Galvaniz Atıklarından Nano Teknolojiye Geçti
Türkiyenin en eski çinko oksit sanayicilerinden Kadir Kumcu, Gebzedeki fabrikasında nano gümüş de üretti
Türkiyenin en eski çinko oksit sanayicilerinden Kadir Kumcu, Gebzedeki fabrikasında nano gümüş de üretti
Türkiye’nin en eski ‘çinko oksit’ sanayicilerinden Kadir Kumcu, Gebze’deki fabrikasında ‘nano gümüş’ de üretti. Nano gümüşten mantara karşı etkili ‘antibakteriyel krem’ geliştiren Kumcu, patent ve üretim izni aldı, 2 milyon dolarlık üretim yatırımı yapacak. Ayrıca otel ve camilerdeki ‘mantarlı halı’ problemine karşı halıya ve buharlama yoluyla ortama nano gümüş uygulamalarına da başladı.
BULGARİSTAN göçmeni bir ailenin çocuğu olarak Ankara’da doğup büyüyen Meb Metal Ltd.’in sahibi Kadir Kumcu, Gebze’deki fabrikasında ‘çinko oksit’ üretiyor. Bu ürünü sanayicilere ara mamül olarak satan Kumcu, son yıllarca tarıma ve hayvancılığa (gübre ve yem) da başladı. 2008’de 20 milyon lira ciro, 5 milyon dolarlık da ihracat yapan Meb Metal Ltd.’in araştırma geliştirme (Ar-Ge) biriminde yeni ürünler geliştirmek için çok sayıda proje yürüten Kadir Kumcu, ‘nano gümüş’ üretmeyi de başardı. Gümüş’ün hijyen özelliği nedeniyle ‘nano’ üretilebilmesi halinde geniş bir kullanım alanı olabileceğini düşünen Kadir Kumcu, önce mantara karşı ‘antibakteriyel krem’ yaptı. Bu ürünün patentini ve üretim iznini alan Kumcu, Selçuk Ecza Deposu ile anlaşarak eczanelerde satışa başladı. Kumcu, Türkiye’de özellikle camilerde ‘bakterili halı’ problemine de savaş açtı. 4 büyük camide ‘mantarlı halı’ problemine karşı ‘buharlama yoluyla ortama nano gümüş ulgulamaları’ yapan Kumcu’ya 5 yıldızlı otel zincirlerinden de aynı uygulama için yoğun talep gelmeye başladı.
ODTÜ’lü mühendis Kadir Kumcu şöyle başlıyor anlatmaya: “Bulgaristan göçmeniyiz önce Edirne’ye sonra Ankara’ya yerleşmiş ailem. Ben doğma büyüme Ankaralıyım ve Marif Koleji mezunuyum. 1970’de de ODTÜ’den metalürji mühendisi olarak mezun oldum. Sonra master yaptım. Aile şirketimiz vardı ve bende babamla bir süre devam ettim. Babam Arif Bey tornacıdır ve beraber işlerimiz zamanla büyüdü. Galvaniz fabrikalarından çıkan yan ürünleri saflaştırarak çinko üretiyorduk. 1984’e kadar Ankara’da babamla kaldım. Maalesef aile şirketi sancıları nedeniyle 1984’te ayrıldım ve İstanbul’a geldim. Kartal’da küçük bir atölye kurup kendim başladım.”
Mercedes yerine makine aldım İstanbul’da da galvaniz fabrikalarından çıkan yan ürünlerden Çinko Oksit üretimine başladığını anlatan Kadir Kumcu, “Biz yan (atık) ürünleri saflaştırdığımız için sanayide ‘kalitesiz olur’ yargısı vardı. Bunun aşmak ve büyük sanayicilere çinko oksit üretip satmak için o dönemde lüks bir Mercedes otomobil fiyatına gittim ‘atomik spektrometre’ (hassa analiz makinesi) aldım. Goodyear, Pirelli gibi küresel sanayiciler gelip incelediler ve onlara ürün vermeye başladık. Çinko oksit lastik sanayisinde reaksiyonu hızladırır ve üretimi daha verimli hale getirir. Seramik sektöründe de fayans üzerindeki sır ve düzlüğü sağlar. Bu şekilde işimizi büyüttük.”
