1988 yılında kurulmuş olup, uzman kadrosu, bölge içine dağılmış tesisleriyle değişik ticaret ve sanayi kollarında faaliyetlerini sürdüren Tuğçelik, faaliyetlerine hız kesmeden devam ediyor.
1988 yılında kurulmuş olup, uzman kadrosu, bölge içine dağılmış tesisleriyle değişik ticaret ve sanayi kollarında faaliyetlerini sürdüren Tuğçelik, faaliyetlerine hız kesmeden devam ediyor. Yaklaşık 10 sene önce basınçlı döküm tesisini kuran Tuğçelik, ihracata çok müsait olan bir sektör olduğu için yatırımlarına bu yönde ağırlık verdi. %75 %80 otomotiv pazarına üretim yapan, aynı zamanda beyaz eşya sektörüne yönelik üretimlerini de devam ettiren Tuğçelik, Gebze’de yeni bir yatırım yapmayı daha planlıyor.
Ayrıca geçtiğimiz günlerde önemli bir atılım yaparak hisselerinin % 23.3’ünü halka arz eden Tuğçelik yönetimi, bu stratejisiyle firmayı daha kurumsal bir hale getirip uzun yıllar kalıcı olmasını sağlamayı hedefliyor. Peki bu arzın sebepleri neydi? Tuğçelik halka arz olmaya nasıl karar verdi? Bu süreç nasıl ilerledi? Tüm bu sorularla beraber son dönemlerde Tuğçelik adına merak edilen tüm detayları Tuğçelik Genel Müdürü Burak Nergiz sizler için anlattı.
Öncelikle bizlere kendinizden bahseder misiniz?
İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası Finans mezunuyum. 2005 yılında üniversiteye başladım ve 2009 yılında mezun oldum. Ondan sonra Londra’da denizcilik üzerine 1 yıl eğitim aldım. Yaklaşık 3.5 yıldır Tuğçelik firmasında görev alıyorum. Üniversite bittikten sonra askere gitmeden önce Tuğçelik firmasında döküm kısmında çeşitli görevlerde yer aldım. Halihazırda Tuğçelik Genel Müdürü olarak çalışmalarımı sürdürüyorum.
Aile şirketinde görev yapmak nasıl bir duygu? Ne gibi artıları veya eksileri oluyor?
Aile şirketinde görev almak eskiden beri hayalimdi. İngiltere’de iken orada kalmak için fırsatım vardı fakat ben özellikle bir an önce gelip işe başlamayı tercih ettim. Aileyle çalışmak çok daha büyük sorumluluk istiyor. Avantajı da var dezavantajları da... Bir kere bana çok destek olan bir babam var. Bu benim için büyük bir avantaj diye düşünüyorum. Şirkette jenerasyon farkı sıkıntısı yaşamıyoruz. Bu konuda babamın büyük desteğini görüyorum. Ayrıca biz aile şirketi olsak da kurumsal bir şirket olmaya özen gösteriyoruz. Tuğçelik grup firmaları başında müdürleri, departman yöneticileri ile kurumsal bir şirket yapısı altında yönetiliyor. Bu nedenle tam manasıyla bir aile şirketiyiz diyemeyiz.
Tuğçelik özellikle yassı çelik sektöründe faaliyet gösteren köklü bir şirket. Bununla birlikte basınçlı alüminyum döküm alanında adından söz ettiren önemli bir firma… Bizlere bu faaliyetlerinizden bahseder misiniz? Ürün yelpazenizde neler bulunuyor?
Demir çelik kısmımızda çok çeşitli ürün yelpazesine sahibiz. Fakat uzun zamandır yassı ürünlerde, özellikle levhada faaliyet gösteriyoruz. Yassı mamule ağırlık verdik. Diğer mamullere göre sirkülasyonu az oluyor fakat karlılık biraz daha fazla. Fiyat hareketleri de diğer mamullere göre daha inişli çıkışlı değil. Aşağı yukarı yılda 60 - 70 bin ton civarında satış gerçekleştiriyoruz. Aynı oranda da ithalatımız oluyor. Muhakkak Gebze’deki depomuzda 15- 20 bin ton arası bir stokla müşterilerimize her zaman hizmet verme pozisyonundayız. Bildiğimiz kadarıyla ithalat ağırlıklı çalışıyorsunuz. Stoklarınızda yerli ürün de bulunduruyor musunuz? Uygun şartlar olduğu zaman yerli ürüne de yöneliyoruz fakat sizin de belirttiğiniz gibi % 90’a yakın ithal ürünleri müşterilerimize sunuyoruz. İthalatta da ülke olarak daha çok İtalya, Ukrayna, Rusya, Bulgaristan gibi ülkeleri tercih ediyoruz.
