MMK Metalurji Satış Direktörü Mehmet Çakmur: Başarılı bir seneyi geride bıraktık
Elimizde mevcut olan 10 aylık istatistikler çerçevesinde ülkemizde tüm yassı ürünlerin üretiminde % 6 civarında bir artış gerçekleşmiş iken, yassı ürünlerin tüketimi 2013 yılı ile aynı seviyelerde gerçekleşti.
Elimizde mevcut olan 10 aylık istatistikler çerçevesinde ülkemizde tüm yassı ürünlerin üretiminde % 6 civarında bir artış gerçekleşmiş iken, yassı ürünlerin tüketimi 2013 yılı ile aynı seviyelerde gerçekleşti. Yassı ürün ihracatı aynı seviyelerde kalırken ithalat toplamında %7 civarında düşüş görüldü.
İthalat seviyesindeki düşüş temel olarak sıcak sac ithalatının azalmasından kaynaklanmaktadır. Bunun yanında Galvanizli ve Boyalı sac ithalatlarında çok ciddi artışlar söz konusudur. Daha da önemlisi, piyasamız bu ürünlerin ithalatında ne miktar ne de kalite konusunda bir tetkik ve önlem uygulaması içinde değildir. Bu durum sektörümüzde kalite ve fiyat dengesizlikleri yaratmakta, üreticilerin marjlarını ve varlığı tehdit etmektedir.
Sektörel olarak yassı piyasasına yeni üreticilerin girdiği yerel ve ithalat kaynaklı rekabetin hızla arttığı bir yıl geçirdik.
Rakiplerimizin agresif fiyatlandırma politikaları özellikle piyasamızda stokçu olarak çalışan firmaları zaman zaman zor durumda bıraktı. Şirketimiz, bu konudaki hassasiyeti gözönüne alan fiyatlandırma ile satışlarını gerçekleştirmiştir.
Genel olarak inşaat sektörünün aktif olduğu bir sene geçirdiğimiz için yerel talebin çok büyük değişim gösterdiğini söyleyemeyiz. Bunun yanında başta Avrupa ve BDT ülkeleri olmak üzere siyasi ve ekonomik koşullar nedeniyle Galvanizli ve Boyalı ürünlerin ihracatında sektör olarak zayıflama görülmüştür.
Firmamız açısından 2014 yılına baktığımızda, Galvanizli sac satışımızı 2013 senesine göre % 40 artış ile kapattık. Daha da önemlisi Galvanizli sacın sanayiciye direkt olarak yapılan satış miktarında ise % 20 artış gerçekleşti.
2013 yılında kalitemiz ve müşteri portföyümüz belirlenmiş idi; buna rağmen, 2014 yılında bu yüksek artışlar hizmet kalitemizin yükselişte olmasından kaynaklanmakta.
Hizmet kavramında söz ettiğimizde, zamanında sevkiyat, doğru ve piyasayı koruyan fiyat politikası, satış sonrası teknik hizmetin hızı ve kalitesi, müşteriyi teknik ve piyasa koşulları konusunda bilgilendirmek konularını dikkate alabiliriz.
Önemli bir diğer gelişme olarak 2014 yılında Galvanizli ve Boyalı sac satışlarımızda uzun dönemli (3-6 ay) satışlarımızın miktarı da yükseldi. Bu satışlar müşterilerimizin ürünlerimize ve satış sonrası servisimize olan güveninin, ana tedarikçi olarak gördüğünün ve fiyatlandırmamıza olan inancının ve bir göstergesidir.
Firmamız rakiplerinin aksine satışlarını sürekli olarak 1 - 1.5 ay önceden tamamlayarak seneyi kapatmıştır; örneğin Aralık 2014 ayının ikinci yarısında Şubat 2015 satışlarımıza başlamıştır. Sektör genelinin aksine ihracatımızda önemli seviyelerde artış söz konusudur. Galvanizli sac ihracatımız %45, Boyalı sac ihracatımız % 176 oranlarında artış gerçekleşmiştir.
Tüm bu veriler neticesinde 2014 senesini, 2013’ten çok daha iyi konumda tamamlamış bulunuyoruz. Rakamların ötesinde değerlendirme yaptığımızda nihai veri olarak müşteri memnuniyeti ve bağlılığındaki yükseliş göz ile görülür durumdadır.
“2015 yılında sektörümüz zor bir süreçten geçebilir”
2015 yılında ekonomik olarak, başta Çin olmak üzere büyük ekonomilerin çoğunda yaşanan daralma sürecinin devam etmesi beklenmektedir.
Siyasi platformda Rusya ve Orta Doğu ülkelerinin konumu hakkında nihai bir yorum yapmak mümkün olmasa da mevcut koşulların kısa vadede değişmesini beklemek mümkün olmayacaktır. Sektörel olarak ekonomik ve siyasi koşullar piyasaları ve bununla birlikte marjları etkilemeye devam edecektir.
Ülkemiz hurda ithalatına bağımlıdır. Hurda ithalatının fiyatlarında ABD piyasası temel rol oynamaktadır. ABD’nin yerel çelik piyasasının genel olarak güçlü seyretmesi, hurda ihracatında ve fiyatlandırmasında ülkeyi güçlü konumda tutmaktadır.
Ülkemiz, mamul ihracatında ise özellikle Çin rekabetinden etkilenmektedir. Çin ekonomisinin daralıyor olması, özellikle katma değerli ürünlerin gerçek değerinden fiyatlandırılmasını zorlaştırmakta, bu ürünlerin fiyat tavanını aşağıya doğru itmekte, dolayısıyla marjları daralmaktadır.
Bu durumda güçlü bir hammadde kaynağı ile zayıf bir nihai ürün piyasası arasında, kaplamalı ürün üreticilerin marjları dar olarak seyretmeye devam edebilir. Çin ekonomisinde bir değişiklik beklemediğimizi öngörerek, marjarın artması için başta ABD kaynaklı hammadde fiyatının düşmesine, yani ABD çelik sektörünün zayıflamasına ihtiyaç duyulabilir.
Ancak ABD’nin dünyanın en büyük ithalatçılarından birisi olduğunu hesaba katacak olursak, bu ekonomideki daralmanın hurda fiyatlarını düşürücü etkisi olsa dahi, ekonomik olarak diğer ülke ekonomilerini de etkileyerek toplam arzın tüketimine olumsuz etkisi yaratacak, marjların artmasının önünde engel oluşturacaktır.
Bu bakış açısı ile ifade edebiliriz ki, 2015 ve 2016 yıllarında sektörümüz ekonomik, siyasi ve rekabetsel koşullar nedeniyle zor bir süreçten geçebilir.
Bu süreci MMK Metalurji bir fırsat olarak kullanacak, ürün, fiyat ve hizmet kategorilerinde kendimizi analiz ederek ve iyileştirme çalışmaları yaparak değerlendirecek, firmamız 2 yıl sonrasında daha güçlü bir tedarikçi konumunda olacaktır.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.