Burak Davut: Termo İndüksiyon Türkiye’nin en kapsamlı indüksiyonla ısıl işlem tesisi haline gelmiştir.
Termo İndüksiyon, sektörde 1981 yılından beri faaliyet gösteriyor. Firmanın çalışmalarının önemli bir bölümünü ihtisas sahası olan indüksiyonla sertleştirme oluşturuyor.
Termo İndüksiyon, sektörde 1981 yılından beri faaliyet gösteriyor. Firmanın çalışmalarının önemli bir bölümünü ihtisas sahası olan indüksiyonla sertleştirme oluşturuyor. Makine Sanayii, Otomotiv Sanayii, Ağır Makine Sanayii, İnşaat, Ziraat ve İş Makineleri Sanayii, Petrol ve Madencilik, Gemi Sanayii, Savunma ve Havacılık Sanayii, Dövme ve Döküm Sanayii, Gıda ve Tekstil Sanayi sektörlerine ısıl işlem hizmeti sağlayan Termo İndüksiyon, indüksiyonla yüzey sertleştirme, yumuşatma, gerilim gidermenin yanı sıra indüksiyon teknolojileri kullanılarak kaynak yapma, toz boya ve plastik kaplama, sıkı geçme-sökme, metalürji laboratuar hizmetleri ve mühendislik hizmetleri veriyor. Firmanın Genel Müdürü Burak Davut’u ofisinde ziyaret ederek sektöre ilişkin düşünceleri ve yapmış oldukları çalışmalar hakkında bir söyleşi gerçekleştirdik.
Sorularımıza geçmeden önce kendinizden kısaca bahseder misiniz?
1978 yılında İstanbul’da doğdum. Üniversiteyi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri üzerine, yüksek lisansımı ise Uluslararası Ticaret üzerine yaptım. Baba mesleği olduğu için küçük yaştan beri bu işin içindeyim… Oradan gelen tecrübeyi akademik bilgi ile birleştirerek bugünlere geldim.
Firmanızın bünyesinde hangi faaliyetler gösteriliyor, müşterilerinize hangi ürün ve hizmetleri sunuyorsunuz?
Termo indüksiyon ısıl işlem üzerine faaliyet gösteren bir firmadır. Komple bir ısıl işlemden ziyade indüksiyonda sertleştirme ve yüzey sertleştirme ve onu takip eden gerilim giderme operasyonu yapan bir firmadır. Isıl işlemde sadece bir dalda uzman olmuştur ve piyasada bu alanda önemli bir marka bilinirliği elde etmiştir. Kalite ve ilkler konusunda birçok firmadan önde olduğumuzu söyleyebiliriz. Son yaptığımız yatırımlarla da bu konuda Türkiye’de bazı ilkleri gerçekleştirmiş bulunuyoruz.
Ağırlıklı olarak hangi sektörlere hizmet veriyorsunuz?
Yüzey sertleştirmeye ihtiyaç duyulan her sektöre hizmet veriyoruz. Ağırlıklı olarak havacılık, savunma sanayii, otomotiv ve makine sanayii, çimento sanayi ve gemi inşa sanayii gibi sektörlere hizmet veriyoruz.
Türkiye’de sizi diğer firmalardan farklı kılan özellikleriniz nelerdir?
Şu anda yeni hayata geçirdiğimiz 4750 metrekare kapalı alana sahip tesiste hizmet veriyoruz. Avrupa’ da ilk birkaç firma içine girebilecek, 8 metre boyunda ve bir metre çapında parçaların yüzeyini sertleştirebilecek bir tesise sahip olduk. Tesisimiz de 14 tane ısıl işlem ünitesi bulunuyor. Şuan ki hedefimiz ağır makine sanayiine yönelik makine parçalarını sertleştirmek… Böylesine büyük bir tesise sahip olmamız ve büyük ebatlı parçalara yüzey sertleştirme uygulayabilmemiz, bizi farklı kılan en önemli özelliğimiz diyebilirim…
Türkiye’ de bu sektör her geçen gün gelişiyor ve gelişmeye devam edecek. Siz bu noktada Ar-Ge’ ye ne kadar yatırım yapıyorsunuz, Ar-Ge sizin işinizde ne kadar önemli?
Bununla ilgili ciddi bir bilgi bankamız var. Yurt dışından çeşitli kitapları bünyemize dahil edip, kaydını tuttuğumuz tecrübeler ile yakın zamanda üniversite seviyesinde bir kütüphane kuracağız. Meslekle, yüzey sertleştirme ile ilgili bugün süreli veya akademik bilgi içeren doğru düzgün bir yayın yok maalesef… Bünyemizde oluşturacağımız bu kütüphaneyi faydalanmak isteyen kuruluşlara da açmayı düşünüyoruz.
Türk sanayicileri en çok nitelikli personel bulamamaktan yakınıyor. Benzer sorun sizde de yaşanıyor mu?
