Madeş Metal, ülkemizin önde gelen yassı çelik tedarikçileri arasında yer alıyor. Yaklaşık 40 yıldır çelik sektöründe faaliyet gösteren firma her geçen gün büyüyor ve adından söz ettiriyor.
Madeş Metal, ülkemizin önde gelen yassı çelik tedarikçileri arasında yer alıyor. Yaklaşık 40 yıldır çelik sektöründe faaliyet gösteren firma her geçen gün büyüyor ve adından söz ettiriyor. Oldukça geniş bir ürün yelpazesi olan firma, birkaç yıl önce ithalatı geri plana atarak yerli üreticilere yönelmeye karar vermiş. Diğer yerli üreticilerden de ürün almakla birlikte ağırlıklı olarak MMK METALURJİ ile çalışıyor.
Firmanın Genel Müdürü Ozan Vural’ı Çayırova’daki tesislerinde ziyaret ederek yapmış oldukları çalışmalar hakkında bir söyleşi gerçekleştirdik. Edinmiş olduğumuz bilgileri sizlerle paylaşıyoruz.
Madeş Metal, bildiğimiz kadarıyla 40 yıla yakın bir sektörel geçmişe sahip... Firma olarak ne zaman, nerede başladı demir çelik sektöründeki faaliyetleriniz?
Madeş Metal’in geçmişi 1970’li yılların sonuna kadar uzanıyor diyebiliriz. Birlik Demir ünvanı ile Bayrampaşa’nın o meşhur sokağında başladı demir çelik sektöründeki faaliyetimiz... O zamanlardaki ithalat rejimleri, kanunlar ve piyasa şartları çerçevesinde, ağırlıklı olarak parça sac ticaretiyle iştigal etmişiz. 1990’lı yıllara kadar bu şekilde devam edildi. 1994 yılından bu yana Madeş Metal olarak Türk çelik sektöründe hizmetlerimizi sürdürüyoruz.
Ana depolarınız ve ÇSM hatlarınız Çayırova’da fakat şirket merkeziniz hala Bayrampaşa’da... Bayrampaşa’dan kopamayışınızın özel bir sebebi var mı yoksa ticari sebepler mi?
Bayrampaşa bizim için her açıdan büyük önem taşıyor. Yani hem ticari hem de manevi sebeplerden ötürü o lokasyondan kopmak istemedik. Şirket merkezimiz sizin de belirttiğiniz gibi hala orada. Babamın 1978 yılında faaliyete başladığı dükkan değil ama yine yakın bir bölgede, 1990’lı yıllarda inşa ettiğimiz bir binada çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Orada hem satış yapıyoruz hem de depomuz var. Bayrampaşa’nın şirketimiz ve ailemiz için uğurlu olduğunu düşünüyoruz. Buna ilaveten piyasada Madeş Metal denince akla gelen ilk adres Bayrampaşa oluyor.
ÇSM yatırımı için neden Çayırova – Kocaeli bölgesini tercih ettiniz? Avrupa yakasındaki firmalar genellikle Trakya bölgesine yakın lokasyonları tercih ederken siz bu tarafa yönelmişsiniz...
Bizim merkezimiz Bayrampaşa’daydı ama depomuz Başakşehir-Kayabaşı Köyü’ndeydi. Yine orda 7700 metrekarelik depo olarak kullandığımız bir yer vardı. Ama müşteri portföyümüzün de çoğu yani yaklaşık yüzde 90’ı Anadolu’daydı. Dolayısıyla hem nakliye maliyetleri hem de termin süreleri uzuyordu.
Müşterilerimiz; “Gebze’den sonrasına sırf sizin için geliyoruz” diyorlardı. Eskiden ulaşım imkanlarının yetersizliğinden, günümüzde ise yoğun trafikten dolayı Gebze’den karşıya gidip geri dönmek bir gününüzü alıyor. Bu sebeple yatırım için Çayırova bölgesini tercih ettik.
