Togay Dündar: “Ortadoğu ve Kuzey Afrika Pazarlarındaki Ağırlığımızı Arttıracağız”
Bimeks Çelik Mali İşler Müdürü Togay Dündar ile yapmış olduğumuz söyleşiyi sizlerle paylaşıyoruz.
Bimeks Çelik Mali İşler Müdürü Togay Dündar ile yapmış olduğumuz söyleşiyi sizlerle paylaşıyoruz.Sorularımıza geçmeden önce firmanızdan kısaca bahseder misiniz? Ne zaman kuruldu, bugünlere nasıl geldi, nasıl bir ortaklık yapısı var?Bimeks Çelik A.Ş. 1989 yılında Türkiye’de üretilen özel çeliklerin yurt dışında pazarlanması ve satışı amacıyla kuruldu. Dış ticarette uzun yıllar önemli deneyim kazanan kurucularımız, sektörde teknik ve ticari tarafın birleştirilmesi gerekliliğine inanarak, farklı bir vizyonla yola çıktılar. Bugün bizi diğerlerinden farklı kılan da bu temelde yaptığımız çalışmalar ve birikimler oldu.
Bu süreçte dünyadaki pek çok önemli çelik üreticisiyle ilişkiler geliştirildi. Ürünlerin hem Türkiye’de hem de dünyanın çeşitli ülkelerinde satışı gerçekleştirildi. Bu süreçte Italya’da önemli bir çelik üreticisi olan RodacciaiSpa firması ile önceleri düşük miktarlarda, yıllar içerinde ise sürekli artan bir hacimde ticaret gerçekleştirildi. 2000 yılında ise bu önemli çelik üreticisi ile ortaklık kuruldu.
Bu tarihten itibaren sürekli büyüyen firmamız, müşterilerin ihtiyaçlarına daha hızlı cevap verebilmek amacıyla Bursa, İzmir ve Ankara’da satış depoları kurarak yurtiçi satış ağını geliştirdi.Bununla birlikte dış ticaretteki uzmanlığımızla da şu an Ortadoğu, Kuzey Afrika, Uzak Doğu ve Yakın Doğu’da önemli firmalarla ticaret yapmaktayız.İtalyan ortaklarımızın bize söylediği gibi Bimeks Çelik olarak tüm dünyada iki bayrağı birlikte taşıyoruz. Biri kendi bayrağımız diğeri İtalya’nın bayrağı.Bimeks Çelik 2008 yılında ise Arsay Tel A.Ş ile ortaklık kurarak tel üretimine adım atmış, ticaret ağırlıklı bir şirket olmanın yanında üretici durumuna da gelmiştir.Şu an 100’e yakın çalışanımızla, öncelikle kalite ve dürüst ticaret anlayışıyla faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.
Firmanızın bünyesinde hangi faaliyetler gösteriliyor, müşterilerinize hangi ürün ve hizmetleri sunuyorsunuz?Bünyemizde ağırlıklı olarak, Soğuk Çekilmiş Çelikler, Paslanmaz Çelikler ve Soğuk haddelenmiş Çeliklerin satışı ve satış öncesi ve sonrası teknik desteğini sunuyoruz. Bununla birlikte ürettiğimiz Düşük Karbonlu ve Yüksek Karbonlu çelik tellerin hem ülkemizde hem de dünyada satışını gerçekleştiriyoruz. 85.000 m2 açık 17.000m2 kapalı ve yıllık 30.000 ton olan üretim kapasitemiz ile kaliteyi her zaman ön planda tutarak, ileri kalite ve kontrol teknikleri ile müşteri ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz.
Ürünleriniz ağırlıklı olarak hangi sektörlerde kullanılıyor?Ürünlerimiz ağırlıklı olarak, Otomotiv, Beyaz Eşya, Gemicilik, İnşaat, Makine İmalat ve Bağlantı elemanları sektöründe kullanılmaktadır.
Piyasalardaki rekabet ortamı hakkında neler düşünüyorsunuz? Özellikle niteliksiz ürünlerin pazarda yaygın olması sizlere nasıl yansıyor?Çelik sektörü öncelikle rekabetin yoğun olduğu ve kar marjlarının diğer sektörler ile karşılaştırıldığında düşük olduğu bir sektördür. Bu yüzden maliyet, üzerinde en çok durduğumuz konudur. Kuruluş felsefemiz gereği, ürettiğimiz ve satışını gerçekleştirdiğimiz ürünlerde kalite ön plandadır. Bu sebeple elbetteki sektördeki nisbeten kalitesiz ürünler ile rekabet etmek işimizi zorlaştırmaktadır. Bununla birlikte müşterilerimize verdiğimiz teknik desteği, satış sonrası hizmeti aksatmadan ve de kaliteden ödün vermeden faaliyetlerimizi sürdürmek konusunda kararlıyız.
