Türkiyede akıllı ev sistemleri teknolojisini hayata taşıyan en önemli kuruluşlardan biriyiz
Panasonic Eco Solutions Türkiye Teknik Bölümler Direktörü Orhan Ünal ile gerçekleştirdiğimiz röportajımızı sizlerle paylaşıyoruz.

Panasonic Eco Solutions Türkiye Teknik Bölümler Direktörü Orhan Ünal ile gerçekleştirdiğimiz röportajımızı sizlerle paylaşıyoruz.
“Dünyanın en iyileri arasında gösterilen endüstriyel tesislerimiz, yıllık 100 milyon adet anahtar ve priz üretim kapasitesine sahip”
Şirketinizden kısaca bahsedebilir misiniz?
Şirketimiz İstanbul’da bulunan endüstriyel tesislerinde faaliyet göstermekte olup konfor, güvenlik ve enerji verimliliği sağlayan yenilikçi ürün ve çözümleri tüm paydaşlarının memnuniyetini gözeterek dünya pazarlarına sunmayı amaçlamaktadır. Doğuşu 1966 yılına uzanan ve elektrik sektöründe ülkemizin en tanınmış markaları arasında yer alan VİKO, 2014 yılında gerçekleşen birleşme sonrasında dünya teknoloji devi Panasonic Corporation bünyesinde yer alan Panasonic Eco Solutions grubuna bağlı olarak varlığını sürdürmektedir. Teknolojik alt yapımız ile Endüstri 4.0 uygulamalarını yaşama geçiren ve sektöründe dünyanın en iyileri arasında gösterilen endüstriyel tesislerinde yıllık 100 milyon adet anahtar ve priz üretim kapasitesine sahip olan Panasonic Eco Solutions Türkiye olarak müşteri beklentilerini öngören çözümler üretmek ve yenilikçi ürünleri pazara sunmak için Ar-Ge, inovasyon ve tasarım çalışmalarını başarıyla sürdürmekteyiz. Ürün gamımız içerisinde elektrik anahtar ve prizleri, grup prizler, sigorta kutuları, aksesuarlar, alçak gerilim şalt ürünleri, elektronik elektrik sayaçları, otomatik sayaç okuma sistemleri, bina otomasyon sistemleri, LED aydınlatma ürünleri, profesyonel el aletleri, güneş enerjisi panelleri, güvenlik kamera sistemleri ve yangın algılama sistemleri yer almaktadır.
Bina otomasyonuna yönelik ürün gamınızdan daha detaylı bahsedebilir misiniz? Ürün gamınıza yeni ürünler ekleyecek misiniz?
Türkiye’de akıllı ev sistemleri olarak da bilinen bu teknolojiyi hayata taşıyan kuruluşların en önemlileri arasında yer almaktayız. Thea IQ Bina Otomasyon Sistemlerimiz iklimlendirme, aydınlatma ve perde - panjur kontrolünden güvenlik sistemleri entegrasyonuna kadar bir binada ya da dairede konfor, enerji tasarrufu ve güvenlik için çok yönlü çözümler sunuyor. Bu sistem, hem evlerde hem ofislerde hem de otel, restoran gibi ticari işletmelerde rahatlıkla kullanılabiliyor. İsterseniz tatildeyken akıllı telefonunuzdan ya da bilgisayarınızdan evinizi izleyebilir, aynı şekilde evde yokken dilediğinizde ışıkları yakarak ya da yüksek sesle müzik çalarak davetsiz misafirleri uzak tutabilirsiniz. Benzer konfora iş yaşamında da sahip olmak mümkün. Örneğin bir sunum gerçekleştirecekseniz ofisin ışıklarının otomatik olarak kapanmasını sağlayabilirsiniz. Evinize gelmeden telefonunuzdan evinizin klimalarını çalıştırmak mümkünse aynı platformu kullanarak aracınızın da klimasını aracınıza ulaşmadan kontrol etmeniz mümkün. Thea IQ Bina Otomasyon Sistemlerinde, Avrupa’da bu konuda özel bir standart olan KNX protokolünü uygulayan sektörünün ilk kuruluşlarından birisiyiz.
Üretim / Bakım / Ar-Ge bölümünden beklentiler?
