Dünya Ekonomilerine bakacak olursak;

2011 ‘in ilk gününde Baltık ülkesi Estonya ,Euro Bölgesi ‘ne giren 17’inci Avrupa Birliği üyesi oldu.Küçük Baltık ülkesi Estonya’nın para birimi Kronun yerine Euro Bölgesi’nin ortak para birimi Euro’yu kullanma kararı , 1991 yılında Sovyetler Birliği’nden bağımsızlığını kazandıktan sonra yaklaşık 20 yıldır ekonomisini Avrupa ile birleştirme çabasının son adımıydı. Estonya aynı zamanda Euro Bölgesi’ne dahil olan ilk eski Sovyet Cumhuriyeti oldu.

Dünya’da 2010’da ABD Dolarına karşı en çok değer kazanan para birimi Avustralya Doları oldu.33 para birimi arasında Avustralya Doları, yüzde 13.1 değerlenerek ABD Doları karşısında en fazla güçlenen para oldu. Listenin ikinci sırasında yüzde 12.3 yükselen Japon Yeni yer aldı.Yüzde 10.5’lik artışla Güney Afrika Randı üçüncü oldu.2010’da ABD Doları karşısında en çok değer kaybeden para birimi Macar Forinti oldu.İkinci sırasında yüzde 5.84 düşen Mısır Sterlini, üçüncü sırasında yüzde 4.63 değer kaybeden Arjantin Pesosu yer aldı.Türk Lirası ise yüzde 3,79 düşerek beşinci oldu 

Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble , Euro Bölgesi’nin gelecekteki krizlerle başa çıkmak için ortak bir tahvil ihracı gerçekleştirmesi fikrine karşı olduğunu tekrarladı. Yunanistan ve İrlanda’nın borçlarını geri ödemekte sorun yaşamalarının bu sistemin çalıştığını gösterdiğini vurguladı.

Rusya’da hükümet, 2011 yılı için borçlanma programını onayladı. Hükümetin onayladığı programa göre, gelecek yıl GSYH’ nın yüzde 3.6 sı oranında açık vermesi beklenen bütçenin finansmanı için 64 milyar dolara varan borçlanma öngörüyor. Programa göre Maliye Bakanlığı, 2011 yılında Devlet Tahvili ve Hazine Bonoları ihracı yoluyla 1.74 trilyon 57.4 milyar dolar toplayacak. Hükümetin yurtdışı borçlanması ise 7milyar Dolar ile sınırlı olacak.

Çin Devlet Konseyi’ne bağlı Kalkınma Araştırmaları Merkezi’nin araştırma görevlilerinden Wu Quing, Shangi Securities News’a yaptığı açıklamada; Çin Merkez Bankası’nın ihtiyatlı para politikasının sıkı bir para politikasına doğru gitmemesi halinde enflasyonun 2011 sonrasında da Çin Ekonomisi üzerine baskı yapmaya devam edeceğini ifade etti.

Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva ,İtalyan otomobil üreticisi Fiat’ ın Brezilya’da kurduğu yeni fabrikanın temel atma töreninde yaptığı konuşmada; ‘Brezilya 2016 yılı Ocak ayında Rio de Janerio’da yapılacak Olimpiyat Oyunları’ndan önce Dünya’nın en büyük beşinci ekonomisi olacak’ dedi.Fiat, Brezilya’da kurduğu ikinci fabrikası için 1.3 milyar euro yatırım yapacak,şirket 3bin 500 kişiye istihdam sağlayacağı fabrikada yılda ortalama 200 bin araç üretmeyi hedefliyor. Brezilya’nın Fiat için İtalya’dan sonra en önemli ikinci büyük Pazar olduğu belirtiliyor.

İsrail ekonomisi bu yıl yüzde 4,5 büyüdü. İsrail Merkezi İstatistik Bürosu sözcüsü Natan, İsrail ekonomisinin bu yıl yüzde 4,5 büyüdüğünü söyledi. Natan, İsrail’in ithalatı ve ihracatının çift haneli büyüme kaydettiğini ve işsizlik oranının yüzde 6,7 seviyesinde olduğunu belirtti.

