VI. Makina Tasarım ve İmalat Teknolojileri Kongresi Konya’da yapıldı
TMMOB Makina Mühendisleri Odası (MMO) tarafından düzenlenen Makina Tasarım ve İmalat Teknolojileri Kongrelerinin altıncısı MMO Konya Şubesi Konferans Salonunda yapıldı.
TMMOB Makina Mühendisleri Odası (MMO) tarafından düzenlenen Makina Tasarım ve İmalat Teknolojileri Kongrelerinin altıncısı MMO Konya Şubesi Konferans Salonunda yapıldı.
TMMOB Makina Mühendisleri Odası (MMO) tarafından düzenlenen Makina Tasarım ve İmalat Teknolojileri Kongrelerinin altıncısı MMO Konya Şubesi Konferans Salonunda yapıldı. İki gün sürecek olan kongrenin açılış konuşmaları MMO Konya Şube Başkanı Mete KALYONCU, Oda Yönetim Kurulu Üyesi Bedri TEKİN ve Konya Ticaret Odası Başkanı Selçuk ÖZTÜRK tarafından yapıldı. Kongrenin ardından yayımlanacak olan sonuç bildirgesi kamuoyuna ayrıca sunulacak.
MMO Konya Şube Başkanı Mete KALYONCU kongrenin açılışında yaptığı konuşmada kongre içeriği hakkında bilgiler de vererek özetle şöyle konuştu:
“TMMOB Makina Mühendisleri Odası tarafından 1999 yılından bu yana düzenlenmekte olan etkinliğimiz, kurumsallaşmış yapısı ile Makina Tasarım ve İmalat Teknolojileri uygulamalarında makina imalat sanayi sektörünün önemli platformlarından birisi olmuştur.
Sektör sorunlarını aşmak ve yenilikçi düşünceler ile çözüm arayışı içindedir. Teknoloji geliştirme Ar-Ge faaliyetlerinin, sektörün güçlü yanları dikkate alınarak kullanımı önemini sürdürmektedir. Etkinlik ile 2009̀̀̀̀̀̀̀̀da belirlenen "Gelecek İçin Fasona Değil Teknolojiye" ana temasının devamı niteliğinde, "Toplumsal Refah İçin Teknoloji" başlığı altında, "küreselleşme ve AB sürecindeki Makina İmalat Sanayinin ekonomik, toplumsal, teknik, teknolojik faktörlerini irdelemek, yaşanan sorunları ve olası çözüm önerilerinin ortaya konulduğu bir tartışma ortamı oluşturmak" olarak hedeflenmektedir.
Yukarıda izah ettiğim amaç ve kapsamlar doğrultusunda kongre programı çerçevesinde toplam 38 ayrı konudaki bildiri 10 oturumda meslektaşlarımıza ve ilgililere sunulacaktır. Ayrıca bu bildirilerin yanında kongre kapsamında Konya sanayisinde yapılan “Makina İmalat Sanayinin Toplumsal Refah için Yetkinliklerinin Teknoloji, İnovasyon ve Üretkenlik Ekseninde İncelenmesi” isimli anket sonuçlarının sunulacağı bir oturum, “Makina İmalat Sanayinin Dünü, Bugünü, Yarını. Makina İmalat Alt Sektörlerinde Öncelikler” isimli bir çağrılı konuşma, Toplumsal Refah İçin Teknoloji isimli bir panel, İnovasyon Yönetimi, TÜBİTAK Sanayi Ar-Ge Destek Programları için Proje Hazırlama Eğitimi ve Tasarım ve İmalat Teknolojileri Geliştirmek için Patent Araştırma Stratejileri konularında bilgi verilecek olan 3 atölye çalışması yapılacaktır. Bunun yanı sıra kongrenin ana teması olan “Toplumsal Refah İçin Teknoloji” adı altında yukarıda belirtilen amaçlara yönelik olarak ve vatandaşlarımızın da bu çalışmaların içerisine çekilebilmesi amacıyla bu kongre kapsamında, ilköğretim çağındaki çocuklarımızı bilinçlendirmek, çocuklarımızda mesleki farkındalıklar oluşturmak amacıyla 12 yaşına kadarki çocukların katıldığı resim yarışması ve toplumumuzda teknoloji bilincini, kullanılabilirliğini arttırıp, geliştirip, yerleştirmek amacı ile 12 yaşından büyüklerin katıldığı fotoğraf yarışması düzenlenmişti. Bu yarışmaların sonuçları da yine kongre programı çerçevesinde açıklanacak ve dereceye girenlere hediyeleri takdim edilecektir.”
