Türkiye'nin Üreten Devi: Hisarlar Grup
1973 yılında küçük bir karöser ve tamirat atölyesi olarak temelleri atılan Hisarlar günümüzde 7 ayrı şirket çatısı altında faaliyetlerine devam ediyor.
1973 yılında küçük bir karöser ve tamirat atölyesi olarak temelleri atılan Hisarlar günümüzde 7 ayrı şirket çatısı altında faaliyetlerine devam ediyor.
1973 yılında küçük bir karöser ve tamirat atölyesi olarak temelleri atılan Hisarlar günümüzde 7 ayrı şirket çatısı altında faaliyetlerine devam ediyor. 1974 yılında Türkiye’de ilk traktör emniyet kabininin üretilmesinin ardından 1977 yılında bu konuda seri üretime geçen Hisarlar, o dönemlerden bu güne kadar devamlı olarak büyümesini sürdürmüş ve sektöründe adından söz ettiren, dünyanın birçok ülkesine ihracat yapan ve farklı alanlarda da faaliyetleri olan bir grup haline geldi. Hisarlar Grup CEO’su Zafer Türker ile yapmış olduğumuz söyleşiyi sizlerle paylaşıyoruz…
Bu büyümeyi nasıl sağladınız? Başlangıçta güçlü bir işletme sermayesi olmadan bu günlere nasıl geldiniz?
Öncelikle belirtmeliyim bizim için öz sermayenin tanımı, maddi bir anlamın ötesinde azim, cesaret ve hayal gücü gibi değerlerden vazgeçmeden, belirlenen vizyon doğrultusunda kararlılıkla ilerlemektir.
Büyüklerimizden öğrendiğimiz bu değerlere sahip çıkarak onların bilgi birikimi ve imalattaki tecrübemiz ile bu sermaye daha anlamlı olmuş ve bugünlere gelmemizin en önemli müsebbibi olmuştur. Dolayısı ile maddi olarak güçlü bir işletme sermayesini yıllarca çalışarak kazandığını yine firmaya yatırım yaparak sağlayan bir firma olduk. 1973 yılında küçük bir kaporta tamirat atölyesi ile iş hayatına başlayan firmamız bugün ana sanayi tedarikçisinden, metal komponent imalatı yapan, tarım aletleri imalatından spor aletlerine, Türkiye’ de ilk 4x4 hafif arazi aracı TURKAR ‘ a kadar farklı sektörlerde faaliyet gösteren 4 firması bulunan bir grup haline gelmiştir. 2013 hedefini “Türkiye’nin ilk 250 büyük firması arasında yer almak olarak belirleyen” firmamız Türkiye’ de ve dünyada önemli bir konuma sahiptir. Dünyaca ünlü firmaların onaylı tedarikçisi konumunda olan Hisarlar, 45.000m2 kapalı alanı ile Türkiye için önemli firmalardan biridir.
Mevcut Şirketlerinizde hangi faaliyetler gösteriliyor, müşterilerinize hangi ürün ve hizmetleri sunuyorsunuz?
Hisarlar A.Ş, Hisbim Bilgi İletişim Teknolojileri A.Ş. , Hiscar Otomotiv Endüstrisi A.Ş ve Hisarlar İthalat İhracat A.Ş olarak faaliyetini sürdüren grubumuzda Hisarlar A.Ş olarak ana sanayi tedarikçisi ve tarım sektöründe faaliyet gösteren bölümümüz ile de nihai müşteriye ulaşmaktadır. Dünyanın en büyük lokomotif ve jet imalatçısı bir firmanın onaylı tedarikçisi olan Hisarlar A.Ş, Ekskavatör şaseleri ve taşıyıcıları, iş makinaları şaseleri, otobüs şaseleri, traktör emniyet kabinleri, toprak işleme makinaları gibi birçok farklı ürünü portföyünde bulundurmaktadır. Hisbim A.Ş MRP ve ERP yazılımlarının yanında yazılım ve donanım çözümleri sunan firmamızdır. Hisarlar ithalat İhracat A.Ş. grup firmaları ihracat ve ithalatlarını, sektör analizlerini, piyasa araştırmaları yapan firmamızdır. Hiscar Otomotiv Endüstrisi A.Ş. ise Türkiye’ de ilk defa 4x4 hafif arazi aracı TURKAR’ın üretimini yapan firmamızdır.
