ENDEL ŞİRKETLER GRUBU TUTARLI BÜYÜMEYİ IFS UYGULAMALARI İLE YÖNETİYOR
"İşimizi iyi yaptığımız sürece tüm engelleri aşacağımıza, her zaman inandık.”
"İşimizi iyi yaptığımız sürece tüm engelleri aşacağımıza, her zaman inandık.”
"İşimizi iyi yaptığımız sürece tüm engelleri aşacağımıza, her zaman inandık.” Endel Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Savaş Özaydemir’in bu sözleri, bugün 50 milyon Euro’nun üzerinde ciroya sahip olan grubun kuruluşundan bu yana üretimde yüksek kalite standartlarına verdiği önemi çok iyi özetliyor. Özaydemir, üretim kalitesinde tutarlılığın, grubun en büyük rekabet avantajını oluşturduğunu belirtiyor: "Bu amaçla yatırımlarımızı ve stratejilerimizi dikkatle belirlerken; hızla değişen piyasa koşullarında bile tutarlılığımızdan taviz vermedik. Türkiye’de ekonomik şartlar değişti ama Endel Şirketler Grubu her zaman hedefleri doğrultusunda yol aldı, kapasitesini sürekli artırdı ve yüksek standartlarda üretim kalitesiyle ürünlerini dünya pazarlarına sunabilme becerisini elde etti."
IFS Uygulamalarına geçiş kararı, başarı yolunda en önemli adımlar arasında
Özaydemir, grubun bu başarısında IFS uygulamalarının rolünü ise, şu sözlerle dile getiriyor: "IFS Uygulamalarına geçiş, Endel Şirketler Grubunun vizyon ve stratejilerini gerçekleştirmesini sağlayacak teknolojik altyapının kurulması, bölümler ve işletmeler arasında tam entegrasyonun ve süreç yönetimine geçişin sağlanması, enformasyonun güçlendirilmesi, bilgiye zamanında erişilmesi, kalite ve güvenliğin izlenebilir hale getirilmesi, bir üretim farklılığının yaratılması, bunlarla birlikte müşteri ve tedarikçilerle ilişkilerimizde etkileşimi yakalamamız açısından aldığımız en önemli kararlardan biri oldu."
Grup şirketleri, kendi sektörlerinde lider
1978 yılında kurulan ve ağırlıklı olarak pişmiş kil ve beyaz eşya yan sanayi sektörlerinde faaliyet gösteren Endel Şirketler Grubu, üretim kapasitesi ve kalite anlayışıyla kendi sektörlerinin lideri şirketlerden oluşuyor.
Grubun Eskişehir, Ankara, Gebze ve Manisa’da bulunan 9 işletmesinde yaklaşık 1600 kişi çalışıyor. Endel Şirketler Grubu bünyesinde yer alan pişmiş kil sektöründeki şirketler "Kırmızı Grup", beyaz eşya yan sanayi sektöründekiler "Beyaz Grup" olarak adlandırılıyor.
Pişmiş kil sektöründe kilden kiremit, tuğla ve aksesuarları piyasada 80 yıllık deneyime sahip olan Kılıçoğlu markası ile pazara sunulurken, beyaz grup şirketlerinden Kabel AŞ. ve Bekel AŞ. tarafından üretilen çamaşır makinası, buzdolabı ve bulaşık makinası yedek parçaları, dünyanın önde gelen beyaz eşya üreticilerinin Türkiye, İspanya, Fransa, İtalya ve Almanya’daki üretim tesislerine dağılıyor.
Grup bünyesinde ayrıca grup içindeki ve dışındaki şirketlere ana faaliyet alanları dışındaki makina-teçhizat, inşaat ve sigorta hizmetlerini sunmak üzere “Destek Grubu” şirketleri de yer alıyor.
Endel Grubu şirketleri ISO 9002 ve ISO 9000:2000 kalite belgeleriyle kendi sektörlerinde kalitenin öncülüğünü yapıyor.
Kuruluşundan bu yana bulunduğu her sektörde lider olmayı hedefleyen ve rekabet üstünlüğü elde etmek için kaliteye ve teknoloji kullanımına büyük önem veren Endel Şirketler Grubu, vizyon ve stratejilerini gerçekleştirebilmek için 2003 yılından beri Kurumsal Kaynak Planlaması çözümü olarak IFS Uygulamalarını kullanıyor.
ERP ihtiyacı nasıl doğdu?
Endel Şirketler Grubu, kuruluşundan bu yana, bir yandan gelişmiş üretim teknolojilerine ve kaliteye yaptığı yatırımları bir rekabet üstünlüğü haline getirmeyi başarırken, bir yandan da üretimini daha etkili şekilde planlamak ve yönetmek için bilişim teknolojilerine de yatırım yapmayı sürdürmüş.
Savaş Özaydemir, 80’li yılların başından beri Eskişehir’de bilgisayar kullanımını yaygınlaştırmak için çeşitli faaliyetlerde bulunduklarını, bugünkü üretim kaynak planlaması uygulamalarının temeli olan ticari uygulama paketlerinin de ilk ve en büyük kullanıcılarından biri olduklarını vurguluyor: "Yerli bir üreticinin ticari uygulamalarını muhasebe ve personel yönetiminde 10 yıla yakın süre kullandık. Aynı üreticinin bir MRP uygulaması da vardı ancak PC’lerde çalışmadığı, büyük sistemler istediği için yeterince etkili olmadı. Yine de bu uygulamalardan aldığımız özetlerle Excel hesap tablolarını birleştirerek işlerimizi yürütmeye çalıştık."
