Rota Teknik faaliyetlerine hız kesmeden devam ediyor
Bütünsel kalite anlayışıyla kurumsallaşmaya devam eden Rota Teknik, Bosch Rexrothun ana bayii ve sistem entegratörü olarak çalışmalarını sürdürüyor.
Bütünsel kalite anlayışıyla kurumsallaşmaya devam eden Rota Teknik, Bosch Rexrothun ana bayii ve sistem entegratörü olarak çalışmalarını sürdürüyor.
Sorularımıza geçmeden önce kendinizden kısaca bahseder misiniz?
1958 yılında İstanbul’da doğdum. 1980 yılında İ.T.Ü. ‘den Makina Mühendisi olarak mezun oldum. Hemen ardından yine aynı üniversitede Sanayi Mühendisliği dalında Yüksek Lisans eğitimine katıldım. Mezuniyetimle birlikte adım attığım Hidrolik ve Pnömatik sektöründe Proje ve Sistem Tasarımı, Teknik Servis ve Eğitim alanlarında hizmet verdim. Bilhassa yurt içinde olmak üzere yurt dışında da muhtelif ülkelerde ve sanayi kuruluşlarında Hidrolik, Pnömatik ve Otomasyon konulu sayısız projelerin yönetimini üstlendim. Sektörümüzün ilk ve tek meslek örgütü AKDER Akışkan Gücü Derneği’nin III. Dönem Y. Kurulu Başkanlığını yaptım. Makina Mühendisleri Odası’nın düzenlediği ‘’Ulusal Hidrolik ve Pnömatik Kongre’lerinde Başkan, Başkan Vekili ve Y. Kurulu Üyeliklerinde bulundum, halen de bulunuyorum. Uzmanlık alanım ile ilgili olarak hazırlamış olduğum muhtelif kitapların yanı sıra, sektörel dergilerde ve teknik yayın organlarında yazılarım yayınlandı. Şu an hala Rota Teknik A.Ş.’de Kurucu Yönetim Kurulu Üyesi olarak aynı alanda çalışmalarıma devam ediyorum.
Rota Teknik’in yapılanmasından bahseder misiniz? Nerede, ne zamandan bu yana faaliyet gösteriyorsunuz?
Rota Teknik A.Ş. , Hidrolik- Pnömatik ve Kontrol Sistemleri konusunda uzmanlaşmış köklü bir Mühendislik, Taahhüt ve İmalat Şirketidir. Kuruluş yılı olan 1998 yılından beri Hidrolik Pnömatik ve Otomasyon alanında Mühendislik, Taahhüt ve İmalat, Temsilcilik, Eğitim ve Danışmanlık ile Malzeme Satışı konularında uzman ve güçlü bir kadro ile yurt içi ve yurt dışında özenle hizmet veren bir kuruluştur. Bugün 12 Makina Mühendisi, 3 Elektrik ve Elektronik Mühendisi olmak üzere 46 kişilik bir ekip ile yolumuza başarıyla devam ediyoruz. Kuruluşumuzdan bu yana genişleterek yer aldığımız İstanbul Karaköy’deki Merkez Binamızın dışında, ilave olarak biri Avrupa diğeri Anadolu Yakası’nda olmak üzere; aynı zamanda satış hizmeti de sunabilen 2 ayrı yerde, yoğun Hidrolik ve Pnömatik içeren komple “Anahtar Teslimi” makina / aparat ve test sistemleri ile özel ölçü ve uygulamalar için silindir ve güç ünitesi üretimi gerçekleştiriyoruz.
Sonuç olarak, imalat yerlerimizle birlikte toplamda 3 ayrı lokasyonda, müşterilerimize daha yakından ve hızlı biçimde ulaşıyoruz.
Ürün gamınız hakkında bilgi alabilir miyiz? Hangi firmalarla iş ortaklıklarınız bulunuyor?
