Elektrik zammının, sektörün rekabet gücünü daha da zayıflatmasından endişe duyuluyor
Elektrik enerjisi, demir-çelik girdi maliyetleri arasında, hurdadan sonra en yüksek paya sahip bulunuyor.
Dr:Veysel YAYAN / DÇÜT GENEL SEKRETERİ
Mevcut durum itibariyle, elektrik enerjisinin toplam maliyetler içerisindeki payı 10 civarında seyrediyor. Diğer sanayi sektörlerinden farklı olarak, 2006 yılının Eylül ayında, tarifelerde yapılan değişiklikle, demir-çelik sektörünün elektrik enerjisi girdi maliyetleri, esasen 20 civarında artış göstermiş bulunuyor. Dolayısıyla fiyatlara yapılacak 10 oranındaki yeni zamla birlikte, demir-çelik sektörümüzün elektrik enerjisi girdi maliyetleri, son bir yıl içerisinde kümülatif olarak, 30’un üzerinde artmış olacağı anlaşılıyor.
Hafta sonu ve bayram tatillerinde, gece tarifesine son verilmesi, elektrik enerjisi üzerinden tahsil edilen fon ve kesintiler ile, bu kesintilerin KDV matrahında esas alınması gibi uygulamalar, maliyetleri ciddi ölçüde arttırıyor. Elektrik enerjisi fiyatlarına yapılacak 10’luk zam, ton başına girdi maliyetlerinin, en az 6-7 $ civarında artması anlamına geliyor. Türk lirasının değer kazanması da dikkate alındığında, demir-çelik sektöründe $ cinsinden enerji girdi maliyetlerindeki toplam artış, 40’ın üzerine çıkıyor. Nihai ürün fiyatlarının düşüş eğilimi içerisinde olduğu ve bıçak sırtı marjlarla üretim faaliyetlerinin sürdürüldüğü bir ortamda, zamlar sektörün uluslararası piyasalardaki rekabet gücünü olumsuz yönde etkiliyor. Her ne kadar, konutlara yönelik elektrik enerjisi fiyatlarına, sanayi kesimine kıyasla, 5 puan daha yüksek zam öngörülüyor ise de, bu fark, AB ülkelerindeki bireysel tüketici ile sanayiye uygulanan elektrik enerjisi fiyatları arasındaki farkı yakalamaya yetmiyor.
Uluslararası Enerji Ajansı’nın, 2007 yılının ilk çeyreğinde bazı ülkelerdeki konut ve sanayi elektrik enerjisi fiyatlarına yönelik olarak yayımladığı rakamlar da, Türkiye’de, konut ve sanayi enerji fiyatları arasındaki farkın, 11.9 ile İtalya haricindeki tüm ülkelerden daha düşük olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Konut ve sanayi enerji fiyatları arasındaki fark, Danimarka’da 326, Fransa’da 184, Almanya’da 153, Norveç’te 113, İspanya’da ise, 80 civarında bulunuyor.
Yüksek elektrik enerjisi fiyatlarının asgariye indirilmesi ve bu cümleden olarak,
• Elektrik enerjisi fiyatlarına zam yapılacak ise, diğer ülkelere kıyasla bireysel tüketiciler lehine olan fiyat durumu da gözönünde bulundurularak, sanayii kesimine yapılacak zammın asgari seviyede tutulması,
• Tüketim miktarını esas alan AB ülkelerindeki sanayi tarife gruplarına benzer bir düzenlemeye gidilmesi,
• Sanayi kesimine, üretimin tüketimden az olduğu hafta sonları ve bayram tatillerinde, gece tarifesi uygulanması,
• Fon ve kesintilerin kaldırılması,
• Kesinti ve vergilerin KDV matrahı dışında tutulması,
sektörün uluslararası piyasadaki rekabet gücünün korunması açısından hayati önem taşıyor.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.