Grup işletmeleri yıllar içinde giderek büyürken, şirket yönetimi artan üretim kapasitesinin, kendi üretim yapılarına göre uyarladıkları ticari uygulamalar ve hesap tablolarıyla yönetilemeyeceğine karar vererek, profesyonel bir Kurumsal Kaynak Planlaması (ERP) çözümüne duyulan ihtiyacı belirlemiş. Savaş Özaydemir bu konuda şöyle konuşuyor: "Bu çözüm, vizyon ve stratejilerimizi gerçekleştirebilmek için gerekli teknolojik alt yapıyı sunmalı, bölümler ve işletmeler arasında tam entegrasyonu ve süreç yönetimine geçişi desteklemeli, enformasyonu güçlendirmeli, bilgiye zamanında erişmemize yardımcı olmalı, kalite ve güvenliği izlenebilir hale getirmeli, üretimde farklılık yaratmalı, müşteri ve tedarikçi ilişkilerinde etkileşimi sağlamalıydı."
Özellikle beyaz eşya yan sanayi sektöründe yüksek bir hammadde ve ürün çeşitliliğiyle faaliyet gösteren Endel Şirketler Grubunun beyaz eşya yan sanayi sektöründeki işletmeleri 500 civarında hammadde kullanarak, 300 ila 1000 arasında mamul üretiyor. Bu üretim için ayrı ürün ağacı ve ayrı stok kodu altında, ayrı fiyatlarla, ayrı raporlama ve faturalamalar yapılması gerekiyor.
Bu anlamda, bir üretim yönetimi programına duyulan ihtiyacın, özellikle “beyaz grup” şirketleri için daha yoğun olduğunu Yönetim Kurulu Üyesi ve Beyaz Grup Başkanı Burak Özaydemir, "Bu anlamda özellikle Beyaz Grupta daha fazlaydı" diyor. "Ayrıca kararımızı verirken üretim yönetimini iyileştirmek, daha iyi bir satış organizasyonu oluşturmak ve muhasebe tarafında daha tutarlı bir veri altyapısı oluşturmak olarak üç bacaklı bir proje hedefi belirlemiştik. Bu ihtiyaçlar daha çok Beyaz Gruptan kaynaklanmakla birlikte, Kırmızı Grup tarafında da satışın, bayi kanallarının, distribütör bayilerin yönetilmesi noktasında çok detaylı satış raporlamaları, rota raporlamaları, hedef ölçümleri gerekiyordu. Mevcut yapımızda, tedarik zincirinde altımızda yer alan yapıları bu detayda takip etmemiz mümkün değildi."
Ürünleri için belirli zamanlarda farklı kampanyalar uygulayan Endel Şirketler Grubu aynı zamanda karmaşık bir fiyat yapısına sahip. Burak Özaydemir, mevcut üretim yönetim sisteminin bu fiyat yapısına göre uyarlanmasının mümkün olmadığını belirtiyor: "Hedeflerimizden bir diğeri de bu fiyat yapısını BT sistemimizle entegre şekilde üretim yönetim sistemine uyarlamaktı. Daha önce kullandığımız ticari paketimizde kimi zaman entegrasyon problemleri olabiliyordu. Bildiğiniz gibi muhasebede bazen fark 1 lira bile olsa, iki taraf tutmadığı zaman bir sıkıntı oluşur ve nedenini bulmak gerekir. Yetkilendirme olmadığı için tam olarak kimin nerede neyi değiştirdiği belli olmayabiliyordu. Amacımız daha güvenilir bir veritabanına ulaşmaktı."
IFS, farkını hissettiriyor
Endel Şirketler Grubu 2002 yılında grup için en uygun ERP çözümünü seçmek üzere araştırma çalışmalarını, Yönetim Kurulu Üyesi ve Beyaz Grup Başkanı Burak Özaydemir’in liderliğinde başlattı.
Grubun ihtiyaç dokümanının oluşturulmasını takiben, ERP alanında faaliyet gösteren firmalar ile temasa geçildi. Her firmaya, ihtiyaç dokümanı üzerinden demolarını yapmaları için iki gün ayrıldı ve ve bu süreç zarfında uygulamaların özellikleri üretim, muhasebe ve diğer departmanlardan katılımcıların da desteği ile değerlendirildi.
Bu ayrıntılı değerlendirme süreci, bir yandan grup çalışanlarının programları daha iyi anlamasını sağlarken; bir yandan da hem ihtiyaçların daha net görülebilmesini sağladı.
Uygulamaların becerileri, ihtiyaçlara göre eklenmesi gereken modüller, oluşturulması gereken özel çözümler proje başında belirlenmişti. Son bir değerlendirme sonrasında, 2003 yılı başında projeye IFS ile başlamayı kararı alındı.
Burak Özaydemir, uluslararası deneyim, Gartner raporları, fonksiyonalite, bileşen tabanlı program mimarisi, açık kod yapısı, dağınık yapıda çalışabilme, e-ticaret için hazır altyapının olması gibi kriterlerin IFS Uygulamalarını tercih ederken öncelikli rol oynadığını belirtiyor.
Şirketin IT Sorumlusu İbrahim Kaygın ise IFS Uygulamalarını seçme nedenleri arasında hem çözümün teknik özelliklerini hem de yurtdışı desteğinin olmasını sayıyor: "Oracle veritabanını kullanabiliyor olması, B2B/B2E altyapısının bulunması ve ihtiyaç duyduğumuzda modifikasyon yapmamızı kolaylaştıracağı için açık kaynak kodlu olması bir avantajdı. Ayrıca modüler olması, istediğimiz zaman ilave modülleri devreye almamızı sağlayacaktı."
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.