Halil Şahin: Çelik Sektörümüzün Büyümesi İmalat Sanayimizin Büyümesini Destekliyor
Türkiye Demir Çelik Üreticileri Derneği Yüksek istişare Konseyi Başkanı Halil Şahin, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin uzun ürünlerde bölgenin çelik üretim merkezi haline geldiğini, yassı ürünlerde de bu noktaya önemli ölçüde yaklaşıldığını belirterek konuşmasını, “Bugün geldiğimiz noktada, yüksek katma değerli ürünlerde de aynı pozisyonu elde etme ihtiyacı içerisindeyiz.
Türkiye Demir Çelik Üreticileri Derneği Yüksek istişare Konseyi Başkanı Halil Şahin, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin uzun ürünlerde bölgenin çelik üretim merkezi haline geldiğini, yassı ürünlerde de bu noktaya önemli ölçüde yaklaşıldığını belirterek konuşmasını, “Bugün geldiğimiz noktada, yüksek katma değerli ürünlerde de aynı pozisyonu elde etme ihtiyacı içerisindeyiz. Yapısal çelikler ile ilgili olarak, sektörümüzün yatırımları devam etmektedir. Sektörümüz, Türkiye’de üretimi bulunmayan yassı çelik ürün türleri ve paslanmaz çelik yatırımlarına da devam etmektedir. Sürdürülen yatırımlardaki temel amaç, Türkiye’nin ithal ettiği çelik ürünlerini yurt içinde ürettiği ve çeliği girdi olarak kullanan sanayi kollarının her türlü girdi ihtiyacını karşılayabildiği bir yapıyı oluşturmaktır” şeklinde sürdürdü.
AKÇT Anlaşması Sektörün Büyümesini Sınırlandırıyor
Avrupa Kömür Çelik Topluluğu (AKÇT) ile imzalanmış olan Serbest Ticaret Anlaşmasının yatırımlara devlet desteği verilmesini sınırlandıran hükümlerinin, sektörün gelişme hızını olumsuz yönde etkilediğini, AKÇT Anlaşması’nın çelik sektörüne dar geldiğini, sektörün katma değeri yüksek ürünlere geçme ve ürün çeşitliliğini arttırma yönündeki yoğun gayretlerini sınırlandırdığını vurgulayan Şahin, “Bu durum, bir taraftan yurt içi talebin önemli bir kısmının ithalat yolu ile karşılanması, diğer taraftan da, bu ürünlerde oluşabilecek ihracat potansiyelinin değerlendirilememesi gibi, çelik sektörümüz üzerinde çok yönlü olumsuz tesirler yaratmakta ve Türkiye ekonomisinin içini boşaltmaktadır. Başta AKÇT ile aramızdaki Serbest Ticaret Anlaşmasının çelik sektörüne her türlü devlet yardımını yasaklayan hükümlerinin revize edilmesi olmak üzere, katma değeri yüksek ürünlere yönelik söz konusu yatırımları kolaylaştırıcı tedbirler alınırken, mevcut kapasitelerin azami ölçüde kullanılmasını ve dahilinde işleme rejiminin mantığına uygun bir şekilde işletilmesini mümkün kılacak bir çerçeve oluşturulması, sadece sektörümüz açısından değil, tüm ihracatçı sektörler açısından önem taşımaktadır Önümüzdeki dönemde, bu yönde alınacak tedbirler, ödemeler dengesi açığının, tüketimdeki azalma ile değil, kalıcı bir şekilde, yapısal olarak giderilebilecek bir boyuta taşınması açısından hayati önem taşımaktadır” dedi.
Çelik Sektörü AB’de Olduğu Gibi ‘Stratejik Sektör’ Olarak Kabul Edilmeli
Çelik sektörü olarak, artan ürün çeşitliliği ve ekonominin büyümesinde oynanan lokomotif rol ile, Türkiye ekonomisinde sarsılmaz bir yapının oluşmasına katkıda bulunmaktan dolayı gurur duyduklarını, bundan sonra da, Strateji Belgesi’nde belirtilen hususların uygulamaya aktarılması ile, eksikliklerin tamamlanarak, Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu alanlarda yurt içi talebi karşılayabilecek bir üretim yapısı oluşturmayı hedeflediklerini belirten Şahin, “2023 yılı için belirlenen hedefleri, Türkiye açısından ulaşılabilir görüyoruz ve bu hedeflere ulaşmada çelik sektörümüzün önemli bir rol üstleneceğini; çelik sektörümüzün ürün çeşitliliğini ve katma değerini arttırmasının, diğer sanayi dallarında da aynı gelişmenin sağlanmasına katkıda bulunarak, imalat sanayiimizin hedeflerine ulaşılabilmesini kolaylaştıracağını düşünüyoruz. AB’de stratejik öneme sahip olduğu kabul edilen çelik sektörünün, endüstriyel üretimin yerli hammadde ile yapılmasına olan katkısı nedeniyle, AB’nin en önemli sektörleri arasında yer aldığını belirten Avrupa Parlamentosu’nun, ‘otomotiv, inşaat, makine imalatı gibi üretim odaklı sektörlerin gelişmesi ve katma değer yaratmasında belkemiği’ olarak nitelendirdiği çelik sektörünü korumak için, 13 Aralık 2012 tarihinde AB Komisyonu’na gönderdiği bir dizi önlem ve destek tedbiri alınmasına yönelik teklif de bu değerlendirmelerimizi teyit ediyor. Ekonomimizi büyütmek, imalat sanayiimizi büyütmekten, imalat sanayiini büyütmek ise, imalat sanayiinin girdisinin önemli bir kısmını sağlayan çelik sektörünü büyütmekten geçiyor. Bakanlığımızın, bunun bilinci içerisinde, bugüne kadar sektörümüze verdiği ve bundan sonra vereceğine inandığımız desteğe en içten teşekkürlerimizi sunuyoruz.” şeklinde sözlerini tamamladı.
KAYNAK: DEMİR ÇELİK ÜRETİCİLERİ DERNEĞİ
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.