Bünyamin Halaç: Galvanizlenecek ürün yoksa tesis yapmanın da anlamı yok?
Firmamız Kıraç Galvaniz A.Ş, 2007 yılında Bursa da Sıcak daldırma Galvaniz (SDG) faaliyetlerine başladı. Bölgenin ilk ve tek SDG firmasıyız. Ocak ölçülerimiz 7,5 mt x 1,5 mt x 2,5 mt. Şu anda sadece fason SDG yapıyoruz.
Sorularımıza geçmeden önce Kıraç Galvaniz’in yatırımlarından, hizmet yelpazesinden kısaca bahseder misiniz?
Firmamız Kıraç Galvaniz A.Ş, 2007 yılında Bursa da Sıcak daldırma Galvaniz (SDG) faaliyetlerine başladı. Bölgenin ilk ve tek SDG firmasıyız. Ocak ölçülerimiz 7,5 mt x 1,5 mt x 2,5 mt. Şu anda sadece fason SDG yapıyoruz. Bursa ve civarının sektörel yapısına baktığımızda son yıllarda otomotiv sanayinin gelişmesinin de katkısıyla metal imalat sektörünün yükselen bir ivme çizdiğini görmekteyiz. Otomotiv Sanayinin titiz, tavizsiz ve mükemmel olma anlayışı yan sanayinin de işleyiş yapısına yansımıştır. Kalite değerlerini öne çıkartan bu proses anlayışı yurtdışı firmalarında dikkatini çekmiş, ve bölgede kurulu metal imalat firmaları galvanizli metal ürünlerine yönelip yurtdışına ihraç etmeye başlamışlardır. Tabi bu durum bize direkt yansımıştır. Müşterilerimizin 70 i ürünlerini yurtdışına gönderiyor. Özellikle tüm dünyada perakende tüketilen galvanizli metal ürünler portföyümüzü oluşturuyor. Tabi bu anlamda sahip olunması gereken toplam kalite zihniyeti ve ilgili tüm belgelere sahibiz. Amerika ve Avrupa galvanizciler birliğinin üyesiyiz. Sektörle ilgili tüm gelişmeleri yakından takip ediyoruz.
2001 yılında yaşanan krizin ardından, ekonomide belli bir iyileşme görüldü, piyasalarda dolaşan para miktarı arttı ve reel sektörde bir canlılık yaşanmaya başladı. 2001 – 2008 yılları arasında galvaniz sektöründe neler yaşandı, sektör nasıl bir gelişim gösterdi?
Bu periyot aynı zamanda ülkemizdeki galvaniz sektörünün de geliştiği bir dönem oldu.
Bu geciken bir gelişmeydi zaten. Ülkemizdeki galvaniz bilinci ve galvanizli ürün kullanımı oldukça zayıf. Reel sektörün gelişmesi bu anlayışın gelişmesini az da olsa tetikledi.
2008 yılına sizlerin de bildiği gibi enerji zamları ve artan vergi yükleriyle girdik. Özellikle bu yılın ikinci çeyreğinde hemen hemen tüm sektörlerde önemli daralmalar gözlendi. Bu dönemde sizin sektörünüz yaşanan daralmadan ne kadar etkilendi? Aynı zamanda Kıraç Galvaniz için 2008 yılı nasıl başladı ve nasıl devam ediyor?
Galvaniz sektörü metal ana sektörünün bir alt sektörüdür aynı zamanda. Dolayısıyla öncelikle bu sektörün (Metal Ana Sanayi) sıkıntılarına bakmak lazım. 2008 yılı başından bu yana demir-çelik ürünlerine gelen inanılmaz zamlar her iki sektörü de çok kötü etkiledi. Üstelik hem global krizin hem de ülkemizde yaşanan sıkıntıların henüz sektöre yansımadığını düşünüyorum ben. Çünkü bu zamana kadar firmalar bağlantılı işlerini, bitirdiler kontratlı aldıkları metal ürünleri kullandılar. Fakat deniz bitti. Asıl sıkıntıyı şimdi yaşayacağız. Metal ürünlerdeki artışın devam edeceği öne sürülüyor üstelik. Umarım ülkemiz ve sektörümüz bu sıkıntıları kolay atlatır. Bunun için hükümetin acil önlemler alması lazım. Biz firma olarak 2008 e iyi başladık fakat 3. aydan itibaren sıkıntıyı hissetmeye başladık. Yaz sezonu zaten sönük geçen bir mevsimdir. Firmamız da bu konuda ilgili önlemleri almaktadır.
Galvanizleme, gelişmiş ülkelerin yaygın olarak kullandığı bir uygulama olarak dikkat çekiyor. Ne var ki ülkemizde bu bilinç yeterince yerleşmemiş durumda. Öncelikle galvaniz, kullanıcılara neler kazandırıyor, ne gibi avantajlar sunuyor, bunlardan bahseder misiniz?
