Türk Çelik sektörüne çevre ilk ödülü
İş dünyası ile çevreyi bir araya getiren ve Avrupa Birliğinin en itibarlı ödüllerinden birisi olarak kabul edilen AB Çevre Ödüllerinin ikincisi, 20 Mayıs 2008 tarihinde düzenlenen törenle sahiplerini buldu
İş dünyası ile çevreyi bir araya getiren ve Avrupa Birliğinin en itibarlı ödüllerinden birisi olarak kabul edilen AB Çevre Ödüllerinin ikincisi, 20 Mayıs 2008 tarihinde düzenlenen törenle sahiplerini buldu
İş dünyası ile çevreyi bir araya getiren ve Avrupa Birliği’nin en itibarlı ödüllerinden birisi olarak kabul edilen ‘AB Çevre Ödülleri’nin ikincisi, 20 Mayıs 2008 tarihinde düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Türkiye’de ilk kez 2006 yılında gerçekleştirilen programın ikinci yılında, “Yönetim” kategorisinde, üye kuruluşlarımızdan İÇDAŞ çevresel performans ve sürdürülebilir enerji yönetimi ile ödüle layık görüldü. Böylece, çevre kirletici olarak görülen demir çelik sektörünün lider kuruluşlarından biri, ilk kez çevre ödülü almış oldu.
Akademisyenlerin yanı sıra, AB, iş dünyası, sivil toplum kuruluşları ve kamudan yöneticilerin yer aldığı 9 kişilik jürinin, yarışma için başvuran 30’a yakın şirket arasından, AB kriterleri ve standartlarına göre çok sıkı bir değerlendirme sürecinde gerçekleştirdiği değerlendirme sonucunda, “yönetim” kategorisinde, İÇDAŞ birincilik ödülüne layık görülürken, ikinci Ford Otomotiv, üçüncü ise, Aygaz oldu.
Çelik sektörümüz yalnızca her yıl yaklaşık 6 milyon ton hurdayı geri kazanarak çevreye katkı sağlamakla yetinmemekte, aynı zamanda gerçekleştirdiği çevre yatırımları ile çelik üretiminin çevreye olan olumsuz etkilerini asgariye indirmek için gayret göstermektedir. Öyle ki, son 5 yıl içerisinde, üretici kuruluşlarımızın atıksu arıtım, geri kazanım sistemleri ve hava kirleticilerinin azaltılmasına yönelik yatırımlarının tutarı, satın alınan izleme ve ölçme ekipmanları ile birlikte, 1 milyar ABD Doları civarında tahmin edilmektedir. Önümüzdeki 5 yıl içerisinde, üretici kuruluşlarımızın tamamlamayı düşündükleri yatırımların bedelinin ise, 1,5 Milyar ABD doları seviyesini aşacağı değerlendirilmektedir. 1950 yılında 200 milyon ton seviyesinde bulunan çelik üretimi, 2006 yılında 1 milyar 240 milyon tona yükselmiştir. Çelik endüstrisi global sera gazı emisyonlarının 3-4 oranındaki bölümünden sorumludur. Çelik endüstrisinden kaynaklanan emisyonların 90’ından fazlası Brezilya, Çin, AB-27, Hindistan, Japonya, Kore, Rusya, Ukrayna ve ABD olmak üzere, 9 ülkeye ait bulunmaktadır. 2050 yılına kadar gelişmiş ülkelerdeki karbondioksit emisyonlarının 60 oranında düşürülmesi hedeflenmektedir.
