Türkiye'nin AB ile çelik ticaretinde tansiyon yükseliyor
Steel Business Briefing'in Eurofer uluslararası ilişkiler direktörü Karl Tachelet'ten edindiği bilgiye göre, Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki çelik ticareti "göründüğü kadar dengeli seyretmiyor" ve ihracatlardaki artış reel bir risk oluşturuyor.
Steel Business Briefing'in Eurofer uluslararası ilişkiler direktörü Karl Tachelet'ten edindiği bilgiye göre, Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki çelik ticareti "göründüğü kadar dengeli seyretmiyor" ve ihracatlardaki artış reel bir risk oluşturuyor. Tachelet, Eurofer'in Türkiye'den yapılan sıcak sac ithalatlarının takibini sıkılaştırmasının ardından, "Türkiye yassı mamul bakımından hızla net bir ihracatçı olma yönünde ilerlediğinden, pazarın ihracat artışlarından olumsuz etkilenmesi için reel bir risk mevcut" ifadesini kullandı.
Yetkili, buna karşın AB'nin Türkiye'ye yaptığı yassı çelik ihracatlarının, açık yaşanan bir mamulde ihtiyaçları karşılayacak şekilde düzenli miktarlarda gerçekleşen geleneksel bir iş kolundan ibaret olduğunu savundu. Tachelet, "Türkiye'deki çelik ithalat vergileri gibi korumacı önlemler, ithalatların yerini almaya çalışan yeni yerel kapasitelerin yerel pazardaki uluslararası fiyat rekabeti karşısında yetersiz kalarak, üretim fazlasının düşük fiyatlardan ihracata yönlendirilmesine neden oluyor" yorumunda da bulundu.
Türkiye Demir ve Çelik Üreticileri Derneği'nin (DÇÜD) Genel Sekreteri Veysel Yayan, Karl Tachelet'in yorumları karşısında, Türkiye'nin AB'den yapılan çelik ithalatları için herhangi bir vergi uygulamadığına dikkat çekti. Vergilerin, çelik endüstrileri için hükümet teşviki sağlayan üçüncü ülkelerden yapılan yassı mamul ithalatlarını kapsadığını kaydeden Yayan, AB'nin de bazı benzer korumacı önlemler aldığının altını çizdi.
Tachelet, Türkiye Ulusal Yeniden Yapılandırma Planı'nın (NRP) açıklandığı 2006 yılından bu yana, Türk hükümetinin ülke çelik endüstrisinin yeniden yapılandırma sürecine "şeffaf şekilde" dahil olmadığını da ileri sürdü. Tachelet, "Bu durum haksız ticari rekabet bakımından bazı kanuni endişelerin doğmasına yol açıyor" ifadesini kullandı.
Yayan ise, Ulusal Yeniden Yapılandırma Planı'nın ilerlemesinin "siyasi nedenlerden dolayı" geciktiğini vurgularken, planın bir kaç kez AB Komisyonu'na sunulduğunu kaydetti.
Yayan aynı zamanda, Türk endüstrisinin şeffaf olmadığı yönündeki iddiaları da yalanladı. Kapasite artışı projelerinin hükümet desteği olmaksızın çelik üreticileri tarafından finanse edildiğine dikkat çeken Yayan, "Türk çelik üreticilerinin yatırımlarını motive eden temel etkeni yerel talepteki artış oluşturuyor" dedi.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.