Kardemir Çelik, sürdürülebilir yatırım vizyonu ile küresel rekabette öne çıkıyor
Sanayi yolculuğuna 1968 yılında Denizli’de ilk üretim tesisi ile başlayan Kardemir Çelik, bu gün 7 üretim merkezinde imal ettiği kaliteli çelik ile Türkiye ve globalde öne çıkan markalar arasına girmeyi başarmıştır. Ege Bölgesi’nin 10’uncu büyük sanayi kuruluşu ve Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşu arasında 110’uncu sırada yer alan ve 110 ülkeye ihracat yaptıklarını söyleyen Kardemir Çelik Yönetim Kurulu Üyesi Özlem Bakırel ile gerçekleştirdiğimiz keyifli röportajda şirketin 2025 vizyonunu hedeflerinin yanı sıra Türkiye ve dünyada sektörün geleceğini konuştuk.
Firmanızı kısaca tanıtıp, demir-çelik sektöründeki faaliyetlerinizden bahseder misiniz?
Sektör yolculuğumuz 1968 yılında, kurucumuz, rahmetli babamız Nevzat Karalp’in önderliğinde Denizli’de günde 2 ton kapasiteli küçük bir işletmeyle başladı.
Bugün İzmir Aliağa’da bulunan bir fabrikamızda elektrikli ark ocağıyla hurdadan kütük demiri yani sıvı çelik üretimi yapıyoruz. Diğer bir fabrikamızda kangal filmaşin ve inşaat demiri üretmekteyiz.
“110’dan fazla ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz”
İzmir Aliağa’da 2 adet Profil Fabrikamızda ve ile Denizli’de bulunan Profil Fabrikamızda profil demiri üretiyoruz. Aynı zamanda hava ayrıştırma tesisi, toz toplama tesisi, karbon üretim tesisi, rüzgâr ve güneş enerjisi santralleri sayesinde yeşil enerjiyle son nihai ürüne kadar üretim gerçekleştiren çok yönlü bir şirketiz. Ege Bölgesi’nin 10’uncu büyük sanayi kuruluşuyuz. Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşu arasında ise 110’uncu sırada yer alıyoruz. 110’dan fazla ülkeye gerçekleştirdiğimiz ihracatla Türkiye’nin en büyük 1000 firması sıralamasındaki konumumuzu da her geçen yıl güçlendiriyoruz.
“Yatırımlarımızla global arenadaki yerimizi daha da sağlamlaştırmayı hedefliyoruz”
Firmanız açısından 2024’ün üretim ihracatını değerlendirebilir misiniz? 2025 yılı için hedeflerinizi paylaşır mısınız?
Kardemir Çelik olarak demir, filmaşin ve inşaat demiri ile kütük demir üretimimiz 2023 yılında toplam 1 milyon 401 bin tonu geçti. Toplam üretimimizin, Türkiye’nin ham çelik üretimi içindeki payı ise yaklaşık yüzde 4,2 civarında oldu.
2024 yılının ilk 6 aylık döneminde ciromuz 8,9 milyar TL olarak gerçekleşirken, ciromuzun 3,3 milyar TL’si yurt dışı satışlardan oluştu. 110’dan fazla ülkeye gerçekleştirdiğimiz ihracatla Türk çeliğinin kalitesini dünyaya taşıyoruz. Yatırımlarımızla global arenadaki yerimizi daha da sağlamlaştırmayı hedefliyoruz.
Küresel ekonomideki durgunluğun en çok etkilediği sektörlerin başında gelen Çelik sektörü için 2024 yılı nasıl geçti? Çin’in agresif ihracatı Türk çelik sektörünü ve sizi nasıl etkiledi? 2025 yılı için hem Türkiye hem de Dünya çelik sektörü için beklentileriniz nelerdir?
2024 yılının ocak-kasım döneminde küresel ham çelik üretimi 1 milyar 694 milyon ton oldu. Söz konusu dönemde Çin’de üretim yüzde 2,7 düşüşle 929,2 milyon ton seviyesinde kalırken, Hindistan’da yüzde 5,9 artışla 135,9 milyon ton oldu. Türkiye üretimini yüzde 11,2 artırırken, en fazla oransal artış gösteren ülke oldu. Ülkemizin toplam üretimi 33,9 milyon ton gerçekleşirken, dünyanın en büyük 10 ham çelik üreticisi ülke arasında 8’inci konumumuzu korumaya devam ediyoruz.
