Bakan Yıldız: Çantacılar artık çantalarını alarak bu sektörden çıkmak zorundalar
Sektörel Fuarcılık tarafından düzenlenen ICCI 2013 19. Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız tarafından törenle açıldı.
Bakan Yıldız törende yaptığı konuşmada, “Elektrik Piyasası Kanunu, STK ve derneklerle ve bütün özel sektörle beraber düzenlenmiştir. Çantacılar maden sektöründe, yenilenebilir enerji sektöründe, petrol piyasasında artık çantalarını alarak dışarı gitmek durumundadırlar.” dedi.
ICCI 2013 açılış töreninde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Mahmut Mücahit Fındıklı, TBMM Çevre Komisyonu Başkanı Erol Kaya, EPDK Başkanı Hasan Köktaş, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, MÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Nail Olpak, ICCI Yürütme Kurulu Başkanı / ETKB Müsteşar Yardımcısı Dr. Selahattin Çimen, ICCI Danışma Kurulu Üyesi Özkan Ağış ve Sektörel Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Bulak konuşma yaptı.
Çantacılar gidecek
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız açıl töreninde yaptığı konuşmada Elektrik Piyasası Kanunu’nun, STK ve derneklerle ve bütün özel sektörle beraber düzenlendiğini belirterek, “Önümüzdeki haftalarda TBMM genel kuruluna gelecek olan Türk Petrol Piyasası Kanunu’nda olduğu gibi, çantacılar maden sektöründe, yenilenebilir enerji sektöründe, petrol piyasasında artık çantalarını alarak dışarı gitmek durumundadırlar. Bunun ticaretine müsaade etmiyoruz. O yüzden bu politikaları izlerken tutarlı olduğumuz kanaatindeyiz.” diye konuştu.
Bakan Yıldız: “Fransa’daki nükleer turiste zararsız
Bakan Taner Yıldız, enerji genelde savaşın gerekçesi olarak kullanıldığını, bazen demokrasinin bir gereği olarak kullanıldığını, bazen bu tür mazeretler uluslararası politikaları devirebildiğini aktardı. Türkiye’nin bu duruma dikkat ettiğini sözlerine ekleyen Yıldız şöyle devam etti:
“Bir ülkenin çevreyle alakalı yaptığı enerji yatırımı değer bulurken, bu yatırımcı Türkiye’de değer bulmuyorsa bu algıyı yönetmemiz lazım. Biliyorsunuz bir altın üretim merkezinde, siyanürle çökeltilen bir atık barajında şu anda balık yetiştiriliyor. Oradaki yetiştirilen balığı siz o tesisi ziyarete gittiğinizde gözünüzün önünde tutup yiyorsunuz. Niçin başkasının balığında sıkıntı yok da, bizim balığımızda sıkıntı oluyor. Niçin Fransa'daki nükleer santralin turiste zararı olmuyor da, Paris 55 milyon turist ağırlıyor. Niçin dünyadaki ilk 10 tarım ihracatı yapan ülkenin hepsinde nükleer santral var ve tarım ürünlerine zarar gelmiyor da, Türkiye’dekine zarar geliyor. Artık bu oyunlara gelmeyeceğiz. Türkiye artık gözünü açmıştır, dünyada ne oluyor, neresini kirletiyor temizliyor, bunun çok farkındadır. Kömürle alakalı bir laf kullanan kişinin, Çin'deki kömür santrali hakkında bana izahat vermesi lazım. Toplam kömür rezervimiz 14 milyar ton. Hangi rakamı abartacağız, hangi rakamı küçülteceğiz bunu çok iyi bilmemiz lazım. “
Enerjide özel sektör hedefi yüzde 75
Bakan Taner Yıldız ayrıca 10 yıl önceki enerji sektörünün durumunu da değerlendirerek tespitlerde bulundu. Enerji yatırımlarının üçte biri özel sektöre ait olduğunu, bugün ise üçte ikisinin özel sektöre ait olduğunun altını çizen Bakan Yıldız, bu oranın orta vadede yüzde 75 seviyelerinde olmasını öngördüklerini söyledi. “Elimizde bir kısım yatırımlar kalacak, Atatürk ve Keban barajları gibi, büyük rezervuarlı barajlar kalacak. Bunları, yeni kanun düzenlemelerimizle beraber getirdiğimiz yeniliklerde bir balans unsuru olarak kullanacağız.” Diyen Taner Yıldız, sözlerini şöyle tamamladı.
