İhracatta hedef pazar ABD 2024 sektör için ABD yılı olacak
İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Tecdelioğlu ile gerçekleştirdiğimiz röportajı sizlerle paylaşıyoruz
İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Tecdelioğlu ile gerçekleştirdiğimiz röportajı sizlerle paylaşıyoruz
Demir ve Demir Dışı Metaller sektörü yılın 11 ayını üretim ve ihracat açısından nasıl geçirdi? Geçen yılın aynı dönemine göre miktar ve değer olarak değerlendirebilir misiniz?
Demir ve Demir Dışı Metaller sektörümüzkasım ayında 977,9 milyon dolar ihracat gerçekleştirerek genel ihracattan yüzde 4,2 oranında pay elde etti.2023 Kasım ayında 2022 yılının Kasım ayına kıyasla ise yüzde 13 azalışla 979,9 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirmiş olduk.
Sektörde 2024 yılı seyri nasıl olacak? Globalde yaşanan ekonomik durgunluk sektöre etkileri nasıl olacak? Üretim-ihracat açısından 2024 yılı öngörüleriniz nelerdir?
2024 yılı bizim için ABD yılı olacak. Heyetler, milli katılımlar, info stant katılımları ile birliğimizin ve ihracatçımızın ayak izini ve görünürlüğünü ABD’de artırmayı hedefliyoruz. Yine ABD’den alım heyetlerini ülkemizde ağırlayarak ticari ilişkilerimizi derinleştirmek istiyoruz. Biliyorsunuz Cumhurbaşkanımızın ABD Başkanı Biden ile belirlemiş olduğu 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefi var. Biz bu ticaret hacmi hedefini yakalamada kilit sektör olmak istiyoruz.
2024’ün ikinci yarısında Avrupa’da normalleşme başlayacak
Ana pazarlarımızdan Avrupa’da süre gelen resesyonun 2024 senesinin ikinci yarısına kadar devam etmesini bekliyoruz. Ancak 2024’ün ikinci yarısında Avrupa’da normalleşmenin başlamasıyla bize de olumlu yansımaları olacağını düşünüyoruz.
Hedef pazarlarımızı artırma çabalarımız sürecek. Demir ve Demir Dışı Metaller Sektörü olarak dünyadaki Cwieme-CoilWinding (Bakır), ISH (Armatür), Eisenwarenmesse (Hırdavat), Ambiante (Mutfak), Batimat Paris (Yapı Malzemeleri) AlimunyumDusseldorf gibi prestijli fuarlara milli katılımlar ve tanıtım stantları düzenlemeye devam ederken, yurt içi fuarlarda da yer alacağız.
Ayrıca; alım heyetleri, URGE ve Ar-Ge projeleri, eğitimler, sektör raporları, sektör toplantıları, çalıştaylar, iş birlikleri, konferans katılımları, üye ziyaretleri, webinarlar, tasarım yarışmaları ve ödül organizasyonları düzenleyerek sektörümüz için gerekli itici gücü oluşturmaya çalışacağız. Tüm bu faaliyetlerle üretimi ve ihracatı e üst seviyeye taşımayı hedefliyoruz.
Sektörde 2024 yılı için yeni yatırımlar olacak mı? İhracat pazarlarında talep ne yönde olacak?
Katma değeri yüksek alanlara yatırım yapmaya devam edeceğiz. Ülkemizde hala eksikliği bulunan LME depolarının kurulması için uğraşıyoruz. Bununla birlikte yerlilik oranlarımızı en üst düzeyde tutabilmek için ham maddeden ürüne tüm üretim aşamalarının kendi tesislerimizde yapılması için gerekli yatırımları yapıyor, dikey entegrasyonumuzu güçlendiriyor olacağız.
Artan enerji fiyatlarının sektör üzerindeki etkilerini değerlendirebilir misiniz? Hammadde fiyatlarında seyir ne yönde ilerliyor? 2024 yılı görünümü nasıl olacak?
“Sektörümüze özel enerji tarifesi olmalı”
Sektörümüzde enerji maliyetleri bizim piyasamızın önemli göstergelerinden biri. Enerji maliyetlerindeki artış üretim maliyetlerimizi hızlıca yukarı çekiyor. Bu da rekabet gücümüzü zayıflatıyor. O sebeple sektörümüze özel enerji tarifesi taleplerimizi sürdüreceğiz.