Toprağa ve hayvanlara çinko
Sanayi dışında ‘çinko’ uzmanlığını farklı alanlarda da değerlendirdiklerini anlatan Kadir Kumcu, “Çinko tarımda toprak için hayvancılıkta da yem için çok kritik bir ürün. Rosche, Bayer gibi firmaların yurt dışındaki fabrikalarına Portekiz’den Auvustralya’ya kadar geniş bir coğrafyaya ihracat yapıyoruz. Burada ikinci bir tesis kurduk ve sadece tarım ve hayvancılık için çinkolu ürünler üretiyoruz” diyor.
Zeytin ağacında ‘var yılı yok yılı’ derdini borlu sıvı gübreyle aşacağız
MEB Metal Ltd.’in sahibi Kadir Kumcu, tarım ve hayvancılık için yaptıkları çinkolu takviye üretimlerine Zeytin ağaçları için geiştirdikleri yeni bir ürünü de eklediklerini söylüyor. Kumcu şu bilgileri veriyor: “Zeytin ağaçlarındaki ‘var yılı, yok yılı’ meselesine el attık. Bu konu ‘Bor eksikliğinden’ kaynaklanıyor. Bor’un zeytinlere verilecek forma getirilmesi önemli bir iş. Çalıştık ve zeytin ağaçlarının alabileceği sıvı, yapraktan verilen bor gübresi üretmeye başladık. Borlu sıvı gübre Avrupa’da da üretiliyor. Biz farklı olarak çinko da kullandık. Bor ve çinkoyu birleştiren bir gübre yaptık. İkisi reaksiyona girince normal şartlarda bozuluyor. Biz bu sorunu çözdük ve çinko-bor karışımlı gübreyi ürettik. Zeytincilere tanıtmaya da başladık. Bor eklendiğinde zeytin ğaçlarındaki üretim 3 misli kadar artabiliyor. Çünkü çiçeklerin açma süreleri, dayanıklılıkları; dolayısıyla, polenleme dönemi uzamış oluyor.”
Islak ayağa çorap giyip camiye girince halılar mantar üretmeye başlıyor
KADİR Kumcu, oğulları Evren ve Erman’ın iş yükünü alması sayesinde Ar-Ge projelerine odaklandığını söylüyor ve şöyle konuşuyor: “2 nanotekoloji ürün geliştirdik. İlk ürünümüz ‘nano silika’. Diğer ürünümüz nano gümüş. Gümüş, bakteri mantar üremesini önlüyor. Nano olunca her şeyin üzerini (plastik, metal v.s.) ince tabaka halinde gümüş kaplamak mümkün. Nano gümüşle ilgili ilk ürünümüz antibakteriyel cilt kremi. Malum Türkiye’de zararlı mantar çok yaygın ve hastalık yapıyor. Özellikle camilerde çözmemiz gereken bir hijyen sorunu var. Namaz kılmak için abdest alınıyor, ayak ıslakken çorap giyiliyor ve camiye girliyor. Rutubet, karanlık, ısı bakteri üremesi için en uygun ortam. Bu kremi bireysel kullanım için ürettik. İçinde Çinko oksit ve nano gümüş var. Çinko oksit hücre yenileyici. Nano gümüş insan hücresine girmiyor, bakteri ve mantar hücresini girip öldürüyor. 4 camide de halılara 4 atmosfer basıncı altında ve genel ortama da ‘buharla nano gümüş’ uygulaması yaptık. Bazı otellerden de talep geldi. Nano gümüş cok güçlü yıkamaya kadar etkisini sürdürüyor.”
2 milyon dolarlık yatırım yapıyor
KADİR Kumcu, nano gümüşla antibakteriyel cilt kremi imalatına başladıklarını ve ayda 70-80 bin adetlik üretim yapabileceklerini belirtiyor. Kumcu, “Nano gümüşlü dermokozmetik ürünlerinde büyüme kararı aldık. El temizleme jeli de yaptık. Fabrikamızın önemli bir bölümünü dermokozmetik ürünler için planlıyoruz ve 2 milyon dolarlık yatırım kararı aldık” diyor.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.