Kallanish Yassı Çelik 2023 Konferansı
İstanbul, Çırağan Sarayı 5. Kallanish Yassı Çelik Konferansı’na ev sahipliği yaptı. Yıldız Demir Çelik ana sponsorluğunda düzenlenen 5. Kallanish Yassı Çelik Konferansı’nda değerlendirmelerde bulunan kıdemli ekonomist Özlem Bayraktar Gökşen, “Jeopolitik gelişmeleri gözardı edersek mevcut uygulamaların sonucu olarak önümüzdeki yılın ikinci yarısından itibaren küresel ekonomik durumda düzelmeler görebiliriz. Ancak, İsrail-Gazze çatışmasının daha da tırmanması, petrol fiyatlarının yükselmesine yol açarak, yeni bir enflasyonist baskı dalgası yaratabilir. Bu durum uzun bir süre için küresel ekonomik stagflasyona neden olabilir” dedi.
Ekonomist Özlem Bayraktar Gökşen:
“2024’ün ikinci yarısında ekonomik iyileşme görülmesi mümkün”
19 Ekim’de İstanbul Çırağan Palace Kempinski’de Yıldız Demir Çelik ana sponsorluğunda düzenlenen 5. Kallanish Yassı Çelik konferansında küresel çelik piyasasının önemli temsilcileri bir araya geldi. Konferansta, global ekonomik görünümden piyasa ve fiyatlar ile ilgili beklentilerin yanı sıra yassı çelik pazarında yaşanan tüm gelişmeler ele alındı.
“İsrail-Gazze çatışması, petrol fiyatlarının yükselmesine
yol açarak, yeni bir enflasyonist baskı yaratabilir”
Konferansta konuşan kıdemli ekonomist Özlem Bayraktar Gökşen,“Jeopolitik gelişmeleri gözardı edersek mevcut uygulamaların sonucu olarak önümüzdeki yılın ikinci yarısından itibaren küresel ekonomik durumda düzelmeler görebiliriz. Ancak, İsrail-Gazze çatışmasının daha da tırmanması, petrol fiyatlarının 150 dolar/varil seviyesine çıkmasına yol açarak, ekonomi henüz mevcut enflasyon dalgasıyla başa çıkamadan yeni bir enflasyonist baskı dalgası yaratabilir. Bu durum uzun bir süre için küresel ekonomik stagflasyona neden olabilir” dedi.
Dolar Euro’ya karşı güçlü seyrini sürdürecek
Faiz oranlarının küresel çapta aşağı yukarı zirve yaptığını ve ekonomik büyüme için yumuşak bir inişin muhtemel olduğunu belirten Gökşen, ancak Avrupa’nın ekonomik büyümede zorlandığını, imalat ve hizmet satın alma indekslerinin daraldığını belirtti. Tüm bu gelişmeler ışığında Amerikan dolarının Euro’ya kıyasla güçlü seyrini önümüzdeki sene sürdüreceği yönündeki beklentisini aktaran Gökşen, “Türkiye ekonomisi önceki beş yıla kıyasla farklı bir durumda. En azından 2024 yılı için bir miktar öngörülebilirlik olduğu için daha olumlu seyrediyor. Türkiye’nin son orta vadeli ekonomi politikalarının yatırımcılar, IMF, kredi derecelendirme kuruluşları ve finans kuruluşları tarafından olumlu karşılandı. Bir ödemeler dengesi krizine yaklaşıyorduk, bu krizi şimdilik ortadan kaldırdık” yorumunda bulundu.
Sıcak haddelenmiş rulo fiyatları Avrupa’da dibe vurdu
Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (CBAM)’ın detaylı bir şekilde ele alındığı konferansta; Konuşmacılar, CBAM’in, oyun alanını eşitlemek ve çevreye fayda sağlamak için tasarlanmış bir sistem mi, yoksa başka bir ticari önlem mi olduğunu tartışırken, her iki durumda da, tüketici maliyetlerini arttıracağı ve zaten zarar gören Avrupalı son kullanıcılara daha da fazla zarar vereceği yönünde görüş bildirdiler. Konferansta sıcak haddelenmiş rulo fiyatlarının Avrupa’da dibe vurduğu, ithal fiyatların artık rekabetçi olmadığı ve bu sebeple Avrupalı üreticilerin fiyatları yükseltmeye çalışacağının belirtildiği Avrupa’daki havanın halen olumsuz olduğu vurgulandı.
Hurda, ‘yeni altın’ olacak
İthal hurdaya bağımlı ülkeler büyük zorluk yaşayacak
Konferansta hurda, “yeni altın” olarak tanımlanırken, hurdaya yönelik artan talebin fiyatları desteklemesi bekleniyor. Düşük emisyonlu çelik üretimine geçiş hızlandıkça bu hammaddeye olan talebin de artması ile hurdanın çelik üretimi hammaddesindeki payının neredeyse %50’ye ulaşacağı, 2033 yılında küresel olarak 1,05 milyar ton hurda tüketileceği öngörülüyor. Bunun, ileride Türkiye gibi ithal hurdaya bağımlı ülkeler için büyük zorluk yaratması bekleniyor.
Yeşil enerjiye talep daha da artacak
İleride yeşil ve gri olmak üzere iki farklı çelik piyasasının olacağı ve on yıl içinde hiç kimsenin Avrupa’da büyük miktarlarda gri çelik satamayacağı ancak geçişin farklı bölgelerde farklı hızlarda gerçekleşeceği belirtilirken, tüm dünyanın bu yönde ilerleyeceği belirtildi. Küresel olarak yeşil elektriğe duyulan ihtiyacın de ele alınması gerektiği konferans konuşmacılarının hemfikir olduğu diğer bir konuydu.
Çin’in dünya çelik piyasası üzerindeki büyük etkisinin konuşulduğu konferansta Çin yerel talebinin bir kez daha zayıf seyretmesi halinde küresel büyüme üzerindeki etkisinin, parasal sıkılaştırmanın bir başka turundan bile daha büyük olacağı belirtildi. Konuşmacılara göre Hintli çelik tedarikçilerinin AB pazarında büyük bir pazar payına sahip olduğu ve bu durumun CBAM’ın tam olarak devreye gireceği 2026 yılına kadar değişmesi beklenmiyor. Hindistan’da kişi başına çelik tüketimi düşük olmasına rağmen ülkenin önceliği iç talebi karşılamak. Şu anda Çin’i aşan bir nüfusa sahip olması, talep artışı için büyük bir fırsata sahip olduğu anlamına geldiği aktarıldı.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.