“Çin’in agresif ihracatına karşı AB ile ortak hareket etmeliyiz”
AB’nin uyguladığı anti-damping vergileri ile kota uygulamaları, ABD’nin önlemleri, Çin’de iç piyasada yaşanan talep daralması Çinli üreticileri ihracata yönlendirirken, Türk demir çelik sektörünün rekabet gücünü azaltıyor. Çin’in agresif ihracat tutumu karşısında AB ile ortak hareket etmenin ülkemiz için avantaj sağlayacağına inanıyoruz. Bununla beraber artan enerji ve işçilik maliyetleri, sınırda karbon düzenlemesi mekanizması da sektörümüz için kritik başlıklar olarak öne çıkıyor. Bu doğrultuda sektörümüzün sürdürülebilirlik ve karbonsuz üretime yönelik yatırımlarını hızlandırması ve Avrupa Yeşil Mutabakat standartlarına uyumlu üretim yapması büyük önem teşkil ediyor. Yenilenebilir enerji yatırımlarıyla enerjide bağımsız hale gelmek, katma değerli ürünlere odaklanmak ve yurt dışında iş birliklerimizi güçlendirmek Türk çelik sektörünü global arenada daha da güçlendirecek.
“Karbon salımı düşük olan çelik fabrikalarından biriyiz”
Avrupa Yeşil Mutabakatı çerçevesinde üretimde ne gibi yenilikler yaptınız ve yapacaksınız? Geleceğin çeliği olan yeşil çelik için ne gibi planlamalar yapmaktasınız? Sürdürülebilir ve döngüsel ekonomi için nasıl bir yol izliyorsunuz ve hedefliyorsunuz?
Türkiye’de elektrik tüketimi ve karbon salımı düşük olan demir çelik fabrikalarından biri olarak öne çıkıyoruz. Çevreye duyarlı üretim teknolojilerine ve sistemlerine yaptığımız yatırımlar sayesinde hem maliyet avantajı hem de uluslararası rekabette avantaj sağlıyoruz. Enerji Verimliliğine ve Yönetimine En Fazla Harcama Yapan Sanayici ve İhracatçı Firmalar (Türkiye EN-VERİM 100) araştırmasına göre demir ve demir dışı metaller sektöründe enerji verimliliğine en fazla harcama yapan 7’nci, genel sıralamada ise 40’ıncı şirket olduk.
“Atık ısıdan geri dönüşüm sistemi sayesinde %15 ile %30 arası enerji tasarrufu sağlıyoruz”
İzmir Aliağa’da yer alan çelikhanemiz Türkiye’de alanında en yeni teknolojiye sahip üretim tesislerinden bir olma özelliğine sahip. Tesisimizde elektrikli ark ocağı ile hurdadan kütük demir üretimi gerçekleştiriyoruz. Tesisimizde Fescon sistemine sahip 100 tonluk elektrikli ark ocağı bulunuyor. Bu özel atık ısıdan geri dönüşüm sistemi sayesinde üretimde %15 ile %30 arası enerji tasarrufu sağlıyoruz.
Çelikhanemizdeki su tesislerinde 2 milyon Euro’luk yenileme yatırımına başladık
Karbon üretim tesisimiz yıllık 40.000 ton kapasiteyle üretime devam ediyor. Aynı zamanda 47.500.000 Nm3/yıl Gaz Oksijen, 26.000.000 Nm3/yıl Gaz Azot ve 1.380.000 Nm3/yıl Gaz Argon kapasiteli hava ayrıştırma tesisine sahibiz. Çelikhane Tesisimiz Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) iznine sahip olmanın yanı sıra uluslararası akredite kuruluş TÜV Austria aracılığıyla karbon ayak izi hesaplamalarını yaptırmış ve karbon ayak izi raporlarını almıştır. Kısa süre önce çelikhanemizdeki su tesislerimizde 2 milyon Euro değerinde yenileme yatırımına başladık. Bu yatırım sonucu yıllık 9.547.773,50 kWh potansiyel enerji tasarrufu elde etmeyi hedefliyoruz.
“Enerjide bağımsız hale gelmeyi amaçlıyoruz”
Önümüzdeki dönemde hayata geçireceğimiz yeni enerji projelerimizle toplam kurulu gücümüzü artırmayı hedefliyoruz. Bu projelerimiz arasında; GES, RES ve atık ısı yatırımlarımız bulunuyor. Hacı Ömerli’de 2 MW büyüklüğünde GES ile beraber her biri 1 MW büyüklüğünde iki farklı atık ısı dönüşüm yatırımımız mevcut. Çelikhane tesisimizin bulunduğu arazide 10,80 MW büyüklüğünde ve Hacı Ömerli’de 3,60 MW büyüklüğünde iki farklı RES hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Ayrıca Bozyaka RES ve GES santrallerimizden oluşan 9 MW büyüklüğünde hibrit enerji santrali projemiz de bulunuyor. Bu yatırımlarımız sayesinde üretimde ihtiyacımız olan elektrik ihtiyacını kendi ürettiğimiz yenilenebilir enerjiden karşılayarak sürdürülebilirlik hedeflerimize ulaşmayı ve enerjide bağımsız hale gelmeyi amaçlıyoruz.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.