Borusan Lojistik, lojistik sektörünün önde gelen firmalarından biri. Özellikle demir çelik sektörüne lojistik alanında önemli hizmetler sunan firma, sunmuş olduğu profesyonel hizmet anlayışıyla sektörün gelişimine önemli katkılarda bulunuyor. Borusan Lojistik Genel Müdürü Kaan Gürgenç, sektörle ve Borusan Lojistik’le ilgili sorularımızı yanıtladı.
Önceki yıllara baktığımızda lojistik, bir sektör olarak görülmüyordu. Küçük nakliyecilerden ve kooperatiflerden oldukça önemli bir sektöre dönüşen Lojistiğin ülkemizdeki gelişimi hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Lojistik sektörünün son yıllardaki büyüme performansını oldukça başarılı buluyorum. Büyümeye paralel olarak, sektörün yapısında önemli değişimler de yaşanıyor. Lojistik sektörü geçtiğimiz 5 yıl içinde ölçek olarak büyüdü ve verilen hizmetlerin yelpazesi genişledi. Artık geçmişte ağırlıklı olarak kara taşıması yapan şirketler deniz taşımasına, depolama hizmetlerine, demiryollarına ve kombine taşımacılığına, yani 3PL hizmetlerine ağırlık vermesi oldu. Bu doğrultuda araç filoları ve depolama olarak kullanılan alanlar genişledi. Lojistik firmaları depolarda stoklanan ürünlerin tüketim noktalarına kadar olan taşımalarını da hizmet yelpazelerine aldılar. Demir yolu taşımacılığı önem kazanmaya başladı.Sektörün yaşadığı bir diğer gelişme de insan kaynağında ve teknoloji kullanımında gerçekleşti. Bilgi sistemlerine önemli bir oranda yatırım yapılıyor. Sektörü destekleyecek gelişmiş IT alt yapı sürekli geliştirilmekte, yenilenmekte.
Sektördeki büyümeyi tetikleyecek unsurlara gelince; lojistiğini iyi yöneten şirketler, maliyetlerinde yüzde 15 ile 30 arasında tasarruf sağlıyorlar. Artık rekabette avantaj sağlamanın yolu, tedarik sürecini ve lojistik hizmetlerini en iyi şekilde yönetmekten geçiyor. Bu büyümenin sonucunda, önümüzdeki birkaç yıl içinde uluslararası lojistik şirketlerinin Türkiye’de yatırımlarını tamamlamasıyla rekabet artık yerli büyük firmalardan çok, yabancı şirketlerle yerli büyük şirketler arasında yaşanacak denebilir. En geniş coğrafyada en geniş yelpaze ile hizmet verebilen, en büyük rekabet avantajını yakalamış olacak.
Borusan Lojistik olarak pazarın büyümesinden bağımsız olarak yıllık ortalama 30 büyümemizi 2010’a kadar devam ettirecek stratejik planlamalarımızı yaptık.
Diğer dünya ülkeleriyle kıyaslayacak olursak, Türk lojistik sektörünün gelişmişliği hakkında ne gibi değerlendirmeler yapabiliriz?
Ülkemizdeki lojistik sektörünün yapısını özellikle gelişmiş olan ülkelerin yapısı ile karşılaştırdığımızda; karşımıza hem sektörde hizmet veren firmalar ve onların hizmetleri anlamında, hem de bu hizmetleri talep eden ve satın alan firmaların beklentileri anlamında ciddi farklılıkları olduğunu görebiliriz.
Ülkemizde lojistik pazar gelişimi AB ile kıyaslandığında çok daha hızlı büyümekte. Genel olarak yıllık pazar büyümesinin 15’ler seviyesinde olduğu hesaplanmakta. Bu büyümenin altında öncelikli olarak son yıllarda sürekli yeni rekorlar kıran ülkemizin dış ticaret hacminde yaşanan büyümeler kadar, mevcut firmalarımızın daha fazla hizmeti dışarıdan tedarik etme istekliliğinin artması da yatmaktadır. Ülkemizde lojistik süreçlerin 38 kadarı outsource edilmişken, bu oran AB ülkeleri için 60’lar seviyesinde.
