Talep zayıf, Türkiye’nin rekabet gücüne yönelik endişeler büyüyor
4 Ekim Çarşamba günü Yıldız Demir Çelik ana sponsorluğunda Kocaeli, Wellborn Luxury Hotel’de 500’ün üzerinde katılımla gerçekleşen SteelOrbis Piyasa Sohbetleri toplantısında Türkiye çelik piyasasının durumu ve küresel çelik piyasasının geleceğine yönelik beklentiler konuşuldu. Toplantıya sponsor olan diğer firmalar ise Tatçelik, Ağır Haddecilik, Artımet, Kılıç Grup, Praticut, Sami Soybaş Demir Çelik San. Ve Tic. A.Ş ve STS Group oldu.
SteelOrbis Genel Müdürü Murat Eryılmaz’ın açılış konuşmasının ardından, Yıldız Demir Çelik’in Pazarlama ve Müşteri Deneyimi Direktörü Yelda Güney Liman bu yıl dünya ham çelik üretiminde yıllık bazda büyük değişiklik kaydedilmeyeceğini tahmin ediyor. Avrupa ve Türkiye’de kapasite kullanım oranı düşerken küresel kapasite kullanım oranının geçtiğimiz yıla kıyasla aynı seviyelerde yer aldığını söyleyen Liman, bunun başlıca sebebinin Asya ile Afrika’daki üretim artışı olduğunu, bazı oyuncuların maliyetler nedeniyle ihracat payının azaldığını, daha önce aktif olmayan oyuncuların payının ise arttığını ifade etti. Enerji maliyetlerindeki artış, kotalar ve vergiler nedeniyle Türkiye’nin ihracat pazarlarındaki rekabet gücünün azaldığını hatırlatan Liman, ihracat pazarlarında Rusya’dan kalan boşluğu Türkiye yerine Çin ve Hindistan’ın doldurduğunu belirtti. Enerji maliyetlerinin yalnızca ihracattaki düşüşü değil ithalattaki artışı da tetiklediğini söyleyen Yıldız Demir Çelik’in Pazarlama ve Müşteri Deneyimi Direktörü Türkiye’nin AB’ye kıyasla daha serbest bir pazar olması nedeniyle uzun ve yassı mamul ithalatının arttığını bildirdi.
Mesut Özdöl’ün moderatörlüğünde gerçekleşen panelde konuşan Yıldız Demir Çelik’in Endüstriyel Satış Müdürü Serkan Soykan, Türkiye’deki galvanizli sac kapasite fazlasının zayıf küresel talep nedeniyle ihraç edilemediğini, buna karşın ithalatın arttığını ifade etti. İthalattaki artışın yurt dışından gelen rekabetçi fiyatlar ve ikamesi olmayan ürün kalitelerinden kaynaklandığını söyleyen Soykan, ithalatı ikame edebilecek kaliteler üretilirse ihracatta kaydedilen düşüşün dengelenebileceğini belirtti. Piyasada hiçbir şeyin net olmadığından bahseden Soykan, özellikle fiyatların geleceğini tahmin etmenin zor olduğunu, uzun vadeli planların işe yaramadığını ve kısa vadeli planlara ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Avrupa’nın Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması ile getireceği vergi hakkında yorum yapan Yıldız Demir Çelik’in Endüstriyel Satış Müdürü, Türkiye’nin mevcut elektrik ark ocaklı çelik üretim kapasitesi sayesinde avantajlı olduğunu, yine de ciddi oranda finansman gerektiğini ve Türkiye’nin politika üretmek konusunda geç kalıyor gibi göründüğünü ifade etti. Çin’e yönelik ise Soykan iç piyasanın yeterince toparlanamayacağını böylece yerel talebin artmayacağını düşünüyor. Ülkenin zayıf yerel talep nedeniyle ihracata devam edeceğini belirten Soykan Türkiye’nin ihracat pazarlarındaki payını Çin’in aldığını ve alternatif pazarlar geliştirmenin yeterli olmayacağını söyledi.
Sami Soybaş Demir Çelik San. Ve Tic. A.Ş.’nin Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Soybaş, Türkiye’nin başlıca ihracat pazarı olan Avrupa’ya yapılan ihracatın kotalar ve vergiler nedeniyle azaldığına ve bölgedeki zayıf talebe değindi. Piyasanın ancak faiz oranlarındaki artışların durması veya düşüşün başlamasıyla canlanabileceğini ifade eden Soybaş, o zamana kadar Türkiye’nin bölgeye aktif çelik ihracatı yapamayacağını düşünüyor. Türkiye’nin dampingli ürünleri pazarından uzak tutması gerektiğini söyleyen Soybaş, haksız rekabet önlenirse ithalatı kısıtlamaya gerek kalmayabileceğini ifade etti. Piyasanın geleceğine yönelik ise Sami Soybaş Demir Çelik San. Ve Tic. A.Ş.’nin Genel Müdür Yardımcısı Çin’de ekonomik kriz yaşanma ihtimaline yönelik endişelerini dile getirdi. Ülkede kriz yaşanırsa ihracatının artarak Uzak Doğu’daki fiyatları etkileyeceğini söyleyen Soybaş, Corona virüsünün yeni varyantı nedeniyle Çin’de yeniden bir kapanma görülmesinin Türkiye çelik sektörüne faydası olabileceğini düşünüyor.
İzvar Ambalaj San. Ve Tic. A.Ş.’nin Teknik Koordinatörü Emir İzmirlioğlu, sac varil ürettiklerini, enerji maliyetlerini azaltmak için de Manisa’da kendi tüketimlerinde kullanmak üzere güneş enerjisi santrali kurduklarını bildirdi. Hammaddeye yönelik uzun dönemli siparişler konusunda fiyatlarda belirli bir ortalamayı yakalamaya çalıştıklarını söyleyen İzmirlioğlu, termin süreleri nedeniyle genel olarak ithal sac yerine yerel sac alımı yapmayı tercih ettiklerini belirtti. Sac tüketicilerinin en büyük korkusunun fiyatlardaki dalgalanmalar ve döviz kurundaki artış olduğunu ifade eden İzmirlioğlu, jeopolitik sıkıntılar, yüksek enflasyon ve zayıf talebin de piyasada süregelen riskler arasında yer aldığını söyledi.
Ayrıca, DNG Danışmanlık, Araştırma ve Eğitim Ltd.’nin sahibi Ekonomist Fatih Keresteci “Küresel gelişmelerin gölgesinde Türkiye ekonomisi ve finansal piyasalarına stratejik bir bakış” başlıklı sunumunda enflasyon ve faiz oranlarına ilişkin beklentilerini aktardı, seyircilerin sorularını yanıtladı.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.