Ürün bazında, dünya çapında bir marka olan Bosch Rexroth ile “Ana Bayii ve Sistem Entegratörü” olarak birlikte çalışıyoruz. Bilhassa tahrik ve kontrol alanında Bosch Rexroth ile beraber en iyi ve en geniş programı başarıyla sunuyoruz. Bu markanın programı içinde var olan bütün çeşidi stoklarımızda bulunduruyor ve projesini üstlendiğimiz tüm sistemlerimizde kullanıyoruz. Bosch Rexroth’un dışında yine aynı amaçlar doğrultusunda konularında lider konumunda olan Hydrotechnik, Rötelmann, ASA, Seim, Enertrols ve R+L gibi Avrupa menşeli markalar ile de iş ortaklıklarımızı ithalat, servis ve yedek parça olarak başarıyla sürdürüyoruz. Merkez Satış Mağazamızın da yer aldığı İstanbul Kemeraltı Caddesindeki İş Merkezi’mizde hizmet veren Proje ve Mühendislik Departmanı’mızın işi, bilhassa büyük ölçekli ve karmaşık Hidrolik Güç Ünitelerinin, Test Sistemlerinin ve Özel Makinaların tasarlanması, projelendirilmesi, imal edilmesi, devreye alınması ve “anahtar teslim tesisler’’ kurulmasıdır. Hidrolik ve Pnömatik Sistemlerin fabrika içi ve alanı boyunca tüm “borulama” işlemleri ile periyodik veya arıza halinde müdahale gerektiren “bakım ve onarım” ın yanı sıra “teknik danışmanlık” hizmetleri de bu departmanımızın iş kapsamı içindedir. Son zamanlardaki önemli işlerimizden İran’daki Demir Çelik üretimi yapan tesisin de, Mısır’daki Alüminyum Levha üreten fabrikanın da tüm hidrolik ve pnömatik sistemleri bu ekip vasıtasıyla projelendirilmiş, imal edilmiş ve başarıyla devreye alınmıştır.
Eğitim Departmanımız ise, Hidrolik, Pnömatik ve Otomasyon konularındaki eğitim hizmetlerinde etkin faaliyetlerini kesintisiz olarak sürdürmektedir. Yurt içinde muhtelif eğitim kurumları ile sanayi kuruluşlarında “Hidrolik ve Pnömatik” konulu hem periyodik hem de “Mahallinde Uygulamalı Eğitim Seminerleri” düzenleyerek sanayimize yetişmiş teknik eleman kazandırmaya devam etmektedir.
Sunulan Eğitim hizmeti, her sektördeki sanayi kuruluşlarının ve bireylerin ihtiyaç ve talepleri doğrultusunda programlanmakta ve sürekli olarak geliştirilmektedir. İşletmelerin çalışma programları ile çalışma sistemlerine uygun esneklikte geliştirilen bu eğitim programları bilhassa “Makina Başında ve Uygulamalı” özelliği nedeniyle de oldukça faydalı sonuçlar yaratmaktadır.
Ülkemizde hangi ürünlerin satışını gerçekleştiriyorsunuz?
Öncelikle Bosch Rexroth markasının tüm ürünlerini yani pompalardan valflere, filtrelerden aksesuarlara kadar tüm çeşidi stoklarımızdan perakende ve toptan satış olarak gerçekleştiriyoruz. Yüksek basınçlı küresel vanalar konusunda Rötelmann, basınç/debi/ sıcaklık/kirlilik ölçme sistemlerinde ise Hydrotechnik, vidalı pompalarda Seim, darbe sönümleyicilerde Enertrols, yağ soğutucularında ASA, esnek kaplin ve kampana konularında da R+L markalarının satış ve yedek parça ile teknik desteklerini sunuyoruz.
Piyasaya sunduğunuz çözümler daha çok hangi alanlarda kullanılıyor?