Gelelim Çayırova’daki tesislerinize... Burada oldukça modern bir tesis ve teknolojik açıdan gelişmiş bir makina parkı var. Bizlere bunlardan bahseder misiniz?
Tesisimizde 3 adet Dilme Hattı var. Bu hatların tamamını İtalya’dan getirttik. 2 hattımız aktif olarak çalışıyor. Üçüncü hattımızı ise yeni aldık ve kurulumunu henüz gerçekleştirmedik. Almış olduğumuz bu hat oldukça komplike ve üstün özellikler taşıyor. Bunların dışında 2 adet Boy Kesme Hattı mevcut. Bu hatlardan birisi soğuk boy kesme, diğeri ise kalın boy kesme... 2 adet Trapez Hattı var. Yine 2 adet Oluk Hattı bulunuyor. Oluk hatlarından birini boyalı sacda, diğerini ise galvanizli sacda kullanıyoruz. Malzeme özelliği ve kalitelerde farklılıklar olduğu için oluk hatlarını ayırdık. Yine bu hatlara ilaveten 1 adet Stor Hattı, 1 adet Trapez Mahya Hattı ve 1 adet Oluk Mahya Hattı makina parkımız içerisinde yer alıyor.
Yassı çelik sektöründeki firmalar genellikle daha dar müşteri kitlesine hitap ederken siz oldukça geniş bir kitleye ürün tedarik ediyorsunuz. Yani hem inşaat sektörüne hem de endüstrinin çeşitli işkollarına yönelik ürünleriniz var. Bizlere bu ürünlerden bahseder misiniz?
Sizin de ifade ettiğiniz gibi oldukça geniş bir ürün gamına sahibiz. Bu ürünlerden sırasıyla bahsedecek olursak; Galvanizli Rulo, Galvanizli Düz Levha, Galvanizli Boyalı Rulo, Galvanizli Boyalı Düz Levha, Galvanizli ve Boyalı Trapez Levha, Galvanizli ve Boyalı Oluklu Levha, Galvanizli ve Boyalı Stor Levha, Galvanizli ve Boyalı Mahya Levha ile Galvanizli ve Boyalı Bant Levha gibi ürünleri müşterilerimize sunduğumuzu söyleyebiliriz. Hem inşaat sektörüne hem de endüstrinin iş kollarına hizmet verme konusuna gelince; söyleşimizin başında bahsettiğim gibi Anadolu’dan çok sayıda müşterimiz var. Bu müşterilerin yüzde 90’ı inşaat sektörüne yönelik çalışıyor. 1980’li ve 1990’lı yıllardan beri ürün tedarik ettiğimiz bu firmalara ilaveten; ülkemizdeki sanayi sektörlerinde yaşanan gelişmeler kapsamında, endüstri iş kollarından yeni firmalar müşteri portföyümüze katıldı. Bu vesileyle geniş bir kitleye hitap eder hale geldik. Bizim gibi köklü firmalara baktığınızda benzer durumlarla karşılaşırsınız. Son yıllarda kurulan yeni firmalar daha dar alana hitap ediyorlar.
Piyasada hep konuşulan bir konu var: “Kaliteden Ödün Vermemek”... Sektörde bu kavramın içinin yeterince doldurulduğuna inanıyor musunuz? Ya da siz bu kapsamda neler yapıyorsunuz?
Bahsettiğiniz söz sektörümüzde klişeleşmiş durumda... Hemen hemen bu ifadeyi kullanmayan kimse yoktur diye düşünüyorum. Madeş Metal olarak bu kavramın içini tam manasıyla doldurmaya karar verdiğimizde bir planlama yapmaya, yeni bir yol haritası çizmeye karar verdik. İlk olarak tedarik kaynaklarımızı ve kanallarımızı yeniden yapılandırdık. Geçmiş yıllarda ürünlerimizin yüzde 50’sini ithalat yoluyla temin ediyorduk. Eğer tek bir üreticiden ithalat yapmıyorsanız, sürekli olarak aynı kaliteyi bulamazsınız. Ülkemizde tek üreticiden ithalat yapan firma sayısı yok denecek kadar azdır, belki de hiç yoktur. Tedarik kaynaklarınız çeşitlilik arz ettiğinde müşterinize aynı kalite ürünü sunamazsınız. Bırakın farklı ülkeleri, aynı ülkeden fakat farklı üreticilerden ithal ettiğiniz ürünlerin kodları bile birbirini tutmuyor. Kalite zaten hak getire... 2’nci kalite diye gelen ürünler 3’üncü, 4’üncü kalite çıkıyor. Hatta daha ötesi diyebilirim.
