16 Aralık 2010 tarihinde İzmir Swiss Otel’de düzenlenen ve İzmir’de makine sektöründe önde gelen yaklaşık 60 işadamının katılım sağladığı
16 Aralık 2010 tarihinde İzmir Swiss Otel’de düzenlenen ve İzmir’de makine sektöründe önde gelen yaklaşık 60 işadamının katılım sağladığı “Makine Sanayi Sektör Buluşması” programı çerçevesinde, Makine İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Serol Acarkan, makine sektörünün önemi konulu bir açılış konuşması yaptı. Takiben, Makine İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran, makine sektörünün Türkiye ve dünyadaki durumu hakkında görüşlerini paylaştı.
Orta Anadolu Makine ve Aksamları İhracatçıları Birliği (OAİB) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Serol Acarkan, sektörel dernek sayısının çok fazla olmasının lobi gücü yaratmada en büyük sıkıntı olduğunu belirterek, bu sorunun ihracatçı birliklerine de sıçradığını, birçok birliğin iflas noktasında olduğu görüşünü savundu.
Birlik Başkan Yardımcısı Serol Acarkan toplantının açılışında yaptığı konuşmada Türk Eximbank ile gerçekleştirecekleri ’Ülke Alıcı Kredi Programı’ kapsamında makine ihracatçısının Eximbank’tan aldığı kredi ile yurt dışında müşteri arayabileceğini, yıllardır ithalat yapan şirketlerin kullandığı enstrümanı artık ihracatçının da kullanabilir hale geleceğini ifade etti.
Acarkan, bu kapsamda tahsis edilen kredi miktarının 500 milyon dolar olmasına rağmen, yapılan görüşmeler neticesinde bu rakamın istenildiği oranda artırılabileceğini ifade etti.
Sektörü temsil eden 23 dernek bulunduğunu, ancak maddi imkansızlıklar nedeniyle bunların hiçbir fayda getirmediğini belirten Acarkan, şöyle konuştu: “Türkiye’de 55 ihracatçı birliği var, bazı sektörlerde tek sektörde 5 ihracatçı birliği var. Bunların yarısı kapanma noktasında. Derneklerdeki lüzumsuz enflasyon ihracatçı birliklerine de nüksetti. Denizli, Antep, İzmir, İstanbul’da tekstil birliği var, herkes ayrı telden çalıyor. Bizim en büyük şansımız tek olmamız ve sanayide tek ses çıkaran bir birlik olmamız. Diğer birliklerde böyle değil. Zamanında her isteyen bir birlik kurdu, şimdi bunun altında kalıyorlar. Bir tekstil ihracatçı birliğinin piyasaya 15 milyon lira borcu var. Bu kadar acı bir tabloyla karşı karşıyayız.”
Acarkan, son çıkan ihracatçı birlikleri yasasıyla ihracatçının istediği yerden ihracatını yapabildiğini, ancak OAİB dışındaki birliklerden yapılan ihracatlarda ihracattan yapılan kesintilerin ancak yüzde 40’ını alabildiklerini kaydetti. Bu yüzden birliklerinin çok ciddi para kaybettiğini ifade eden Acarkan, ’Bu gücü parçalamamalıyız. Gümrükçülerinize talimat vererek kendi bağlı bulunduğunuz birlikten beyanname kapatmanızı yapmanız gerek. Aksi taktirde lobi gücümüz gelecekte duvara toslar’ diye konuştu.
Makinecilere Ortak Standart
Toplantıda konuşan Birlik Başkanı Adnan Dalgakıran da Türkiye’nin yıllardır bir sanayi politikası olmadığını, sanayinin artık emek yoğun sınıfından kurtulması gerektiğini ifade etti. Arkasında güçlü bir lobi olmayan hiçbir hareketin başarıya ulaşmasının mümkün olmadığını, bu gerçekten yola çıkarak Makine Tanıtım Grubu’nu kurduklarını belirten Dalgakıran grubun ilk olarak yerli üretime olan olumsuz ön yargıları gidermek üzere çalışmaya başladığını kaydetti. ’Tıkır Tıkır’ sloganıyla öne çıkan tanıtım kampanyasının çok etkili olduğunu, bir çok firmanın bu kampanyanın sonuçlarını somut olarak almaya başladığını söyleyen Dalgakıran, bürokrasinin de makine sektörünün stratejik bir sektör olduğunu kabul ettiğini belirtti.
Türk makine sektörünü ciddi bir lobi haline getirirken ’Kaliteli ile kalitesiz nasıl ayırırız?’ sorusundan hareketle ’TURQUM’ markası altında bir kalite standardı belirlediklerini, tanıtımı bundan sonraki süreçte bu kalite markası altında yapacaklarını ifade etti. TURQUM’un gelecekte ihalelerde de önemli bir kriter olarak kabul edileceğini belirten Dalgakıran, düzenleyecekleri toplantıyla bu standardı Türkiye’de
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.