Rota Teknik A.Ş. olarak hizmet verdiğimiz sektörlerin başında Makina İmalat, Demir-Çelik ve Otomotiv ilk sıralarda yer almaktadır. Daha da özele inecek olursak, Hidrolik ve Pnömatik Sistemler; Hidrolik Presler, Plastik Enjeksiyon Makinaları, Yükleyiciler, Kanal Kazıcılar, Vinçler, Dozerler, Sıkıştırmalı Çöp Kamyonları, Beton Transmixerleri, Beton Santralları, Metal Ergitme ve Devirme Fırınları, Metal Haddeleme Makinaları, Metal Döküm Makinaları, Ağaç Makinaları, Textil Makinaları, Ambalaj Makinaları, Besleme/ Sürme/ Tutma Ekipmanları, Doldurma Makinaları gibi hemen hemen hareket içeren tüm makina ve teçhizatta yoğun olarak kullanılmaktadır.
Sayısız başarılı projeler oluşturduğumuz tüm sektörler ve alt kollarının yanı sıra Sanayi/Üniversite işbirliği çerçevesinde de birçok projede yer aldık. Burada, çok daha komplike ve büyük işler yapmamıza rağmen görsel ve yazılı medya sayesinde bizden en çok söz ettiren işlerimizden birisi olan ve İ.T.Ü. ile birlikte oluşturduğumuz “Hidrolik Tahrikli Deprem Simülatörü’nden bahsetmek istiyorum. Geçtiğimiz yıl Nisan ayında açılışı TV’lerden canlı yayın şeklinde yapılan bu projemiz 6 serbestlik dereceli ve 3 eksenli hareket kabiliyeti olan, bu özellik ve boyuttaki ilk yerli uygulamadır.
Bu simülatör ile 2500-3000 kg. kapasiteye kadar yol, köprü, baraj, bina, su tüneli, liman, iskele gibi yapı maketlerinin değişik şiddetlerdeki depremlere karşı statik, mekanik ve dinamik dayanımları test edilmekte ve hem ulusal hem de uluslararası bilimsel araştırmalarda kullanılmaktadır. Bu projemizde de bütün Hidrolik tahrik ve kontrol elemanları, bilhassa servo valfler ve hidrolik pompalar olmak üzere Bosch Rexroth ürünlerinden seçilmiş ve başarıyla kullanılmıştır.
Bu örnek projenin gerçekleştirilmesinde çalışma ekibimizle birlikte şirket ortaklarımızdan Fatih Özcan ve Fahrettin Işıl’ın yanı sıra Elektrik/ Elektronik Departman Müdürümüz Gökalp Özcan’ın çok büyük ve özverili çalışmaları vardır. Test ve Otomasyon Bölümü’müz ise başta otomotiv endüstrisi olmak üzere bütün sektörlerdeki araştırma laboratuvarlarına değişik amaçlı test sistemleri kurmaktadır. Bilindiği üzere Türkiye’de Otomotiv sektörü bir dönüşüm yaşamaktadır. Geçmişte sadece montaj sanayi olarak hizmet veren sektör kendi yan sanayisi ile birlikte ürün geliştirmek üzere tasarım ve AR-GE faaliyetlerine daha çok önem vermeye başlamıştır.
Tasarlanan prototip ürünlerin yol şartları simüle edilerek test edilmesi konusunda da Rota Teknik A.Ş. olarak birlikte çalıştığımız otomotiv firmalarına “Ömür ve Dayanım Test Sistemleri” kuruyoruz. Bu işimize örnek teşkil eden projelerimiz Hema, Uzel Traktör ve Tırsan firmalarında başarıyla temsil edilmektedir. Kuruluşumuz akademik ve sosyal alanlarda da oldukça önemli etkinliklerde bulunuyor. Türkiye’de mühendislik düzeyindeki ilk Hidrolik ve Pnömatik kitaplarının hazırlanması yine, iş ortağımız ve Mühendislik Müdürü’müz Fatih Özcan ile birlikte benim ortak çalışmamızdır.