Üretim bölümünden beklenti; öncelikle tabii ki sıfır iş kazası doğrultusunda “İşe sağlıklı gel, eve sağlıklı git” yaklaşımı ile planlanan sürede hep aynı standart ve kalitede üretim yapılması, sürekli iyileştirme felsefesi ve tüm çalışanlarımızın katılımı ile üretimdeki kayıpların yok edilerek üretim verimliliğinin maksimize edilmesidir. Bakım bölümünden beklenen ise, planlı, kestirimci ve önleyici bakımları zamanında ve eksiksiz yaparak minimum arıza ve iş kaybı ile makine ve sistemlerimizin 7/24 çalışır halde olmalarını sağlamak ve bunu sağlarken de uzun yıllar aynı performansı göstermek üzere kalıcı bir çalışma sistematiği oluşturmaktır. Ar-Ge konusuna gelirsek de şirketimiz kurulduğu günden bu yana Ar-Ge ve tasarım çalışmalarını odak noktası olarak görmüş ve bu alana ayrı bir önem vermiştir. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından da onaylı olan Ar-Ge merkezimiz; her ülke insanı için ayrı düşünüp üreten yetkinlik, hız ve donanıma sahiptir. Şirketimizin ürün çeşitliliğini inovasyon ve kalite ile buluşturabilmedeki bu hızı, global tercihlere cevap verebilme yeteneği olarak önemli bir avantaja dönüşmekte ve yeni ürün sunma dinamiklerimizi olumlu etkilemektedir. Bünyesinde 70 tam zamanlı araştırma ve geliştirme çalışanı barındıran Ar-Ge merkezimiz için ayırdığımız bütçenin ciromuzdaki payı yaklaşık olarak % 3 civarındadır ve bu oran Türkiye ortalamasının oldukça üzerindedir. Ar-Ge merkezimiz, tüm bu özellikleri ile inovasyon boyutları yüksek ürünleri, TÜBİTAK destekli TEYDEP projeleri ve üniversite - sanayi iş birliği kapsamında San - Tez projeleri gibi beklentileri başarı ile hayata geçirmektedir.
Panasonic’e bağlanmanızdan sonra Ar-Ge çalışmalarınızda ne gibi değişiklikler oldu?
Panasonic grubuna dahil olduktan sonra, Ar-Ge merkezimiz, Panasonic Ar-Ge takımları ile pek çok farklı projeler üzerinde çalışmaya başlamışlardır. Bunların arasında özellikle geleceğin akıllı şehirlerinin alt yapısını oluşturacak olan akıllı şebekelerin temel taşı niteliğindeki “Akıllı Sayaçlar ve PLC Teknolojili Uzaktan Okuma Sistemleri”ni örnek verebiliriz. Bu projenin hayata geçmesi ülkemiz için hayati önem taşıyan enerjinin verimli kullanımı ve yönetilmesi, kayıp ve kaçakların izlenmesi gibi pek çok konuda önemli katkılar sağlayacaktır.
Üretimde hangi otomasyon teknolojilerinden faydalanıyorsunuz? Bu süreçlere ne tür katkılar sağlıyor?
Şirketimiz sahip olduğu otomasyon teknolojisi ve bu alanda konusunun uzmanı olan insan kaynağı ile sektörünün öncü şirketleri arasında yer almaktadır. Bu kapsamda sektörümüzde ihtiyaç duyulan teknolojileri en üst seviyede kullandığımızı söyleyebilirim. 6 eksenli robotlar, robotlu enjeksiyon makineleri, tam otomatik bakalit presleri, otomatik hammadde kurutma ve yükleme sistemleri, otomatik stacking & destacking hatları, yüksek hızlı eksantrik presler, otomasyon montaj hatları ile haberleşen ve enerji tasarrufu sağlayan paketleme makineleri, otomatik serigrafi makineleri, lazer markalama sistemleri, soğutma grupları, sayaç kalibrasyon sistemleri, SMD dizgi hatları, otomatik raf ve depolama sistemlerinin yanı sıra farklı süreçlere özel tasarlanmış standart olmayan özel montaj makinelerden de yararlanılmaktadır.
Ürünleriniz üretim boyunca hangi kalite kontrol ve test aşamalarından geçiyor?
Kontrollerimiz üretim öncesinde, üretim esnasında ve sonrasında olmak üzere üç boyutta gerçekleşmektedir. Üretim esnasındaki boyutsal kontroller, elektriksel devre düzenekleri ile fonksiyon kontrolü, otomasyon hatlarında kamera ile otomatik görsel kontrol, yüksek gerilim ve yalıtım testi, iletim testleri ve otomatik fonksiyon kontrolleri yapılmaktadır. Hem tasarım aşamasındaki ürünler hem de bitmiş ürünlerimiz üzerinde TSE ve VDE belgelendirme kuruluşları tarafından tanınmış laboratuvarımızda çeşitli tip testleri yapılmaktadır. Bu testler ürünlerin mekanik, elektriksel ve iklimsel dayanıklılığını doğrulamak amacıyla ulusal ve uluslararası standartların tarif ettiği test cihazları ile yapılmaktadır.
Otomasyon yatırımları işletmenize ne tür verimlilikler sağlıyor? Üretiminizi otomatik hale getiren son dönem gerçekleştirdiğiniz bir projeyi aktarabilir misiniz?
Otomasyon yatırımları işletmemizin kalite artışını, hurda ve ıskarta oranlarının azaltılmasını, enerji verimliliğini, teslim sürelerinin kısalmasını, kapasite verimliliğini olanaklı hale getirerek rekabet gücümüzün artmasını sağlamaktadır. Bunun yanı sıra iş kazalarının azalmasına da ciddi faydaları bulunmaktadır.
Fabrikanızda enerji verimliliğini artırıcı ne tür proje ve uygulamalar gerçekleştiriyorsunuz?
