Başbakan Nabucco İçin Sert Konuştu
Türk-Alman İş Formu'nda konuşan Başbakan Erdoğan, Nabucco projesinde bugüne kadar istenilen adımların atılmadığını belirterek, Türkiye'nin yatırımlara başlamacsı için Avrupa'ya çağrıda bulundu
Türk-Alman İş Formu'nda konuşan Başbakan Erdoğan, Nabucco projesinde bugüne kadar istenilen adımların atılmadığını belirterek, Türkiye'nin yatırımlara başlamacsı için Avrupa'ya çağrıda bulundu
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Nabucco projesine ilişkin, ''Tedarikçi ülkeler acaba hangi yıl itibariyle söz veriyor? Yatırımlar noktasında biz onların tedarik etmeye başladığı zamanı mı bekleyeceğiz, yoksa hemen transitle ilgili olarak isale hatlarını döşemeye mi başlayacağız? Şu anda hala karar ortaya konmuyor. AB'den aldığımız bu noktadaki haberler bana göre pek sağlıklı değil'' dedi.
Erdoğan, Türk-Alman İş Forumunda yaptığı konuşmada, cumartesi günü Libya'da düzenlenen Arap Ligi Zirvesinde yaptığı konuşmada Türkiye'nin Afrika ve Orta Doğu ile tarihten gelen çok sıkı bağlara sahip olduğunu bir kez daha müşahede ettiğini belirterek, uzun yıllardır Avrupa kurumlarıyla bütünleşmiş olan ve buralarda önemli roller üstlenen Türkiye'nin vereceği mesajların çok geniş bir bölgede karşılık bulduğunu kaydetti.
Bu bölgelerdeki ülkeler açısından da Türkiye'nin AB sürecinde hangi konumda bulunduğunun da merak konusu olduğunu söyleyen Erdoğan, ''Bu bakımdan Türkiye'nin AB'ye katılması... 1,5 milyarlık İslam dünyasıyla Batı dünyasının kaynaşması noktasında Türkiye burada en önemli bir köprü görevini ifa edecektir, ifa etmektedir'' dedi.
AB'ye tam üyelik hedefinin kendileri için stratejik ve vazgeçilmez bir hedef olarak kalmaya devam ettiğini vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Türkiye'nin AB hedefi, halkımızın değişim iradesinin, gelişim arzusunun da bir tezahürüdür. Tabii burada siyasi mülahazalarla üzüldüğümüz bir nokta vardır ki, AB süreci içerisinde 18 fasılda bir kilitlenme söz konusudur. Bu bizi üzmektedir. Halkımızı da doğrusu üzmektedir. Şu anda 12 fasıl açılmıştır. İspanya'nın dönem başkanlığını yaşıyoruz, ardından Belçika'nın dönem başkanlığı var. Bu iki dönemde 18 faslı tamamlarsak, burada kilitlenme var. Bundan sonraki süreç ne olacak? Dolayısıyla kalan fasıllarla ilgili bir revize edilme olayı söz konusudur veyahut da AB'nin bu noktada yeni bir karar alma durumu söz konusudur. Burada değerli müttefikimiz olarak gördüğüm, NATO'da beraber olduğumuz Almanya'dan çok şeyler bekliyorum. Türk halkı da bunu özellikle bekliyor. Diyorum ki geleceği birlikte inşa etmek imkanına sahibiz. Gelin bu imkanı en iyi şekilde değerlendirelim, birbirimize güç katalım.''
-TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER-
Başbakan Erdoğan, Türkiye ekonomisinde son dönemde yaşanan dönüşüme de işaret ederek, Avrupa'da Türkiye'nin 6. en büyük, Almanya'nın ise 1. ekonomi konumunda bulunduğunu, bu iki ekonominin birbiriyle dayanışmasının birçok sorunu da çözebileceğine inandığını belirtti.
Küresel kriz döneminde Türkiye'nin, finans sektörüne müdahalede bulunmayan tek OECD ülkesi olduğunu ve hiçbir bankanın batmadığını anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti:
' yılının ocak-şubat ayına göre Avrupa'ya ihracatımızda bu yıl yüzde 20 artış vardır ve bu artış trendinin de yükselmekte olduğunu görüyorum. Turizmde küresel krize rağmen 2009 sonu itibariyle artışımız devam etmiştir. 2008'de 26,3 milyon turist ülkemize gelmişken, 2009'da bu sayı 27 milyonu aşmıştır. 2010 ve 2011 yıllarında Türkiye ekonomisinin dünyada en hızlı büyüyen ekonomiler arasında yer alacağı uluslararası kuruluşlar tarafından da teyit edilmiştir. Biz 2010 için büyüme hedefimizi yüzde 3,5 olarak belirlerken, başta IMF, Dünya Bankası olmak üzere asgari yüzde 4,5 olarak bunu ilan etmişlerdir.''