Özellikle ihracata başladıktan sonra firma olarak önemli bir ivme kazandınız. Yurt dışına yönelik çalışmalarının ne gibi faydalarını gördünüz?
Firma kurucumuz ve Yönetim Kurulu Başkanımız Fazlı Türker’ in 1980 yılında ve o zamanın hedefini tanımlayan “Ya İhracat Ya Hiç” sloganını bu noktada hatırlatmak istiyorum. İhracat gerekliliğinin önemini belirten bu düstur sayesinde bizlerde hedefimizi hep ihracat yönünde koyarak çalışmalarımızı buna göre yaptık. O dönemden bu yana ihracatımız hızla büyümüş ve bugün itibariyle cirodaki payı % 45 olmuştur. Özellikle 90’lardan sonra ülkemizde yaşanan krizlerden çok fazla etkilenmemizin ana sebebi de ihracatımızın ciroya oranın yüksek olmasıdır.
İhracat çalışmalarınızda kimlerle rekabet ediyorsunuz? Bu piyasalarda Türk ürünlerinin marka bilinirliği ve ürün kalitesi ne durumda?
Hisarlar A.Ş olarak ciromuzun %45 ini oluşturan ihracatımız için özellikle Türkiye içinde rakip herhangi bir firma bulunmamaktadır. İhracat yaptığımız ürünlerin özelliğinden dolayı rekabetin oluştuğu ortamlar genelde doğu Avrupa ülkeleridir. Slovakya, Polonya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan gibi ülkelerde bulunan tedarikçi firmalar bizimde müşterilerimiz olan ana sanayilerine yüksek hacimlerde iş yapmaktadırlar. Bu ülkeler ile rekabetimizin ana dezavantajı ise nakliye giderleridir. Özellikle işçilik ve hammadde de çok büyük farklar olmamakla birlikte öne çıkan en büyük tercih etkeni müşteriye kalite sunmaktır. Burada kaliteden kastımız ürünün kaliteli olmasından daha çok verdiğimiz tüm hizmetleri kaliteli sunmaktır. Kaliteli ürünleri kaliteli insanların üreteceğinden varsayımla seçtiğimiz elemanlarımızdan kullandığımız hammaddeye kadar müşteri odaklı çalışarak rekabet şansımızı arttırıyoruz.
Hisarlar markamız, her şeyden önce ulusal ve küresel pazarlarda güven demektir. Hisarlar kalite anlayışı, sürekli gelişimiyle fark yaratan bir kurumsal kültüre sahip. Bu da bizi sürekli iyileşme, daha iyi, daha yeniyi aramaya itiyor. Sonuçta, tüm müşterilerimiz bu yaklaşımı gördükçe bizimle uzun yıllardır bir arada oluyor. Biz onları müşteri değil iş ortakları olarak kabul ediyoruz. Rekabette öne çıkmanın gerekliliklerini sürekli gündemimizde tutuyoruz. Böylece hem ulusal hem de küresel rekabette fark yaratan ürün ve hizmetleri onlarla paylaşıyoruz. Turkar markasıyla küresel pazarlarda da çok iddialıyız. Hisarlar Grup olarak yeni ve farklı ürün hizmetlerle dünya pazarlarında çok daha güçlü yer almak gibi vizyonumuz var.
