negatif etkileniyor.''
MISIR, TUNUS VE LİBYA'DAKİ GELİŞMELER
Zeytinoğlu, Mısır, Tunus ve Libya'daki olayların ticareti olumsuz etkileyip etkilemediğine ilişkin olarak şunları söyledi:
''Bize yansıyan direkt bir durum yok ama Mısır'daki olayların ilk 8 gününde ülke genelinde ihracatın yüzde 83 azaldığını duymuştum. Kriz ortamında bu normal. Limanlar güvenli değildir ve gemiler yanaşmaz. Bunlar beklenen gelişmelerdir. Önemli olan uzun vadede işin olmasıdır. Mısır'da, Tunus'ta Türk yatırımları var. Bizim için önemli bölgeler. Mısır'a da yalnızca o ülkeye yapacağımız ihracat gözüyle bakılmamalı. Mısır'ı tüm Afrika'ya bir köprü olarak kullanmamız, oradan Afrika'ya, Arap ülkelerine girmemiz söz konusu. Mısır'ın cazibesi, gemiyle direkt ihracat yapılabilmesidir. Mısır'da bir an önce istikrarın sağlaması ve bizimle olan ilişkilerinin düzelmesini temenni ediyoruz.''
gazeteport
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.