Halit Özarslan: 2011 yılında önemli yatırımları hayata geçireceğiz
Çelik ticaretinin yanı sıra birinci sınıf Avrupa kökenli üreticilerin temsilciliğini de yapan Nazal Metal, sektörün önde gelen tedarikçi firmaları arasında yer alıyor
Çelik ticaretinin yanı sıra birinci sınıf Avrupa kökenli üreticilerin temsilciliğini de yapan Nazal Metal, sektörün önde gelen tedarikçi firmaları arasında yer alıyor
Çelik ticaretinin yanı sıra birinci sınıf Avrupa kökenli üreticilerin temsilciliğini de yapan Nazal Metal, sektörün önde gelen tedarikçi firmaları arasında yer alıyor. Önceki yıllarda iç pazara yönelik olarak sadece uzun mamul ticareti yapan firma; Halit Özarslan’ın İstanbul ThyssenKrupp Steel'deki 13 yıllık görevinden ayrılarak Nazal Metal’e transfer olmasıyla yönünü uluslar arası piyasalara çevirdi ve ürün yelpazesini genişletti. Firmanın Genel Müdürü Halit Özarslan ile yapmış olduğumuz söyleşiyi sizlerle paylaşıyoruz.
Nazal Metal’in ürün yelpazesinde neler bulunuyor?
Firmamız uzun, yassı her türlü çelik satışları ve temsilcilikler şeklinde 2 ana departman altında ticaret yapmakta olup malzeme tarifi olarak da üretimden ve stoktan olmak kaydıyla çelik, türevleri ve çelik işleme makineleri satmaktadır.
Distribütörlüğünü / Temsilciliğini yaptığınız firmaları, özelliklerini ve onları tercih etme nedenlerinizi bizimle paylaşır mısınız?
Wickeder Westfalenstahl Almanya'nın önde gelen soğuk haddeleme fabrikalarından birisi olup soğuk haddelenmiş alaşımlı şeritlerin yanında ayrıca clad malzeme olarak bilinen kompozit metalleri de üretmektedir. Bunlar 2 – 5 arası muhtelif kalite ve kalınlıkta metalin beraberce haddelenerek ve herhangi bir yapıştırıcı kullanılmadan basınç altında birleştirilmesiyle üretilmektedir. Böylece birden fazla metalin özellikleri artık mekanik olarak onları ayırma imkanı kalmayacak şekilde tek malzemede bir araya getirilmekte ve her metalin gerek fiyat gerekse teknik özelliklerinden aynı anda optimum şekilde yararlanılmaktadır. Örneğin tedavüldeki EUR madeni paraları gibi. Wickeder EUR ham malzemesi üreticisidir.
Ocemi Group S.r.l ise İtalya’dan tedarikçimiz olup her türlü metal işleme makinesini yeni veya yenilenmiş olarak temin etmektedir. Türkiye’de birçok servis merkezinde makineleri bulunmaktadır.
Montanstahl GmbH, mimari ve estetik odaklı prestij binaların özellikle dış cephe giydirmelerinde, havaalanlarında, prestij projelerde ve özellikle mimarların tercihi doğrultusunda kullanılan çok kaliteli her türlü özel kesitte lazer kaynaklı profilleri üretmektedir. Makine imalat sektörü de bu ürünlere yönelik talepler sunmaktadır.
ThyssenKrupp Steel Europe AG Heavy Plate Unit ise dünyaca ünlü bir marka olup aşınma ve yüksek mukavemet gerektiren uygulamalarda kaliteli ve hesaplı çelik çözümler sunmaktadır. Örneğin caddelerde gördüğümüz damperli kamyonların artık büyük çoğunluğu aşınma plakalarından yapılmış damperlerle donanmıştır. Markamız XAR olarak bilinmektedir. Vinç üretiminde ise yine ThyssenKrupp çok yüksek mukavemetli N-A-XTRA ve XABO gibi çelik ürünler sunmaktadır. Her bir şirket kendi alanında Ocemi hariç lider konumda olup şirketimize katkıları olumlu olmaktadır. Çeşitlilik de diğer bir avantaj olmaktadır.
Ürünleriniz ağırlıklı olarak hangi sektörlerde kullanılıyor?
Temel olarak çelik sektörü, çelik servis merkezleri, ağır iş makineleri, damperli kamyonlar, teleskopik ve seyyar vinçler, çimento, enerji, termik santraller, inşaat, sanayi yatırımları, ağır sanayi, madencilik, imalat sektörü, beyaz eşya, elektronik, otomotiv gibi çelik tüketen nerdeyse belli başlı tüm sektörlere hizmet vermekteyiz. Çelik ticareti - Trading bölümü ise yine çelik son kullanıcısı muhtelif işletmeler, çelik servis merkezleri, tüccarlar gibi iş gruplarına yönelik satışlar yapmaktadır. Bu çelikleri genelde gümrüksüz uygulama ve kısa mesafe nedeniyle birkaç Avrupalı iş ortağımızla yapmaktayız.
Son dönemlerde yapılan yassı çelik yatırımları Türkiye’yi ithalatçı konumundan uzaklaştırıp ihracatçı bir ülke konumuna yaklaştırıyor. Bu konu hakkındaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?
Size katılıyorum. 28 senedir bu işin içinde olan birisi olarak son zamanlardaki ani yassı arzı umarım ki uygun bir kapasitede durmasını bilecektir. Zira yıllardır uzun arzı fazlalılığı ülkemiz açısından yassı ithalatı ve döviz kaybı sorununun yanında aşırı uzun mamul arzının ihracatında sorunlar yaratıyordu. Şimdi de görünen o ki yassı yatırımları bunu dengeleyip hatta Türkiye’yi yassı arz eden bir ülke haline dönüştürüyor. Tek mesele üretilenin ihtiyaç duyulan kaliteler açısından ülkenin gerçek ihtiyacına yönelik olup olmadığıdır. Örneğin otomotiv, enerji ve ağır sanayi sektörünün çelik ihtiyacı ve bunun mevcut yatırımlarla karşılanma oranı incelenmelidir. Silisli sac, paslanmaz sac tipik 2 örnek olarak arz / talep ilişkisi dengesizliği açısından önümüzde duruyor. Aksi takdirde ticari genel kaliteler aslında yine bir arz fazlalığı ve ihracat zorunluluğu ve takiben dünya ile rekabet etme durumunu üreticilerimizin önüne koyacaktır. Yine de yassı- uzun dengesinin bunca zaman sonra ve çok kısa bir sürede dengeye kavuşmuş olması sevindiricidir. İç talep daha üst düzey çelik kalite anlayışını da üreticilere hissettirmektedir ve hissettirecektir. Yeni yatırımların bu manada değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
2010 yılını geride bırakmak üzereyiz. Bu sene firmanız açısından nasıl geçti, yılın 2011 yılından neler bekliyorsunuz?
Firmamız tecrübesi, çok esnek ve çabuk karar alabilen yapısıyla hareket ettiğinden 2010 yılını iyi bir bilançoyla tamamlayacaktır. 2011 yılında önemli atılımlar yapmak üzere planlarımız var. Umarız gerçekleştiririz. Son olarak iş hayatındaki herkese doğru, düzgün ve kaliteli bir iş ortamı diliyorum.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.