Sorularımıza geçmeden önce kendinizden ve Akbaysa Makina’dan kısaca bahseder misiniz?
1972 yılında Ankara Polatlı’da doğdum. İlk ve orta öğrenimini Polatlı’da tamamladım. Yıldız Teknik Üniversitesi Makine mühendisliği bölümünden 1993 yılında derece ile mezun olduktan sonra, Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden International Welding Engineer (kaynak mühendisliği) diplomamı aldım. Meslek yaşamıma ilk olarak Arçelik’de başladım ve daha sonra Renault firmasında proje ve üretim mühendisi olarak çalıştım. 2002 yılında ilk olarak Sistem Mühendislik Ltd. Şti’ni, daha sonra ise Akbay Çelik A.Ş.’yi kurdum. Mühendislik ve özel tip makine mantığında faaliyet göstermekteyiz. Firmalarımızda fikri ve sınaî mülkiyet konularına önem vermekteyiz. Firmalarımızda kurduğumuz Ar-Ge departmanıyla dünya standartlarının üzerinde üretim yapmayı hedeflemekteyiz. İdealist bir yapıya sahip olduğum için yapılan her bir proje ve üretimini yaptığı mız her bir makinede her zaman kurumsal olma mantığıyla çalıştım.
Bu nedenle Ar-Ge departmanı kurarak, bende olan idealist yapıyı Ar-Ge departmanına aktarmaktan keyif alıyor ve her projede aktif olarak çalışıyorum. Meslek yaşamıma ilk başladığımda sanayi sektöründe gördüğüm ve beni en çok rahatsız eden şey; Türk mühendislerin Avrupa’da bulunan mühendisler yanında kendilerini yeterince geliştirmemeleri ve stabil olarak mesleklerini icra etmeye çalışmaları olmuştu. Mühendislerimizin daima sürekli değişen ve gelişen dinamik bir yapıyla varlıklarını sürdürmeleri gerekmektedir. Ben de bu stabil yapıda iş hayatıma devam etmek istemediğimden ötürü, kendi iş yerimi açarak çalışma hayatımda birçok renk ve farklılığa yer verdim. Bu sayede iş disiplinimi, projelere ve imalata bakış açımı değiştirdim ve geliştirdim. İş hayatımda etikliğe, şeffaflığa, dürüstlüğe ve netliğe çok önem veririm, muğlâklığa müsaade etmem.
Ürün yelpazenizde hangi makineler bulunuyor? Makinalarınız ağırlıklı olarak hangi sektörlerde kullanılıyor?
Makinelerimiz ağırlıklı olarak rüzgâr kulesi, inşaat, enerji, petro kimya, otomotiv, denizcilik, havacılık, savunma sanayi gibi küresel ekonomiye yön veren pek çok alanda müşterilerimize yüksek kaliteli üretim ve uygulama çözümleri sunmaktadır.
Yassı ürünler olarak bilinen sac veya platina ürünleri ile yapı çeliği diye anılan kutu profil, boru, NPI, NPU, HEA, HEB, köşebent tipi ürünlerin istenilen çapa veya radyüse bükümünü sağlayan makineler imal ediyoruz. Ürün yelpazemizde 4 valsli hidrolik silindirik kıvırma makineleri, HVA ve HVB modellerimiz. 3 valsli mekanik silindir kıvırma makineleri, AVM modellerimiz. Profil kıvırma makineleri, HPA modellerimiz ve hidrolik AC pres imalatlarımız bulunmaktadır.
TÜBİTAK ile yapmış olduğumuz 4 valsli hidrolik silindir kıvırma makinesi ise Türkiye’nin en büyük silindir kıvırma makinesi unvanına sahiptir. Bu makine ile 100mm kalınlığındaki çelik levhayı, Ø2000- Ø5000mm aralığında ön bükümlü olarak kıvırabilmektedir. Bitmiş tonajı 180 ton ve bükme hızı avrupadaki rakiplerinden çok daha hızlı bir makinedir. Bunların yanı sıra üretimlerimiz Türkiye, Bursa ili, Hasanağa Organize Sanayi Bölgesinde bulunan 10.000 m² açık alan üzerine kurulu 6.000 m² kapalı alana sahip AKBAYSA tesislerinde gerçekleştirmektedir. 2010 yılında yenilenen teknolojik makine parkı sayesinde, üretim otomasyonundaki işçilik payı azaltılmış, üretim standardı, kalitesi ve tesisin kapasitesi yükseltilmiştir.
Akbaysa olarak yurtiçi satışlarınız ve ihracat çalışmalarınız hakkında neler söyleyebilirsiniz?
