Türkiyenin en büyük sıcak daldırma galvaniz tesislerinden biriyiz
Modern teknolojiyle birlikte tamamen insan sağlığı ve çevresel faktörleri göz önünde bulundurarak üretim yapan
ve ocak ölçüleriyle Türkiyenin en büyük full otomasyonlu tesislerinden biri olan Konkap Galvaniz, yıllık 60 bin ton
galvanizleme kapasitesiyle müşterilerine hizmet veriyor. Doğal kaynakları koruyarak özellikle enerjide dışa bağımlılığı
azaltmayı ve doğayı korumayı hedefleyen firma, yatırım faaliyetleriyle de sektörde adından sıkça söz ettiriyor.
Konkap Galvaniz Satış ve Pazarlama Müdürü Eren Körpe ile gerçekleştirdiğimiz röportajımızı sizlerle paylaşıyoruz.
Konkap Galvaniz’in kısa tarihçesi, organizasyon yapısı ve faaliyet alanları hakkında bizleri bilgilendirir misiniz?
Konkap Galvaniz A.Ş., Sıcak Daldırma Galvaniz sektöründe fason hizmet vermek maksadıyla Konya 4. Organize Sanayi Bölgesi’nde 20 bin m2 alan üzerine kurulu Türkiye’nin en büyük sıcak daldırma galvaniz tesislerinden biridir. Firmamız yıllık 60 bin ton galvanizleme kapasitesi ve tamamı tecrübeli profesyonel kadrosu ile iç ve dış piyasanın önemli bir oranına hizmet sağlamaktadır. Ocak ölçülerimiz 12.5mt x 1.5mt. x 2.7mt’dir. Tesisimiz, komple fabrika otomasyonu ile çalışıyor olması ve çevreci teknolojilerin tamamını kullanması gibi özellikleriyle ön plana çıkmaktadır. Bunun yanı sıra “Doğal kaynaklar önceliğimizdir” mottosu ile ülkemizin enerjide dışa bağımlılığını azaltmayı ve doğayı korumayı hedeflemekteyiz.
Konkap Galvaniz A.Ş., Güneş Enerjisi sektörüne panel taşıyıcı sistemlerin üretimi ve sıcak daldırma galvaniz hizmetini aynı anda veren az sayıdaki firmalardan birisidir. İş ortaklarımızın projelerine uygun olarak uluslararası standartlarda C profil üretimi ve galvanizi yaparak yatırımcılara, EPC firmalarına ekonomik ve kaliteli ürünler sunmaktayız. Konkap Galvaniz A.Ş. kalite güvence sistemini; ISO9001 Kalite Yönetim Sistemi, ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi, Ohsas 18001 İş Sağlığı ve Güvenliği Sistemi ile belgelendirmiş ve TS EN ISO 1461 normlarına uygun üretim belgelerini de alarak proses ve hizmette kalite güvencesini müşterilerine sunmaktadır. Yaşanan yoğun rekabet ortamında bir dünya markası olma yolunda emin adımlarla yürüyen Konkap Galvaniz A.Ş. en modern ve çevreci teknoloji ile tamamen insan sağlığı ve çevre faktörleri göz önünde bulundurularak müşterilerine 365 gün 24 saat hizmet vermektedir.
“Modern teknolojilerle tamamen insan sağlığı ve çevre faktörlerini göz önünde bulunduruyoruz”
Demir çelik sektörü her geçen gün gelişiyor ve büyüyor. Siz ülkemizdeki demir çelik sektörünün genel durumu ve piyasası hakkında neler düşünüyorsunuz?
