Bu büyüme oldukça iyi bir büyüme
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Ã?zdebir, ''baz etkisiyle beraber değerlendirildiğinde bu oldukça iyi bir büyüme'' dedi.
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Ã?zdebir, ''baz etkisiyle beraber değerlendirildiğinde bu oldukça iyi bir büyüme'' dedi.
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, sanayi üretiminin katkısıyla bu yılın ilk çeyreğinde ekonomide yüzde 11,7'lik bir büyüme oranının elde edildiğini belirtirken, ''baz etkisiyle beraber değerlendirildiğinde bu oldukça iyi bir büyüme'' dedi.
Özdebir, Ankara Sanayi Odası Haziran Ayı Meclis toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'deki ekonomisindeki gelişmeleri değerlendirirken, Türkiye'nin bölgesinde, sahip olduğu bu ekonomik güçle orantılı bir siyasi konuma yükselmek istemesinin doğal olduğunu söyledi. Türkiye'nin bölgesinde siyasi bir güç olması, bölgede barış ve huzurun sağlanması için rol oynaması çeşitli çevreleri rahatsız ettiğini bildiren Özdebir, ''bölgede siyasi bir güç odağı olmamızı istemeyen çevreler, iç sorunlarımızı kaşımakta, teröre destek vermekte ve toplumsal ayrışmayı teşvik etmektedirler. Öyleyse, bölgede siyasi bir güç olabilmek ve ağırlığımızı hissettirebilmek için öncelikle içerideki sorunlarımızı halletmeliyiz. Bu nedenle herkes, bu bilinç ve sorumluluk duygusuyla hareket etmelidir'' diye konuştu.
Sanayi üretimindeki toparlanmanın devam ettiğini hatırlatan Özdebir, nisan ayında sanayi üretiminin geçen yılın aynı ayına göre yüzde 17 artış gösterdiğini, henüz kriz öncesindeki seviyelerine gelmemiş olmakla birlikte sanayi üretimindeki bu artışın memnuniyet verici olduğunu söyledi.
Haziran ayında kapasite kullanım oranının da bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 6,8 aratarak yüzde 73,6 ile Ekim 2008'den bu yana en yüksek değerine ulaştığına dikkati çeken Özdebir, bu kapasite kullanım oranlarının, sanayideki toparlanmanın yaz aylarında da devam edeceği konusunda kendilerini umutlandırdığını ifade etti.
-BÜYÜME RAKAMLARI-
Büyüme rakamlarını da değerlendiren Özdebir, bu yılın ilk çeyreğinde büyüme hızının yüzde 11,7 olduğunu, alt kalemleri incelendiğinde de büyümeyi asıl sağlayanın sanayi üretimi içindeki imalat sanayi olduğunu söyledi. Özdebir, ''Sanayi üretiminin katkısıyla birinci çeyrekte yüzde 11,7'lik büyümeyi elde etmiş durumdayız. Baz etkisiyle beraber değerlendirildiğinde, bu oldukça iyi bir büyüme'' dedi.
Dış ticarette toparlanmanın devam ettiğini anlatan Özdebir, ancak ihracatın yaklaşık yarısının yapıldığı AB'deki ekonomik durgunluk ve borç krizinin, başta ihracat olmak üzere ekonomiyi olumsuz etkileyeceğini, diğer yandan hızla artan dış ticaret açığıyla birlikte cari işlemler açığı da hızla arttığını ifade etti.
-ELEKTRİK FİYATLARI-
Konuşmasında elektrik fiyatlarına da değinen ASO Başkanı, şunları kaydetti:
''EPDK, geçen hafta güzel bir açıklama yapmıştı. EPDK'nın bu kararı geri aldığını üzülerek öğrenmiş bulunuyoruz. Ama hiç olmazsa şunu yapabiliriz; sanayide kullanılan elektrik üzerindeki yüzde 2'lik TRT payının kaldırılmasının sanayicimize ağırlaşan ve zorlaşan rekabet karşısında az da olsa rekabet sağlayacağına inanıyoruz. Bu konuda bizleri umutlandırırsanız teşekkür ederiz. Elektrik dağıtım şirketlerinin özelleştirilmelerine devam edilmesini de memnuniyetle karşılıyoruz. Rekabete ve insafa sığmayacak şekilde Doğu ve Güneydoğu bölgelerimizde çok fahiş fiyatlarla elektrik satıldığını duyuyoruz, üzülüyoruz bu aksaklıkların da özelleştirmelerle beraber düzeleceğine inanıyoruz.''
ASO üyelerinin yavaş işleyen bürokrasi hakkında sorunları olduğunu dile getiren Özdebir, enerji projelerinin tasdik işlemlerinde, idarelerce yapılması gereken imalat testleri ile biten yatırımların kabul işlemlerinde, ÇED raporlarının alınmasında, projelerinin ön rapor ve fizibilite kontrolleri sürecinde Su Kullanım Anlaşmalarında yaşanan gecikmelerin enerji yatırımlarının başlama ve bitirme sürelerinin uzamasına yol açtığını söyledi.
Özdebir, bu konudaki aksamaların giderilmesi amacıyla belli ölçeğin altındaki yatırımlar için bazı yetkilerin merkezi idareden bölge müdürlüklerine devredilmesi ve gerekli önlemlerin alınarak bu konudaki işlemlerin hızlandırılmasında yarar görüldüğünü bildirdi.
