KOBİlere yönelik yenilikçi ürün ve hizmetler sunuyoruz
Kuveyt Türk KOBİ Bankacılığından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Abdurrahman Delipoyraz ile gerçekleştirdiğimiz röportajımızı sizlerle paylaşıyoruz.
Kuveyt Türk KOBİ Bankacılığından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Abdurrahman Delipoyraz ile gerçekleştirdiğimiz röportajımızı sizlerle paylaşıyoruz.
“KOBİ’lere özel esnek paketler hazırlıyor ve KOBİ’lerin lehine olacak şekilde hayata geçiriyoruz”
Öncelikle bizlere kendinizden bahseder misiniz? Eğitim süreciniz, bankacılıkla tanışmanız ve Kuveyt Türk’teki kariyer sürecinizden bahseder misiniz?
İstanbul Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü mezunuyum. Kuveyt Türk ailesindeki kariyerime Proje ve Yatırım Müdürlüğü’nde başladım. 2000 yılına kadar bankanın Kurumsal ve Ticari Bankacılık Satış Müdürlüğü ile Mali Tahlil ve İstihbarat Müdürlüğü bölümlerinde çalıştım. 2000-2004 yılları arasında Beşyüzevler ve Bakırköy şubelerinde şube müdürlüğü görevini üstlendikten sonra Aralık 2004 tarihi itibarıyla bölge müdürlüğü görevine atanarak İstanbul Avrupa-1 ve İstanbul Anadolu bölge müdürlüklerinde görev yaptım. Ocak 2015 tarihi itibarıyla KOBİ Bankacılığından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak iş hayatına devam etmekteyim.
Katılım bankalarının Türkiye’deki bankacılık sektörünün büyüklüğüne oranı nedir? Siz banka olarak katılım bankacılığı pazarından ne kadar pay alıyorsunuz?
Katılım bankalarının bankacılık sektöründeki payı günümüz itibarıyla yüzde 5’in üzerinde. Bu oranın artırılması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Katılım bankaları sektörü olarak 2019’da yüzde 30’un üzerinde büyüme öngörüyoruz. Bu büyüme oranının sürdürülebilirliği bizleri hedefimize bir adım daha yaklaştıracaktır. Kuveyt Türk olarak 2018 yılsonu itibarıyla 74 milyar 232 milyon TL’ye ulaşan aktif büyüklüğümüzle katılım bankaları arasında ilk sıradaki yerimizi koruyoruz.
Özellikle Türk ekonomisinin bel kemiğini oluşturan KOBİ’lere yönelik çözümleriniz ve KOBİ’lere olan yaklaşımlarınız hakkında bizleri bilgilendirir misiniz?
Türkiye’deki işletmelerin sayısal bakımdan yüzde 99,8’ini KOBİ’ler oluşturuyor. Bu sebeple Kuveyt Türk olarak KOBİ’lerin desteklenmesinin toplumun tüm kesimleri ve ülke ekonomisi için büyük önem arz ettiğine inanıyoruz. KOBİ’lerimizin finansman erişimlerini kolaylaştırarak faaliyetlerine destek olmak amacıyla pek çok ürün geliştiriyoruz. Bankacılık sektörünün KOBİ bankacılığına verdiği önem her geçen gün artıyor. Ürün ve hizmetlerin geliştirilmesiyle birlikte günümüzde dört milyonun üzerinde KOBİ bankalardan hizmet alıyor ve bu rakam her geçen dönem artıyor. Bu noktada, katılım bankalarının KOBİ’lere sağladığı desteğe dikkat çekmek isteriz. Ülkemizde katılım bankalarının KOBİ’lere kullandırmış olduğu toplam fon miktarı yaklaşık 47 milyar TL. 10 yıl öncesinde bu rakam 5 milyar TL düzeyindeydi. Bu da yıllık ortalama yüzde 25 büyümeye tekabül ediyor. Biz de ülkemizin öncü katılım bankası olarak KOBİ’lerimize esnek ve kalıcı hizmet sunmaya gayret ediyoruz.
KOBİ’ler neden Kuveyt Türk’ü tercih etmeli?
