Türkiye'nin En Büyük Galvanizleme Havuzuna Sahip Marmara Siegener Galvaniz A.Ş'nin Yeni Yatırımı Avrupaya
İzmitte ve Gebzede kurulu 2 galvaniz tesisine sahip olan Marmara Siegener Galvaniz A.Ş, şimdi de İstanbulun Avrupa Yakasına galvaniz tesisi kurmayı planlıyor. Marmara Siegener Galvaniz A.Ş Pazarlama ve Satış Koordinatörü Bünyamin Halaç; firmalarının yapmış olduğu yeni yatırım hakkında dergimize açıklamalarda bulundu.
Marmara Siegener Galvaniz
Sıcak Daldırma Galvanizleme (SDG) alanında faaliyet göstermek üzere, 2004 yılında Marmara Galvaniz Ltd. Şti. adıyla İzmit’te kurulan firmanın, 2008 yılında Alman Siegener Verzinkerei Holding GmbH ile ortaklık yaptığını hatırlatan Halaç, “Firma ünvanımız Marmara & Siegener Galvaniz A.Ş (MSG) oldu. Bu ortaklığın getirdiği güç ve sinerjiyle ikinci tesisimizin kurulmasına karar verdik. 2.tesisimiz 2011 yılı Eylül ayı başında Dilovası İMES OSB de SDG faaliyetlerine başladı. Tesis şu an ülkemizin en büyük fason galvanizleme fabrikası. Tesisin kuruluşunda Alman ortağımız Siegener Verzinkerei Holding GmbH ile teknoloji ve know how alışverişinde bulunduk” dedi.
2013 Yılında Avrupa da yaptığı şirket satın almaları ile büyüme stratejisi gereği ismini ‘The Coatinc Company’ olarak değiştiren ‘Siegener Verzinkerei Holding’in Avrupa’da onlarca tesisi olan 120 yıllık bir kuruluş olduğunu söyleyen Halaç, “Bizim yerel tecrübemiz, esnek ve hızlı hareket edebilme yeteneğimiz ile ortaklarımızın bilgi birikimlerini birleştirdik. Sonuçta son derece planlı, teknolojik ve özellikle iş güvenliği ve çevre konusunda duyarlı bir tesis ortaya çıktı, şimdi 2014 yılı için 3. Tesis kurma kararı aldık. Bu yeni tesisimiz İstanbul Avrupa yakasında olacak.
“Demir ve çelik ürünlerin paslanmaya karşı korunmasını sağlayan metalik kaplama yöntemi sıcak daldırma galvaniz (SDG) sektöründe hizmet veriyoruz. Hizmet verdiğimiz sektörlerin başında elektrik, inşaat, yapısal çelik, ulaştırma ve otomotiv geliyor. Yaptığımız işlerden örnek vermek gerekirse; Formula 1 tribünlerinin çelik konstrüksiyonlarının galvanizleme işlerini ve Galatasaray Spor Klübü’nün T.T Arena Stadı’nın galvanizleme işlerini yaptık. Ayrıca ülkemizde gittikçe yaygınlaşan pek çok alt yapı-üst yapı, köprü, üst geçit ve endüstriyel yapı (Enerji santralları, fabrika yapıları) şehir mobilyaları ve bunlara benzer pek çok önemli büyük projelerin galvanizleme işlerini yapıyoruz.” dedi.
Kapasitelerimiz hakkında bilgi; Son yıllarda özellikle 2011 yılında 2. Tesisimizin devreye girmesiyle kapasitemizde ciddi artışlar oldu. 2011 yılında yüzde 35 oranında büyüme kaydederken, 2012 yılında bu oran iki katına çıktı. Gebze / Dilovası İMES Organize Sanayi Bölgesi’nde kurduğumuz tesis 16 mt x1.80 mt x 3.2 mt. Ölçüleriyle Türkiye’nin ve yakın komşu ülkelerin en büyük galvanizleme tesisi.
İzmit’te kurulu tesisiminiz 7,5 mt x 1,5 mt. X 2,2 mt ölçülerinde. Farklı ölçülere sahip tesislerimizde müşterilerimizin taleplerini hızlı, kaliteli ve zamanında yerine getirebiliyoruz.
İleri teknoloji ve 7 / 24 kesintisiz hizmet verebilen tesislerimizde şu anda yıllık 100 bin ton kapasitemiz var. 2015 yılı başı itibariyle Avrupa yakasında devreye almayı planladığımız yeni tesisimizin kapasitesi 50 bin ton/yıl olacak.
ISO 9001: 2008 ve ISO 1461 Kalite Belgeleri’ne, ISO 14001 VE ISO18001 çevre ve iş güvenliği belgelerine sahibiz, Avrupa Galvanizciler Birliği’ne (EGGA-GA) ve Türkiye Galvanizciler Derneği’ne (GALDER) ve TUCSA (Türk Yapısal Çelik derneği) ‘ ne üyeyiz, ‘ Ayrıca AHK-Alman Türk Ticaret ve Sanayi odasına da üyeliğimiz bulunmaktadır.’