Ulaştırma Bakanlığımız gerek limanlarımızı gerekse demiryollarımızı özel sektöre hızla açarak, lojistiğin ülkemizin gelişiminde ve rekabetçiliğinde bir engel oluşturmasından çok fırsat haline gelmesinde önemli bir liderlik yapıyor. Uygulamaya geçen karayolları kanunu, sektöre giren global oyuncular ve sektörde mevcut olan Türk firmalarının bölgesel ve global büyüme çabaları, sektörümüzün hızla kabuk değiştirmesine ve sektörün kurumsallaşma hızına destek veriyor. Sektörün önünde yer alan firmaların büyümelerinin 30lar seviyesinde gerçekleşmesi pazarın sunduğu fırsatları bizlere göstermesi açısından önemlidir diye düşünüyorum.
Avrupa Birliği ve çevre ülkeleri ile ilişkileri artan ve dünya ticaretinde hızla globalleşen bir ülkenin lojistik sektörünün önümüzdeki dönemde de bu büyüme hızını koruyacağını ve büyümesini sürdürerek gelişmeye devam edeceğini öngörmekteyiz. Ülkemizin ve sektörümüzün önünde çok fırsatlar var.
Lojistik sektörünün “Olmazsa olmaz”ları nelerdir? Lojistik konusunda çözüm ortağı arayan firmalar, hangi kriterleri göz önünde bulundurmalılar?
Başkalarının size verdiği sözler ile siz müşterilerinize bir takım sözler veriyorsanız eğer bu sözleri size veren kişilerin - ki burada lojistik servis sağlayıcıları kast ediyoruz - servis seviyesi ve devamlılığı son derece önemlidir. İşlerin iyi gitmediği kriz durumlarındaki davranış tarzları şirketleri birbirinden temelde ayıran olgulardır. Tabiî ki tüm bu servislerin rekabetçi fiyatlara alınması hedeflenmelidir, rekabetçi fiyatın her zaman en ucuz fiyat olmadığını bilerek.
Firma olarak hangi sektörlere hizmet veriyorsunuz? Yapmış olduğunuz çalışmaları bizimle paylaşır mısınız?
Tüm sektörlere hizmet vermekteyiz, ancak ana müşterilerimiz yoğunlukla Otomotiv ve Otomotiv Yan Sanayi, Dayanıklı Tüketim, Demir Çelik, FMCG, Elektrik, Elektronik, Kimya ve Yapı İnşaat sektörlerindedir.
Demir Çelik sektörü, hiç kuşkusuz lojistik sektörünün en önemli hedef kitlelerinden birisi. Özellikle son dönemlerde alınan Yassı Çelik üzerine yatırım kararları, lojistik sektörünü nasıl etkileyecek?
Herhangi bir ülke ekonomisinin refah seviyesinin göstergelerinden biri olan demir çelik tüketimi, ülkemizde gelişmiş ülkelere göre oldukça düşük seviyede, sektör bu bakımdan gelişme potansiyelini koruyor. Gelişmiş ülkelerde 450–500 kg olan kişi başı tüketim rakamı ülkemizde yaklaşık 250 - 300 kg seviyelerinde. Gelişmiş ülkelere göre oldukça düşük seviyede gerçekleşen yurtiçi tüketimimiz bütçelerde yatırımlara yeterli kaynak ayrılmaması nedeniyle artış gösteremiyordu. Ancak dünyada ise çelik sektöründe oyuncular hızla konumlarını almakta; Çin önceleri kendi ihtiyacını karşılayabilmek için demir çelik için önemli bir müşterimiz iken, bugün hem kendi ihtiyacını karşılar, hem de dünya piyasalarına yön verir hale gelmiş durumda. Küresel gelişmeler bu yönde gerçekleşirken, ülkemizin de kayıtsız kalmaması aşikârdır. Sizin de bildiğiniz gibi Ekim ayı içinde Borusan Holding dünyanın en büyük çelik şirketi ve Borçelik’teki ortağımız ArcelorMittal ile yüzde 50/50 ortaklıkla Gemlik’te sıcak haddehane yatırımı yapmak üzere anlaştı. Bu yatırımla beraber grubumuz, Türkiye’nin en önemli çelik üreticilerinden biri olma pozisyonunu pekiştirecek ve küresel bir oyuncu olma hedefine bir adım daha yaklaşacak.