Son yıllarda birçok alanda devlet tarafından verilen kredi teşviklerinin arttığını görüyoruz. Özellikle KGF, işini büyütmek ve yatırım yapmak isteyen KOBİ ve esnafa büyük katkı sağladı. Biz de bu süreçte KOBİ ve esnafımıza birçok noktada avantaj sunduk, sunmaya da devam ediyoruz. İhtiyaçları olan emtia ve hizmetleri, kâr ilavesiyle vadeli bir şekilde sağladığımızdan dolayı fiyatlamamız hiçbir koşulda değişmiyor. Dolayısıyla KOBİ ve esnafımız herhangi bir sürprizle karşılaşmıyor ve risk almamış oluyor. Vadeleri de firmanın nakit döngüsüne göre belirleyerek ödemeleri kendileri için en uygun zamana bırakıyoruz. KOBİ’lerle sağlam bir temele dayalı yol arkadaşlığı sürdürmeyi önceliyor ve önemsiyoruz.
“KOBİ’lerimiz için üretim, ihracat, yatırım amaçlı sermaye ihtiyacı ve bankacılık hizmetleri gibi alanlarda yenilikçi çözümler geliştiriyoruz”
“Bankacılık sektörünün KOBİ Bankacılığı’na verdiği önem her geçen gün artıyor”
Kuveyt Türk olarak KOBİ’lere olan yaklaşımınız ve onlara sunduğunuz ayrıcalıklardan bahseder misiniz? KOBİ’lere yönelik yeni çözümleriniz, yeni politikalarınız olacak mı?
Nakdi finansmandan Kredi Garanti Fonu’na, leasing’den Sağlam KOBİ Kart’a kadar KOBİ’lere yönelik pek çok ürün ve hizmetimiz bulunuyor. İş ortağı gibi çalıştığımız KOBİ’lerimizin yatırımlarına değer kazandıracak finansal yol haritası çizmelerini önemsiyoruz. KOBİ’lerimiz için üretim, ihracat, yatırım amaçlı sermaye ihtiyacı ve bankacılık hizmetleri gibi alanlarda yenilikçi çözümler geliştiriyoruz. KOBİ’lerin her birinin iş yapışı ve ihtiyaçları farklı... Bu nedenle standart paketler yerine gerçekten ihtiyaç duydukları hizmetleri içeren esnek ve özel paketler hazırlıyor, her türlü imkânı KOBİ’lerin lehine olacak şekilde hayata geçiriyoruz. KOBİ’lere yönelik yeni çözümlerimizden CebimPOS, bankacılık sektöründe bir ilktir. Bu uygulama ile akıllı cep telefonlarını POS cihazına dönüştürerek esnaf ve KOBİ’lerin kolay ve masrafsız bir şekilde tahsilat yapabilmelerine imkân tanıyoruz. Tüm akıllı cep telefonlarını destekleyen ve banka fark etmeksizin tüm kredi kartı ve ATM kartlarından ödeme kabul edilmesini sağlayan CebimPOS için oldukça pratik bir kullanım tasarladık. Şubeye gitmeden, internet veya mobil şube vasıtasıyla finansman kullanma imkânı veren Online Finans Sistemi ile de başta ithalat ve ihracat yapan firmalar olmak üzere tüm işletmelere destek olmayı amaçladık. İki ay ödemesiz dönem ve 24 aya varan esnek ödeme planı çıkarılan sistemden, bankamızda hesabı ve limiti bulunan tüzel müşteriler yararlanabiliyor. Finansmanı Türk Lirası cinsinden sağladığımız bu hizmetimizde, özellikle komisyon oranlarımızla ciddi bir avantaj sağlıyoruz. Bu alandaki son hizmetlerimizden biri de, tedarikçilere vadesinden önce parayı tahsil etme avantajı, alıcıya da esnek ödeme kolaylığı sağlayan Tedarikçi Finansmanı oldu. Bu sistemde, tedarikçiye ödemeyi bankamız yapıyor. Bu sayede tedarikçi bir an önce üretime başlayıp siparişlerini alıcıya teslim edebiliyor. Alıcı firma da vadesi geldiğinde ödemesini bize yapıyor. Böylece hem alıcı hem de tedarikçi yani satıcı zor durumda kalmadan faaliyetlerini sürdürebiliyor. KOBİ’lere yönelik yenilikçi ürün ve hizmetler sunmaya 2019 yılında da devam etmeyi planlıyoruz.