Fatih Bey aynı zamanda son yıllara kadar İTÜ’de alanımız ile ilgili derslerde Öğretim Görevlisi olarak ta yer almış bulunmaktadır. Hidrolik ve Pnömatik eğitimlerinin hem üniversiteler ve MYO’lar hem de işletmeler boyutunda sunulması, MMO’nun düzenlediği Kongreler ile teknik ve bilimsel organizasyonların desteklenmesi, sektörel teknik yayınlarda teknik makaleler yoluyla yenilik ve gelişmelerin duyurulması, yayınlanması gibi birtakım akademik çalışmaları da kesintisiz olarak sürdürüyoruz. Geçtiğimiz yıllarda AKDER’in bünyesinde kurulan Eğitim Komitesi içinde yer alarak Ulusal Akışkan Gücü Eğitim Merkezi ( UAGEM )’nin de oluşumunda önemli görevler aldık. Bunların yanında ayrıca yaptığımız tüm bilimsel çalışmaları ilgi duyan herkes ile internet sitemizde de paylaşıyoruz.
Sektöre sunduğunuz en yeni ürünlerinizden, özelliklerinden ve getirdiği avantajlardan bahseder misiniz?
Yeni ürün olarak, “Hidrolik Ölçme Sistemleri” son zamanlarda kullanımı iyice artan en yeni ürünümüz ve iş alanımızdır. Bilindiği gibi hidrolik sistemlerin kalbi sayılan hidrolik pompalar, sistemdeki herhangi bir arızada her zaman ilk şüphe duyulan ekipmanlar sınıfına girerler. Küçük ölçekli hidrolik sistemlerde pompaların ölçüm değerlerinin tesbiti nedeniyle yerinden sökülmesi, kontrolü ve testi kolay olmasına karşın büyük ölçekli sistemlerde ve mobil uygulamalarda çalışma yeri olan arazide pompaların çalıştığı makina üzerinden aynı maksatla sökülmesi büyük zaman, iş ve üretim kayıplarına neden oluyor. İşte bu noktada satış ve servis hizmetini sunmaya başladığımız yeni bir ürün olan “Hydrotechnik Ölçme Sistemleri” çok önemli bir fayda olarak ortaya çıkıyor.
Darbelere karşı etkin bir koruma sağlayan özel çantası ile birlikte sunulan bu sistem 3 temel bileşenden yani sensör, veri iletim kablosu ve ölçme cihazından oluşmaktadır. Bu cihaz, makina ve hidrolik sistemlerin bulunduğu ortamda yani sahada 1 kHz’den 10 kHz’e kadar örnek alabilen debi, basınç, sıcaklık, devir ve kirlilik ölçümü yapabilen sensörler vasıtasıyla ölçümü gerçekleştirirler. Bu ölçüm, sensörlerin harici dış enerji beslemesine ihtiyaç duyulmadan dahili pil ile çalışan ölçüm cihazından beslenerek ürettikleri analog ve digital sinyaller ile yapılır. Kısaca, arıza ihtimallerini önceden ölçüm yoluyla algılayan ve kaydeden bir “Hidrolik Check-up” hizmeti verirler.
Bilhassa işletmelerin bakım ekipleri için oldukça gerekli olan bu cihaz, programlı duruşlarda pompaların hatta diğer devre elemanlarının bile verimini takip etmeleri yönünde çok önemli ve büyük fayda sağlamasının yanı sıra programsız arıza duruşlarında da arıza aramada çok büyük kolaylık sağlamaktadır. Öte yandan iş makinası servisi veren firmalar için de, özellikle arazideki pompanın sökülmeden bağlı bulunduğu yerde yapılabilen kontrollerinde bu yöntem çok kullanışlı olmaktadır. Yapılan tüm ölçümlerin görsel sunumlarının P-Q diyagramı şeklinde araç kataloğunda verilen grafikler ile kullanıcıya sunulması uygulayıcılara ayrı bir kalite ve prestij sağlamaktadır.
