Koç Kalıp Genel Müdürü Bahadır Koç: Koç Kalıp Sektörde 32 Yıllık Tecrübe İle Faaliyetlerini Sürdürüyor
Koç Kalıp Genel Müdürü Bahadır Koç ile gerçekleştirdiğimiz röportajımızı sizlerle paylaşıyoruz.
Koç Kalıp Genel Müdürü Bahadır Koç ile gerçekleştirdiğimiz röportajımızı sizlerle paylaşıyoruz.
Öncelikle kendinizden ve firmanızdan kısaca bahseder misiniz?
Firmamız Koç Kalıp Ltd. 30 yılı aşkın süredir birçok farklı sektörün plastik enjeksiyon kalıbı ihtiyacını karşılamaktadır. Kuruluşundan bugüne kadar çoğunluğunu plastik enjeksiyon kalıpları oluşturmak üzere firmamız 2.000 üzerinde kalıp imalatı gerçekleştirmiş ve bu kalıpların sayıca % 20’si ihraç edilmiştir.
Firmanızın bünyesinde hangi faaliyetler gösteriliyor, müşterilerinize hangi ürün ve hizmetleri sunuyorsunuz?
Firmamızda, müşterilerimizin beklentisi ve onayı doğrultusunda ürünün tasarımından, son ürün teslimine kadar gerçekleşen; projelendirme, prototip ürün çalışması, kalıp imalatı, enjeksiyon baskısı, montaj süreci, ambalajlama konularında faaliyet gösterilmektedir.
Kalıp sektörünün genel durumu, pazar büyüklüğü ve gelişimi hakkında neler düşünüyorsunuz?
Türkiye’de kalıp sektörü 90’lı yılların ortasında, teknolojinin ülkeye transfer olmaya başlaması ile birlikte kalite ve rekabet edebilirlik söz konusu olduğunda bir basamak yükseldi. 2000’lerin başında ise özellikle leasing avantajıyla yoğun teknoloji satın alımı ve Ortadoğu pazarının keşfedilmesiyle başka bir boyuta geçti. Bugün ise ülke ekonomisi lokomotifi olan sanayi büyüme gösterdikçe ve inovasyon sektörlerin tamamına yayıldıkça kalıp sektörü büyümesi gerçekleşecek ve varlığını sürdürecektir.
Ürünlerinizin şekillenme sürecinden ve imalat sürecinden bahseder misiniz?
Geçmiş dönemde CNC tezgahlarını kullanacak personel bulamazken ve konvansiyonel kalıp ustası çokluğu yaşanırken, bugün durum tersine döndü. Bugün teknik okullardan gelen öğrenciler, gelişime açık öğrenciler tasarım ve operatörlük konusunda hızla sektöre adapte olurken, kalıp ustası sayımız artmıyor ve gençler kalıpçlığa bu yönde eğilim göstermiyorlar. Gelecekte bunun daha çok sıkıntısı yaşanacaktır. Kalıp ustalığının inceliklerini öğrenemese de her yeni istihdamın kalıpçılığa eğe ile başlamasından yanayım. Kalıp imalatında kullanılan teknoloji, çelik ve diğer malzemeler ve sonrasında kullanılacak kimyasal maddeler konusunda bilgi eksikliği eski-yeni tüm çalışanlarda büyük bir problem olarak görülüyor.
Teknik personel istihdamında, Türkiye genelinde yaşanan bir sorun var. Siz bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bugün rekabet gücü bakımından gelişmekte olan ülkeler ile artık aynı şartlarda rekabet edemiyoruz. Markalaşmaya ve uzmanlığa giderek rekabetin fiyat yönünden kaçıp, kalite yönünden baskın tarafına geçmemiz gerekiyor. Örneğin; hızlı tüketim sektörüne işe yapan firma ile beyaz eşya sektörüne çalışan firmalar birbirlerinin sektörlerinde faaliyet göstermek yerine, alanlarında uzmanlaşamaya gitmelidir.
Sektörde en çok karşılaştığınız sorunlar nelerdir?
Müşterilerimize her zaman bahsettiğim bir husus ve verdiğim bir örnek bulunmaktadır. “Bir plastik enjeksiyon kalıbına, bindikleri araçtan fazla para ödemelerine rağmen, araç kadar hürmet etmediklerini ve bakıma almadıklarını söylerim.” Eğer kalıp imalatçıları sektörel olarak uzmanlaşırlarsa, verdikleri hizmet bir taahhüt hizmeti olduğundan, birçok sistem uygulanabilir hale gelecektir. Kalıp kayıt sistemi, kalıpta kullanılan parçaların standartlaşması, sektörün inovasyonunu müşteri ile aynı zamanlı takip etme, tasarım sürecinin gelişmesi, Ar-Ge’nin şirket bünyesine daha geniş yer alması, periyodik bakım ve kalıp servis hizmeti gibi...
Türk kalıp sektörünün geleceği hakkındaki düşüncelerinizi aktarır mısınız? Bu bağlamda firmanız çalışmaları nelerdir?
Ülkemizde ki kalıpçılığın Çin, Hindistan gibi ucuz imalat yerine Tayvan, Güney Kore gibi yüksek kalitede, uzmanlaşmaya isteyen kalıpçılığı tercih etmesi gerekmektedir.
Üretim aşamasında yer alan usta, operatör ve tasarımcı üçgenin ki istihdamın bölgesel ve uzun vadeli olarak sanayi bakanlığınca çalışılması gerekmektedir. Plastik hammaddesi, çelikte gelişmeler, kesici uçlar ile ilgili personelin daha fazla bilgilendirilebileceği uygulamalı eğitimler KOSGEB vb. kurumlarca arttırılmalı ve zorunlu hale getirilmelidir.
İmalat sanayinin önemli bir kolu olan kalıpçılıktan milyarlarca dolar ihracat yapılabilir. Değinmeye çalıştığım çözüm önerileri üzerinde yol alınırsa, ülkemizin 2023 hedefinde yalnızca kalıpçılıktan 5 milyar dolarlık ihracat hedefi gerçekleşir.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.