2013 yılının ilk 9 ayının değerlendirmesi
Sektörün 2013 yılı ilk 9 ayı, ülke ekonomimizin genel seyriyle paralel ilerledi. 2012 yılındaki ekonomik büyümenin 2.2 civarında kalması 2013’e de temkinli politikalarla girilmesini gerektirdi. Tüm sektörlerde görünen bu temkinlilik hali dış ekonomik gelişmelerin yavaş seyretmesi sonucu olumsuz etkisini 2013’ün ilk aylarında da belli etti. Ama bizim sektörümüz açısından dış ülkelerle olan ekonomik sıkıntılar bir miktar avantaja dönüştü. İç piyasalarda inşaat sektörünün ivmesini yitirmemesi, kentsel dönüşümün belirginleşmeye başlaması, yeni yatırım teşviklerinin uygulanmaya başlanmış olması, alt yapı ve üst yapı işlerinin Enerji ve karayolları projelerinin azalmadan devam etmesi, ülkemizdeki demir çelik imalatların artmasına sebep oldu. Bizim galvaniz sektörü demir çelik ve metal imalat, yapısal çelik sektörünün alt segmenti. Tamamlayıcısı. Böyle olunca SDG sektörü de 2013 yılının ilk 9 ayını beklentiler düzeyinde, fazla kayıp vermeden, ve zaman zaman özellikle sonbahara doğru yükseliş trendiyle geçirdi. Diğer komşu ülkelerde sıkıntılar olmasına rağmen Galvaniz sektörü açısından Irak ciddi bir Pazar oldu. Sadece Irak ‘ a özellikle E.N.H, Aydınlatma direkleri imalat + galvanizleme hizmeti sunan pek çok galvaniz tesisi faaliyetlerini arttırarak devam ediyor. Bu gelişme galvanizin bilinirliğinin artmasına ve sektör hacminin büyümesine de katkı sağlıyor.
Döviz kurlarının yükselmesi galvaniz sektörü açısından olumlu mu olumsuz mu?
Bu durumu sektör açısından 2 yönlü düşünmek lazım. İç piyasaya iş yapan fason galvanizciler için döviz kurunun yükselmesi olumsuz etki yaratıyor. Çünkü hammaddemiz olan ve maliyetlerimizin yaklaşık % 50 sini oluşturan Çinko yurtdışından USD bazında ithal ediliyor. Ve fiyatlama da LME (Londra Metal Borsası ) üzerinden yapılıyor. Borsadaki bu fiyat üzerine prim (navlun) konularak satışı yapılıyor. Bu da direk maliyetlerimiz etkiliyor. Bu artışı tüketiciye-müşterilerimize yansıtmamız ve anlatmamız zor oluyor. Böyle bir sıkıntı çekiyoruz. Yurtdışına USD bazında ihracat yapan galvanizci firmalar bu kadar etkilenmiyor. Tabi LME de çinko birim fiyatı artmadığı takdirde… Aslında bu sorunun çözümü çinkoyu yurt için de üretebilmek. Bu 15-20 sene önce yapılıyordu. Çinkur (Kayseri) bir devlet kuruluşu olarak Elektrolitik Çinko üretiyordu. Maalesef 1997 yılında bir dizi özelleştirme macerasından sonra kapandı. Tüm galvanizciler ve GALDER olarak umudumuz bir gün tekrar ülkemizde çinko üretimine geçilmesi. Bu şekilde genel galvaniz tüketiminin de yaygınlaşacağını biliyoruz. Ayrıca her yıl milyonlarca dolar paramız bu sebeple yurtdışına gönderilmemiş olur. Bu da dış ticaret açığımızı azaltacak milli bir kazanç olacaktır.
2014 Yılı beklentileri ve yeni tesisimiz hakkında bilgi;
“Yaşanan dünya ekonomik krizinin özellikle Avrupa’da çok yavaş da olsa etkisini azaltmaya başladığını söyleyebiliriz. Fakat özellikle yakın komşu ülkelerdeki istenmeyen olayların varlığı tüm dünyayı ve tabiî ki ülkemizi çok yakından ilgilendiriyor. Bu dönemde ekonomik işbirliklerinin ötesinde yaşanan olayların insani boyutu çok çok üzüntü verici... Bu olayların bir an önce sona ermesini dilemek ilk önce insan olarak vazifemiz. Umarız en kısa sürede bölge normalleşir. Firma olarak 2014 yılı planımızı yaptık. Öncelikle Avrupa yakasına yeni kuracağımız tesisimizin inşasını bitirmeyi ve 2014 yılı sonu itibariyle tesisimizi devreye almayı planlıyoruz. Bu bölgede varlığımızla tesis ayımız 3 e çıkartarak stratejik lojistik anlamda ciddi avantaj elde etmeyi umuyoruz. Avrupa yakası özellikle son dönemde alınan yatırım kararlarıyla da sadece Türkiye’nin değil Avrupa’nın da ilgisini çekiyor. Bu bölge deki tesisimizle Avrupa ya da açılma planlarımızı da desteklenmiş olacağız. Stratejik olarak genel misyonumuz Türkiye’deki galvaniz pazarını arttırmak. Avrupalı yatırımcıları teşvik ederek imalatlarını Türkiye’ye kaydırmalarını sağlayacağız. Hedefimiz Marmara Siegener Galvanizin Dünyada ve Türkiye’de sektörde ilk akla gelen firmalardan biri yapmak. Galvaniz sektöründeki mevcut pastanın büyütülmesi ve bu vesileyle galvanizleme bilincinin ortaya çıkartılarak ülke ekonomisine katkı sağlanmasını hedefliyoruz. MSG olarak sektörün kaliteli hizmet, etkin ve hızlı çözüm, zamanında teslim beklentisini karşılamayı arzu ediyoruz. Sahip olduğumuz yüksek bilgi birikimimiz ve donanımlı personelimizle, insan sağlığı ve çevreye duyarlı projelendirilmiş yeni tesislerimizin verdiği güçle var gücümüzle çalışıyoruz.