Uluslararası yatırımlar konusunda da önemli başarılara imza atıldığını kaydeden Erdoğan, 2007'de 22 milyar dolara çıkarak rekor seviyeye ulaşan, ancak küresel krizle birlikte düşüş trendine giren uluslararası yatırımların, yeniden toparlanarak rekor seviyeyi aşacağına inandığını dile getirdi.
-NABUCCO-
Erdoğan, enerji konusuna da değindiği konuşmasında şunları kaydetti:
''Bu konuda Nabucco'nun bir ortağı da Türkiye. 3 ana başlığı var enerjinin. Bir tedarikçi, iki transit ve üç tüketici ülkeler. Türkiye, transit ve tüketici ülke konumunda, tedarikçi ülke konumunda değil. Tedarikçi ülkeler acaba hangi yıl itibariyle söz veriyor? Burası çok önemli. Yatırımlar noktasında da diyorum ki biz onların tedarik etmeye başladığı zamanı mı bekleyeceğiz, yoksa hemen transitle ilgili olarak isale hatlarını döşemeye mi başlayacağız? Şu anda hala karar ortaya konmuyor. AB'den aldığımız bu noktadaki haberler bana göre pek sağlıklı değil. Eğer para gelecekse biz Türkiye olarak her şeye hazırız. Hemen yatırıma varız. Hazırlıklarımız zaten belli. Hatlar nereden gelecek bu da belli. Herhangi bir ön kabulümüz, ön yargımız söz konusu değil. Tedarik noktasında da biz de çalışmaların içerisindeyiz, biz de görüşmeleri aynı şekilde yapıyoruz. Burada ister kuzeyden, ister doğudan, ister güneyden, hepsinden alabileceğimiz doğal gazın süratle Avrupa'ya intikali noktasında hazırız. Orada hiçbir endişe söz konusu değil.''
Bu konuda daha fazla beklenmeden adımların atılması gerektiğini söyleyen Erdoğan, iş forumunun katılımcıları arasında yer alan Nabucco'nun Alman ortağı RWE'nin Üst Yöneticisi (CEO) Jürgen Grossmann'a da hitap ederek, şu anda enerji komiserinin de bir Alman olduğunu, kendisini de enerji komiseriyle birlikte görüşmeye beklediğini ifade etti.
-VİZE KONUSU-
Almanya ile müteahhitlik sektöründe de önemli adımlar atılması gerektiğine, bu sektörde Türkiye'nin dünyada ikinci sırada yer aldığına işaret eden Erdoğan, burada karşılıklı ve üçüncü ülkelerde yatırımlar gerçekleştirilebileceğini söyledi.
Erdoğan, Türkiye'de 4 bini aşkın Alman firma bulunduğunu ve bir anlamda bu firmaların uluslararası camiada elçilik yaptığını ifade ederek, Türkiye'den yapılan ihracattan hem Türkiye'nin hem de bu markaların kazandığını, şu anda bu firmaların bulunduğu konumun çok önemli olduğunu kaydetti.
Başbakan Erdoğan, ''İnanıyorum ki yeni bir sıçramaya, özellikle otomotiv sektöründe giriyoruz. Başarılı çalışmaları var, istikrarı var ve bu istikrarı korumaları sayesinde hem markanın itibarını yükseltecekler hem de ülkemizin itibarını yükseltmeye devam edeceklerdir'' dedi.
Vize konusundaki gelişmelere de değinen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''İtalya ve İspanya ile biz bu arada bir anlaşma yaptık. Bu da 5 yıllık çok giriş-çıkışlı vize. Bu vize, ticari vize, bu vize akademisyenlerle ilgili, öğrencilere yönelik, sanatçılara yönelik vize. Bir adım atalım dendi ve bu adımları onlarla attık. Mayıs ayında Ruslarla öyle zannediyorum ki aynen Suriye, Ürdün, Libya ile aldığımız vize kararı gibi bir vizeyi Rusya'yla da alacağımıza inanıyorum. Temenni ederim ki daha sonra Almanya ile de böyle bir vize kararını hep birlikte alırız. Bunlar tabii kaynaşmayı, dayanışmayı çok daha farklı bir yere taşıyacaktır. Schengen ülkeleri arasında olduğuna göre, Türkiye de Gümrük Birliği üyesi bir ülke olduğuna göre, Gümrük Birliği'nden hareketle bu tür bir adımı atabileceğimize inanıyorum.''
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.