Ürünleri müşterilere mamul olarak sunuyorsunuz. Önümüzdeki dönemlerde bir metal işleme merkezi kurma hedefiniz var mı?
Şu andaki yatırımlarımızı döküm tesisimiz üzerinde yoğunlaştırdık. Önümüzdeki 5 sene içinde sanayiye yatırımlarımız olacak. Demir çelikte ise olduğumuz pozisyonda bir müddet daha devam ederiz diye düşünüyorum.
Peki, basınçlı alüminyum döküme geldiğimizde; Tuğçelik bu sektöre girmeye nasıl karar verdi? Şu anda sektör ne durumda, pazardan ne kadar pay alıyorsunuz?
Tuğçelik yaklaşık 10 sene önce basınçlı döküm tesisini kurdu. İhracata çok müsait olan bir sektör olduğu için yatırımlar bu yönde yapıldı. Tuğçelik ilk başladığı zaman %70 %80 beyaz eşya sanayine yönelik olarak üretim yapıyordu ve kendini geliştirdi. Ama şu an tam tersi bir durum söz konusu… %75 - %80 otomotiv pazarına üretim yapan ve bunun hepsini de ihracat olarak gerçekleştiren bir firma. %20 de iç pazarda beyaz eşya sektörüne yönelik halen hizmet vermekte…
Türkiye’de özellikle beyaz eşya yan sanayine üretim yapan döküm firmaları; özellikle karlılığın düşük olmasından çok şikayet ediyor. Siz de bir dönem beyaz eşya sektörüne üretim yapıyordunuz. Neden otomotiv sektörüne yönelme kararı aldınız?
Biz de yıllarca bunun zorluklarını yaşadık. % 70 oranında beyaz eşya sektörüne çalışıyorduk. Şartlar verimsiz hale gelince radikal bir karar aldık ve beyaz eşya sektöründeki ağırlığımızı otomotive kaydırmaya karar verdik. Oldukça riskli bir dönemdi… Düşünsenize bir anda fabrikada yüzde 70 kapasite boşluğu ortaya çıkıyor ve fabrikanız atıl bir pozisyonda kalıyor. Burada tabi beyaz eşyadaki karlılığın düşüklüğü en önemli etken diyebiliriz. Buna da ana üreticiler sebep oluyor. Biz üretim yaptığımız ana firmaya 7 - 8 sene çok ciddi hizmet verdik. Onun da karşılığında anlaşarak onları da zor durumda bırakmadan ayrıldık. Ve daha karlı, katma değer üretebileceğimiz, döktükten sonra işleyebileceğimiz, daha çok katma değer üretebileceğimiz ürünlere ağırlık verdik. Şu anda daha karlı bir şekilde üretimimizi ilerletiyoruz. Bu durum yurtdışındaki müşterilerimizin de ilgisini çekiyor.
Alüminyum döküm tesisi hakkında bizleri aydınlatır mısınız? Kapasitesi, teknolojisi vb. konular hakkında bilgi alabilir miyiz?
Tuğçelik döküm tesisinde şu anda hem alüminyum döküm hem de CNC hassas işleme tesisimiz bulunmaktadır. 17 tane döküm tezgâhımız var. Aşağı yukarı 50.000 ton/yıl’a yakın döküm yapma kapasitemiz mevcut. Şu anda kapasitemizin bir kısmını kullanıyoruz. Geçen yıl 4 milyon Euro yakın bir yatırımız oldu. Bu yatırımla tesisimize CNC işleme tezgahları ve laboratuvar kurduk. Ar-Ge’ye çok önem veriyoruz. Aşağı yukarı 130 kişi istihdam ediyoruz ve önümüzdeki 1.5 sene içinde bu sayıyı 300’e çıkarmayı planlıyoruz.
Otomotiv sektöründe ne tür parçaların üretimini yapıyorsunuz? Ve ağırlıklı olarak hangi ülkelere ihracat yapıyorsunuz?