“Enflasyonist ortamın ekonomik gerçekliğini kabullenerek stratejiler geliştirmeliyiz”
Hammaddedeki fiyat artışları da ihracat rakamlarını doğrudan etkiliyor. Ham maddedeki fiyat artışları ihracat rakamlarının değer olarak artışına sebebiyet veriyor. Ama asıl önemli olan miktar olarak artışın gerçekleşmesi. Maalesef miktar olarak bir artış yok. Miktar olarak artış olmadığı için de değer olarak artış sürdürülebilir değil. Çünkü enflasyonist bir ortamda bu yükselen emtia fiyatlarının gerilememesi ister istemez ihracatı da olumsuz yönde etkiliyor. Bu inişli çıkışlı enflasyonist ortamın ekonomik gerçekliğini kabullenerek stratejiler geliştirme bilinciyle çalışmalarımıza devam edeceğiz.
Sınırda uygulamaya koyulacak karbon vergisine karşı sektörün aldığı önlemler nelerdir? Özellikle üretim tarafında devreye alınan yöntemler nelerdir?
“Avrupa Yeşil Mutabakat uyumu için yol haritamızı ortaya koyduk”
Yeşil enerjiye ve karbon ayak izine bağlı olarak Avrupa Birliği’nin yapmış olduğu uygulamaya sektörümüzün hazırlıkları ise yaklaşık 1,5-2 yıldan beri devam ediyor. Burada bizim kılavuzumuz, Ticaret Bakanlığı’nın bu konuyla ilgili çalışmaları ve Avrupa Birliği’yle yapmış olduğu anlaşmaları. İDDMİB olarak Ticaret Bakanlığı’nın yaptığı uygulamalarla paralel olarak toplantılar yaparak firmalarımızı bilgilendiriyoruz.
Bir kılavuz oluşturduk. Bu kılavuzumuzu hazırlarken alanında yetkin bir danışmanlık firmasıyla çalıştık. Sektör paydaşlarımızdan topladığımız veriler doğrultusunda yol haritamızı ortaya koyduk. AB konuyla alakalı çok sayıda düzenleme yapıyor. Biz de bu dinamik ortama dinamik politikalarla cevap vermek için çabalıyoruz. Karbon azaltım taahhütlerimize sıkı sıkıya bağlı kalmak suretiyle yeni oluşturduğumuz politikalarımızla yolumuza devam ediyoruz.
“Sektörümüz sürdürülebilirlik konusunda hazırlıklarını uzun zamandır yapıyor”
Biz enerji yoğun sektörleriz. Alüminyumda da bakırda da dökümde de çok yüksek miktarda enerji girdimiz var. Burada en önemli şey firmalarımızın kendi enerji ve atık yönetim sistemlerini kayda almaları, kendi şirket işlerinde mühendis kadrolarıyla hem enerjide tasarruf etmeleri hem de atıklarını takip ve kontrol etmeleri. Atıklarını prosedüre uygun bertaraf edilmesiyle ilgili çalışma yapmaları, kullandıkları enerjinin çevreye ve doğaya duyarlı olması ve karbon ayak izini azaltacak enerji kullanmaları yönünde çalışmalar yapmaları. Sektörümüz sürdürülebilirlik konusunda hazırlıklarını uzun zamandır sürdürüyor, bu bağlamda çok yol katedildi diyebiliriz.
EPDK’nin de bize yönlendirmiş olduğu ve son dönemde dağıtım merkezlerinde Türkiye coğrafyasının neresinde olursa olsun elektrik ürettikleri zaman güneş enerjisi veya rüzgâr, mahsuplaşma yönünde bize açmış olduğu bir çerçeve var. Bu çerçeve ciddi anlamda firmalarımızın tüm Türkiye coğrafyasında farklı lokasyonlarda yatırım yaparak farklı şehirlerde dahi olsalar mahsuplaşmalarına fırsat verdi. Biz bu konuyla ilgili Ticaret Bakanlığımıza ve Enerji Bakanlığımıza sektörlerimizin bir kooperatif şeklinde, birlikte, organize enerji üretim merkezleri kurması ve firmalarımızın bu coğrafyada beraber yatırım yaparak kendi ihtiyaçları olan enerjiyi üretip mahsuplaşmalarıyla ilgili taleplerimizi ilettik. Bunun ileride ciddi anlamda karbon ayak izi ve sınırdaki çalışmalarımızı destekleyici faaliyetlerden biri olacağına inanıyoruz.