Avrupa’dan buraya orijinal malzeme çok nadir geliyor, belki de hiç gelmiyor. İkinci kaliteye bile talip olduğunuz zaman, Avrupalı üretici o malzemeyi size vermek istemiyor. “Ben bunu Polonya’ya, Slovakya’ya, Çekya’ya zaten satıyorum” diye düşünüyor. Bizi Bangladeş, Pakistan ve benzeri ülkelerin bir tık önünde görüyor ve 3’üncü, 4’üncü kalite ürünleri bize pazarlamak istiyor. 3’üncü dünya ülkelerine ise hurda ayarında mallar gidiyor. Yani çeşitli ülkelerden kaliteli ürün ithalatı yapmak ve devamlılık yakalamak neredeyse imkânsız... Bu sebeple ithalatı yüzde 50’lerden yüzde 3, yüzde 4 seviyelerine çektik ve tamamen yerli üreticilerle çalışmaya başladık.
İç pazarda ağırlıklı olarak hangi üretici ile çalışıyorsunuz? Yerli üreticiyle çalışmak sizlere ne gibi avantajlar sağlıyor?
Türkiye’de ana tedarik kaynağımız MMK METALURJİ... Diğer yerli üreticilerle de dönem dönem butik bazda çalıştığımız oluyor fakat MMK Metalurji bizim ana tedarikçimiz... MMK Metalurji ile çalışmanın birçok avantajı var. Dilerseniz bunları başlıklar halinde ele alalım:
Termin Avantajı: Termin konusunda MMK Metalurji ile çalışmak bizlere büyük avantajlar sağladı. “Gemi gelmedi”, “Navlun fiyatları arttı”, “Gümrükte yoğunluk var”, “Hava şartları elverişli değil” gibi problemler tamamen gündemimizden çıktı. Haftalar, hatta aylar öncesinden sipariş vermemize gerek kalmıyor. Çoğu zaman siparişi geçip birkaç saat içerisinde ürünü temin ettiğimiz oluyor.
Kalitede Süreklilik Avantajı: MMK Metalurji’de en büyük artı “Kalitede Süreklilik”... Her daim aynı kalitede ürün temin edebiliyorsunuz. Ürün kodlarında tutarsızlık yaşanmıyor ve müşterilerimizin üretimlerinde hata oluşmuyor. Özellikle Otomotiv, Beyaz Eşya, Makina gibi sektörlerde ürün kalitesi ve devamlılığı büyük önem arz ediyor. En küçük bir kalite sapması dahi bu sektörlerde büyük problemlere yol açıyor. Üreticimizin bize verdiği güvenle, onlara sorunsuz ürün tedarik edebiliyoruz. MMK Metalurji, dünyanın en gelişmiş çelik üreticileriyle rekabet edebilecek kalitede üretim yapıyor ve bizlere güven sağlıyor.
Stok Avantajı: İthalata bağımlıyken sürekli olarak geniş stoklu çalışmak zorunda kalıyorduk. Termin konusunda değindiğim gibi, mesafeden dolayı ürün temini gecikebiliyordu ya da aynı kalitede ürünü bulamayabiliyorduk. Stoklu çalışarak bu durumu bir nebze olsun çözmeye çalışıyorduk. Hem sorunu tam olarak çözemiyorduk hem de yüksek stok maliyetlerinden dolayı sıkıntı yaşıyorduk. Şimdi de stoklarımızda ürünler mevcut fakat miktardan ziyade çeşitlilik söz konusu... MMK Metalurji’de günün 24 saati aynı kalite ürünü bulabiliyoruz ve bu sebeple daha az miktarda stoklama yapıyoruz.
