İki yıl içerisinde paslanmaz boru ve profil üretiminde marka olacağız
Paslanmaz çelik sektöründe faaliyet gösteren Almet Boru, yeni kurulan bir firma olmasına karşın sektörde sağlam ve doğru adımlarla ilerliyor.
Paslanmaz çelik sektöründe faaliyet gösteren Almet Boru, yeni kurulan bir firma olmasına karşın sektörde sağlam ve doğru adımlarla ilerliyor.
Paslanmaz çelik sektöründe faaliyet gösteren Almet Boru, yeni kurulan bir firma olmasına karşın sektörde sağlam ve doğru adımlarla ilerliyor. Alışılmışın dışında, kurumsal bir yönetim ve ticari anlayışla müşterilerine yenilikçi çözümler sunan firmanın Genel Müdürü Tanser Cantekin ile yapmış olduğumuz röportajı sizlerle paylaşıyoruz.
Almet Boru hakkında bizleri bilgilendirir misiniz? Neler yapıyorsunuz, müşterilerinize hangi ürün ve hizmetleri sunuyorsunuz?
Almet Boru olarak paslanmaz boru - profil alanında sektörün önde gelenleri arasında olmak için yola çıktık. Bu yılın ilk yarısını sektöre giriş, Almet Boru ismini ve kaliteli hizmet anlayışımızı tanıtmak ile geçirdik. Bu yılsonuna kadar da polisajlı boruda aranan marka olmayı hedefliyoruz ve bunun için çok çalışıyoruz. Pazarımıza yeni bir parlak yüzey kalitesi getirdik, Specular Surface (1000Grit). 2012 yılında boru- profil üretimine başlamayı planlıyoruz. Önümüzdeki iki yıl içerisinde kendi bünyemizde Avrupa standartlarında paslanmaz çelik boru- profil üretimi yapan ve ayrıca polisajlı boruda marka olmuş bir Almet Boru olmak için yolumuza arzulu bir şekilde devam ediyoruz. Almet Boru ilkemiz bu ülkeden kazandığımızı bu ülkeye fazlasıyla geri vermeye çalışmaktır. Ürün yelpazemize gelince; AISI304-304L-316L-316Ti-430-409 boru, profil, sac satışı yapmaktayız. Stoklarımızda 8mmx1,00mm-219mmx2,00mm çapları arası boru, 10x10x1,00mm - 80x80x2,00mm arası profil, 0,50-12 mm arası ebatlı plakalar ve rulolar mevcuttur.
Yılın ilk beş ayı firmanız açısından nasıl geçti? Bu dönemde piyasalar hakkında nasıl bir izlenim edindiniz?
Bizim için ilk 5 ay şirketimizin piyasada konumlandırma süreciydi. Kaliteli ve güvenilir hizmet anlayışımızı iş ortaklarımız olan müşterilerimize anlatmış olduk. Türkiye’nin her geçen yıl paslanmaz kullanımı artmakta fakat piyasadaki firma sayısının da artmasıyla firma bazlı baktığınızda çoğu firmanın iş hacmi ve ciroları düşüyor. Sektörel bazlı büyüme olmasına karşın sektördeki her firma için aynı şeyi söylemek mümkün değil.
Ülkemizde paslanmaz çelik kullanımı her geçen yıl artıyor. Sizce bu artış yeterli mi?
Bence yeterli, fakat kullanım miktarından daha önemlisi kaliteli ürün kullanılması, doğru kalitenin doğru yerde kullanılması...
Paslanmaz çeliğin kullanımını yaygınlaştırmak için gerek devlet gerekse sektörel sivil toplum örgütleri neler yapmalı?
Kamu kurumlarının kullanımı arttırabilir. İstanbul için bir örnek vermek gerekirse yeni yapılan bütün otobüs, metro, metrobüs duraklarında ve üst geçitlerde paslanmaz çelik kullanılıyor. İlk bakışta maliyetler fazla görülüyor ama uzun vadede düşünülünce daha karlı yatırımlar oluyor. Sağlık açısından paslanmaz çeliğin kullanımının elzem olduğu ürünlerle ilgili sivil toplum örgütleri şahısları ve kuruluşları bilinçlendirebilir.
Paslanmaz çelik kullanımı yaygınlaşırsa ülke sanayisi ve ekonomisi ne gibi kazanımlar elde eder?
Kullanımın artması sektörü yatırım için cazip hale getirecektir. Ülke bazında genel olarak düşünürsek yapılan yatırımlar öncelikle ülkenin en büyük sorunu olan istihdam açısından fayda sağlayacaktır. Paslanmaz kullanımını tercih eden firmalar açısından bakıldığında özellikle dekorasyon amaçlı ise uzun süre ilk günkü gibi temiz kalacak malzeme kullanılmış olacak bu da maliyetleri düşürecek, tercih edilmeyi arttıracaktır. Makine, mutfak eşyaları ve sanayi ürünlerinin son kullanıcısı açısından düşündüğümüzde sağlık açısından, kullanım ömrü, ısı tasarrufu gibi faydalar sağlayacaktır. Sonuç olarak bir ülkedeki bireyden imalatçılara kadar herkesin cebinden çıkacak fazladan parayı minimize ederek ülke tasarrufuna fayda sağlamış olunacaktır.
2010 yılı ülke sanayisi için toparlanma yılı oldu. Peki, 2011 yılı sizce nasıl bir yıl olacak?
Dünya yeniden şekilleniyor. Avrupa ve Amerika kendisine yeni pazarlar ve yeraltı kaynakları yaratma çabasında. Ortadoğu’daki gerilim yerini bölge bölge çatışmalara ve hatta savaşa bırakıyor. Türkiye’nin bu durumdan maksimum fayda sağlayabilmesi halinde 2012 yılında yeni yatırımlar ve pazarlar oluşacaktır. Sonuçta dünya yeni bir Tezi ve Anti Tezi deniyor daha doğru bir tabirle yeniden şekilleniyor ve bu tezde ülkemizin üstleneceği rol çok önemli. Ülke içinde herhangi bir karışıklık veya problem olmaz ise ben ülkemize gelecek doğrudan yatırımların 2011 yılında artacağını düşünüyorum.
Sizce paslanmaz çelik sektörünü Türkiye’de parlak bir gelecek bekliyor mu?
Paslanmaz çeliğin gelişmiş ülkelerdeki kullanımı az gelişmiş ülkelere oranlandığında ciddi bir fark söz konusu. Türkiye’de ekonomik ve toplumsal ilerleme kaydettikçe paslanmaz kullanımı da paralel olarak artacaktır.
Bundan sonraki dönemlerde piyasalar sizce nasıl bir yol izleyecek?
Malumunuz büyük bir krizden çıktık, bu krizin yaralarının sarılması için daha uzun yıllar gerekli, bundan dolayı kısa dönemde yani Mikro ölçekte dalgalanmaların fazla olacağını düşündüğümüzden dolayı, Biz Almet Boru olarak piyasalara Makro ölçekli bakıyoruz. Planlarımızı hep bu şekilde hazırladık. Paslanmaz Celik sektörü ile ilgili olarak ta Uzak Doğu üreticilerinin Pazar paylarını arttırmalarını bekliyoruz. Avrupà̀̀̀̀̀̀̀da yeni satın almalar ve / veya birleşmeler görebiliriz.
Son olarak dergimiz aracılığıyla sektöre vermek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Almet Boru olarak çok kapsamlı bir web sitesi hazırlıyoruz yakında hizmete girecek, İnternetin önümüzdeki yüzyılda aktif bir satış pazarı olduğunu düşünüyoruz.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.