Bizim sektörümüzde de kalifiye personel bulabilmek oldukça zor. Bunun bilincinde olduğumuz için kendi personelimizi kendimiz yetiştirmeye ve çalışan sirkülasyonunu minimum düzeyde tutmaya özen gösteriyoruz. Şu anda 17 kişi ile çalışıyoruz ve personel yatırımına büyük önem veriyoruz.
Sektörünüzdeki rekabet ortamı hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Bir hadiste şöyle denir; yapan ile yapmayan bir olur mu? Fakat Türkiye’de maalesef yapanla yapmayan bir oluyor. Bu benim en rahatsız olduğum konuların başında geliyor. Ar-Ge’ye yatırım yapıyoruz, tesisimizi modern teknolojiyle donatıyoruz, en gelişmiş makineleri kullanıyoruz, laboratuar kuruyoruz… Hizmet kalitesini mümkün olduğu kadar üst düzeyde tutuyoruz. Bu kriterleri yerine getirmeyen ve altyapısız çalışan firmalarla rekabete girdiğimizde zor durumda kalıyoruz. Çünkü birçok firma saydığım yatırımları yapmıyor ve maliyetleri bu nedenle düşük oluyor. Dolayısıyla bize denk olan her firma ile rekabet edebilecek gücümüz var ancak amatör firmalarla fiyat yarışına girmemeye özen gösteriyoruz.
Bildiğimiz kadarıyla ısıl işlem hizmetinizin yanı sıra, bir de makine mümessilliğiniz var…
Evet, bu alanda da hizmet veriyoruz. Stoklu çalışma anlayışından ziyade siparişe bağlı olarak çalışıyoruz. Müşterilerimiz ihtiyaçları doğrultusunda bize başvuruda bulunuyorlar. Biz de prosesleri, ihtiyaçları değerlendiriyoruz ve mümessili olduğumuz firma ile bağlantıya geçiyoruz. Onlar bu iş için en iyi çözümü sunuyorlar biz de bunu müşterimize yansıtıyoruz. Önemli olan müşterinin istediğine ulaşması, memnun olması…
Son birkaç yıl firmanız açısından nasıl geçti? Bundan sonraki dönemler için neler düşünüyorsunuz?
Özellikle 2008 krizi bizim sektörümüzü de oldukça sarstı. Firma olarak 2007 yılında başladığımız yatırımın en yoğun olduğu dönemini kriz ortamında geçirmek zorunda kaldık. Bu bizi oldukça yordu ancak o günleri de atlattık, yatırımlarımızı devam ettirdik. Köklü bir firma olmamız ve işletme sermayemizin yeterli olması bizi ayakta tuttu. Şu anda yolumuza devam ediyoruz ve her geçen gün büyüyoruz. Bundan sonraki dönemlerde ülke ekonomisinin iyiye gideceğini ve sektörün gelişme kaydedeceğini düşünüyoruz.
Yatırımınızı hayata geçirirken devletten yeteri kadar teşvik alabildiniz mi?
Oldukça küçük bir KDV muafiyeti desteği aldık. Bunun dışında her hangi bir destek görmedik. Ülke sanayisi için önemli yatırımlar yapıyoruz, risk alıyoruz, istihdam sağlıyoruz fakat resmi makamlardan gerekli desteği göremiyoruz. Destek derken, sadece maddi desteği kastetmiyorum. Çeşitli bürokratik işlemler hızlandırılabilir veya kolaylaştırılabilir. Açıkçası ülkemizde gerçekten yatırım yapan sanayiciye yeterli destek nedense verilmiyor.
Kısa ve uzun vadede hayata geçirmeyi düşündüğünüz projeleri bizimle paylaşır mısınız?
Öncelikle bildiğimiz işi yapmaya devam edeceğiz. Orta vadede ki projemiz mevcut tesisimizde yer alacak büyük makinelerle dünyanın önde gelen ülkelerine hizmet vereceğiz ve global çapta bir marka bilinirliği elde edeceğiz.
Sanayici olarak OSB sınırları içerisinde faaliyet göstermenin ne gibi avantajlarını ve dezavantajlarını yaşıyorsunuz?
OSB yönetimi ve onların uygulamaları ile ilgili bir sıkıntı yaşamıyoruz ancak resmi izinlerle ile ilgili merciler süreçleri mümkün olduğu kadar uzatıyor. Bu konuda sanayiciye gerekli kolaylıklar gösterilmiyor. Özellikle bu konuyla ilgili birimlerin bize yardımcı olmasını çok arzu ederdim. Meydana gelen gecikmeler, bu müessesenin devlete olan katkısını geciktiriyor fakat bunun bilincinde olan kimse yok. Sonuçta burada bir istihdam söz konusu, vergi söz konusu… Ne yazık ki kolaylaştırılması gereken işler daha da zorlaştırılıyor.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.