Satış Sonrası Destek Avantajı: Düşünsenize; sattığınız ürün, müşterinizin üretim bandına kadar gitmiş ve orada bir problemle karşılaşılmış... Çok ama çok nadiren de olsa yanlış sevkiyat olabilir, giden üründe gözden kaçmış bir hata olabilir. Böyle bir durumda MMK Metalurji’nin Satış Sonrası Destek ve Kalite Kontrol departmanlarından yardım alabiliyoruz. İvedilikle probleme müdahale edip sorunu çözüyorlar. Arkanızda böylesine bir güç varken ticaret yapmak çok daha kolay hale geliyor ve enerjimizi başka alanlarda kullanma imkanımız oluyor.
Planlanmamış sevkiyat konusunda MMK Metalurji sizlere destek veriyor mu? Mesela plansız gelen bir sipariş konusunda ara çözümler üretebiliyor mu?
Kesinlikle... Hatta bu konuda MMK Metalurji’ye müteşekkiriz. Siz de takdir edersiniz ki bizim ülkemizde her şey planlı gitmiyor. Birçok şeyi son dakikaya bırakma gibi alışkanlıklarımız var. Zaman oluyor ki müşterimiz bize ulaşıyor ve gün içinde bobini de geçtik, istediği ebatlarda dilinmiş ya da boy kesilmiş ürün istiyor. İşte burada MMK Metalurji’nin Dilovası’ndaki ÇSM’si devreye giriyor. Biz siparişi doğrudan dilinmiş ya da boy kesilmiş olarak geçtiğimizde bizlerin taleplerini hızlı bir şekilde karşılıyorlar ve ürünü gönderiyorlar.
Yerli üründe kalite ve termin konusunda birçok avantaj var fakat fiyatta durum nasıl? Malum, kaliteli ürünü iyi fiyatlara alabilirsiniz... Müşteriye bu durumu nasıl izah ediyorsunuz?
Eskiden ülkemizde büyük çoğunluk, ürün tercihi yaparken fiyat odaklı hareket ediyordu. Bu alışkanlık yavaş yavaş kırılmaya başladı. Endüstri geliştikçe, eğitim düzeyi arttıkça kriterler de farklılaşıyor. Fiyat hala çok önemli ve öncelikli konumda fakat kalite anlayışı eskiden olduğu kadar geri planda değil... Bırakın endüstriyi, insanlar çatılarında kullanacakları boyalı sacın dahi kalitesine dikkat etmeye başladılar.
Anadolu’da faaliyet gösteren bir nalbur sipariş verirken “Mutlaka geçen seferki gibi, kalite aynı olsun” diyor. Yerli ürüne ağırlık vermeye başladığımızdan beri Madeş Metal’in adı “Tamamen” kalite ile özdeşleşti. “Fiyat belki biraz yüksek olabilir ama ürünlerini korkmadan alın” deniyor bizim için... Bunları duyuyoruz. Bizim çizgimiz belli... Ucuz ve kalitesiz ürün satmaktansa, nitelikli ürün satmayı tercih ediyoruz. Ayrıca nihai kullanıcılar lütfen önyargı ile hareket etmesin. Çoğu zaman bizden çok daha yüksek fiyatlara 2’nci veya 3’üncü kalite ürünlerin piyasada satıldığına şahit oluyoruz. Mutlaka iyi araştırma yapsınlar.
