Babacan: Cari açığı azaltmak için nükleer santrale mutlaka ihtiyacımız var
Başbakan Yardımcısı Babacan, Suriye ve küresel ekonomik sıkıntılara dikkat çekerek, cari açığı azaltmak için nükleer santrallere ihtiyaç olduğunu söyledi
Başbakan Yardımcısı Babacan, Suriye ve küresel ekonomik sıkıntılara dikkat çekerek, cari açığı azaltmak için nükleer santrallere ihtiyaç olduğunu söyledi
Japonya'ya giden Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, askeri operasyona izin veren Meclis onayının caydırıcılık amaçlı olduğunu belirterek, ''Suriye saldırının bilinçli olarak yapılmadığını belirtti ve özür diledi. Bunu sadece sözle değil eylemleriyle de göstermeleri gerekir'' dedi.
Babacan, Japon Nikkei Gazetesi'ne verdiği mülakatta, Toshiba gibi Japon şirketlerinin almayı hedeflediği nükleer santral inşaat projesine yönelik müzakerelerle ilgili olarak yıl içinde projeyi kazanan şirketi açıklayacaklarını belirtti.
Devlet ve özel sektörün işbirliğinde müzakereleri sürdüregelen Japonya ile Fukushima 1 numaralı nükleer enerji santralinde meydana gelen kazanın etkisiyle müzakerelerin duraksamasına yönelik endişesini ifade eden Babacan, daha fazla bekleyecek zamanın olmadığını, müzakerelerin hızlanması gerektiğini söyledi.
Türkiye'nin 2023 yılına kadar 3 nükleer santral inşa etmeyi planladığını bildiren Babacan, ''Akdeniz kıyısında 1. santral projesini Rusya aldı. Karadeniz kıyısındaki 2. santral için Japonya, Çin, Güney Kore ve Kanada'dan oluşan 4 ülke projeyi almak için yarış halinde'' diye konuştu.
Japonya'nın nükleer santral teknolojisine yönelik olumlu görüşlerin değişmeyeceğini dile getiren Babacan, ''Türkiye müzakereleri hemen tamamlamak istiyor'' dedi.
Babacan, Japonya'nın nükleer santral politikasıyla ilgili (yurt içi nükleer santral politikasıyla) yurt dışına nükleer santral ihracatını ayrı düşünüp düşünemeyeceklerini bilmediğini ifade etti.
''Karşılık vermemiz uluslararası hukuka uygundur''
Babacan, Suriye'nin top atışlarından kaynaklanan olaylarla ilgili olarak, Meclis'in askeri operasyona onay vermesinin, Suriye'ye güçlü bir mesaj olduğunu belirterek, Esad rejimine durumu kontrol altına alması için harekete geçme çağrısında bulundu.
''Suriye'den gelen topların Türkiye sınırları içerisine düşmesine dair olaylar devam etmekte. İki ülkenin savaşa girme ihtimali var mı?'' sorusuna Babacan, askeri operasyona izin veren Meclis onayının caydırıcılık amaçlı olduğunu söyledi.
''Türk köylerine ve halkına zarar vermeye kalkışma'' şeklindeki güçlü mesajın Suriye tarafından alınması gerektiğini ifade eden Babacan, şunları kaydetti:
''Temel prensibimiz dış politika aracılığıyla barışçıl çözümdür. Top saldırısında anne ve çocukları olmak üzere vatandaşlarımız hayatlarını kaybetti. Karşılık vermemiz uluslararası hukuka uygundur. Suriye, saldırının bilinçli olarak yapılmadığını belirtti ve özür diledi. Bunu sadece sözle değil eylemleriyle de göstermeleri gerekir. Türkiye söyleyeceğini söyledi. Gerisi Suriye'ye kalmış'' diye konuştu.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde Suriye'ye yönelik kınama kararı çıkarmak isterseniz Çin ve Rusya veto hakkını kullanıyor. Türkiye bu konuda tatmin olmuş değil. Uluslararası toplum bölünmüş durumda. Arap Birliği gibi kuruluşlarla üzerinde anlaştığımız ekonomik yaptırımların da etkisi sınırlı. Çünkü Suriye'ye yardım eden ülkeler var. Arap Birliği ve İslam İşbirliği Örgütü, Suriye'nin üyeliğini askıya aldı. Bu çok güçlü bir mesaj oldu. Suriye'deki iç savaş bölgenin (Ortadoğu) tamamının sorunu. Dost ve müttefik ülkelerle işbirliği içinde hareket edeceğiz.''
Nükleer Santral Projesi'nde son durum
Nükleer Santral Projesi'nde son durumla ilgili soruya Babacan, ''Yıl içinde santrali yapacak tarafı seçeceğiz. Türkiye ekonomisi hızla büyüyor ve buna paralel olarak enerji talebimiz de artıyor. Cari açığı azaltmak için nükleer santrale mutlaka ihtiyacımız var. Türkiye'nin daha fazla bekleyecek zamanı yok. 2012 yıl sonu müzakerelerde son tarih. Japonya'nın nükleer santral teknolojisine yönelik olumlu değerlendirmemiz değişmeyecek. (Japonya'nın ülke içine yönelik nükleer santral politikası ile) Nükleer santral ihracatını ayrı düşünüp düşünemeyeceklerini bilmiyorum. Şu an üzerinde konuştuğumuz 2. Nükleer santral ve bunun da son santral olmayacağını vurgulamak isterim'' dedi.
''Ekonominin temelleri sağlam''
Türkiye ekonomisini nasıl gördüğü sorusuna Babacan, 2012 yılında büyümenin yüzde 3'lerde, 2013'te yüzde 4'lerde olacağını söyledi. İç talepte yavaşlama yaşanırken, ihracat pazarlarında yaşanan çeşitlenmeyle net ihracat büyümeyenin pozitif katkı sağladığını anlatan Babacan, ekonominin yavaşlamasında sıkılaştırmanın bilinçli olarak yapıldığını, vergi indirimi ya da mali harcamalarla canlandırma politikası izlemeyi düşünmediklerini, ekonominin temellerinin sağlam olduğunu kaydetti.
9 Ekim'de Japonya'nın başkenti Tokyo'da başlayacak IMF–Dünya Bankası Yıllık Toplantılarında hangi konulara değineceğinin sorulması üzerine Babacan, ''Türkiye, OECD dönem başkanı olarak Avrupa ülkelerine borç krizini kontrol altına almaları için hızlı önlemler almaları gereğine'' cevabını verdi.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.