“Biz kamu nezaretinde kamu denetiminde olabildiğince serbest bir özel sektör hedefliyoruz. Ama, sübvansiyonlar ve desteklerden bahsediyoruz, şu anda Avrupa yenilenebilir enerji kaynaklarıyla alakalı bizden daha fazla destek veriyor. Ama amaç o değil, globalleşen ekonomiler krize girince şimdi U dönüşü yapmaya başladı politikalar. Almanya geçtiğimiz hafta içinde elektrik fiyatlarının frenlenmesiyle alakalı tasarıyı dondurdu. Geçen yıl verdiği rakam 17 milyar Euro, bu yıl içinde planladıkları rakam 30 milyar Euro’ya yakın yenilenebilir enerjiye sübvansiyon rakamları. Biz buna daha yakınız. Ama yerli kaynakların yenilenebilir kaynakların ithal kaynaklara göre destekleniyor olması çok doğru bir şey, 5. Bölge desteklerinin ve her türlü yerli kömürün, üretilecek elektriğin, her birine verdiğimiz destekler ortada.”
Bakan Yıldız: “Çevrenin korunması makul oranda”
“Bizler çevrenin makul oranda korunduğu, yine insan için kullanıldığı bir enerji sektörü oluşturmak istiyoruz ve bunda samimiyiz. Birçok örnekleri var, durduğumuz bir kısım projeler var ve biz enerjinin etkili kullanımıyla alakalı, gerek enerji verimliliği, gerekse enerji tasarrufuyla alakalı önümüzde çok mesafe var. Bugün yaptığınız yatırımı 2-3 yıl içinde amorti edeceğiniz kalemler ve yatırımlar var. Şu anda bunun envanteri çok hassas tutulamıyor olmasına rağmen, enerji tasarrufu ve etkin kullanımıyla alakalı ciddi mesafeler kat edildi. Biz öyle bir sektöre geldik ki, 200 milyon dolarlık bir kredinin hazine garantisi istendiği bir on yıl öncesinden, şu anda 22 milyar dolarlık bir nükleer santralinin finansına hazine garantisinin istenmediği bir döneme geldi. Siyasi iktidarın bize sunduğu ciddi bir hediyedir. O yüzden bunu çok iyi değerlendirmemiz lazım, enerji sektörü adına yapılacak yatırımlarda çok ciddi izleyebiliyor olmamız lazım. Şu ana kadar dünyada sadece Finlandiya’da bu talep gelmiştir. Finlandiya'nın milli geliriyle Türkiye’nin milli geliri arasında çok büyük fark olmasına rağmen, biz bu değişimi, siyasi ve sürdürülebilir istikrarın verdiği kaynaklarla en iyi şekilde yönettiğimize inanıyoruz. Piyasanın regüle edilmesiyle alakalı, en önemli problemlerimizden birisini ben insan kaynağı olarak sunmak isterim. Serbestleşen piyasayı daha büyüyen bir iradesiyle beraber denetlemek ve yürütmek zorundayız Türkiye olarak. Bizler insan kaynakları konusunda geri kalmayacağız.
Elektrik dağıtımına 4 milyar dolar yatırım
Törende konuşan EPDK Başkanı Hasan Köktaş ise Elektrik Piyasası Kanunu’nun yasalaştığı 2001’den bugüne, özel sektör tarafından yaklaşık olarak 20 bin MW kurulu gücünde, 750 adet proje tamamlandığını söyleyerek, “Geçtiğimiz yıl toplam yatırım tutarı yaklaşık 5 milyar dolara ulaşan ve kurulu gücü 3700 MW olan 166 adet proje tamamlandı. Bu yılın ilk 2 ayında sessiz ve sedasız şekilde irili ufaklı 16 adet hidroelektrik, 7 adet rüzgar ve 5 adet doğalgaz olmak üzere, santraller tamamlanarak 2013 yılı itibariyle kesin kabulleri yapıldı. Özel şirketler son iki yılda 2 buçuk milyar liranın üzerinde yatırım yapmışlardır, önümüzdeki 3 yıl içinde 4 milyar dolar daha ilave yatırım yapacaklar” diye konuştu.