2 tür ana faydadan söz edilebilir. Ülkesel menfaatler ve imalatçı - kullanıcı faydası. Ülkesel menfaatler inanılmaz boyutlarda her yıl yaklaşık 2 milyon ton çelik hurdaya çıkıyor ülkemizde, heba oluyor yani. Sadece malzeme fiyatı değil diğer giderleri de hesaba kattığımızda (enerji, işgücü, zaman, çevresel etki vs) bu kayıp GSMH’mızın her yıl 8–10 milyar dolar azalmasına sebep oluyor. Bireysel kullanımın faydasına gelince; öncelikle sağlıklı bir çevrede yaşanılmasına katkı sağlar galvanizleme, montaj kolaylığı, düşük maliyet, öngörülebilir dayanım ömrü, sayabileceğimiz faydalardan sadece bir kaçı…
Galvaniz kullanımı konusunda diğer dünya ülkeleriyle Türkiye’yi kıyasladığınızda ne gibi farklılıklar göze çarpıyor? Kullanım oranları hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Burada öncelikle yapısal çelik kullanım oranlarına bakmak lazım. Ülkemizin sismik aktivitesi son derece yüksek bir konumda olmasına rağmen yapısal çelik kullanım oranı 5 seviyelerinde. Bu gelişmiş ülkelerde (ABD,Japonya) 80’lerde. Son derece zorlayıcı nedenlere sahip olmamıza rağmen yapısal çelik kullanımının bu derece az olması galvaniz kullanımının ülkemizdeki azlığını da açıklıyor. Zaten Galvaniz Tesisi sayısı da bunu destekliyor. Nüfus-Coğrafya-Reel Sektör Canlılığı / Galvaniz tesisi oranına baktığımızda, ülkemizde şu an yaklaşık 35 SDG firması var, mesela Almanya da bu sayı 190 civarı. Yani en başta tesis sayımız az. Fakat bu açık tesis sayısının artmasıyla kapatılamaz. Öncelikle galvanizcilerin ürün çeşitliliği arttırması lazım. Galvanizlenecek ürün yoksa tesis yapmanın anlamı da yok. Kaldı ki bunun örneklerini de yaşıyoruz.
Ülkemizde galvanizleme bilincini arttırmak ve kullanımını yaygınlaştırmak için neler yapılabilir? Bu çalışmaları kimlerin veya hangi kurumların yapması gerekiyor? Bu alanda firma olarak yapmış olduğunuz çalışmalar var mı?
Galvanizleme bilincini arttıracak unsurlar birkaç ayaktan oluşmaktadır;
Öncelikle hükümete çok ciddi görevler düşüyor. Devlet eliyle yaptırılan işlerde mutlaka şartnamelere uygun olan metal ürünlerin galvanizli olması şartı getirilmelidir. Bu konuda çok küçük adımlar var. (Aydınlatma direkleri, bariyerler, Karayolları trafik materyalleri vs.) fakat yeterli değil. Bu şartnameleri yerel yönetimlere de yaymak lazım. Şartnameler yoluyla kullanım arttıkça özel sektörde buna yönelecektir. Netice itibariyle nihai kullanıcıya galvanizli ürün kullanımın faydası bir şekilde anlatılmalı-dayatılmalı-gösterilmelidir. Bu noktada da kuruluş çalışmaları sona yaklaşan Galvanizciler derneğine de çok iş düşüyor. Dernek kuruluş çalışmalarımız bitmek üzere. Derneğimizin kaybolan yılları süratle telafi edeceğine inanıyorum. Bunun için şimdiden planlar yapılmış bulunmaktadır. Olayın bir başka ayağı da biz galvanizciler. Bence tüm galvanizciler en başta mevcut pastayı paylaşmaktansa pastayı büyütmeye çalışmalılardır.
Bunun için gerekirse bütçelerine yeni kalemler ekleyip yeni pazarlar oluşturmak adına çalışmalar yapmalılardır. Bu hem sektörün gelişmesini hem firmaların büyümesini sağlar. Sağlıklı galvaniz firmaları sektöründe hastalıksız büyümesini sağlar. Biz firma olarak buna azami dikkat gösterip yaptığımız pazarlama tanıtım çalışmalarında da (Katalog,Reklam vs.) firmamızdan çok galvanizi öne çıkartarak buna katkı sağlamaya çalışıyoruz.
Bundan sonraki dönemlerde firma olarak yapmayı düşündüğünüz yatırımlar ve projeler varsa bizimle paylaşır mısınız?
Bizim öncelikli hedefimiz yaptığımız işi layıkıyla yapmak. Kalite anlayışımızdan ödün vermeden müşteri memnuniyetini ön planda tutarak sektörün gelişmesine katkı sağlamak. Yatırımlarımız şu aşamada bu anlayışı yerleştirip güçlendirmek için teknolojik yenilikleri takip etmek. İyileştirmelere devam etmek. Tüm olumsuzluklara rağmen ben Türkiye de Galvaniz sektörünün gelişeceğini umut ediyorum. Yeter ki çağdaş bir zihniyetle etik değerlere zarar vermeden işimizi yapalım.
Kaynak: Demir Çelik Store
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.