VI. Makina Tasarım ve İmalat Teknolojileri Kongresi Sonuç Bildirisi açıklandı
TMMOB Makina Mühendisleri Odası adına Konya Şubesi yürütücülüğünde, 22–23 Ekim 2011 tarihlerinde altıncısı düzenlenen Makina Tasarım ve İmalat Teknolojileri Kongresi, şube yeni hizmet binası salonlarında gerçekleştirilmiştir.
TMMOB Makina Mühendisleri Odası adına Konya Şubesi yürütücülüğünde, 22–23 Ekim 2011 tarihlerinde altıncısı düzenlenen Makina Tasarım ve İmalat Teknolojileri Kongresi, şube yeni hizmet binası salonlarında gerçekleştirilmiştir. 17 kurum ve kuruluş tarafından desteklenen kongre boyunca iki ayrı salonda ve toplam 10 oturumda 38 adet bildiri sunulmuş; ayrıca açılış oturumu, bir panel ve üç atölye çalışması gerçekleştirilmiştir. Kongreyi 247 adedi kayıtlı delege olmak üzere 500’ye yakın mühendis, teknik eleman ve üniversite öğrencisi izlemiştir.
Kongre 2009̀̀̀̀̀̀̀̀da belirlenen “Gelecek İçin Fasona Değil Teknolojiye” ana temasının devamı niteliğinde, “Toplumsal Refah İçin Teknoloji” başlığı altında, “Küreselleşme ve AB sürecindeki Makina İmalat Sanayinin ekonomik, toplumsal, teknik ve teknolojik faktörlerini irdelemek, yaşanan sorunları ve olası çözüm önerilerinin ortaya konulduğu bir tartışma ortamı oluşturmak” hedefine odaklanmıştır.
“Makina İmalat Sanayinin Dünü, Bugünü, Yarını ile Makina İmalat Alt Sektörlerinde Öncelikler” konulu açılış oturumunda, sektörün, dünya ölçeğinden hareketle, ulusal ölçekte değerlendirmesi yapılarak, gelecek ile ilgili, olası öncelikler ve fırsatlar ortaya konulmuştur. “Toplumsal Refah İçin Teknoloji” konulu panelde, makina imalat sektörü için fırsata çevirmenin aracı olabilecek, bilgiyi teknolojiye, teknolojiyi ürüne çevirme süreci, taraflarca yapılan sunumlar çerçevesindeki veriler, sektörel örneklerle desteklenerek irdelenmiştir. Panel öncesinde gerçekleştirilen sunumla panele hazırlık niteliğinde “Makina İmalat Sanayinin Toplumsal Refah için Yetkinliklerinin Teknoloji İnovasyon ve Üretkenlik Ekseninde İncelenmesi” konulu anket ve sonuçları hakkında katılımcılara bilgi verilmiştir.
Kongremizde “İnovasyon Yönetimi”, “TÜBİTAK Sanayi Ar-Ge Destek Programları için Proje Hazırlama Eğitim”, “Tasarım ve İmalat Teknolojileri Geliştirmek için Patent Araştırma Stratejileri” konularında 3 atölye çalışması gerçekleştirilmiştir. Alan Araştırması deneyimli uzmanların rehberliğinde düzenlenen çalışmada konuyla ilgili toplam 133 kişinin katılımı ile yaşanan sorunlar tartışılmış, olası çözüm önerileri üzerinde durulmuştur.
Odamız kamuoyuna olan sorumluluk bilinciyle, kongremizin bilim ve teknolojinin ışığında etkin bir tartışma ortamı yaratarak, önemli bir platform oluşturduğu düşüncesindedir. Bu bağlamda iki gün boyunca paylaşma ve dayanışma zeminlerinin geliştirildiği, sosyal, kültürel etkinliklerle de renklendirilen kongre sonucunda aşağıdaki konuların kamuoyuna sunulması karar altına alınmıştır.
Türkiye ekonomisinin yapısal sorunları, makina imalat sanayimizin sorunlarını da içeren bir bütünlük kazanmıştır. Ülkemizin bilim, teknoloji ve sanayi politikalarındaki çeşitli uygulamalar makina imalat sanayimize doğrudan yansımaktadır. Bu olumsuz yansıma sektörün daha fazla katma değer yaratmasını önlemektedir. Ülke ekonomisi artan cari açığını dış borçla kapatan, sıcak para akışına mahkûm, yüksek dış borç ve süreklileşmiş işsizliğe dayalı kırılgan ve kriz tehdidi altında bir yapıya bürünmüştür. Makina imalatında tasarımın ve teknolojik gelişmelerin rolü günümüzde yaşamsal bir boyuta ulaşmıştır.