Son dönemde yaptığınız herhangi bir yatırım var mı? Var ise bunlar nelerdir?
Rota Teknik A.Ş. olarak büyümemizi hızla sürdürürken “Bütünsel Kalite” anlayışıyla ve kalitenin rastlantılara bırakılamayacağının bilinci ile kurumsallaşmaya da aynı özeni gösteriyoruz. Bu amaçlar doğrultusunda işyerimizin merkezini bu yıl içinde Anadolu Yakası’nda daha modern ve büyük bir alana ve kendi binamıza taşımayı planlamış bulunuyoruz. Aynı zamanda, halen iki ayrı yakada hizmet veren imalat yerlerimizi de tek bir çatı altında birleştirmeyi hedeflemiş bulunmaktayız.
Sektörünüzde size göre en büyük problem nedir?
Bilindiği gibi 1970’li yıllarda uçak hurdalarıyla başlayıp daha sonra da küçük yerli imalat denemeleri ile yola çıkan sektörümüz bugün artık belirli alanlarda uluslararası kuruluşların da katılımıyla hem yerli hem de yabancı sermaye olarak seri imalata geçmiş bulunmaktadır.
Ülkemizde ayrıca ithalatın bilhassa son yıllardaki inkar edilmez cazibesi ile de Uzak Doğu dahil tüm dünya markalarının bulunabilirliği oldukça artmış, istenen her marka ve fiyatta malzeme temini kolaylaşmıştır. Bu da sektörümüzün en önemli sorunu olan Arz ve Talep Dengesizliği’ni yaratmıştır. Bugün bilhassa yerli üreticiler yurt dışından kaynaklanan ucuz fiyat politikaları nedeniyle var olan aşırı arzın sıkıntılarını ziyadesiyle yaşamaktadırlar. Kalitesiz ve ucuz ithalat, sektörümüzün gelişimine oldukça olumsuz etki ediyor. Yapılan tahminler ve AKDER’in kısmi istatistik çalışmalarına göre yaklaşık 400 milyon Euro’ları bulan sektör iş hacmini, sektördeki irili ufaklı yine yaklaşık 750 firma gerçekleştirmektedir. Bu rakamlar da rekabetin fiyatta yoğunlaşmasına neden olurken pazarda da haksız rekabete yol açmaktadır. Kalifiye eleman sıkıntısı ise sektörümüzün bir diğer önemli sorunudur. Bu konuda da sektörümüz, akademik kurumların yardım ve desteği ile müşterek çözümler üretmekte olup AKDER Akışkan Gücü Derneği önderliğinde de muhtelif projeleri adım adım uygulamaya geçirmeye başlamıştır.
Söz konusu sorunlara yönelik sizce ne gibi çözümler gerekiyor?
Sektörümüzün yaşadığı bu sorunların hemen değilse bile orta vadede mutlaka aşılacağını umuyorum. Sektörümüz, düzenlediğimiz Ulusal Kongreler, Sektörel Medya ve AKDER ile müştereken sorunlarını ilgili Devlet Kuruluşları’na etkin bir şekilde duyurulmasını hedeflemelidir. Ayrıca, sektördeki tüm firmalar olarak hepimiz uzun vadede yatırım planlaması, pazarlama stratejileri, insan ve finans kaynakları gibi konularda sürekli gelişim sağlamak zorundayız.
Bu ulusal çıkarlarımız açısından da oldukça önemlidir. Yerli imalatçılar da daha kaliteli ve nitelikli üretim yapmak zorundadırlar. Seri üretim yetenekleri bulunan firmaların ihracata daha da ağırlık vermesi, yurt içi ve yurt dışında yeni pazarlar yaratılması, son teknolojik gelişmelerin kullanıcılara aktarılarak Hidrolik ve Pnömatik Sistemlerin özendirilmesi gerekmektedir.