“Hurdanın geri dönüşebilecek ve mamul haline getirebilecek tesislere ihtiyaç var”
Şu anda dünyada geri dönüşüm, karbon net sıfır hedefiyle uyumlu, çevreye duyarlı üretim konusunda çeşitli çalışmalar yapılıyor. Bunların başında da elektrifikasyon konusu geliyor. Bu sebeple 2024 ve sonrası için ajandamızda üretimde kullanılabilecek çevreci yöntemlerin bulunması ve sektör geneline yaygınlaştırılması yer alıyor diyebiliriz. Diğer bir konumuz da metalde biliyorsunuz atıklarımız çok önemli. Hurdamız çok önemli. Yani metal hurdası kıymetlidir ve geri dönüşümü sağlanabilir.
Yani bakırda da alüminyumda da paslanmazda da bu atıklarımızın ihracat yapılmayıp ülkemizde tekrardan değerlendirilmesi yönünde çalışmalar yapmak istiyoruz. Hurdamızın Türkiye’de kalıp o hurdadan dönüştürülen ürünlerin yaratmış olduğu çevresel sertifika bizi güçlü bir şekilde zenginleştirecek. Buna bağlı olarak hurdalarımızın ülkemizde tekrardan geri dönüşebilecek ve mamul haline getirebilecek tesislere de ihtiyaç var.
Özellikle paslanmaz sektöründe böyle bir tesisimiz yok. Paslanmaz metalimizi tekrardan geri dönüşüm yapıp mamul haline getirebilecek izabe tesislerine yatırım ihtiyacımız var.
Onun yarattığı sertifika çok daha kıymetli olacak. Yani malın bedeli kadar inanın o yarattığı sertifika belki ileride gümrükle ve vergilerle muhatap olacak. Yani gümrük ve vergilerde orada bizim rekabet şansımızı arttırabilmemiz için hurdadan geri dönüştürülmüş mamuller ciddi anlamda farklılık yaratacak. Bunun için paslanmazla ilgili geri dönüşüm tesislerine Türkiye’nin ihtiyacı var. Bakır ve alüminyumda var. Ama özellikle paslanmaz hurdası için yatırıma ihtiyacımız var. Bunlarla ilgili de Bakanlığımızın aslında farklı bir tasarım ve teşvik-destek çalışmasına ihtiyaç duyuyoruz.
Sektörün önde gelen en önemli sorunu nedir?
“Eleman bulmakta zorlanıyoruz”
Sektörümüzün kendi dinamiklerine göre zayıf kaldığı konulardan biri maalesef ki istihdam konusu. Eleman bulmakta zorlanıyoruz. Biliyoruz ki ihracatımızı artırmanın yolu kalifiye elemanlardan geçiyor. İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği olarak bu noktada üzerimize düşeni sonuna kadar yerine getirmeye çalışıyoruz. Bu kapsamda öncelikle bir teknik üniversitemiz bünyesinde Bakır İhtisas Bölümü kurmak için harekete geçtik. Bu sayede sektöre eleman kazandırırken bir yandan da bakır sektörümüzün ihtiyaçlarına yönelik akademik çalışmalar gerçekleştirip bu bölüm bünyesindeki test merkezleri ve laboratuvarlar ile sektöre hizmet sunacağız. Sonrasında bu çalışmamızı diğer alt sektörlerimize uygulayarak kapsamı genişleteceğiz. Bu anlamda hepimize büyük sorumluluklar düştüğünün farkındayız. Birlik olarak gerek çatı kuruluşumuz İMMİB gerekse Milli Eğitim Bakanlığımızla iletişim halinde kalarak çalışmalar yapıyoruz.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.