AKBAYSA markasıyla firmamız, Ar- Ge çalışmalarına önem vererek sanayinin sürekli gelişen ihtiyaçlarını karşılamış, bilim ve teknolojideki yenilikleri ve uluslararası standartları makinelerine entegre eden yüksek üretim teknolojisiyle kaliteyi en üst düzeyde yakalamıştır. Bu sayede hem sektörün lideri olmak, hem de dünyanın tercih edilen markası olmak yolunda ilerlemektedir.
AKBAYSA markası yıllar içerisinde geliştirdiği yönetim anlayışıyla bünyesinde istihdam ettiği tecrübeli teknik eleman ve güçlü servis kadrosu ile hizmet kalitesini arttırarak günden güne büyümektedir.
Ar-Ge’ye çalışmalarıyla makinelerimize kattığımız donanım sayesinde daha güçlü çıkış yapmayı hedeflemekteyiz. Hedeflerimiz doğrultusunda; Avrupa ve dünya’da AKBAYSA marka makinelerimizi satışa sunmak için pazar araştırma çalışmaları yapmaktayız.
Makine sektöründe en önemli etkenlerden birisi satış sonrası servis ve yedek parça temini… Bu bağlamda Akbaysa’nın konuya olan yaklaşımı ve vermiş olduğu hizmetlerden bahseder misiniz?
Makinelerin satışını yapmak kadar önemli bir diğer eylem de satıştan sonraki servis hizmetinin sağlanmasıdır. Makinenizi bir müşteriye sattıktan sonra, o müşteri ile tabiri caizse akraba ilişkisi kuruyorsunuz. Çünkü her firma açısından yeni bir makine almak firmaya katılan yeni bir vizyondur. Bu sebeple bizler makine satışı sonrası müşteriyle birebir temas içerisinde olup, makinemizin kurulumundan sonra herhangi bir sorun olmasa dahi firmalarımızı ziyaret ederek, satışını yaptığımız makinelerin çalışmasını kontrol ederek, müşteri memnuniyeti temelli servis hizmet sağlayıcısı olmaya çalışmaktayız.
Makinelerimiz kendi üretimimiz olduğundan dolayı, parça sıkıntısı yaşamamaktayız. Her bir parçanın firmamızdan temini her zaman mümkündür. Geniş servis ağımızla satışını yaptığımız makinelerin gerek bakımları gerek servis hizmetleri sorunsuz olarak 24 saat içerisinde giderilmektedir. Amacımız memnun güler yüzlü müşteriyi hızlı servis ve yedek parça teminiyle kazanmaktır.
Akbaysa markasıyla üretimini yaptığımız makinelerde temel prensibimiz; dünyada stratejik öneme sahip olan silindir kıvırma ve profil bükme makine üretimi sektöründe, müşteri beklentilerini sürekli izleyerek, ileri teknolojiye sahip, katma değeri yüksek, çevreye saygılı, enerji tasarruflu ve parça temini daimi olan makineler üretmektir.
Türk makine üreticileri son yıllarda kendilerini fazlasıyla geliştirdiler. Hem iç pazara hem de dünyanın birçok ülkesine makine satmaya başladılar. Sektörün gelmiş olduğu bu nokta ve ülkeye olan katkıları hakkında neler düşünüyorsunuz?
Ülkemizde metal işleme makineleri imalat sektörü son yıllarda çok ciddi bir grafik ile yükselmektedir. Ancak, bu grafik dünyada ve Avrupa’da da çok hızlı artmaktadır. Dünyada bu hızlı artıştan dolayı çok ciddi bir rekabet ortamı oluşmaktadır. Bu rekabet ortamında Türk firmaları ancak kaliteli üretim yaparak kendi farklılıklarını ortaya koymalıdır. Türk makine imalatçılarının rekabet ortamına aktif olarak makine üretmek suretiyle girmesindeki en temel sebep, bizlerin genç, dinamik, öğrenmeye açık, araştırma ve geliştirme çalışmalarına odaklı yapılarımızla birlikte, artık son yıllarda Ar-Ge departmanları kurarak burada yapılan çalışmalar neticesinde ezbere dayanmayan hem hatasız hem iş gücünü düşürmeyen çalışmalar yaparak, önce insan temelli yaklaşımla, kalifiye elemanların önemini kavrayarak, projeciliğin ne olduğunu keşfetmesi sayesindedir.