Sektörel yatırımlarda var olan kısıtlı Devlet yardımlarının ve teşviklerinin ölçülü olarak artırılmasının sağlanması yaşanan sorunları en aza indirecek ve sektörümüzü hak ettiği yere taşıyacaktır.
İleriye yönelik projeleriniz ve gelecek hedeflerinizden bahseder misiniz?
Kuruluşumuzun ileriye yönelik en önemli projesi ve hedefi, yeni müşteriler ve yeni pazarlar yaratmak, var olan müşterilerle ilişkileri daha ilerilere taşımak, verilen hizmet ve ürünlerin rakiplere oranla teknik ve ticari avantajlarının yeterli düzeyde tanıtımını yaparak pazar payını artırmaktır.
Biraz da “Hidrolik Pnömatik Kon-gresi”den bahsedelim. Kongre fikri nasıl ortaya çıktı, bizlere kon-grenin tarihi gelişiminden kısaca bahseder misiniz?
Sektörümüzde kongre fikri ise, hem hidrolik - pnömatik sektör mensuplarının hem de M.M.O. Makina Mühendisleri Odası’nın , bu alandaki mesleki sorunların çözümü, yenilikleri ve bilimsel çalışmaları tanıtmak, sektörü ve kullanıcıları bilinçlendirmek ve de aydınlatmak amacıyla daha geniş platformlar oluşturma arzusuyla ilk defa 1997 yılında ortaya çıktı.
Birincisi 1999 yılında düzenlenen “Ulusal Hidrolik ve Pnömatik Kongresi” ile sektör bir milat yaşayarak özellikle kendi iç iletişimini kurmuş ve yine ilk kez Hidrolik ve Pnömatik kullanıcılarına bilimsel boyutlarıyla kendisini tanıtma fırsatını elde etmiştir. 3 – 5 Aralık 1999 tarihleri arasında o zamanki İzmir-Efes Oteli Convention Center’da düzenlenen I. Ulusal Hidrolik ve Pnömatik Kongresi’ni diğerleri de takip ederek, yine hepsi İzmir’de toplam 6 kongre başarıyla gerçekleştirilmiştir.
Bu kongrelere 4197’si kayıtlı delege olmak üzere toplam 7.838 kişi katıldı. Ulusal Hidrolik ve Pnömatik Kongreleri’nde bugüne kadar toplam 213 bildiri sunulurken 8 panel, 51 atölye çalışması, 3 yuvarlak masa toplantısı, 9 kurs, 3 sabah toplantısı gerçekleştirildi.
Bu yıl 7.si düzenlenecek olan Hidrolik Pnömatik Kongresi İstanbul’da gerçekleştirilecek. Kongre neden İstanbul’a alındı?
Son yıllarda sektör mensuplarımız ve kullanıcılar, daha geniş bir katılım için Kongrenin İstanbul’da düzenlenmesini talep ettiklerinden bu defa “VII. Uluslararası Katılımlı HPKON Hidrolik ve Pnömatik Kongresi” nin 22-25 Ekim 2014 tarihlerinde İstanbul’da yapılmasına karar verildi.
Kongrenin yeri olarak, İstanbul’un her yerinden rahat ulaşılabilecek bir noktada olması nedeniyle Taksim Meydanı’na neredeyse bitişik diyebileceğimiz Harbiye’deki “Askeri Müze ve Kültür Sitesi” seçildi. Bünyesinde bilimsel toplantıların yapılacağı nitelikte çok sayıda toplantı salonlarına ve Kongre içeriğine uygun sergi alanlarına da sahip olması Harbiye Askeri Müze ve Kültür Sitesi’nin bu seçiminde önemli rol oynadı.
Kongrenin içinde neler yer alacak?
Kısaca Kongre içeriği, hem sektörel uygulamaya yönelik ve hem de akademik düzeyde donatılmış bildiriler, sektör sorunlarına yönelik panel ve oturumlar ile daha çok katılımcıların bir araya gelebileceği ve ürünlerini teşhir edebilecekleri bir sergi alanından oluşacaktır.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.