Karabük Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Fatih Çapraz, demir çelik sektöründe kâr marjlarının yüzde 1 seviyelerinde olmasına rağmen yüzde 20 KDV ödendiğini belirterek, haksız rekabetin önüne geçilmesi için düzenleme talep etti.
Karabük Ticaret ve Sanayi Odası (KTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Çapraz, demir çelik sektöründe kâr marjlarının yüzde 1 seviyelerinde olmasına rağmen yüzde 20 oranında KDV ödendiğini belirterek, adil bir düzenleme talep ettiklerini vurguladı.
Sektördeki en büyük sorunlardan birinin KDV tevkifatı olduğunu ifade eden Çapraz, "Sektörümüz son derece düşük kârlılıkla çalışırken, KDV oranının yüzde 18’den 20’ye çıkarılması büyük bir yük oluşturdu. Bu durum, haksız rekabeti körüklüyor. Karabük’teki üreticiler yasalara uygun ticaret yaparken, mevzuata uymayan firmalar karşısında dezavantajlı duruma düşüyor. KDV tevkifatının, indirim mekanizmasıyla dengelenmesini ve vergi yükünün doğrudan tahsil eden tarafa yansıtılmasını talep ediyoruz. Şu an kütük alımında KARDEMİR’e yüzde 20 KDV ödüyoruz. Elektrikli ark ocaklarından tedarikte 7/10, mamul satışında 5/10, nakliye işlemlerinde ise 2/10 oranında tevkifat uygulanıyor. Konuyla ilgili Maliye Bakanlığı’na başvuruda bulunduk ancak henüz bir çözüm sağlanmış değil” diye konuştu.
Karabük’ün sanayisinin metal sektörüyle şekillendiğine dikkat çeken Çapraz, şehirde faaliyet gösteren 449 işletmeden 47’sinin doğrudan metal sanayisinde yer aldığını aktardı. Şehirde toplam 17 bin 20 kişinin istihdam edildiğini, bunların 9 bin 671’inin metal sektöründe çalıştığını belirten Çapraz, Karabük’ün ana ihracat kaleminin ticari profil olduğunu ve yaklaşık 100 ülkeye ihracat yapıldığını söyledi. KARDEMİR ve haddehanelerin katkısıyla yıllık ihracat rakamının 1 milyar doları aştığını kaydeden Çapraz, "Karabük, sektördeki kümelenmesi sayesinde farklı ürünlerin tek noktadan tedarik edilebildiği bir merkez olarak öne çıkıyor” dedi.
Filyos Limanı’nın devreye alınmasının sadece Karabük için değil, Batı Karadeniz ekonomisi için kritik bir adım olacağını ifade eden Çapraz, "Şu an ihracatçılar ürünlerini 400 kilometre mesafedeki limanlara taşımak zorunda kalıyor. Bu durum ton başına 30 dolarlık ek maliyet yaratıyor. Oysa demiryolu ile Filyos Limanı’na ulaştırıldığında bu rakam 7 dolara kadar düşebilir" diye konuştu.
Ekonomi Başdanışmanı Rüştü Bozkurt da bölgedeki lojistik altyapının yetersiz olduğunu belirterek, "Güçlü bir lojistik ağı olmadan küresel pazarlarda rekabet etmek mümkün değil. Hem hammadde tedariki hem de nihai ürün ihracatı için yüksek kapasiteli bir liman ve güçlü bir demiryolu ağına ihtiyaç var. Bu nedenle Filyos Limanı bir an önce tam kapasiteyle devreye alınmalı. Ayrıca, bölgede birden fazla ihtisas organize sanayi bölgesi (OSB) kurulması kritik önem taşıyor. Serbest bölge konusu ise detaylı şekilde değerlendirilerek hayata geçirilmelidir” dedi.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.
