Makine ihracatı ilk 5 ayda 11,7 milyar dolar
Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) tarafından paylaşılan makine imalat sanayi konsolide verilerine göre, yılın ilk beş ayında Türkiye'nin serbest bölgeler dâhil toplam makine ihracatı 11,7 milyar dolar oldu. Avrupa’nın kırılganlığının arttığı bu dönemde, Rusya’ya yönelik yaptırımlar da söz konusu olunca makine ihracatçılarının gözünü ABD pazarına çevirdiğine dikkat çeken Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Kutlu Karavelioğlu, yurt içi veriler hakkında ise “Ocak-Mayıs arası dönemde, ülkemizin elektrikli ve elektriksiz makine ithalatında yüzde 2,8’lik azalma görülüyor. Değerli TL’nin ihracatçının rekabet gücünü sınırladığı ama ithalatı kolaylaştırmakta olduğu bir dönemde yeni ithalat rejimi ile sağlanan bu gerilemeyi olumlu görüyoruz” dedi.
Makine imalat sanayi konsolide verilerine göre yılın ilk 5 ayı sonunda Türkiye'nin serbest bölgeler dâhil toplam makine ihracatı, geçen yılın aynı dönemindeki verileri yakalayarak 11,7 milyar dolar oldu. 2,5 milyar dolar seviyesinde rekor makine ihracatının yapıldığı Mayıs’ta, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10,8 seviyesinde, bir önceki aya göre ise yüzde 31,4 ihracat artışı sağlandı. Mart ve Nisan aylarında yaşanan düşüşün büyük ölçüde giderildiği Mayıs’ta, Türk makine sektörünün en büyük 5 ihracat pazarından ABD’de geçen Mayıs’a göre yüzde 70,3 artış gözlendi. İçten yanmalı motor ve aksamı ihracatının yüzde 15,2 arttığı bu dönemde, tarım ve ormancılık makineleri, takım tezgâhları ile tekstil ve konfeksiyon makinelerinde ihracat artışları geçen yılın aynı ayına göre yüzde 30’un üzerinde oldu. Türbin ve turbojetlerin ihracatı ise, ABD’de sağlanan rekor artışın ana unsuru oldu.
“ABD’ye makine ihracatımız yıllık 2,5 milyar dolara yaklaşacak”
FED’in uyguladığı yüksek faiz ortamına rağmen, Başkanlık seçimi öncesinde ekonomide çarkların hızlı dönmeye devam ettiği ABD’nin, yılın geri kalan kısmı için makine siparişlerinin en hızlı arttığı pazar olacağını belirten Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Kutlu Karavelioğlu şunları söyledi:
“Ekonomisindeki her türlü gelişmenin sektörümüzü doğrudan etkilediği Almanya’nın, resesyondan çıkışına yönelik belirsizlikler sürüyor. Büyük ölçüde inşaat sektöründeki sıkıntılar nedeniyle Almanya sanayi üretimi üst üste iki aydır geriliyor. Bu yılın ilk çeyreğinde makine ithalatı geçen yıla göre yüzde 3 gerileyen Almanya’daki durum dikkate alındığında, ihracatımızı koruyarak pazar payımızı artırabilmiş oluşumuz büyük başarı. Son dönemde birkaç Avrupa ülkesinde birden gündeme gelen erken seçim tartışmalarıyla endişeler artsa da ECB’nin faiz indirimlerine bağlı olarak beklenen canlanmanın makine ihracat verilerimize olumlu yansıyacağı muhakkak. Avrupa’nın kırılganlığının arttığı bu dönemde, bir yandan Rusya’ya yönelik yaptırımlar da söz konusu olunca ihracatçımız gözünü ABD pazarına çevirdi. Ocak-Mayıs döneminde ihracat düşüşü yaşanan Rusya’nın payı azalırken, 750 milyon dolar makine ihraç edilen ABD’de yüzde 14,7 artış sağlandı. Bu hızda devam ederse, serbest bölgelerden de önemli sevkiyat yapmakta olduğumuz ABD’ye makine ihracatımız yıl sonunda 2,5 milyar dolara yaklaşacaktır.”