EURO BÖLGESİ BORÇ KRİZİNİ ATLATABİLECEK Mİ ?

Euro Bölgesinde bitmek bilmeyen borç krizleri İrlanda ,Yunanistan ,Portekiz ,İtalya ve en son da İspanya olarak devam etti.Yapılan yardım paketleriyle krizler önlenmeye çalışıldı.
Rusya’nın İspanya bonolarına yatırım yapabileceği belirtiliyor. Rusya Başbakan Yardımcısı Alexander Zhukov, İspanya ‘nın son borçlanma ihalesindeki başarısının ülkenin ekonomik büyümesine duyulan güveni arttırdı. Rusya’da bu durumun farkında olduğunu açıkladı. Rusya’nın yabancı para rezervleri Çin’inkinden daha az olsa da enerji fiyatlarındaki artışın etkisiyle ülke yaklaşık olarak yarım trilyon dolarlık fazlaya sahip.Bu nedenle Rusya da bu fazlayı Euro cinsinden varlıklarda değerlendirmeyi tercih edebilir dedi.

Euro Bölgesi ülkeleri, borç krizlerine karşı önlem arayışlarını sürdürüyor. Brüksel’de bir araya gelen 17 ülkenin maliye bakanları, zor durumdaki ülkelere destek için oluşturulan Kurtarma Fonu’nun Kapsamını geliştirme ve ortak Euro tahvili çıkarılması gibi alternatifleri bir kez daha masaya yatırdı.Görüşme sonucunda ilerlemeye dayalı ortak bir formül oluşturulamadı. Diğer yandan Almanya’nın 750 milyar Euro’luk fonu yükseltmeye sıcak bakmadığı biliniyor.

Gün sonunda basın toplantısı düzenleyen Euro Bölgesi Başkanı Jean-Claude Juncker ;’ Euro’yu kullanan ülkeler Euro Bölgesi’nde istikrarı korumakta son derece kararlı. Dolayısıyla eminim ki çok daha güçlü ve tatmin edici bir paket ortaya koymak için belli bir noktada uzlaşılması çok zaman almayacak’ dedi.

Diğer gündem konusuna bakarsak ABD ve Çin arasında 45 milyar dolarlık ihracat anlaşması. İki ülke arasındaki anlaşmayla; Çin’in ABD’den 45 milyar dolar tutarında 200 adet Boeing yolcu uçağı satın alacağı belirtildi. Anlaşma ; ABD’li şirketler Honeywell, Caterpillar ve Westinghouse Electric ile yapılan anlaşmaları da kapsıyor.ABD‘li üst düzey bir yetkili; fikri mülkiyet hakları, teknolojik buluşlar ve kamu alımlarını kapsayan ticari alanda bazı önemli konularda ilerleme sağlandığını ifade etti.

Piyasalara bakacak olursak hareketlilik sürüyor. ABD ekonomisinden geçen yılın son çeyreğinden itibaren alınan iyileşme sinyallerinin ne kadar kalıcı olup olmadığını gözlemleyeceğiz. Özellikle Fed’in 25-26 Ocak’taki faiz oranları toplantısı önemli gözüküyor.
Eur/usd paritesinde fiyatların 1.2800 seviyelerinden 1.3535 seviyelerine kadar yükseldiğini görmekteyiz. Önemli seviye olan 1.3500 seviyesi kırıldı. Fiyatlar 1.3600-1.3750 seviyelerine kadar yükselebilir. Dönüşlerde ise 1.3400-1.3250 bandında hareketler görülebilir.
Usd/tl sert yükseliş göstererek 1.60 seviyelerine kadar yükseldi. Tekrar düşüş göstererek 1.5350 seviyelerine kadar düştü.Düşüşlerin sürmesiyle 1.5260-1.5000 seviyeleri görülebilir.Yükselişlerde ise 1.5500-1.5660 bandı önemli gözüküyor.

. . .

İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.