Kuveyt Türk başta olmak üzere diğer bankalar da Katılım Bankacılığı’nı Türkiye’ye anlatmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Siz devletin Katılım Bankacılığı’na yönelmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
2000’li yıllara kadar yasal zemindeki eksikliklerin yanı sıra ülkenin içinde bulunduğu siyasi ve ekonomik konjonktür, katılım bankacılığı sisteminin tanınmasını, benimsenmesini ve finansal sistem içerisinde bir alternatif olarak görülmesini neredeyse imkânsız kıldı. Bu tarihten itibaren katılım bankaları hızlı bir büyüme sürecine girdi. Bu sayede, faiz nedeniyle klasik bankalara gitmeyen fonlar ekonomiye kazandırılırken tasarruf sahiplerinin de fonlarını faizsiz olarak güvenle saklamalarına ve değerlendirmelerine imkân tanındı. Bu atıl fonların yatırım olarak ülke ekonomisine kazandırılması ülkemiz için büyük önem teşkil ediyor. Türkiye’de klasik bankacılık sistemine katılım fonu yatırmak istemeyen ciddi bir kitlenin mevduatının, faizsizlik prensibine dayanan katılım bankacılığı sayesinde ekonomiye kazandırılmasını ciddi bir başarı olarak ifade edebiliriz. Katılım bankaları olarak bankacılık sektöründen mevcutta aldığımız yüzde 5 düzeyindeki pazar payının henüz tatmin edici düzeyde olmadığını düşünüyoruz. Bu alanda kat etmemiz gereken önemli bir yol var. İstikrarlı bir büyümeyle bu payın önümüzdeki dönemde artacağına inanıyoruz. Diğer yandan penetrasyonun artırılması noktasında bankaların çabası tek başına yeterli olmuyor. Kamu, özel sektör, düzenleyici ve denetleyici kuruluşlar, üniversiteler ve STK’ların iş birliği içerisinde hareket etmesi; katılım bankacılığının gelişimine birlikte katkı sunması gerekiyor. Bu noktada özellikle son dönemde kamunun katılım bankacılığı sektörüne teveccühü, devletin ve düzenleyici otoritelerin sektörün gelişmesine katkı sağlayıcı politikaları gelecek dönem için bizleri umutlandırıyor.
Diğer bankalara göre katılım bankalarının dağıttığı kredilerdeki batık ve geri dönmeme oranı diğer bankalara göre nasıl? Bu konuda bir araştırma var mı?
Piyasalarda yüksek dalgalanma yaşanan dönemlerde bankacılık sektörü de hiç kuşkusuz bundan etkileniyor. Özellikle geçen yıl böyle bir durum söz konusuydu ancak ekonomi yönetiminin ve ilgili kamu otoritelerinin seri tedbirlerinin etkisiyle bir normalleşme sağlandı. Böyle dönemlerde Kuveyt Türk olarak müşterilerimizin risklerini yakından takip ediyor, tahsili gecikmiş alacaklarımızı minimum düzeyde tutmak için gayret sarf ediyoruz. 2018 yılsonu itibarıyla bankacılık sektöründe takibe dönüşüm oranı yüzde 4.16 düzeyinde olurken bu oran katılım bankalarında yüzde 3.87, bankamızda ise yüzde 2.47 seviyesinde gerçekleşti. Hukuk ve Risk Takip birimimiz bünyesinde oluşturduğumuz ‘Erken Önlem Alma ve İzleme Komitesi’ vasıtasıyla bu süreçte hızlı aksiyon alabilmek için genel merkezimiz ve şubelerimizin yakın ve sıkı temas halinde olmalarını sağlıyoruz.
2018 yılını Kuveyt Türk olarak nasıl geçirdiniz? 2019 yılı hedeflerinizden bahseder misiniz?