Dünya karbondioksit emisyonlarının 90 oranındaki bölümünden, endüstri, nakliye (uluslar arası hava ve deniz taşımacılığı da dahil), enerji ve inşaat sektörleri sorumludur. Endüstrinin dünya sera gazı salınımındaki payı 21 seviyelerinde bulunmaktadır. Endüstriye ait olan sera gazı salınım miktarının, 23 oranındaki bölümü kimyasal ve petrokimyasal ürünler sektörüne, 18’i çimento sektörüne, 15’i demir çelik sektörüne, 7’si demir dışı metaller sektörüne, 5’i makine sektörüne ve 5’i gıda ve tütün sektörüne ait bulunmaktadır. 2006 yılında dünya çelik sektörünün oluşturduğu toplam karbondioksit emisyonunun 51’i Çin Halk Cumhuriyeti’ne, 12’si AB25 bölgesine, 8’i Japonya’ya, 7’si Rusya’ya, 5’i ABD’ye ve 17’si diğer dünya ülkelerine ait bulunmaktadır.
Çevrenin korunması konusu, her geçen yıl daha fazla, dünya çelik sektörünün ve hükümetlerinin gündeminde üst sıralara tırmanmaktadır. Sektörün mevcut üretim ve tüketim seviyelerinden kaynaklanan artan çevresel endişeler nedeniyle, hükümetler ve çelik endüstrileri, konunun etkin ve ekonomik olarak çözümlenmesine yönelik önlemler konusuna, daha fazla önem vermeye başlamışlardır.
En fazla enerji tüketen sektörler arasında yer alan demir çelik endüstrisi, enerji verimliliği ve iklim değişikliği konularındaki problemlerin çözümünde de en fazla rol oynayacak sektörlerin başında gelmektedir.
Demir çelik endüstrisi, çevre sorumluluklarının bilinciyle hareket etmektedir. Sektörde, CO2 emisyonlarının düşürülmesine ve geridönüşümün yaygınlaştırılmasına yönelik olarak, dünya genelinde çeşitli önlem ve uygulamalar geliştirilmektedir. Çelik Endüstrisinin, sera etkisi yaratan gazların emisyonunun azaltılmasına yönelik faaliyetleri 7 ana başlık altında toplanmaktadır:
1. Modern çelik üretim bölgelerinde kullanılmakta olan mevcut verimli teknolojilerin kullanımının, karbon dioksit oluşumunu minimize edecek şekilde, yaygınlaştırılması,
2. Üretilen her 1 tonluk çelikte atmosfere salınan CO2 emisyon miktarının önemli ölçüde azaltılmasına yönelik yeni teknolojik çözümlerin geliştirilmesi ve araştırılması,
3. Çelik hurdasının geri dönüşümünün maksimize ve optimize edilmesi,
4. Çelik endüstrisinin yan ürünlerinin değerinin maksimize edilmesi,
5. Çelik kullanıcıları ile ortak bir şekilde, çelik ihtiva eden ürünlerin enerji verimliliğinin arttırılabilmesi için, yeni jenerasyon çeliklerin kullanımının teşvik edilmesi,
6. CO2 emisyonunun azaltılmasında katedilen mesafenin ölçülmesine imkân sağlayacak, genel ve geçerli raporlama yöntemlerinin uygulanması,
7. Global bir sektör spesifik yaklaşımın benimsenmesi.
Dünya çelik endüstrisinin, sürdürülebilir gelişmeyi sağlayabilmesi için:
- global ısınma, ozonun tükenmesi ve karbondioksit emisyonunun azaltılması gibi iklim değişikliği ile ilgili konularda,
- Çelik üretim bölgelerindeki emisyon ve çelik ürünleri içerisindeki kimyasal maddeler gibi kimyasal konularda ve
- geridönüşüm, materyallerin tükenmesi ve yan ürünler gibi atık konularında
çözüm üretmesi gerekmektedir.
Üye kuruluşlarımızdan İçdaş’ın aldığı çevre ödülü, Türk çelik sektörünün çevreye olan duyarlılığının bir ifadesidir. Türk çelik sektörü, çevre ve geri dönüşüm için gerçekleştirdiği ve gerçekleştirmeyi plânladığı yatırımlar ile, Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınmasına en fazla katkı sağlayan sektörler arasında yer almaya devam edecektir.
Dr. Veysel Yayan
Genel Sekreter
Demir Çelik Üreticileri Derneği
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.