Belki biraz mikro bir soru olacak ama boyalı sac konusunda görüşlerinizi merak ediyorum. Özellikle yerli boyalı sacın avantajları ve kullanım alanlarının yaygınlaşması hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Boyalı sacın her geçen sene üretimi ve kullanımı bir önceki yıla göre artış gösteriyor. Bunu ben kendi satışlarımdan da görebiliyorum. Bundan iki sene önce yüzde 70 galvaniz kullanan insanlar artık boyalı saca ağırlık vermeye başladılar. Neredeyse yüzde 50 – yüzde 50 seviyelerine yaklaşıldı diyebilirim. Boyalı sac daha dayanıklı, daha uzun ömürlü ve estetik açıdan daha güzel duruyor.
Madeş Metal olarak boyalı sac konusuna büyük önem veriyoruz. Hem oluklu sacda hem de trapezde film kaplama yapabiliyoruz. Bu sayede ürünün stoklanması ve sevkiyatı sırasında çizilmesinin ve deforme olmasının önüne geçiyoruz. Boyalı sac piyasasında bir handikaptan bahsetmek istiyorum... Piyasada sac ve boya kalitesi olarak yerli ürünle mukayese edilemeyecek düzeyde kalitesiz ürünler var. Bunların özellikle boya ömürleri çok kısa...
Dolayısıyla korozyona karşı uzun ömürlü olmuyor. Fiyata aldanıp niteliksiz boyalı saclara yönelmemek gerekiyor. MMK Metalurji boyalı sac konusunda tercih edilen ve öne çıkan bir firma... Madeş Metal olarak MMK Metalurji’nin boyalı saclarını Türkiye geneline güvenle sunuyoruz.
Her geçen gün büyüyen ve yatırım yapan bir firmasınız. Dolayısıyla kısa ve uzun vade de neler yapmayı planlıyorsunuz? Önümüzdeki 5 yıllık dönem için ne gibi projeleriniz var?
Şu anda Dilovası Makinacılar OSB’de devam eden bir inşaatımız var. 20 bin metrekare alan üzerine 15 bin metrekare kapalı alana sahip yeni bir tesis yapıyoruz. Röportajımızın başında bahsettiğim 3’üncü dilme hattını bu yeni tesise kuracağız, o sebeple devreye almadık çünkü çok özel bir hat ve tekrardan montaj – demontaj olsun istemedik. İlk hedefimiz 2017 yılı başına kadar bu inşaatımızı bitirmek ve burada üretim yapacak konuma geçmek... Yeni tesisimiz birçok açıdan yenilikler ihtiva edecek. Gerek teknolojisi ve makine parkı gerekse kapasitesi bakımından Türkiye’de parmakla gösterilecek bir tesis olacak...
Hayata geçireceğimiz bu yeni yatırımla üretim ve satış kapasitemizi arttıracağız ve ihracata yöneleceğiz. Madeş Metal olarak 2017 yılında ihracat çalışmalarını başlatacağız. Birkaç ay içerisinde şirketimizde ihracat birimi kuracağız. Yeni fabrikamızın yüzde 30’luk kapasitesini ihracata ayıracağız.
Babanız bu sektörün eski isimlerinden birisi ve önemli bir sektörel tecrübeye sahip... Onun deneyimlerinden yararlanıyor musunuz?
Şirketle ilgili stratejik kararlar verirken her zaman babama danışırım. Babamın daha önceki tecrübelerine güvenirim. Babamın sezgileri aldığımız kararlarda önemli bir yer tutar. Babam şu anda 65 yaşında ve halâ daha işin başında... Tecrübelerini, bilgi birikimini ve desteğini bizden esirgemiyor. Sabahın erken saatlerinde işine gelmeye devam ediyor.
Son olarak ilave etmek istediğiniz bir şey var mı?
Galvanizli ve boyalı ürünlerin dışında siyah sac satışımız da var. Siyah sacda 1.30 - 12 mm arası her ebatta paket ve rulo sac satışı gerçekleştiriyoruz. Galvanizli sacda oldukça önemli mesafeler kat ettik. Aynı şekilde siyah sac konusunda çok önemli hedeflerimiz var. Önümüzdeki 5 yıllık dönemde Türkiye’nin en önemli siyah sac tedarikçilerinden biri olacağız.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.