Türkiye’de çelik sektöründeki bu hızlı büyüme çelik lojistiği konusundaki değişimi de gerekli kılıyor. Lojistik sektörünün çelik lojistiği konusunda uzmanlaşmaya gitmesi kaçınılmaz görünüyor. Bu uzmanlaşma çelik sektörünün ihtiyaçlarını daha iyi anlayarak, sektörde ortak gelişim alanlarının belirlenmesi ve sektörün ihtiyacına özel lojistik çözümler bulunması için gerekli. Bugün örneğin 13 milyar doların üzerinde çıkan bir otomotiv sektörünün ihracatı varsa, bunda demir çelik sektörümüzün payı çok ciddidir. Bir kurumun tedarik veya lojistik sıkıntılarından dolayı üretimlerini tatil etmesi son derece büyük mağduriyetlere sebebiyet verebilir. Bu durumu 2005 yılının sonunda Nissan fabrikası yaşadı. Çelik tedarik edemediğinden belli bir süre üretimini aksatmak durumunda kaldı. Elbette ki ülke ekonomisi üzerinde bu kadar büyük etkisi olan bir sektördeki yatırım artışı lojistik sektörünü de çok yakından etkileyecektir. Bu örnekte de görüldüğü üzere, nihai ürün üretiminin gerçekleşebilmesi doğrudan hatasız bir lojistik hizmetinden geçmekte. Rulo sac ve çelik ürünlerinin nakliyeleri için tercih edilen en önemli taşıma modeli demiryolu ile taşımadır. Almanya ve Fransa’da rulo sac ve çelik ürünleri taşımalarının 50’si demiryolu ile olmaktadır. Önümüzdeki yıllarda Türkiye’de demiryoluna yapılacak yatırımlar artacak, yeni vagon ve yeni hatların yapımına ihtiyaç duyulacaktır.
Peki sektörünüzdeki rekabetle ilgili neler söyleyebilirsiniz?
Her ne kadar, sektöre girmek isteyen yeni firmalar için bariyerler çok düşük, ve hiçbir regülasyon bulunmaması nedeni ile sektörümüzdeki şirket sayısı hızla artsa da, uzmanlara göre önümüzdeki birkaç yıl içinde sektör büyümeye devam ederken, şirket sayısı azalacak. Birleşme ve satın almalarla yaşanacak bu azalma sonucunda da rekabet fiyat odaklı olmaktan çıkıp kalite, hız, müşteri hizmetleri ve teknoloji odaklı olacak. Sektör 2015 yılında da 120 milyar doların üzerinde bir potansiyele ulaşacak. Lojistik sektörü geçtiğimiz 5 yıl içinde hem ölçek olarak büyüdü, hem de verilen hizmetlerin yelpazesi beraberinde genişledi. Birkaç yıl içinde uluslararası lojistik şirketlerinin Türkiye’de yatırımlarını tamamlamasıyla rekabet artık yerli büyük firmalardan çok, yabancı şirketlerle yerli büyük şirketler arasında yaşanacak denebilir. En geniş coğrafyada en geniş yelpaze ile hizmet verebilen, en büyük rekabet avantajını yakalamış olacak.
Bu beklentilerin ışığında, bundan sonrası için neler yapmayı planlıyorsunuz?
2003 yılından itibaren ciromuzu 4 kat artırarak 2006 yılını 133,5 milyon USD ciro ile kapattık. Borusan Lojistik olarak 2007 yılında kendimize 30 büyüme hedefi koymuştuk. Şu ana kadarki elde etmiş olduğumuz sonuçlar yılsonunu 34,8 civarında bir büyüme ile kapatacağımızı gösteriyor.
Borusan Lojistik Gemlik Limanı yatırımı ile 2009 yılında konteyner kapasitemizi 100, genel kargo kapasitemizi 100, araç park sahası kapasitemizi arttıracağız. 2007 başında Cezayir, Dubai ve İranda faaliyete açtığımız B.International firmalarımıza ek olarak, Hollanda’da 4.yurtdışı lojistik firmamızı açıyoruz.
Depolama alanlarımızda ise, 2006 yılına göre 76 lık bir büyüme gerçekleştirdik. 2006 sonu sahip olduğumuz 50 adetlik özmal araç filomuzu ise 2007’de ikiye katladık.
Yurtiçinde hizmet vermekte olduğumuz lokasyon sayısı bugün itibariyle 37den 50’ye ulaştı. 2007 yılı sonunda özellikle yurtdışı operasyonlarımızda ciddi büyüme ile birlikte yılsonunu 180 M$ ciro seviyelerinde kapatacağız.
Borusan Lojistik olarak pazarın büyümesinden bağımsız kalarak yıllık ortalama 30 büyümemizi 2010’a kadar devam ettirecek stratejik planlamalarımızı yaptık. Bu bağlamda 2008 için ciro hedefimiz 250 milyon dolar olup en yüksek büyümenin yurt dışında kurduğumuz şirketlerin faaliyetlerinden gelmesini bekliyoruz.
Kaynak: Demir Çelik Store / Kasım 2007
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.