Tatilin ve Ramazan’ın ardından…

Demir çelik sektörü, Haziran ayına kadar önemli bir çıkış içerisindeydi. Hem talepteki artış, hem de sıcak para dolaşımındaki yükseliş piyasaları canlandırmıştı. Bu dönemde hem yassı hem de uzun mamul üreticileri ardı ardına zamlar yaptılar. 2008 yılı sonrasının açlığından olsa gerek; küresel üreticilerin zam yapmadığı dönemlerde bile zam yaptılar. Gerekli miydi bu zamlar? Yapılan en son zamları saymaz isek gerekliydi aslında… Haziran ayıyla birlikte hem Avrupa ülkeleri, hem komşu ülkeler, hem de Türkiye topyekûn tatile girdi. Her yıl olurdu da bu durgunluk; bu yıl nedende bir ay evvel çaldı kapıyı. Bu yıl Ramazan ayının yaz tatiline denk gelmesi de iç pazardaki erken durgunluğun nedenlerinden biri oldu diyebiliriz. 

2011 yatırım(lar) yılı olacak 
Eylül ayının gelmesi ve Ramazan’ın sona ermesiyle birlikte piyasaların yeniden canlanacağı beklentisi hemen hemen tüm sektörlerin ortak kanısı… Özellikle demir çelik sektörünün bu canlanmaya önemli ölçüde ihtiyacı var. Kuzey Afrika ülkeleri ile birlikte Ortadoğu ülkelerinde de canlanma yaşanırsa, sektör 2011’i keyifle karşılar, yatırımlara ayrılan bütçeler muhakkak artar. Bizim beklentimiz de bu yönde zaten… 2011’in yatırım yılı olacağını ve sanayinin 2008 öncesine döneceğini düşünüyoruz. İnşaat sektörünün de yeniden hareketleneceğini hesaba katacak olursak yine şantiyeye döneceğimiz günler yakındır diyebiliriz… 

İftar davetleri demir çelik sektörünü bir araya getirdi 
Ramazan ayı boyunca demir çelik sektörünün önde gelen isimleri iftar davetlerinde bir araya geldi. Öncelikli olarak YİSAD’ın iftar davetinde bir araya gelen yassı çelik tedarikçileri, bir sonraki gün KMC – Kayseri Metal Center’ın iftar davetinde buluştu. Takip eden günlerde Tuğçelik Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Nergiz tarafından verilen davette yine birçok sektör mensubu bir araya geldi. Demir Çelik Store Dergisi olarak bu davetlerde yer aldık ve sektörün önemli isimleriyle kısa gündem değerlendirmeleri yaptık. Her açıdan bu tür davet ve organizasyonların sektördeki iletişimi arttırdığı kanaatindeyim. 

Referandum’a doğru 
Aylardır referanduma kilitlenmiş durumdayız… Her yerde aynı soru: “Sence ne çıkar?” Evetçiler, Hayırcılar, Yetmez Ama Evetciler… Üç farklı grup oluştu ülkede. Sürdürülen propaganda süresinin uzunluğundan mıdır yoksa liderlerin sinirlerinin bozuk olduğundan mıdır bilemiyorum ama bildiğim tek bir şey var o da oldukça gerilimli, kırıcı ve bizim liderlerimize yakışmayacak bir referandum süreci yaşadık. Soruyor ya herkes “Ne Çıkar?” diye… Ne çıkar bilmiyorum ama bir an önce bu gerilimden, bu yakışıksız süreçten çıkalım istiyorum. Sevgiyle kalın…

. . .

İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.