Pekin’in 2025–2026 dönemine yönelik “Çelik Sanayinde İstikrar Planı” ve yükselen korumacılık, Çinli üreticileri Nijerya, Suudi Arabistan, Zimbabve, Türkiye, Tayland ve Endonezya’da yeni tesislere yöneltiyor. Analistlere göre iki yıl içinde Çin kaynaklı sınır ötesi üretim kapasitesi 50 milyon tonu aşabilir.
Çin’de çelik endüstrisinde başlayan kapasite daralması, küresel ölçekte yeni bir yatırım dalgasını tetikliyor. Plan, üretimi denetim altına almayı, karbon emisyonlarını azaltmayı ve kapasite fazlasını sınırlamayı hedefliyor. 2025’te toplam çelik üretiminin 980 milyon tonun altında kalacağı öngörüsü, 2024’teki yaklaşık 1 milyar tonluk seviyeye göre en az 25 milyon tonluk düşüş anlamına geliyor. İç kotalar ve çevre standartlarının maliyetleri artırması, üreticileri daha esnek düzenlemelere sahip ve nihai müşteriye daha yakın coğrafyalara yönlendiriyor.
Afrika ve Ortadoğu’da ivmelenen yatırımlar
Nijerya’da faaliyet gösteren Çinli Steller Steel, 450 milyon dolarlık yeni bir üretim tesisi kuracağını açıkladı. Batı Afrika’nın en büyük entegre çelik yatırımlarından biri olarak görülen projenin Çinli mühendislik firmaları tarafından inşa edilmesi planlanıyor. Yatırımın, bölgenin artan altyapı talebine yanıt verirken üreticilere düşük maliyetli ve gümrükte elverişli bir üs sağlaması bekleniyor.
Suudi Arabistan’da Baoshan Iron & Steel (Baosteel), Saudi Aramco ve kamu yatırım fonu PIF ile ortak 4 milyar dolarlık entegre tesisin yapımına başladı. Proje, Çinli şirketlerin Ortadoğu’daki ilk büyük ölçekli üretim üssü olarak öne çıkıyor.
Zimbabve’de Tsingshan Holding Group’un devreye aldığı 1 milyar dolarlık tesisin ilk aşamada yıllık 600 bin ton üretim kapasitesine ulaşması hedefleniyor. Bu hamle, Çinli çelik şirketlerinin Afrika pazarında kalıcı konum alma stratejisinin parçası olarak değerlendiriliyor.
Türkiye, Avrupa ve Ortadoğu arasında köprü
Yongjin Technology Group, Yalova’da 250 milyon dolarlık paslanmaz çelik tesisi yatırımı planlıyor. Türkiye’nin Avrupa ve Ortadoğu pazarlarına eşzamanlı yakınlığı, tedarik zincirini kısaltan ve talebe daha hızlı yanıt veren bir üretim modeli için avantaj yaratıyor.
Güneydoğu Asya’da genişleme
Yongjin Group, Tayland’da yıllık 260 bin ton kapasiteli paslanmaz levha-şerit tesisi için hazırlık yürütüyor. Delong Steel Group ise Endonezya’nın Banten bölgesinde yıllık 3 milyon ton kapasiteli entegre çelik tesisi için yer hazırlıyor. Bölge, hammaddeye erişim ve nihai pazarlara yakınlık sayesinde yeni yatırımların odağı haline geliyor.
Korumacılık baskısı yeni konumlanmayı hızlandırıyor
Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri ve Japonya’nın damping karşıtı soruşturmaları, yüksek gümrük vergileri ve kotaları, üretimin nihai pazarlara yakın bölgelerde konumlandırılmasını teşvik ediyor. Şirketler, bu yolla korumacı bariyerlerin etkisini azaltmayı ve lojistik kaynaklı karbon ayak izini sınırlamayı hedefliyor.
İki yılda 50 milyon tonluk dış üretim olasılığı
Analistlere göre Çinli şirketlerin toplam yurt dışı çelik üretim kapasitesi önümüzdeki iki yıl içinde 50 milyon tonu aşabilir. İç piyasada kapasite artışının sınırlandığı bir dönemde sermaye ve üretim gücünün dışa kayması, özellikle Afrika ve Ortadoğu’da Çin merkezli sanayi kümelerinin hızla büyümesine kapı aralıyor. Bu modelin, önümüzdeki beş yılda alüminyum ve bakır gibi enerji yoğun diğer sektörlere de yayılabileceği belirtiliyor. Genel görünüm, Çin’in içeride üretimi dizginlerken dışarıda daha yakın pazar ağları kurduğunu ve küresel çelik jeopolitiğinin yeniden şekillendiğini gösteriyor.