Tüm bunların yanında piyasadaki vadelerin uzunluğu, özellikle özsermayesi ile çalışan bizim gibi şirketlerin karşısındaki en büyük sıkıntıdır. Bu durum maalesef bu uzun vadeleri kabul ederek üretim ve ticaret yapan firmaları ileride telafisi zor durumlara düşürmektedir. Bu anlamdada firma olarak biz kabul edebileceğimiz vadelerede çalışma ısrarımız sürdürmekte sadece kararlı değil bir anlamda zorunluyuz.
2023 yılı için 500 milyar dolarlık ihracat yapılması hedefleniyor, sizce Türkiye bunu başarabilecek güçte mi?2023 yılı için 500 milyar dolarlık ihracat hedefi Türkiye için hiç de uzak bir hedef değildir. Bununla beraber hem devletimizin hem de firmalarımızın yapacağı birçok şey var. Öncelikle ülke olarak katma değeri yüksek rekabetçi ürünler üretmek zorundayız. Dünya pazarlarında bizi sürekli kılacak şey, sürekli yenilenen ve değer kattığımız ürünleri üretmek olacaktır. Bu anlamda AR-GE yatırımlarına ayrılan bütçelerin artırılması gerekmektedir. Bu noktada devletin üreticilere sağlayacağı AR-GE destekleri çok önemlidir. Devletimizin rekabetçi yapımızı güçlendirecek dengeli bir destek politikası yürütmesi gereklidir.
İnovasyon altyapımızı geliştirmemiz ve teknoloji üreten bir ülke konumuna gelmemiz gereklidir. Bugün özellikle enerjinin pahalı olması ve hammadde kaynaklarına ulaşmada yaşanan maliyet artırıcı etmenler rekabet gücümüzü azaltmaktadır. İleriki yıllarda uygulanacak enerji politikaları bizler için son derece önemlidir.
İnsan gücümüzün kalitesi ve ticaretteki başarımız 2023 hedefleri için yeterlidir. Bununla birlikte ara eleman ihtiyacının bu üretim ve ticaret hedefine uygun olarak şekillendirilmesi ve desteklenmesi de kaçınılmazdır.
Ulusal şirketlerin kurumsal altyapılarını güçlendirmek ise bu işin başka bir boyutudur. Özellikle kobilerin kurumsal anlamda da rekabetçi hale gelmeleri gerekmektedir. Özellikle finansman yönetimi konusunda son derece profesyonel olmak gereklidir. Maalesef kobilerin yaşadığı özsermaye eksikliğinin bu hedefe ulaşmada en büyük risk olacağını düşünüyoruz. Bu anlamda devlet desteklerinin akılcı bir şekilde artırılması ucuz kredi imkanlarının özellikle yarımı ve rekabetçe ürün üretimini artırıcı şekilde planlanması gerekmektedir.
2011 yılı firmanız açısından nasıl geçti, ilk çeyreğini geride bıraktığımız 2012 yılından neler bekliyorsunuz?2011 yılı 2008 yılından beri süregelen kriz ortamını bir nebze atlatabildiğimiz ve geçmişte yaşadığımız kayıpları az da olsa telafi edebildiğimiz bir toparlanma yılı oldu. Üretim ve ciro olarak baktığımızda yaklaşık 20 oranında büyüyebildik. 2012 yılının ise 2011’e nazaran daha stabil geçeceğini düşünüyoruz. Yılın ikinci yarısından itibaren biraz daha canlı bir yıl olacağını düşünsek de 2012 yılındaki asıl hedefimiz istikrarımızı ve dengemizi koruyabilmektir.
Kısa ve uzun vadede hayata geçirmeyi düşündüğünüz projeleri bizimle paylaşır mısınız?Kısa ve orta vadede özellikle Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki istikrar ortamının tekrar kurulması ile birlikte bu pazarlardaki ağırlığımız artırmak istiyoruz. Çelik tel üretimi alanında ise Türkiye’de üretilmeyen ve ülke politikasına uygun rekabetçi ve katma değeri yüksek ürünleri üretmek adına AR-GE ve pazarlama faaliyetlerine devam edeceğiz. Bununla birlikte tüm şirketlerimizde kalite standartlarını yükseltme, çevre ile ilgili yatırımlarımızı tamamlamak amacındayız.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.