Gemi İnşa Sektörü Sipariş İptalleriyle Boğuşuyor
Son dört yıldır parlak bir dönem yaşayan gemi inşa sanayii global mali kriz nedeniyle sekteye uğradı.
Son dört yıldır parlak bir dönem yaşayan gemi inşa sanayii global mali kriz nedeniyle sekteye uğradı.
Son dört yıldır parlak bir dönem yaşayan gemi inşa sanayii global mali kriz nedeniyle sekteye uğradı. Yaşanan krizden dolayı üretim ve ihracatta azalma olurken, deniz taşımacılığı da bu durumdan nasibini aldı. Navlun fiyatları inanılmayacak ölçülerde gerileyince taşımacılık yapan firmalar daha önceden vermiş oldukları gemi siparişlerini iptal ettiler. Desan Tersaneleri'nin Yönetim Kurulu Üyesi Muhsin Divan, “2009 yılında Tuzla'daki kızaklar boş kalacak” diyor. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ise gemi inşa sektörü için çözüm arayışında olduklarını dile getirdi.
2008 yılında yaşanan iş kazaları ve işçi ölümleriyle gündeme gelen gemi inşa sektörü, bu alanda önemli çalışmalar yapmaya hazırlanıyordu. Dünya çapında yaşanan krizin ülkemizi de etkisi altına almasıyla tersaneler “Nasıl ayakta kalırız?” sorusuna cevap aramaya başladılar. Geçen yılı ölümlü iş kazalarının gölgesinde geçiren sektör, iş sağlığı ve güvenliği konusundaki eksikliklerini' gidermeye çabalarken, bu kez de küresel krize yakalandı. 3-4 yıl yüksek seyreden navlunların bir anda dibe vurmasıyla armatörler zarar etmemek için gemileri çalıştırmak yerine limanlara bağladı. Tersaneci Divan'ın verdiği bilgilere göre 30 - 40 bin tonluk dökme bir geminin günlük maliyeti 4 bin dolar. Bu geminin çalışabilmesi için en az 7 bin dolarlık navlun alması lazım. Fakat navlunlar 2 - 3 bin dolara geriledi. Bu dramatik düşüşün arkasında yatan başlıca sebep, mal hareketlerinin azalması ve küresel finansal sistemin işlemez duruma düşmesi.
Uluslararası birçok banka battığı için işletmeciler teminat bulamıyor, armatörler de gemi siparişi veremiyor. Bu noktada kamuoyunda 'Armatörler 3-4 yıl çok fazla para kazandı, şimdi niye ağlıyorlar?' şeklinde eleştiriler gündeme geliyor. Bu eleştirileri haksız bulan Divan, armatörlerin şimdiye kadar kazandığı parayı nakitte tutmadığını, aksine yeni gemi siparişleri için yatırıma harcadığının altını çiziyor. Tersaneler, sipariş bedelinin yüzde 10'unu baştan kapora olarak alıyor. Gemi denize indirilinceye kadar yurtiçindeki bankalardan da kredi desteği sağlanıyor. Gemi suya indikten sonra da yurt dışındaki bir bankadan uzun vadeli finansman bulunuyor. Şimdi hem yurt dışındaki bankaların zor duruma düşmesi, hem de yerli bankaların kredi musluklarını kısması ile gemi yapımına başlamak zorlaştı.
Muhsin Divan, "2011'e kadar siparişleriniz vardı, ne oldu?" sorusuna, şu cevabı veriyor: "Onlar kontrat üzerindeydi, somut ortaya konmuş siparişler değildi. Sipariş veren adam, 20 milyon dolara mal edeceğim deyip kontrat yapmış. Yüzde 10'unu vermiş bekliyor. Bitirdiği zaman da gemisi 25 milyon dolar edecek. Bir anda o geminin fiyatı 10 milyon dolara düştü. Gemi yaptırmanın anlamı kalmadığı için, insanlar depozitolarını yakarak siparişlerini iptal ediyor."
Tersanelerdeki işsiz sayısı 10 bin’i aştı
Desan, geçen yıl 75 gemiyi bakıma aldı ve 50 milyon dolarlık iş yaptı. Krizin bu alanı da etkilediğini söyleyen Divan, "Ocak ayı için gelen bir talep yok." bilgisini veriyor. 4 ay öncesine kadar 40 bin kişinin çalıştığı Tuzla'da şu anda istihdam 30 bine indi. Bu rakamın yıl sonunda 20 bine gerileyeceği belirtiliyor. Muhsin Divan, sektörün kurtuluşu için demir çelik köprü ve likit tankları gibi işlerin tersanelere verilmesini istiyor. Ayrıca gemi ve feribotlarını çoğunlukla yurtdışından alan İDO'yu da eleştiriyor.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.