Makine üreticilerinin son yıllarda kendilerini geliştirerek iç ve dış pazarda satış yapması, ülkemize ekonomik kazanç yanında birçok katılı sağlamıştır. Bunları şu şekilde saymamız mümkündür;
• Türkiye’de ki imalatçılar makine üretimi yaparken yüksek teknolojik makinelerle tanıştılar ve bu sayede birçok makine üreticisine bunlar feyz vererek daha farklı ve donanımlı makineler yapılmaya başlandı.
• Sanayicimizin yalnızca ihtiyacı karşılayıp mevcut durumu sürdürerek çalışma mantığından, üretim mantığına geçmesine sebep oldu. Bu da üretimin artışıyla eleman istihdamının artmasına ve dolayısıyla ülke ekonomisinin kalkınmasına katkı sağladı.
• Kaliteli ve sürekli üretimin ne demek olduğunun farkına vardı.
• Türk sanayisine yeni bir vizyon kattı.
• Bugünü değil, geleceği planlayan bir zihniyet oluşturdu.
• Türk sanayisinin dinamizmini artırdı.
• En önemlisi sanayi sektöründe faaliyet gösteren firmalar, aradıkları makineleri Türkiye’de bulabilme imkânına sahip oldu. Bu da daha düşük maliyetle ürün temini açısından sanayicimiz için büyük bir adım oldu.
Nihai kullanıcılar makine seçimi konusunda yeterince bilinçli mi? Tercih yaparken nelere öncelik veriyorlar?
Bu sorunuzu cevaplamadan önce Türkiye’de makine kullanıcıları nihai kullanıcılar olarak ikiye ayrılmaktadır bu hususu öncelikle size arz ederek sorunuzu cevaplamak isterim.
I. Grup nihai kullanıcılar: Bir makinenin servisine, güç sarfiyatına, işlevselliğine, makinenin ömrüne, kalitesine ve fiyatına bakarlar. Bu kullanıcılar çok daha bilinçli olup, nasıl bir makine istediklerini ortaya koyarak makine alırlar.
II. Grup nihai kullanıcılar: Makinenin görsel özelliklerini değerlendirerek, makinenin ağırlık ve büyüklüğüne önem verip, işlevselliği ikinci plana atarlar. Fiyatla ilgili kısmı daha sonra ikinci planda mukayese ederek tercihlerini belirlerler.
Şunu belirtmeden geçemeyeceğim; son yıllarda yurt içi nihai kullanıcılar ne istediklerini ve ne istemeleri gerektiğinin farkına vararak bilinçlenmişlerdir. Bu sayede artık bilinçli alıcılar karşısında, üreticilerde daha bilinçli hareket etmeye başlamış ve kaliteyi her şeyden ön planda tutmuşlardır.
Piyasalardaki rekabet ortamı hakkında neler düşünüyorsunuz? Sizce sektörde adil bir rekabet ortamı var mı?
Hiçbir rekabet ortamının tam anlamıyla adil olduğunu düşünmüyorum, nitekim rekabet güçler savaşıdır. Bu durumda eşit olmayan güçlerin birbirleriyle adil savaşından bahsetmek pek de gerçekçi olmayacaktır. Tabi ki güçlerin dengesi her zaman değişebilir. Biz bu rekabet ortamında, herkesin yaptığı sıradan standart özelliğe sahip makinelerin üretimi yanında, spesifik özelliklere sahip, know-how’ın gerektiği farklı makine imalatları da yapmaktayız. Bunlardan biri de daha önce size bahsetmiş olduğum, Tübitakla projelendirdiğimiz, Türkiye’nin en büyük silindir kıvırma makinesidir.
2013 yılı firmanız açısından nasıl geçti? 2014 yılından neler bekliyorsunuz?
2013 yılı firmamız için birçok projenin altına imza attığımız verimli bir yıl olarak geçtiyse de, 2014 yılının çok daha verimli bir yıl olmasını diliyoruz. Hem ülkemiz için hem de biz sanayiciler tabi ki…
Kısa ve uzun vadede hayata geçirmeyi düşündüğünüz projeleri, varsa yeni makine ve ürünleri bizimle paylaşır mısınız?
Makine sektöründeki bu rekabet ortamında AKBAYSA’nın yeni makine projeleri hakkında bir açıklama yapmayı firmamız gizlilik prosedürü sebebiyle uygun bulmuyorum. Ama size şöyle bir bilgi aktarabilirim, Ar-Ge departmanında 3’ü TÜ- BİTAK, 2’si SANTEZ, 1’i KOSGEB ve 6 adet de iç proje olmak üzere toplam 12 adet projemiz üzerinde çalışmaktayız.
Son olarak dergimiz aracılığıyla iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Ülkemiz adına birçok başarının altına imza atacağımız güzel günler diliyorum.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.