Türkiye’de birçok alanda üretebilen bir ülke haline geldik fakat halen ülkemizde üretilen malzemeyi değil, yabancı markaları tercih ederek paramızı dışa harcıyoruz. Dış tüketimi değil, iç tüketimimizi artırıp Türk Sanayisinin daha iyi yerlere gelmesi tamamen bizlerin elinde…
İthal edilen ara mallar ve hammadde ile rekabet gücümüz her zaman zayıf olacaktır. Bu durum üreten ülkelere göre sürdürülebilir bir durum olmayacağı gibi ileriye yönelik tüketime dayalı cari açıkların oluşmasına neden olacaktır. Üreten ülkeler ekonomisini güçlendireceği gibi bizim dışarıya bağlı kalmamız ekonomimizde negatif etkiler oluşturacaktır. Buna en iyi örnek ülkelerden biri olan Güney Kore 1980’lerde Türkiye’den gerideyken şimdi inanılmaz bir ihracatı bulunmaktadır. Sadece bir firmasının cirosu Türkiye’nin milli hâsılasının dörtte biri kadardır. Türk halkı olarak şunu bilmemiz gerekir; sadece üretim değil, yerli ürünlerin tüketimi de ülkemiz için bir o kadar çok önemlidir. Onun için içerde ürettiğimiz malları burada tüketirsek bundan herkes faydalanacaktır. Bunun yanı sıra işsizlik oranlarımız da düşecektir. Konkap Galvaniz A.Ş. olarak biz, ürün üretmiyoruz üretilen ürünlerin ömrünü uzatmaktayız. Yani başka bir deyişle milli servete katkıda bulunmaktayız. Bugün görmekteyiz ki, geçmişte yapılan çelik köprülerin, direklerin ve şehirde kullanılan metallerin yerine ömrünü tamamladığı için tekrar yenileri yapılmaktadır. Bu Türkiye’nin aynı iş için cebinden çıkan ikinci bir maliyet anlamına gelmektedir. Oysaki yerlerine daha uzun ömürlü galvanizli çelik kullanılsaydı gücümüzü aynı iş için değil, yeni yatırımlar için kullanabilirdik. Sektörün öncüleri olarak bizlerin, şehirlerin ömrünü nasıl uzatacağımızı çok iyi anlatmamız gerekmektedir. Tabii ki hiçbir şey için geç kalınmış değildir. Günümüz şartlarında çelik hayatımızın bir parçası haline gelmiştir; inşaat, yol, köprü, savunma sanayi, ulaşım gibi çoğu sektörde çok yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.
Gelişmiş ülkelere göre ülkemizde galvanizli ürün üretimi çok geride kalmıştır. Globalleşen dünyada Türkiye çok dinamik bir pazara sahiptir ve uluslararası standartları yakalamakta çok hızlı hareket etmektedir. Fakat gelişmiş ülkeler gibi alt yapı yatırımlarımız henüz tamamlanamadığı için önümüzde kat edilecek çok yolumuz bulunmaktadır. Bu nedenlerle Konkap Galvaniz ülkemizin ekonomisine katkı sağlamak, çalışanlarıyla birlikte sahip olunan bilgi ve tecrübeyi geleceğe taşımak ve Avrupa standartlarında ürün ve hizmet sunmak için Türkiye’nin daima hizmetinde olacaktır.
“Avrupa standartlarında ürün ve hizmet sunmak için ülkemizin daima hizmetinde olacağız”
Sanayileşmede kalkınmanın sağlanması için firma olarak tavsiyeleriniz nelerdir?
Bir ülke içerisinde satılan sanayi ürünleri sayesinde devletin kasasına belirli bir miktar vergi aktarılır ve devlette bu parayı vatandaşlarına, eğitim, sağlık, ulaşım gibi hizmetlerini kolaylaştırmak adına kullanır. Yani bu demek oluyor ki ülkemizde ne kadar fazla sanayi üretimine sahip olursak, vatandaşlarımıza verilen hizmetler de o derecede kaliteli hale gelir. Kendi ürettiğimiz ürünlerin yurtdışına satılması sayesinde de gelen para, ülkemizin kendi parasının da değerlenmesine sebep olacaktır. Sanayimizin gelişmesi aynı zamanda nitelikli eleman istihdamının da artması demektir. Bu da vatandaşın refahının artmasında bir başka önemli etkendir. Ülkemizin sanayileşmesi ve kalkınmasının önünde engel teşkil eden bir takım yapısal sorunlar vardır. Bunlardan bazıları; işsizlik, katma değeri düşük ürün ihracatı, cari açık, markalaşma sorunu, borç / öz sermaye oranındaki artış başlıcalarıdır. Bunların yanı sıra reel sektör için vasıflı işgücü eğitimi yapılmamaktadır. Eğitimde insan gücü planlaması yapılmadığı için bazı mesleklerde işgücü fazlası, bazı mesleklerde ise işgücü eksiği bulunmaktadır. Dünya üzerindeki gelişmiş ekonomiler, temellerini sağlam bir sanayi sistemine dayandırmış ve bu sayede ekonomilerini kalkındırmışlardır.