Ağırlıklı olarak Almanya’ya ihracat yapıyoruz. Ağır ticari araçlardan binek araçlara, otomotivde kullanılan alüminyum döküm aksamlarının hemen hemen tamamını fabrikamızda üretiyoruz… Aklınıza gelebilecek bütün önemli otomotiv üreticileri için üretim yapıyoruz.
Bu anlamda Tuğçelik’in sektördeki yerini nasıl görüyorsunuz? Basınçlı alüminyum döküm firmalarını göz önünde bulundurduğunuzda Tuğçelik sektörde pastadan ne kadar pay alıyor?
Biz şu anda rakiplerimize göre en yeni kurulan döküm tesislerinden biriyiz. Rakiplerimiz çoğunlukla bu işe daha önce başlayan firmalar. Ama biz 10 yıllık süreçte gelişimini en hızlı tamamlayan firmaların başında geliyoruz. Şu anda Türkiye’de ve çevre Avrupa ülkelerde ilk 5 - 10 tesis arasına giriyoruz diyebilirim. İmzalamış olduğumuz kontratlar üretime geçtikten sonra hedefimiz kısa gelecekte ilk 500 sanayi kuruluşu arasına girmek.
Bu hedefler için fabrikanızın mevcut kapasitesi yeterli mi? İlave yatırım ya da yeni bir fabrika kurma hedefiniz var mı?
Gebze’de bir arsamız var. İlerleyen dönemlerdeki oraya taşınmayı veya orayı ikinci bir tesis olarak kullanmayı planlıyoruz.
Gebze’deki yatırım için bir tarih planladınız mı?
Gebze’deki tesisimizin inşaatına 2015 yılının sonuna doğru başlamayı planlıyoruz. Orası 12 - 13 dönümlük bir yer. Şartlara göre iki fabrikada da üretime devam edebiliriz ya da bütün tesisi Gebze’ye toplayabiliriz.
Kısa bir süre önce önemli bir atılım yaptınız ve Tuğçelik olarak halka arz oldunuz. Tuğçelik halka arz olmaya nasıl karar verdi? Bu süreç nasıl gelişti? Halka arzın gerçekleşme süreci, size kazandıracakları, yatırımcılara kazandıracakları şeyler hakkında bizlere neler söyleyebilirsiniz?
Bundan yaklaşık 1.5 yıl önce bu süreç başladı. Asıl çıkış amacı şirketimizi daha da kurumsal bir hale getirip kalıcı kılmak diyebiliriz. Bizim en büyük hedefimiz ilk etapta firmamızın neslinin devamını sağlamak. Gelecek nesillere firmayı kalıcı halde bırakabilmek ve daha kurumsal bir şekilde ilerleyebilmektir. Tuğçelik döküm tesisinde gelişim gösteriyor. Bu da yatırımcıların ilgisini çekiyor. 1.5 - 2 sene önce halka arz olmaya karar verdikten sonra biraz da zorlu süreçlerden geçtik.
Özellikle şirketin kurumsal yapıya bürünmesi, şeffaflık ilkesinin benimsenmesi, şirketin komple baştan aşağı değişmesi aslında şirketin halka arzına zemin hazırladı ve şirketin %23.3’lük bir kısmını halka arz ettik. Aşağı yukarı 28 - 30 milyon TL gibi bir gelir elde ettik. Bu geliri de; yeni tesisimizin kurulması, makine alımı, yeni işlerin alınması vs. gibi alanlarda kullanacağız.
Bunların dışında denizcilik şirketinizin olduğunu biliyoruz. O alanda yatırımlarınız olacak mı? Biraz da bunlardan bahsedebilir miyiz?
Şu anda bünyemizde 6 tane gemimiz var. Denizcilik sektöründe uzun yıllardan bu yana yaşanan bir kriz söz konusu. Bizim ayakta kalmamızın en önemli sebeplerinden birisi gemilerimizin neredeyse borçsuz olmasıdır.
Kendi öz sermayemiz ile gemilerimizi çalıştırıyoruz. Bu da firmanın ayakta kalmasını sağlıyor. Şu anda gemi fiyatlarının düşük olması nedeniyle 1- 2 tane daha gemi almayı düşünüyoruz. Ağırlıklı olarak kuru yük taşımacılığı yapıyoruz.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.