Ayrıca tüm dünyada bizi en iyi şekilde temsil edecek ürünümüz TURKAR’ da yollardaki yerini aldı. Bu yıl içerisinde seri üretimine geçtiğimiz aracımız için Almanya’ da bir firma ile elektrikli model çalışması ve Amerika’ da Savunma sanayinde faaliyet gösteren bir firma ile satış ortaklı konusunda anlaşma imzaladık. Türk Mühendislerinin eseri olan ve %85 i yerli imalat olan aracımızın yurt içi satışlarına da başladık. Aracımız farklı üstyapılarıyla belediyeler, karayolları, il afet koordinasyon merkezleri, itfaiye, ambulans ve kar kürüme gibi zor arazi koşullarında kolaylıkla hareket edebilen bir araç konumuna dönüşebiliyor.
Türk Firmaların en büyük eksiği Ar-Ge… Siz Grup olarak Ar-Ge’ye ne kadar inanıyorsunuz, ne kadar kaynak ayırıyorsunuz? Bu çalışmalarınızı bizimle paylaşır mısınız ?
Ar-Ge ye olan inancımızın bir göstergesidir TURKAR. Biz yaptığımız çalışmalarla Ar-Ge ye en kadar önem verdiğimizi gösteriyoruz. Ortalama Ciromuzun %3 ünü Ar-Ge ye ayırıyoruz. Yaptığımız yeni ürünler, geliştirdiğimiz süreçler ve araştırma alışmalarımız artarak devam ediyor. Ayrıca bu yıl içerisinde kuracağımız Ar-Ge merkezide çalışmalarımızı büyük bir ivme ile artıracak olup, mevcut ürünlerimizin geliştirmesi ve yeni projeler konusunda grubumuzun ismini yenilikçi alanda sıkça duyacağınızın göstergesidir.
Hammadde temini konusunda, özellikle demir çelik ürünlerinde tedariki nerelerden sağlıyorsunuz? Bu konularda çeşitli problemlerle karşılaşıyor musunuz?
Demir Çelik ürünlerinde kullanmış olduğumuz malzeme çeşitliği sebebi ile tedariklerimizde farklı kanallardan olabiliyor. Öncelikli ve ağırlıklı tedarikimiz Ereğli Demir Çelik Fabrikalarından yapılmakta olup, ihtiyacın bir kısmı spot piyasadan temin edilmektedir. Özellikli bazı malzemelerde ise ithal tedarikler söz konusudur.
Bir tüccardan farklı olarak biz üreticiler elbette bazı sıkıntılar yaşamaktayız. Biz tedarik ettiğimiz demir çelik ürünlerine bir tüccardan farklı olarak, ticari bir meta olarak bakmayıp, onun işlenerek, üzerine katma değer katılarak bir ürün haline getirilmesi yolunda emek harcarız. Dolayısı ile bu ürünlerin sağlanabilmesi adına çalıştığımız müşterilere bazı taahhütler veririz. Piyasanın belirsizliği, fiyat istikrarsızlığı ve malzeme temin sıkıntıları bizleri siparişini aldığımız müşterilere karşı gerçekten zor durumlarda bırakır.
Uygun malzemenin uygun sertifika ile uygun zamanda temini demir çelik ürünleri ile ilgili yaşadığımız sıkıntılardan biri. Yaşanan en büyük sıkıntılardan biri ise fiyat belirsizlikleri; bizler yeni bir projeye adım atarken ayaklarımız yere daha sağlam basar pozisyonda maliyetlerimizi hazırlayabiliyor olmamız gerekmektedir.
2011 yılının ilk yarısını geride bıraktık. Bu dönem sizin açınızdan nasıl geçti, yılın ikinci yarısında neler bekliyorsunuz?