Hedeflerimiz doğrultusunda başarılı bir yılı geride bıraktık. Özellikle kur hareketliliğinin arttığı bir yılda güçlü sermaye yapımız ve dinamik yönetim anlayışımızla büyümemizi sürdürmek bizim adımıza sevindirici bir gelişmeydi. 2018’de net kârımızı bir önceki yıla göre yüzde 29.1 artırarak 870 milyon TL’ye yükselttik. Toplanan fon büyüklüğü, 2017 yılsonuna göre yüzde 35.5 artışla 53 milyar 986 milyon TL olurken, kullandırılan fon büyüklüğü de yüzde 20.8 artışla 45 milyar 865 milyon TL’ye yükseldi. Öz varlıklarımız 5 milyar 439 milyon TL, aktif büyüklüğümüz ise 74 milyar 232 milyon TL’ye ulaştı. Geliştirdiğimiz ürün ve hizmetlerle bireyselden KOBİ ve ticari müşterilerimize kadar tüm portföyümüze yenilikçi çözümler sunarken ülkemizin mega projelerine de finansman sağlamanın mutluluğunu yaşadık. 2019 yılına, özellikle reel ekonominin desteklenmesi ve büyümenin finansmanına katkı sağlamak için hayata geçirdiğimiz projemizle başladık. Ocak ayında ihracatı desteklemek ve ülkeye döviz girdisini artırmak amacıyla ihracat bedeli taahhütlü işlemlerde geçerli İhracat Destek Paketimizi açıkladık. Paket ile ihracat bedeli taahhüdü almak kaydıyla ilk 6 ay ödemesiz ve sonrasında 30 eşit taksitte ödenecek şekilde toplamda 36 ay vadeli fon kullandırarak ihracatçımızın yanında oluyoruz. Fonlarımızı Euro’da aylık 0,34, dolarda ise aylık 0,48 gibi çok uygun kâr oranlarıyla sunuyoruz. Fiyat ve vade avantajının yanında, KOBİ ihracatçımızın finansmana ulaşmasını kolaylaştırmak ve yeni bir teminat ürünüyle desteklemek için Eximbank ile entegre olup, “Eximbank-Kısa Vadeli İhracat Alacak Sigortası” işlemlerine başlıyoruz. İhracatı yurt dışı banka garantisi olmadan yapan ihracatçılarımız için bu uygulama önemli avantajlar sunuyor. Katılım bankacılığında ilk ve tek olan bu uygulamayla Eximbank’tan alacağını sigortalatan ihracatçıya finansman kolaylığı sağlıyoruz. Yine ülkemizin en çok ihracat yaptığı ülke olan Almanya’da kurduğumuz KT Bank AG aracılığıyla ihracatçılarımıza daha hızlı ve kaliteli hizmet veriyoruz. Aynı zamanda maliyet avantajı ve ihracat bedellerinin kısa sürede yurda getirilmesi konusunda ciddi destek sağlıyoruz. Mobil ve internet bankacılığı gibi dijital kanallar kullanıldığında yurt içinde bir bankadan transfer almak ile Avrupa’dan ihracat bedeli almak arasında hiçbir fark kalmıyor.
Türk sanayisinin ve ekonomisinin mevcut durumunu, gidişatını ve geleceğini nasıl yorumluyorsunuz?
2019 yılı, Yeni Ekonomi Programı’nda da öngörüldüğü üzere bir dengelenme yılı olacak. Ekonomimizdeki dengelenme sürecini takiben bir toparlanma trendine girileceğini, bunun sonucunda risklerin makul seviyelere gerileyeceğini düşünüyoruz. Bizim de Kuveyt Türk olarak ana önceliğimiz her zaman olduğu gibi reel ekonominin desteklenmesi ve büyümenin finansmanına katkı sağlamaktır. Döviz kurlarının bu süreçte yukarıda olması ülke olarak ihracatımızı ciddi oranda tetikledi, turizmi artırdı. Bu açıdan bakarak ihracat ve istihdam artırıcı sektörlerin fonlanmasına katkı sunmamız gerektiğine inanıyor ve Kuveyt Türk olarak bu doğrultuda var gücümüzle çalışıyoruz.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.