Thyssenkrupp CEO'su Miguel Lopez, 2030'ların gelmesiyle birlikte yeşil ve geleneksel çelik arasındaki fiyat farkının daralacağını belirtti. CO2 emisyon maliyetlerinin artmasıyla geleneksel çelik ürünlerinin de pahalılaşacağını ifade eden Lopez, yeşil hidrojenin ana maliyet unsurlarından biri olacağını ve şirketin daha fazla hidrojen ortaklık anlaşmaları gerçekleştireceğini belirtti.
2030'ların gelmesiyle birlikte yeşil ve geleneksel çelik arasındaki fiyat farkı daralacak. Bu, Thyssenkrupp CEO'su Miguel Lopez tarafından S&P Global'e göre ifade edildi.
Thyssenkrupp'un Müşterileri Yeşil Çeliğin Fiyatının Yükseleceğini Anlayacak
Lopez'in bir genel kurul toplantısında belirttiği gibi, Thyssenkrupp’un Alman çelik bölümünün müşterileri, yeşil çelik fiyatlarının özellikle yeşil hidrojen kullanılarak üretildikten sonra yükseleceğini anlayacak. Fakat Lopez, karbon emisyonlarının maliyetinin artmasıyla geleneksel çelik ürünlerinin de fiyatlarının artacağına inanıyor.
Yeşil Hidrojen Ana Maliyet Unsurlarından Biri Olacak
Yeşil hidrojen, ana maliyet unsurlarından biri haline gelecek. Thyssenkrupp, DRI (doğrudan indirgenmiş demir) tesisini 2029’a kadar tamamen hidrojenle çalışacak şekilde başlatmayı planlıyor. Bu konuda bu yıl ihalelerin nihayetlendirilmesi bekleniyor.
Thyssenkrupp'un Hidrojen Ortaklıklarında Artış Bekleniyor
Lopez, gelecek yıllarda Thyssenkrupp'un daha fazla hidrojen ortaklık anlaşmaları (JV) gerçekleştireceğini tahmin ediyor.
Enerji Snapdragon Çelik Üretiminde Anahtar Bir Konu
Thyssenkrupp ayrıca, çelik üretiminin karbon salımını azaltmak için enerji seçeneğinin erişilebilirliğinin anahtar bir konu olduğunu, bu yüzden Çek EPH ile bir ortaklık anlaşması yapmayı desteklediğini duyurdu.
Thyssenkrupp, çelik bölümünü ayırmayı hala planlıyor ve şirket, karbon salımını azaltma çabalarına 3 milyar Euro yatırım yapıyor, bunun 2 milyar Euro'su Alman hükümeti tarafından destekleniyor.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.
