DEİK Türk-Libya İş Konseyi Başkanı Ersin Takla
“Libya’daki Sorunlarımıza Çözüm Şart
Ekonomik Kaybımız Çok Büyük Olur”
“Libya’daki Sorunlarımıza Çözüm Şart
Ekonomik Kaybımız Çok Büyük Olur”
“Libya’daki Sorunlarımıza Çözüm Şart
Ekonomik Kaybımız Çok Büyük Olur”
Libya’da 1972 yılından bu yana 26.4 milyar dolarlık proje üstelenen Türk müteahhitlerinin durumu İstanbul Şehir Üniversitesi’nde düzenlenen çalıştayda tartışıldı. DEİK Türk-Libya İş Konseyi Başkanı Ersin Takla, “25 bin kişiyi Libya’dan Türkiye’ye başarılı bir şekilde getiren hükümetimizin aynı olayın maddi tarafının çözümünde kararlılığını sürdürmesini bekliyoruz. Aksi halde bu durum Türk ekonomisine büyük darbe vuracaktır” dedi.
Rusya’dan sonra en çok proje üstlendiği Libya’dan savaş nedeniyle çekilmek zorunda kalan Türk müteahhitlerinin durumu İstanbul Şehir Üniversitesi’nde tartışıldı. İstanbul Şehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen ‘Libya’daki Durum ve Türk Yatırımcıların Hukuki Menfaatlerinin Korunması’ konulu çalıştaya Türk-Libya İş Konseyi Başkanı Ersin Takla, Dış Ticaret Müsteşarlığı Anlaşmalar Genel Müdürlüğü Müteahhitlik Hizmetleri Daire Başkanı Fuat Kasımcan ile Dışişleri Bakanlığı Genel ve İkili Ekonomik İşler Genel Müdür Yardımcısı Ali Kemal Aydın’ın yanı sıra 4 üniversitenin hukuk fakültesinden öğretim üyeleri katıldı.
Çalıştayın açılış konuşmasını yapan İstanbul Şehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Macit Kenanoğlu, 2011-2012 akademik yılında ilk öğrencilerini alacak olan Hukuk Fakültesi’nde Türkiye’deki mevcut hukuk fakültelerinden farklı bir çalışma yürütmeyi planladıklarını söyledi. Kenanoğlu, “İstanbul Şehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi olarak ülkemizin yurtiçinde ve yurtdışında karşılaştığı hukuki problemlere yönelik olarak tarafları bir araya getirerek çözüm üretmeyi hedefliyoruz. Libya çalıştayı bunun ilk adımı. Libya konusunda yatırımcıların hukuki haklarının bilinmesi çok önemli. Bu toplantıda yatırımcılar için önemli bir yol haritasının çıkacağına inanıyorum” dedi.
Libya en çok iş yaptığımız ikinci ülke
Libya’nın Türk uluslararası müteahhitlik sektörünün doğuşuna ön ayak olduğunu ifade eden DEİK Türk-Libya İş Konseyi Başkanı Ersin Takla, “Libya ile başlayan uluslararası müteahhitlik sektörümüz 1970’li yıllardan bugüne kadar 187 milyar dolarlık mukavele hacmi yarattı. Bu hacim içinde yüzde 14 ile Libya, Rusya’dan sonra ikinci sırada yer alıyor. Şubat 2011 itibariyle Libya’daki Türk şirket sayısı 200, Türk nüfus ise 25 bin civarındaydı” dedi.
Tek bir otorite lazım
Türkiye ekonomisi açısından bu kadar önemli olan Libya’nın gündemden düşmeye başladığını ifade eden Takla, “Libya konusunun devlet katında sahibi belirlenmelidir. Şu anda çeşitli kurumlar münferiden faaliyet içindedir. Ancak durumun gerektirdiği öncelikleri tayin edecek ve buna göre süratle oluşmasını temin edecek tek bir otorite şart. Bu otorite gerektiğinde finans kuruluşları, hukuk danışmanları, BM gibi uluslararası kuruluşlardan da destek alarak, bu konuda önlemler almalıdır. Müteahhitlerden bunu münferiden yapmaları beklenmemelidir. Bu riskler devletin gücü, imkanı olmadan karşılanamaz” diye konuştu.
Çok ciddi zararlar oluşabilir
Krizin bitmesinin ve muhatapların belirlenmesinin beklenenden daha uzun süreciğinin belli olduğunu vurgulayan Takla, bu nedenle müteahhitlerin ayakta kalabilmeleri için gerekli maddi tedbirlerin süratle alınması gerektiğini kaydetti. Takla, “Son derece başarılı şekilde 25 bin kişiyi Libya’dan Türkiye’ye getiren hükümetimizin şimdi de aynı olayın maddi tarafının çözümünde kararlılığını sürdürmesini bekliyoruz. Aksi halde çok ciddi kayıp ve zararlar oluşacak ve Türk ekonomisine, iş hayatına büyük darbe vuracaktır” görüşlerini dile getirdi.
Libya’da olaylar başladıktan çok kısa bir süre sonra Dış Ticaret Müsteşarlığı bünyesinde Libya İzleme Masası kurulduğunu anlatan Dış Ticaret Müsteşarlığı Anlaşmalar Genel Müdürlüğü Müteahhitlik Hizmetleri Daire Başkanı Fuat Kasımcan, “Bu masaya 6 Mayıs itibariyle gelen telefon ve e-mail sayısı 1120 adettir. Bunun 820 adedi güvenlik ve tahliye, 300 adedi ise ticari ve ekonomik konularla ilgilidir. Libya’da proje üstlenen Türk müteahhitleri ile ilgili de bir durum tespiti yaptık. Firmalara gönderdiğimiz durum tespit formlarına 131 firma yanıt verdi. Bu firmaların Libya’da yürüttükleri 359 proje var. Toplam projelerinin tutarı ise 18.1 milyar dolar. Toplam tahsil edilemeyen hak ediş alacakları 1.5 milyar dolar olan bu firmaların makine ekipmanlarının değeri ise 916.8 milyon dolar”dedi.
İşveren ve işçiyi koruyacak önlemler alınıyor
Libya’da iş yapan Türk firmalarının durumunun mücbir sebep sayılarak vergi ödeme sürelerinin durdurulduğunu hatırlatan Kasımcan, “Türkiye’de sigortası ödenen 8092 işçimize kısa çalışma ödeneği verilmesi kararlaştırıldı. Libya’ya turist vizesi ile giden yaklaşık 10 bin işçimiz için ise herhangi bir ödeme yapılması ise imkan dahilinde değil. Firmalarımız tarafından sevkedilen/alıcıya teslim edilmeyen malların belli bir ücret karşılığında serbest bölgelerde depolanmasına imkan sağlandı. Bu şekilde çok sayıda önlem aldık, almaya devam ediyoruz”diye konuştu.
Dışişleri Bakanlığı Genel ve İkili Ekonomik İşler Genel Müdür Yardımcısı Ali Kemal Aydın ise Türkiye’nin Arap dünyası ile gelişen çok yönlü ilişkilerini anlattı.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.