BLS Makina, 2012 yılı sonuna kadar kapasitesini doldurdu.
Üretiminin yüzde 95lik kısmını ihracata ayıran ve 2 milyon Euroluk yatırımla Dilovasında yaptığı yeni tesisine önümüzdeki ay taşınacak olan BLS Makina, 2012 yılı sonuna kadar kapasitesini doldurmuş durumda.
Üretiminin yüzde 95’lik kısmını ihracata ayıran ve 2 milyon Euro’luk yatırımla Dilovası’nda yaptığı yeni tesisine önümüzdeki ay taşınacak olan BLS Makina, 2012 yılı sonuna kadar kapasitesini doldurmuş durumda.
Demir-çelik sektöründe fizibilite çalışması yapan, mühendislik hizmeti, makinaların kurulması, devreye alınması hizmetleri veren, makina ekipman ve yedek parça üretimi konularında çözüm üreten ve ürettiği çözümleri uygulayarak sonuca ulaşan uluslararası bir firma olduklarını söyleyen BLS Makina Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Sarıgül, üretimlerinin yüzde 95’lik kısmını aralarında İran, Rusya, İtalya ve Küba’nın da bulunduğu 15 ülkeye ihraç ettiklerini ifade etti. Mevcut tesislerinin artan iş hacmi karşısında yetersiz kalması nedeniyle, Dilovası İMES’te 2 milyon Euro’luk yatırımla 3 bin metrekare kapalı alana sahip yeni tesis yatırımı yaptıklarını ve önümüzdeki ay bu tesise taşınacaklarını belirten Sarıgül, demir-çelik tesislerini kurmalarının yanı sıra bu tesislerin kullanacağı ekipmanların üretimini yaptıklarını da ifade etti.
Geçtiğimiz senelerde Rusya’da yıllık kapasitesi 350 bin ton olan çubuk demir tesisi, Kuzey Irak’ın çelikhane, haddehane ve enerji santrali olan ilk entegre tesisi ile İran’da yıllık kapasitesi 500 bin ton olan profil tesisini kurduklarını sözlerine ekleyen Sarıgül, “BLS Mühendislik olarak, bir anlamda demir-çelik fabrikası kuran fabrika konumundayız. Son iki yıldır özellikle İran’da ciddi projeler yapıyoruz. Şu anda da yine İran’da yıllık 200 bin tonluk bir haddehane tesisinin yapımını bitirmek üzereyiz. Önümüzdeki dönem için yine İran’da ciddi projelerde yer alacağız. Bir anlamda 2012 yılına kadar kapasitemizi şimdiden tamamladık” dedi.
Dış pazarda kurdukları demir-çelik fabrikalarının yanı sıra bu fabrikaların modernizasyon işlerini de yaptıklarını belirten Sarıgül, yurtiçinde de yine demir-çelik fabrikalarının kurulumunu ve bunların ekipman ihtiyaçlarını temin ettiklerini ifade etti. Türkiye’de özellikle son dönemlerde demir-çelik sektöründe yatırım yapan firmaların kadrolarındaki kaliteli ve eğitimli personel nedeniyle, Ar-Ge çalışmalarına büyük önem verdiğini belirten Sarıgül, tesislerinde kullandıkları makinaların Ar-Ge’sini de kendilerinin yaptığını söyledi.
Krizde cirosunu ikiye katladı
Küresel finans krizinin, iki açıdan değerlendirilmesi gerektiğini de sözlerine ekleyen Sarıgül, şöyle devam etti: “Küresel finans krizini demir-çelik sektöründeki fabrikalar ve bu fabrikalara ekipman sağlayan firmalar olarak iki açıdan değerlendirmemiz gerekiyor. Özellikle merdivenaltı olarak adlandırılan ve ekipman üretimi alanında faaliyet gösteren firmalar kriz döneminde ciddi sıkıntılar yaşadı. Bu dönemde piyasayı düşüren ve kaliteye önem vermeyen firmalar devre dışı kaldı. Biz ise ağırlıklı olarak dünya genelinde çalıştığımız için küresel krizde ciromuzu bir önceki yıla göre iki kat artırdık. Önümüzdeki dönemde ise yapacağımız projelerle kapasitemizi şimdiden doldurduk.”
Sarıgül, son olarak demir-çelik fabrikalarına ürettikleri ekipmanların yanı sıra verdikleri danışmanlık ve mühendislik hizmeti nedeniyle kendilerini bu fabrikaların çözüm ortağı olarak gördüklerini kaydetti.
Sarıgül ayrıca, demir çelik sektöründe yaşanan en büyük sıkıntının, hammadde temini olduğunu ve özellikle hurdadan kaynaklanan ciddi sorunlar yaşandığını vurguladı.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.