“Rusya’nın makine ve teknolojide Çin’le el sıkışması büyük kayıp”
Makine sektöründeki ihracat verilerinin İstanbul Sanayi Odası’nın Türkiye İhracat İklimi Endeksi ile de uyumlu sonuçlara işaret ettiğini belirten Karavelioğlu, “İSO’nun raporu, tedarikçisi olduğumuz ülkelerdeki ekonomik aktivitelerin hareketlenmeye başladığını, dış talepte iyileşmenin işaretlerinin görüldüğünü söylüyor. Fakat yeni dönemde ülkelerin mali politikaları kadar önemli bir belirleyen de dış politikaları olacaktır. Örneğin Rusya ile Çin arasında imzalanan stratejik ortaklık anlaşması, Rusya’da büyük zahmetlerle kurduğumuz ve son dönemde yaptırımlar nedeniyle sekteye uğrayan ticari bağlantılarımızı zayıflatıp makine varlığımızı olumsuz etkileyecektir. Bu devasa pazarı Çin’e kaptırmanın huzursuzluğunu yaşayan Batılı işletmeler için, Rusya’ya makine ihracatı konusunda yeni arayışlar gündeme gelecektir” dedi.
“Frugal Konsept ucuz makinelerle rekabet için yaygınlaşacak”
Yatırım iştahı tedricen canlanacak gibi görünse de 2024’te yüzde 2 gerileyen küresel makine teçhizat yatırımlarının önceki seviyesine çıkmakta zorlanacağının altını çizen Karavelioğlu, makine dış ticaretinde Türkiye’yi bekleyen yeni fırsatlar hakkında şu yorumlarda bulundu:
“Son dönemde dünyada dikkat çeken bir trend; yüksek teknolojili sermaye malları yerine, hali hazırda mevcut işi görmeye yetecek kalitede, yani ürün geliştirmeye yönelik beklentilerden ziyade üretimin mevcut durumunu idame ettirecek olan daha basit ve ekonomik makine ve tesislere artan talep. ‘Frugal konsept’ olarak da adlandırılan bu yaklaşım, hiç ihtiyaç duyulmayabilecek yükseklikte bir teknolojiye peşinen kaynak israf etmemek anlamına geliyor ve makineleri zaten çok nitelikli olmayan Doğu’nun imalatçılarına avantaj yaratacağı düşünülüyor. Giderek canlanacağı anlaşılan bu piyasaya ironik biçimde Almanya gibi teknoloji üstünlüğü olan ülkeler de hamle yapmak zorunda kalıyor. Orta segment olarak tanımlayabileceğimiz bu grup, bizim çok rekabetçi olduğumuz bir alan. Giderek çeşitlenen ürün ve teknoloji sınıflarımızla, ‘dual üretim’ de dediğimiz ve dünyanın birçok yerinde farklılaşan standartların tamamına uygun ürün kalitelerimiz ile her keseye makine imal etmek yeteneğine sahip bulunduğumuzu uzun zamandır dillendiriyoruz. Burada bizim için yeni fırsatlar görüyorum.”
“Kur avantajına rağmen makine ithalatındaki gerileme olumlu”
Karavelioğlu, finansman maliyetlerinin çok yükseldiği bu dönemde sanayicinin harcama iştahındaki azalmayı farklı göstergelerden takip ettiklerini belirterek şunları söyledi:
“Makine teçhizat yatırımlarının yüzde 11,9 oranında arttığı ilk çeyreğin ardından TÜİK sanayi endeksinin üretimde daralmayı işaret ettiği Nisan ayında, sermaye malı üretimi yüzde 11,4 düşerken makine ve ekipmanların onarım ve kurulum harcamaları yüzde 19,1 arttı. Çelişkili gibi görünen bu durum, hem mevcut makine parklarının teknolojik bakımdan eskimiş dahi olsalar elden geçirilerek bir müddet daha kullanılacağını hem de ithalata karşı bir zemin kaybını ifade ediyor. Ülkemizin makine teçhizat yatırımlarının toplam 483 milyar dolara ulaştığı son 4 yılda 177 milyar dolarlık makine üretildi, 146 milyar dolar tutarında makine ise ithal edildi. Makine ithalatının servis ve yedek parça konularında bağımlılık oluşturduğuna dair uyarımızı sık sık tekrarlamıştık. Ticaret Bakanlığımız, aylık açıklamalarıyla dış ticaret açığı ve ithalat verilerindeki iyileşmeler konusunda kamuoyunu aydınlatmayı sürdürüyor. Ocak-Mayıs döneminde elektrikli ve elektriksiz makine ithalatında yüzde 2,8’lik azalma görülüyor. Değerli TL’nin ihracatçının rekabet gücünü sınırladığı ama ithalatı kolaylaştırmakta olduğu bir dönemde yeni ithalat rejimi ile sağlanan bu gerilemeyi olumlu görüyoruz.”
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.