Sanayileri gelişmiş ülkelerin teknolojide de birçok adımlar attığını görmekteyiz. Sanayileşmede geride olan ülkelerin birçoğunun gelirleri, giderlerini karşılamayacak vaziyettedir. Bu ülkelerde üretim sadece düşük fiyatlı tarım ürünleri şeklinde olduğundan dolayı bu ülkelerin vatandaşları geçim sıkıntıları çekmektedir.
“Yıllık 60.000 ton galvanizleme kapasitesine sahibiz”
Türkiye’deki İşsizlik oranlarıyla ilgili neler söyleyebilirsiniz?
2018 yılı Temmuz ayı verilerine göre, ülkemizdeki işsizlik oranı % 10.8 olup, toplam işsiz sayısı 3 milyon 531 bin kişi olarak gerçekleşmiştir. İşsizliğin son aylarda sürekli olarak artmasında; ekonominin lokomotifi olan inşaat sektöründe ülkemizin doyma noktasına gelmesi, yerli - yabancı yatırımların durma noktasına gelmesi ve Suriyeli sığınmacıların düşük ücretle ve sigortasız olarak çalıştırılmaları etkili olmuştur. İşsizliğin daha yaygın olduğu bir ekonomide, yoğun yatırımlar teşvik edilerek istihdam yaratılabilir.
Sanayide kullanılan ithal ürünler için düşünceleriniz nedir?
Türkiye’nin cari açığı, hammadde ve tüketim malı ithalatı için verdiği açıkça görülmektedir. Sanayi sektörü üretiminin takriben yarıdan fazlasında ithal hammadde kullanmaktadır. Ülkemizde oluşan cari açık, üretmek amaçlı yatırımlar için verilmiş olsaydı, yapılacak yatırımlar ilave katma değer, ilave gelir yaratacaktı ve sözü edilen dış borçlar rahatlıkla ödenecekti. Düşük kur; ihracatı daha pahalı, ithalatı daha ucuz kıldığı için ara malı ve hammadde, içerde üretmekten daha ucuza gelmiştir. Bu şartlarda KOBİ’ler ve sanayiciler daha ucuz olduğu için ara malını üretmek yerine ithal etmişlerdir. Bu da ara malın Türkiye’de üretilip ülke ekonomisine katkı sağlayacağı yerde diğer ülkelerin ekonomisine katkı sağlamıştır.
Sonuç olarak ülkemizde sanayinin istenilen düzeye ulaşması için yüksek katma değerli ürünler üreterek bu ürünlerin ihraç edilmesi gerekmektedir. Cari açığın minimum düzeyde tutulması, işsizliğin azaltılması ancak uygun sanayileşme adımlarının atılması ve bu alandaki yatırım teşviklerinin artırılmasıyla gerçekleştirilebilir.
Mevcut yatırımlarınız, ileriye dönük proje ve hedefleriniz ile ilgili bizleri bilgilendirir misiniz?
2018 yılının tüm sıcak gündemine rağmen hem Konkap Galvaniz hem de grup şirketleri olarak faaliyet ve yatırımlarımıza ara vermeden devam ettik. Ankara’da planladığımız galvaniz fabrikası yatırımımızın arsa ve proje işleri tamamlandı. Kurdaki artış, yatırım planını durdurmadı ancak biraz yavaşlattı diyebiliriz. Önümüzdeki süreçte Konkap Galvaniz A.Ş’nin en güzel meyvesi hem ülkemiz hem de kurumumuz için şüphesiz ki yeni fabrikanın faaliyete geçmesi olacaktır. Dünyanın içinde bulunduğu bu dalgalı dönemde oldukça güçlü üretim rakamlarına ulaşmış bulunmaktayız. Sektörümüzde 4 yıldır aralıksız olarak benzersiz bir başarıya imza attık. Bu unvanımızı daha uzun yıllar korumak ve Türkiye’yi dünya ekonomisinde en üst sıralara taşımak en büyük gayretimizdir. Bu hedefe de ancak daha çok çalışıp daha çok üreterek ulaşabiliriz. Bu yolda gereken adımı daha yeni fabrikamızın temelleri ile atacağız.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.