Makina imalat sanayi sektörü, 24 alt sektörden oluşmakta ve hemen hemen bütün sektörlere yatırım malı ve ara malı olarak girdi üretmektedir. Sektör, sanayinin itici gücü ve “gelişmişliğin” önemli ölçütlerinden birini oluşturmakta ve dünyada “mühendislik” veya “makina mühendisliği sanayi” olarak kategorize edilmektedir.
İstihdam yaratmayan ve gerçekte dış kaynaklı kredi ve sıcak parayla büyüyen ekonomi giderek artan cari açık sorunuyla karşı karşıyadır. İthalatı azaltacak bir yüksek katma değerli ihracat gündemin ana maddesidir. Burada makina imalat sektörü öncelik kazanmaktadır. Tam da bu noktada, sektör fark yaratma amaçlı yenilikçi tasarım ve uygulamalarını üretimle bütünleştirecek bir dönüşümün içinde olmak zorundadır. Teknolojiyi özümseme, geliştirme ve Ar-Ge çalışmalarının, sektörün güçlü yanları dikkate alınarak kullanımı artık zorunluluk arz etmektedir. Bu tespitten hareketle sektör, sorunlarını aşmak için yenilikçi düşünceler ile çözüm arayışı içindedir. Teknoloji geliştirme Ar-Ge faaliyetlerinin, sektörün güçlü yanları dikkate alınarak kullanımı önemini sürdürmektedir.
Öneriler
• Sorunların kapsamlı çözümü için her şeyden önce dışa bağımlı, küresel sermaye güdümlü politikalar reddedilmeli, sanayinin fason yapısı değiştirilmeli, yatırımlar artırılmalı, özelleştirmeler durdurulmalı, ithalat politikaları gözden geçirilmeli, yerli yatırımcı özendirilmeli ve korunmalı, katma değeri yüksek ileri teknoloji isteyen alanlarda yapılacak yatırımlar desteklenmeli, devletin ekonomideki yönlendirici olmalı, planlama yönelimi benimsenmelidir.
• Ülkemiz başka ülkelerin teknoloji pazarı olmamalı ve tüm sanayi sektörlerinde var oluş ve teknoloji üretiminin, projelendirme, mühendislik tasarımı, Ar-Ge ve yerli üretimde yetkinleşmekten geçtiği benimsenmelidir. Kongrenin ana teması olan “toplumsal refah için teknoloji” yaklaşımının temellerinin oturtulması açısından günümüzde “teknolojiyi yalnızca kullanan değil teknoloji üreten bir toplum olma” hedefine ulaşılması bir politika olarak benimsenmelidir.
• Sektör özel teşvikler, krediler ve Ar-Ge teknoloji platformu destekleri getirilmesi yoluyla güçlendirmeli, yurt dışındaki rekabet gücü artırılmalıdır.
• Uygulamada alana dönük 42 değişik destek programı kaynaklarının anlaşılmasında ve kullanımında bilgi eksiklikleri olduğu gözetilerek MMO ve benzeri meslek odaları kurumsal kimlikleri ile bu eksiği giderici sorumluluklar üstlenmelidir.
• Özgün ürün yaratabilmek hedeflerin başında yer almalıdır. Sektör teknoloji düzeyini yükselten bir aşamadan geçmek ve ihracatını buna göre yapılandırmak zorundadır. Yüksek katma değerli ürün için stratejik bir hamle gereklidir.
• İç piyasada yerli malı ürünlerin oranını artırmak öncelikle hedeflenmelidir.
• Yeni pazarlara yönelip, ürün ve firmaların tanıtımı ile ihracat alanlarını genişletmek için var olanları geliştirilmeli, yeni teşvik modelleri yaratılmalıdır.
• Sektöre yönelik kümeleşmeler teşvik edilmelidir.
• Teknoloji odaklı, eğitim yetkinliği kazanmış bir yapılaşmanın gereği olarak üniversitelerdeki öğretim programları Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarını destekleyecek nitelikte olmalıdır.
• Küresel rekabet için Ar-Ge ve inovasyon yeteneği artırılmalı ve Ar-Ge harcamaları oranı yükseltilmeli; bu çerçevede sektör Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarını hızlandırmalı, daha çok proje üretebilmeli; Ar-Ge payının 1,0 –1,2’ye çıkartılması sağlanmalıdır.
• Sektörün özel makinalara (öncelikli makina imalat alt sektörleri olarak; soğutma, klima ve havalandırma cihazları ve yük kaldırma, taşıma ve nakletme makineleri, iş, inşaat ve madencilik makinalarına) yönelik Ar-Ge çalışmaları ve ihracat içinde yüksek katma değerli ürünlerin payı artırılmalıdır.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.