MMO Yönetim Kurulu Üyesi Bedri TEKİN ise şöyle konuştu:
“Yalnızca örgütlü üyesinden aldığı güç ile çalışmalarını sürdüren Odamız, uzmanlık alanlarımızla ilgili tüm dallarda olduğu gibi, makina tasarımı ve imalat teknolojilerine yönelik 12 yıldır bu kongreleri düzenlemektedir. Ayrıca demir çelik, otomotiv, tıbbi cihazlar, enerji sistemleri, bakım, kaynak gibi alt sektörler ve makina, tesisat, uçak-havacılık-uzay, endüstri ve işletme mühendisliklerine yönelik kongre, kurultay, sempozyum etkinlikleri Odamızca düzenli olarak yapılmaktadır. Bu etkinliklere, bu çalışma dönemimizde programa alınan ve Perşembe gününden beri İstanbul’da süren endüstriyel otomasyon sempozyumu ile geleceğin teknolojileri sempozyumu da eklenmiştir. Bütün bu etkinliklerimiz, her çalışma dönemimizin sonlarına doğru Ankara’da toplanan ve 1963’ten bu yana TMMOB adına iki yılda bir Ankara’da düzenlediğimiz TMMOB Sanayi Kongresi ile taçlanmaktadır. Bu etkinliklerde sunulan tüm bildiriler ve panellerin bant çözümleri ile sonuç bildirileri kitaplaştırılarak kamuoyu ve ilgili merciler ile paylaşılmakta ve ayrıca bir dizi kitap ve rapor yayımlanmaktadır. Bunlardan sanayi ile ilgili olanlarının başında, iki yıla bir güncellenen ve bu alanda en yetkin rapor olan Makina İmalat Sanayii Sektör Araştırması; KOBİ’ler; OSS’ler, KSS’ler, Endüstri Bölgeleri, Teknoparklar; Ülke Örnekleri ile Kalkınma ve Sanayileşme Modelleri; Türkiye Sanayinde Öncelikli Sektörler ve Bölgesel Kalkınma Yaklaşımı; Türkiye’de Kalkınma ve İstihdam Odaklı Sanayileşme İçin Planlama Oda Raporları gelmektedir.
Ekonomi ve sanayide genel durum
Toplumsal refah için teknoloji bağlamının kurulması yolunda, ülkemizi kuşatan ve içinde bulunduğumuz genel ve özel koşulları gerçekçi bir biçimde tespit etmemiz gerekmektedir. Dünyayı saran krizin ülkemize yansımaları ile Türkiye ekonomisinin yapısal sorunları, daha özelde imalat ve makina imalat sanayi sektörünün sorunları, büyük oranda iç içe geçmiş durumdadır. Zira 31 yıllık serbestleştirme sürecinde sanayide sübvansiyonların büyük ölçüde kaldırılması, KİT yatırımlarının durdurulması, büyük ölçekli sanayi kuruluşlarının özelleştirilmesi, sabit sermaye yatırımlarında gerileme yaşanması, Gümrük Birliği hedefleri doğrultusunda tüm sektörlerde korumacılığın asgariye indirilmesi ve sanayimizin eşitsiz koşullarda küresel rekabete açılması, makina imalat sektörünü de doğrudan etkilemektedir.
Sanayi genelinde öz kaynaklardan çok ithal kaynaklar girdi olarak kullanılmaktadır. Örneğin makina iç pazarında ithal ürün oranının 65 olması dikkat çekicidir. Küresel güçlerin dayattığı işbölümü ile fason üretim ve taşeronlaşma egemen kılınmakta, kaynak tahsisi iç ve dış piyasalar yoluyla sağlanmaktadır. İstihdam yaratmayan ve gerçekte sıcak para destekli “büyüme” yıllarından ekonominin ölçeğinin küçüleceği, cari açık sorunuyla daha uzun bir süre boğuşulacağı bir durgunluk dönemine girilirken sektörün diri tutulması imalat sanayinin geneli açısından da önem taşımaktadır.
Makine imalat sanayinde genel durum
Makina imalat sanayi sektörü, 24 alt sektörden oluşmakta ve hemen hemen bütün sektörlere “yatırım malı” ve “ara malı” olarak girdi üretmektedir. Sektör, sanayinin itici gücü ve “gelişmişliğin” önemli ölçütlerinden birini oluşturmakta ve dünyada “mühendislik” veya “makina mühendisliği sanayi” olarak kategorize edilmektedir.
Mühendislik tasarımı ise ürün geliştirilmesinde ve/veya üründe farklılık yaratılmasında öncelikli ve zorunlu aşamalardan biridir. Ar-Ge çalışmaları içinde vazgeçilmez bir öneme sahiptir. Patent ve markanın alınmasında, özellikle makina imalat sanayinde mühendislik tasarımı giderek küresel rekabette temel çalışmaların başında bulunmaktadır.
Kongremizin ana teması olan “toplumsal refah için teknoloji” yaklaşımının temellerinin oturtulması açısından günümüzde “teknolojiyi yalnızca kullanan değil teknoloji üreten bir toplum olma” hedefine ulaşmamız gerekiyor. Ülkemizin başka ülkelerin teknoloji pazarı olmaması ve tüm sanayi sektörlerinde var olmanın ve teknoloji üretiminin, projelendirme, mühendislik tasarımı, Ar-Ge ve yerli üretimde yetkinleşmekten hareketle olanaklı olduğunun herkes tarafından benimsemesi gerekmektedir.