2010 yılı sonunda 2011 bütçemizi hazırlama aşamasındaki öngörülerimiz 2011 in ilk yarısında aynen gerçekleşmiştir. 2011 yılının ilk yarısında ulaştığımız ciro rakamları ve sipariş adetleri bakımından 2007-2008 dönemini yakaladığımızı söyleyebilirim. Hammadde kullanımları ile ilgili olarak 2009 yılı toplamında kullandığımız saç miktarı olan 8.000 Tonu 2011 yılının ilk yarısında yakalamış bulunuyoruz. Yılsonunda bütçelediğimiz 14.000 Ton saç kullanım rakamına ulaşacağımızı düşünüyoruz. 2011 yılı ikinci yarısı için ise gelişmelerin bu şekilde devam edeceğini buna paralel olarak malzeme fiyatlarında da dahil çok büyük artışların olmayacağını düşünüyoruz. Son dönemlerde Avrupa’ da yaşanan dönemsel krizlerin, iç satış hacimlerimizi ve yurt dışı satışlarımızı etkilemediğine şahit oluyoruz. Yılın ikinci yarısında da bu gelişmenin ve büyümenin aynı iyimserlikle devam edeceğinizi düşünüyoruz. Hisarlar olarak 2003 yılından buyana yıllık ortalama %35 büyüme gerçekleştirdik. Zaten 2013 yılı için koyduğumuz hedefe ulaşmak adına bu büyüme rakamlarının gerçekleşmesi gerekiyor.
Kısa ve Uzun Vadede hayata geçirmeyi düşündüğünüz projeleri bizimle paylaşır mısınız?
İlk olarak Ar-Ge Merkezi kurma çalışmalarımızdan bahsetmek istiyorum. Hepimizin bildiği gibi Ar-Ge hem bizim hem de Türkiye’nin uluslar arası arenada rekabeti için çok önemlidir. Türkiye'nin Ar-GE bilinci de tasarım bilinci de artmaktadır. Yine de gelinen noktayı yeterli olarak değerlendirmek çok zor. Daha fazlasına ihtiyacımız var. Daha iyisini yapmaya ihtiyacımız var. 2008 yılında çıkan Ar-GE kanunu bu konuda önemli bir kilometre taşı. Türkiye' de kurulu Ar-GE merkezlerinin sayısı şu an 87. yılsonuna kadar Hisarlar olarak başvurularımızı tamamlayıp Türkiye’nin ilk 100 Ar-Ge Merkezinden birini kuracağız.
Ürün portföyümüze yeni kattığımız ve resmi tedarikçisi olduğumuz Bombardier firması ile Demiryolları sektörüne de hızlı bir giriş yaptık. Mevcut teknolojilerimiz ile gerçekleştireceğimiz lokomotif parçaları ile Eskişehir’ de kurulan Raylı sistemler Kümelenmesine de dahil olarak, bölgemizin demiryolları potansiyeline katkı sağlamak istiyoruz. Eskişehir’ de Anadolu Üniversitesi ve Berlin Üniversitesi ortaklığı ile oluşturulacak Demiryolları Test Merkezi içinde firmamızın da katkılarının bulunacağını söyleyebilirim.
Diğer bir uzun vadeli projelerimizden biride yenilenebilir enerji kaynakları konusundadır. Haziran ayı içerisinde gerçekleştirilen Yenilenebilir Enerji ve Çevre Konferans ve Fuarına katılarak bu konuda yapabileceklerimizi bu sektörde yer almak istediğimizi duyurmuştuk. Avrupa’nın ve dünyanın en büyük bazı firmalar ile Rüzgar Tribünü imalatı konusunda görüşmelerimiz devam ediyor.
Hisarlar grup yurt içi satışlarının büyük bölümünü oluşturan Tarım Aletleri içinde yeni projelerimiz mevcut. Tarım Aletlerindeki üretim tesisimizi yeniledik ve Tarım Sektöründe kullanılacak yeni bir ürünün Ar-Ge çalışmalarına başladık. 2012 ikinci yarısından itibaren piyasaya sunacağımız birkaç farklı ürün olacaktır.
Zafer TÜRKER
1974 Eskişehir doğumluyum. Eğitimimi Eskişehir’de tamamlayarak firmamızda aktif olarak çalışmaya başladım. Yaklaşık 20 yıldır Hisarlar bünyesinde farklı bölümlerde çalışmalarım oldu. Yeni organizasyonumuz ile birlikte bir yıldır da Hisarlar Grup firmaları CEO görevini yürütüyorum. Evliyim ve bir kız birde erkek çocuğum var.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.