-OSB'LERİN ELEKTRİK TARİFELERİ SORUNU-
Organize sanayi bölgelerindeki elektrik satış tarafilerindeki arasındaki dengesizliğin giderilmesinin de önemini vurgulayan Özdebir, şöyle konuştu:
''Mali imkanı olan OSB'ler 1 No.lu tarifeden yararlanabilmek için ciddi yatırımlar yaptılar. Ancak, 2007 yılında alınan bir Bakanlar Kurulu kararıyla 1 ve 2 No.lu tarifeler arasındaki denge bozulmuştur. Böylece, elektrik satış tarifelerinde en düşük fiyattan olması gereken 1 No.lu tarife, 2 No.lu tarifeden daha yüksek hale gelmiş, OSB'lerin 2 No.lu Tarifeye geçme talepleri de kabul edilmemiştir. Bu sorunun en kısa sürede çözüme kavuşturularak tarifeler arasındaki dengesizliğin giderilmesi gerekmektedir. Ülkemizde sanayide kullanılan doğal gazın yüzde 50'sini OSB'ler kullanmaktadır. Doğal gaz piyasasında rekabetçi serbest piyasa koşulları oluşmadığından rekabetçi fiyattan doğal gaz temin edilememektedir.
Sanayiciye daha düşük bedellerle doğal gaz temin edebilmek için OSB'lere boru hatlarından yararlanarak doğal gaz ithal etme izni verilmeli ve doğal gaz depo şirketlerinin EPDK'nın onayına sunduğu Kullanım Usul ve Esasları mümkün olan en kısa sürede onaylanmalıdır.''
MADENCİLİK SEKTÖRÜNÜN BEKLENTİLERİ
Maden şirketleri, tesislerini işletmeye açabilmek için çok sayıda bakanlıktan, valilikten, belediyelerden izin almak zorunda olduğunu anlatan Özdebir, uzun zamana, yoğun emeğe ve önemli maliyetlere mal olan izinlerin, sektör karşıtları tarafından maliyetsiz olarak ve sadece bir dilekçe ile dava konusu yapılabildiğini, bununda yatırım ortamını çok olumsuz yönde etkilediğini söyledi.
Özdebir, dava açma yetkisi, harç ve teminatları konusunda yeni bir düzenleme yapılması gerektiğini belirtti.
Son yıllarda Madencilik Sektörü aleyhine kamuoyu oluşturma faaliyetleri son derece arttığına dikkati çeken Özdebir, ''Sektör, Bakanlığın da katkılarıyla iyi madencilik faaliyetlerinin tanıtımı için çaba göstermeli, madencilik aleyhine ortaya atılacak asılsız iddialar karşısında derhal kamuoyunu bilgilendirme görevini yerine getirmelidir.'' dedi.
DİĞER KONUŞMACILAR
Toplantıda ASO meclis üyeleri enerji sektörünü ilgilendiren konular hakkında görüş ve taleplerini dile getirdi.
ASO Meclis Üyesi Tarık Artukmaç, 3 bin kilometreyi aşkın Nabucco Doğal Gaz Boru Hattı Projesinin Türkiye'deki boru sektörü için çok önemli olduğunu, fakat finansman kaynaklarının yetersizliğinden dolayı eximbank kredileri gibi konuların ciddi endişe kaynağı oluşturduğunu söyledi.
Nabucco Projesi yapılırken milli sanayicinin haklarının da korunması gerektiğini vurgulayan Artukmaç, şöyle konuştu:
''Almanya'nın sadece bu proje için 1 milyar Avro eximbank kredi hazırladığı belirtiliyor. Türkiye'de bulunabilecek kredi limitleri belli, bunu batı ülkelerinin eximbank kredileri ile yarıştırıp rekabetçi hale getirmek mümkün değil. Milli sanayicimizin korunması, Türk boru sektörünün devre dışı bırakılmaması için Başbakan ve BOTAŞ yetkilileri ile hükümetimizin bu konuda arkamızda olmaları gerektiğine inanıyorum.''
Üyelerden Sözer Özel de madenciliğin önünü açılıp, daha fazla maden yatırımı, üretimi ve istihdamın sağlanması gerektiğini belirtirken, bu kapsamda bürokrasinin azaltılması, ruhsat güvencelerini artırılması ve madencilik sektörüne daha fazla yüklerin gelmemesi gerektiğini kaydetti.
''ÇED ÇALGICILARI YÜZÜNDEN İNCELEMELER UZUN SÜRÜYOR''
ASO üyesi Necati Ünal da enerji fiyatlarına değinirken kredi talep ederken, bankaların minimum 9 dolar centten fiyat hesap ettiklerini söyledi.
Ünal, ''bu şekilde hiç bir proje fizibl olmaz, enerji için finansman bulmak için fiyatların minimum 7-7,5 avrosent olarak tespit edilmesini talep ediyoruz'' dedi.
Necati Ünal, proje fizibilite incelemelerinin de gerçek yatırımcı olmayan kişiler yüzünden geciktiğine dikkati çekerek, ''ÇED çalgıcıların elinde proje olması nedeniyle bizim projelerimizin fizibilitelerinin incelemesi çok uzun alıyor. Ya bunları ayıklamak lazım, ya bu işi yapanlara öncelik verilmeli'' diye konuştu.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.