EPİAŞ kuruluş çalışmaları hızlandı
EPDK Başkanı Hasan Köktaş kamuoyunda Enerji Borsası olarak bilinen, Enerji Piyasaları İşletme Anonim Şirketi EPİAŞ’ın kurulmasına yönelik çalışmaların başladığını belirterek şirketin yönetişim yapısının belirlenmesine yönelik genel değerlendirmelerin yapıldığını aktardı. Köktaş, “Yine bu kanun çerçevesinde kurumumuza kısa sürede çok kapsamlı mevzuat değişiklikleri yapma sorumluluğu verilmiştir. Önümüzdeki 6 ay içinde lisans, dağıtım, şebeke, sayaçlar, denetim ve müşteri hizmetleri gibi toplam 19 adet değişiklik yapacaktır. Hızlı bir çalışmaya başlanmıştır ve ilk mevzuat değişikliği de hızlı şekilde hazırlanarak resmi gazetede yayınlanmak üzere başbakanlığa gönderilmiştir.” keklinde konuştu
TÜSİAD: Enerji borsası Türkiye’yi yatırım merkezi yapar
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz ise konuşmasında Elektrik Kanunu’nda yer enerji borsasının önemine dikkat çekerek, büyük ölçekli yatırımların gerçekleştirilmesinin ön koşulu uzun vadeli sürdürülebilirlik olduğunu anlattı. Bunun sağlanması için serbest piyasa dahilinde referans bir fiyatın oluşması, yatırımcı için büyük önem taşıdığını söyleyen Yılmaz, “Enerji borsasının sektörün tüm paydaşlarının işleyişinde aktif olarak yer alacaları ve bağımsız yapıda kurulması, borsanın etkili işleyişi açısından önemlidir. Bu borsanın Güney Doğu Avrupa ve yakın doğu bölgelerinde tüm piyasa katılımcıları için de bir çekim merkezi olacağının altını çizmek isterim.” dedi. Yılmaz şöyle devam etti:
“Gerek ülkemizde elektrik üretiminde kullanılan birincil enerji kaynaklarının dağılımı, gerek konut ve sanayide uygun maliyetli enerji ihtiyacı göz önüne alınırsa, doğalgaz piyasasının serbestleştirilmesi konusunda ileri aşamaya geçilmesi de önemlidir. Bu taslak içinde özellikle maliyet bazlı fiyatlandırma, Botaş’ın yapılandırılması, depolama konuları sektörün liberalleşmesi açısından önemli hususlarıdır. Son dönemde enerji piyasaları için önemli gelişmelerden, TBMM gündeminde yer alan türk petrol kanunun tasarısının da bu sene içinde ivedilikle kanunlaşması sektör açısından çok önemlidir. İklim değişikliği ve artan çevre duyarlılığı karşısında yenilenebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesi için düzenlemelerin önemini de altını çizmek isterim. Yapısal reformlar ile mümkün olabilecektir, bu koşullar sağlandığı takdirde Türkiye özel sektörü enerji yatırımlarını hızla devreye sokabilecek kapasitededir.”
MÜSİAD: Orta ölçekli yatırımcı da düşünülmeli
MÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Nail Olpak ise konuşmasında elektrik dağıtımında orta ölçekli yatırımcılara daha fazla fırsat verecek, onların da büyümesinin önünü açılması gerektiğine dikkat çekerek “Büyük portföy özelleştirmelerinde, kamunun elindeki hisselerin tamamın blok yöntemle elden çıkarılmaktadır. Türk Telekom örneğinde olduğu gibi bunun yerine kademeli bir hisse devri düşünülebilir mi? AB ülkelerinin büyük çaplı özelleştirmelerine bakarsak, bu şekilde uygulamaları da görmekteyiz.” Dedi.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.