Dünyanın en iyileri arasında gösterilen endüstriyel tesislerimiz, yıllık 100 milyon adet anahtar ve priz üretim kapasitesine sahiptir. Tam otomasyon ve üstün teknolojilere sahip olan Panasonic Eco Solutions Türkiye endüstriyel tesisleri cam bina ile ısı kontrolü ve gün ışığını etkin kullanma, havalandırma sistemi, su kullanım kontrolü, yeşil alan ve peyzajı ile yeşil mimari tasarım kriterlerini taşımaktadır. Yönetim binamız ise geçtiğimiz yıl WWF tarafından sunulan Green Office sertifikasını almaya hak kazanan sayılı kuruluşlardan birisi olmuştur. Daha yaşanılabilir bir dünya hedefine katkı sağlayacak çevre dostu ürünler üretmek amacıyla yapılan yatırımlarımız sayesinde hayata geçen projeler ve yeni makinelerin devreye alınmasıyla, ambalaj ve fire atıkların azaltılması, enerji kaynaklarının verimli kullanılması sağlanmaktadır. Ürün ambalaj malzemelerinde ve kutulamada yapılan iyileştirmelerle doğal kaynak tüketimi ve piyasaya sürülen atık miktarı azaltılmaktadır. Uyguladığımız atık yönetimi ile atıkların kaynağında azaltılmasına ve ekonomiye kazandırılmasıyla çevre kirliliğinin önlenmesine destek olmaktayız.
Bir otomasyon partnerinden, çözüm ortağından beklentileriniz nelerdir?
Öncelikle üretim yapan fabrikalar için 7/24 destek verebilmesi, yetişmiş uzman personel barındırması ve kurumsallaşmış firmalarla iş birliği içinde olması, otomasyon sistemlerinin müşteri beklentilerine uygun ve uzun yıllar verimli çalışabilmesi için önemlidir. Partnerlerimizden uygun fiyat ve zamanlamaya uyum gibi temel beklentilerin yanında kullanıcı gerekliliklerini tam olarak karşılamalarını; güvenilir ve sürdürülebilir olmalarını; iş sağlığı, makine güvenliği ve enerji verimliliğine önem vermelerini, ileri ve son teknoloji ile çözüm sunmalarını beklemekteyiz. Ayrıca tasarım, kurulum, devreye alma gibi tüm aşamalarda bilgi ve deneyimlerimizi karşılıklı paylaşabileceğimiz, gizlilik anlaşmalarına uyum gösterebilen partnerleri özellikle tercih etmekteyiz.
Pazar payınızı artırma adına ne tür faaliyetlere ağırlık veriyorsunuz? 2017 hedeflerinizi açıklar mısınız?
Önümüzdeki süreçte portföyümüzü, anahtar - priz pazarında standarttan lüks segmente kadar geniş bir yelpazede yeni ürün serileri ile zenginleştirmeye devam edeceğiz. Ayrıca, Panasonic ürün gamında yer alan birçok yeni ürün ve çözümü zaman içerisinde müşterilerimizin beğenisine sunmayı planlamaktayız. Bunlar arasında çok önem verdiklerimizin başında LED aydınlatma ürünlerinin geldiğini söyleyebilirim. Bunun yanı sıra enerji verimliliğine önemli katkılar sağladığını düşündüğümüz akıllı bina otomasyon sistemleri, akıllı sayaçlar ve uzaktan okuma sistemleri, lüks segment anahtar priz serileri gibi bazı ürün ve çözümlerimizin mevcut pazarlarımızdaki performansının artırılması ve Panasonic’in hakim olduğu pazarlara sunulması bizlere heyecan veren önemli bir sinerji noktası olarak karşımıza çıkıyor. Önümüzdeki döneme umutla bakıyor ve sektörümüz için daha hareketli günler bekliyoruz. 2018 yılında da karlı ve sürdürülebilir büyüme hedefi ile yenilikçi, çevreye duyarlı ve tasarruflu ürünler sunmak için çalışmalarımızı hızla devam ettireceğiz.
Yalın üretim / TPM / Endüstri 4.0 yatırımları hakkında neler söylemek istersiniz?
Dijital bir dönüşümün yaşandığı günümüz koşullarında müşteri için her zamankinden daha çok değer yaratmanız gerekiyor. 2013 yılında başlattığımız ve yaklaşık iki yıl süren, sektöründe belki de Türkiye’de ilk olan monitoring adı verdiğimiz endüstri 4.0 projemiz ile montaj ve enjeksiyon bölümlerindeki makinelerimizin OEE değerlerini anlık olarak izlemekte ve elde ettiğimiz verileri ERP sistemimize aktarmaktayız. Bunu gerçekleştirebilmek için öncelikle ekip olarak makinelerimizin PLC, HMI gibi sahadan data toplayabileceğimiz ekipmanlarını serverımız ile haberleştirdik. Gerekli donanım ve yazılım çalışmalarından sonra sahadan otomatik olarak topladığımız üretim, duruş, arıza, ıskarta, duruş nedeni, istasyon bilgisi gibi binlerce datayı raporlayabiliyoruz.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.