Teknolojinin ürün geliştirme sürecinde, doğrudan ürün ve imalat süreci üzerindeki rolü çok önemlidir. Genel olarak imalat sanayi ele alındığında yaratılan katma değeri belirleyen etkenlerden biri de faaliyet gösterilen sektörün hangi teknoloji düzeyine dahil olduğudur. Odamızın Makina İmalat Sektör Araştırması ve diğer araştırmalarda görüldüğü üzere, üretimin bugünkü ağırlığı yüksek katma değerli özgün üretimden çok konvansiyonel ürünlere dayanmaktadır.
Sektörün Türkiye iç pazar hacmi 28,8 milyar dolar iken 2010 yılı Türkiye makina sanayi üretimi 19,9 milyar dolar olmuştur. Kapasite kullanım oranı 71 olarak gerçekleşmiştir. Üretim endeksi 2005=100 olarak alındığında, 113,2’dir. Sektör ihracatı 9,9 milyar dolar, ithalatı 18,8 milyar dolar, dış ticaret açığı da 8,9 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir.
Makina sanayi ihracatının dünya ihracatındaki payı 0,57’dir ve ilk beş ihracatçı ülke; Çin, Almanya, ABD, Japonya ve İtalya’dır. İhracatımızdaki ilk beş ülke ise Almanya, İngiltere, Fransa, İran ve Romanya’dır. Makina sanayi ithalatının dünya ithalatındaki payı da 1,25’dir ve ilk beş ithalatçı ülke; ABD, Çin, Almanya, Fransa ve İngiltere’dir. İthalatımızdaki ilk beş ülke ise Çin, Almanya, İtalya, ABD, Fransa’dır. Makina sanayi ciro endeksi 2005=100 olarak alındığında 157,2, bu cironun imalat sanayi içindeki payı da 7,1 olarak belirlenmektedir.
Sektörün zayıf yönleri ve sorunları
Makina sanayinin zayıf yönleri ve sorunlarını ise şöyle sıralayabiliriz: Firma nitelikli işgücü oranının düşüklüğü. Tasarım geliştirme ve inovasyon yetersizliği. Yan sanayinin gelişememesi ve ileri teknolojide ara malda dışa bağımlılık. Kayıt dışı firma çokluğu ve merdiven altı üretimi. KOBİ’lerin fazlalığı ve kurumsallaşmada zaaf. Üniversite-sanayi işbirliğinde yetersizlik. Makina parkının eski ve ikinci el olması. Kamu alımlarında yerli üretime uygulanan avantajların yetersizliği. Enerji maliyetlerinin yüksek olması. Çeşitli vergi dezavantajları. Marka ve tasarım yetersizliği. Bölgesel teşviklerin ve desteklerin yetersizliği. Sermaye birikiminin yetersizliği. Firmalar arası ilişkilerin zayıflığı. Tüketici (kullanıcı) bilinç eksikliği. Yetersiz yurtdışı tanıtım ve pazarlama. Katma değeri düşük ürünlerin yüksek oranı. Kredilerin azlığı ve faizlerin yüksekliği. Fason çalışma sisteminin kaliteye zarar vermesi. Patent ve faydalı model sayısının azlığı, fikri ve sınai mülkiyet haklarının kullanılamaması. Proje, etüt ve veri tabanı yetersizliği.
Sanayinin fason yapısı değiştirilmeli..
Sorunlarımızın kapsamlı çözümü için her şeyden önce dışa bağımlı, küresel sermaye güdümlü politikalar reddedilmelidir. Öncelikle sanayinin fason yapısının değiştirilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda yatırımlar artırılmalı, özelleştirme uygulamalarıyla devletin küçültülmesinden vazgeçilmeli, ithalat politikaları gözden geçirilmeli, yerli yatırımcı özendirilmeli ve korunmalı, katma değeri yüksek ileri teknoloji isteyen alanlarda yapılacak yatırımlar desteklenmeli, devletin ekonomideki yönlendiriciliği artırılmalı, planlama yönelimi benimsenmelidir.
Yeniden yerli girdi oranını artıran, kredi mekanizmasını KOBİ’lere yönelik olarak yaygınlaştıran, istihdamı ön plana çıkaran, bölgelere göre kapsamlı kalkınma planı geliştiren bir strateji yürürlüğe konulmalıdır. Sektöre teşvikler, krediler ve Ar-Ge teknoloji platformu destekleri getirilmeli, dışarıdaki rekabet gücü sürdürülmelidir. Özgün ürün yaratabilmek hedeflerin başında yer almalıdır. Sektör teknoloji düzeyini yükselten bir aşamadan geçmek zorundadır. Yüksek katma değerli ürün için stratejik bir hamle gereklidir. Sektör Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarını hızlandırmalı, daha çok proje üretebilmeli; Ar-Ge payı 1–1,2’ye yükseltebilecek şekilde desteklenmelidir. Sektörün özel makinalara yönelik Ar-Ge çalışmaları ve ihracat içinde yüksek katma değerli ürünlerin payı artırılmalıdır. Böylece yapısal bir değişime girmek mümkün olabilecektir.”
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.