Ülkemizde sıcak daldırma galvaniz sektörünün değerlendirilmesi;
Küresel ekonomi tarihin en zorlu günlerini geçirdi ve hala etkileri devam ediyor. Özellikle Arap ülkelerinde meydana gelen iç çalkantılar küresel ekonomiyi derinden etkiledi ve etkilemeye devam ediyor.
Arz talep dengesinin bozulduğu geçtiğimiz 4-5 yıl da özellikle yapı ve inşa sektörü, alt yapı yatırımları bizim ülkemizde biraz daha az hissedilmesine rağmen küresel anlamda ciddi sekteye uğradı. Gelişmiş ülkelerin sıkı para politikaları sonucu Türkiye’den talepleri azaldı. Bu da konteyner içi metal ihracat tutarımızı azalttı. Ülkemiz özellikle kaynaklı imalatlarda oldukça iyi bir aşamaya gelmişti. Bu yükseliş trendi son krizle birlikte düşüşe geçti. Fakat iyi şeyler de oluyor. İç piyasalardaki inşa süreci talebi var. İnşaat ve yapı sektörünün dinamikleri devam ediyor. Özellikle büyük Türk inşaat firmaları tüm dünyada inanılmaz guzzle ve büyük işlere imza atıyorlar. 2012 yılında ilan edilen 250 en büyük konstrüksiyon/ yapı firması arasında 38 Türk firması var. Bu çok iyi bir rakam. Ve halen büyük işler ve projeler almaya devam ediyorlar.
Dünya ekonomi devleri küresel krizin çok derinleşmemesi için ciddi önlemler almaya başladılar. Yakın komşu ülkelerin durulma ve yeniden yapılanma sürecine gireceğiniz tahmin ediyoruz. Tüm bu gelişmelerin 2014 de imalat sektörünü ve metal işlerini, arttıracağını tahmin ediyoruz. Sektör olarak da umutsuz değiliz. Yapı sektöründeki hareketlilik galvaniz sektörünü olumlu etkileyecek..
Bu dönemde Marmara Siegener Galvaniz olarak klasik pazarlamanın dışına çıkıp yeni pazarlar bulacağız. Hedeflediğimiz sektörleri belirledik.Grup firmalarımızdan da alacağımız sinerji ile dünya ölçeğinde işler yapacağız. Yeni yatırımımız bu anlamda çok önem taşıyor. Lokasyon olarak çok doğru bir yerdeyiz.
Ülkemizin yıllık endirek korozyon kaybı 40 milyar dolar
Temel prensibimiz mevcut pastadan aldığımız payı arttırmak değil, pastayı büyütmek. Bunun için gerekli olan enerji, tecrübe ve anlayışa sahibiz. Bu yolla ülke kalkınmasına katkıda bulunacağız. Çünkü maalesef bir çağdaşlık göstergesi olan çelik tüketim oranı ve galvanizleme ülkemizde çok çok düşük seviyelerde.Ülkemizde üretilen demir çeliklerin sadece % 7 si galvanizli iken, bu oran avrupa da yaklaşık % 40 seviyelerinde… Korozyon dolayısıyla bir yılda kullanılamaz hale gelen yaklaşık 2-3 milyon ton demir çelik ürününün, zaman,makine ve iş gücü kaybıyla birlikte hesap edildiğinde ülke ekonomisine zararının endirek (dolaylı) maliyeti yılda 40 milyar doları buluyor. Bu çok ciddi bir rakam, devletin bu konuya acil el atması lazım..
MSG olarak hedefimiz bu kaybın giderilmesine , azaltılmasına katkıda bulunmak. Bunun için derneğimize de çok iş düşüyor. Bu nokta da GALDER’ e de gereken her türlü desteği veriyoruz. Ben aynı zamanda Galder’in yönetim kurulu üyesi ve tanıtım komisyonu başkanıyım. Tüm galvanizcilerin ve özellikle GALDER’in çok çalışması lazım. Hala, ilgili devlet kuruluşlarının şartname ve yönetmeliklerinde galvaniz şartı pek çok üründe yok. Bunun çok acil değiştirilmesi lazım.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.