Öncelikle sizi ve firmanızı tanıyabilir miyiz?
1978 Samsun doğumluyum. Evli ve bir çocuk sahibi ve mesleğini çok seven bir Makina Mühendisiyim. Kurucusu olduğum Hidropol Mühendislik firması henüz genç bir firma olmasının yanı sıra, deneyimli, dinamik, inovatif, farkındalıkları olan, çalışanlarına ve çevresine müşterileri kadar değer veren bir mühendislik ve imalat firmasıdır.
Firmanızın bünyesinde hangi faaliyetler gösteriliyor, müşterilerinize hangi ürün ve hizmetleri sunuyorsunuz?
Üç ana alanda faaliyetlerimiz özetlemek mümkündür:
a.Hidrolik, elektrik - otomasyon proje, sistem ve makina imalat ile komponent satışı, talaşlı ve Hidrolik Silindir imalatı.
b.Enerji Sektöründe; Hidroelektrik Santrallerin hidromekanik ve elektromekanik projelendirilmesi, sistem ve türbin üretimi, anahtar teslimi Hidroelektrik Santral imalatı, mevcut Hidroelektrik Santrallerin revizyon ve rehabilitasyonları.
c. Anahtar teslimi spiral ve yatay kaynaklı çelik boru imalat fabrikası kurulumu.
Ağırlıklı olarak hangi sektörlere hizmet veriyorsunuz? Ürünleriniz hangi alanlarda kullanılıyor?
Ağırlıklı olarak, savunma, otomobil, maden, demir çelik, inşaat, iş makinaları, endüstriyel makina imalat, havacılık ve uzay sanayi ile denizcilik ve enerji sektörüne doğrudan hizmet veriyoruz. Hizmetlerimizi proje tasarımdan, komponent satışına, makina imalatından, anahtar teslim fabrika imalatına kadar genişletmek mümkün.
Müşterilerinizden gelen talepler doğrultusunda ürün yelpazenizi geliştiriyor musunuz? Mümkünse referanslarınızdan bazılarını öğrenebilir miyiz?
Elbette, ürün yelpazemizi müşterilerden gelen talepler doğrultusunda genişletiyoruz. Ama burada sektörün etik değerlerini göz ardı etmemek lazım. Sektörümüzün büyükleri bize bunu zamanında öğrettiler. Hepsinin üzerimizde büyük emekleri vardır. Ürün yelpazemizi genişletirken, meslektaşlarımızın yelpazesinin kanadını koparıp kendi yelpazemize takmıyoruz, bu bize yakışmaz. Ürün yelpazemizi genişletirken her zaman dikkat ettiğimiz bir konudur bu… Biz de yeri geldikçe naçizane kendimizden daha genç ve daha tecrübesiz meslektaşlara elimizden geldikçe aktarıyoruz bu etik değerleri…
2006 yılında kurulmuş genç bir firma olmamıza rağmen referanslarımız oldukça çok fazladır. Belli başlı örnekler verecek olursak; Erdemir, İsdemir, Otokar, Petlas, Hattat Hema, Arçelik, Roketsan, THY Teknik, Nurol Makina, Kalehan Enerji, SOCAR Petrol, Azerteknolayn ilk anda aklıma gelen bir kaç önemli isim.
Distribütörü olduğunuz firmalar var mı? Bu konuda bizlere neler söyleyebilirsiniz?
Bu konuda size güzel bir haber vererek başlayayım. 2014 yılına mobil ve endüstriyel makina sektörünün devi ve sektörün en kaliteli ürünlerini üreten Bosch Rexroth firması ile Ana Bayilik anlaşması imzalayarak girdik. Bu kapsamda özellikle Ankara ve çevresinde, dev bir sinerji oluşturacağız.
Bu güne kadar tamamladığımız binlerce projeden edindiğimiz tecrübe ve bilgiyi artık Rexroth kalitesi ile sektöre sunacağız. Açıkçası sektörde de bu konuda büyük bir beklenti ve talep vardı zaten. Tabi bununla beraber ABD, İtalya, Finlandiya, Almanya ve Kanada menşeli sektörümüze yönelik bir çok büyük markanın distribütörlüğünü de devam ettiriyoruz.
Satış sonrası hizmetleriniz hakkında bizleri bilgilendirir misiniz?
Türkiye’nin ve dünyanın dört bir tarafına teknik servis ve montaj ekibi gönderiyoruz. Bu maksatla kullandığımız 25’ten fazla servis aracımız ve teknik servis timimiz mevcut. Avrupa, Asya ve Afrika’da pek çok ülkeye teknik servis ve montaj ekibi gönderdik. Hatta en son Tanzanya’ya teknik servis gönderdiğimizi söylesem, sanırım teknik servis konusunda sınırlarımızı ifade etmek için iyi bir örnek vermiş olurum.
Türkiye’de hidrolik ve pnömatik sektörlerinin genel durumu, pazar büyüklüğü ve gelişimi hakkında neler düşünüyorsunuz?
Maalesef bu konuda iç açıcı konuşmak pek mümkün değil. Ülkemizde “hidrolik” deyince sektörden olmayan pek çok insan ya suyla ilgili bir iş yaptığımızı, ya da iş makinaları üzerine çalıştığımızı düşünüyor. Oysa bugün dünya da güç ve kuvvetle çalışan iş ve endüstri makinalarının pek çoğunda hidrolik ve pnömatik sistemler kullanılmak zorundadır. Ülkemizde de çok yaygın olarak kullanılmasına rağmen, eğitimde fazla yer bulamayan hidrolik ve pnömatik teknolojisinde, bilgi ve deneyimin hak ettiğinden bile fazla değerli olduğunu söylemek mümkün. Ancak biz Türkiye olarak bu konuda oldukça geri kaldık, yerli komponent, ara mamül üretiminde dünya sıralamasında çok gerideyiz. Diğer taraftan, yurt dışından ithal ederek kullandığımız komponentlerle bile makina ve sistem imalatında dünya devi firmalarla küresel ortamda rekabet etmeyi becerebiliyoruz. Bu noktada özellikle makina ihracatına yönelik ara mamül komponentlerin ithalatına getirilecek destek ve kolaylıkların biz sanayicilerin küresel rekabet gücümüzü artıracağını da belirtmekte fayda var.
2013 yılı için hedeflerinize ulaşabildiniz mi? 2014 yılından beklentileriniz neler?
Bizim en büyük hedefimiz her zaman, müşterilerimizden gelen talepleri layıkıyla, adımıza yakışır şekilde, müşterimizi mağdur etmeden karşılayabilmektir. Müşterilerimizden gelen, daha önce yapmadığımız boyut ve özellikteki işi tamamladığımızda şirketimizin ihtiyaçlar doğrultusunda ve kapasitesinde büyüdüğünü fark ediyorum.
Ama tabii ki ülkemizin üretimden gelen gücünü, küresel rekabet ortamında rakipsiz kılacak şekilde temsil edebilmek; ve bir gün Amerika, Almanya, Japonya, Kore, İtalya, Çin gibi milli gelirini ağırlıklı olarak sanayiden, üretimden elde eden bir Türkiye’nin sanayi devlerinden biri olmak 2014’ün değil belki ama benim için tüm zamanların en güzel beklentisidir diyebilirim.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.